resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 5602
    evet esteban efendi. yaşayan en büyük galatasaraylı. galatasarayı her şeyden çok seven beyefendi sana sözüm. tamamen içimi dökücem sana.
    sana sahip çıkmayan taraftar ve galatasarayın kattılarını sıralayalım.

    minibüsle antremana gelirken sls amg alıyorsun. ulan benim babam galatasaray lisesi ve boğaziçi mezunu anasının amı gibi yöneticilik yaptı sls amg alamıyor. sen galatasaray sayesinde 24 yaşında aldın bunu. arda taraftarları dikkat neden aldın demiyorum galatasaray sayesinde aldın diyorum.

    sinem kobal gibi güzel bir sevgilin var. afedersin ama galatasaray olmasa o tipinle ancak elizabethle takılırdın.

    bu yukarıdakilerden ardanın özel hayatına karıştığımı anlayan varsa alt+f4 çekip camdan atlasın.

    be mendabur gideceksen yine git lan. bizi heveslendirme fatih hoca geldi kalıcam diye. transfer planlarını kendine göre kurdurtma. söz verdiysen tut. çok mu şey istiyoruz lan? illa ki tutturduysan gidicem diye transfer sezonunun başında siktir git. 10 ağustosta bir takımın kaptanı mı gider? siktir git atleticoya. mutlu ol. başarılı ol. ama sakın dönme buraya. dönüp burada özledim edebiyatı yapma. siktir git. sen de büyük galatasaraylıysan ben allahım lan.

    edit: bir daha baktımda yerden sikim gibi yazmışım. neyse kalsın. sinirli sinirli bu kadar.
  • 5603
    gitmesinin ne kadar doğru olduğunu gitme kararı aldıktan sonra sözlüklere ve forumlara bakıldığında son derece doğru olduğu anlaşılıyor. şimdi sözlüklerde ve forumlarda arkasından sallayanlar, arda burada kalsaydı yine sallayacaklardı ve bu olumsuz tabloda kötü performans sergileyeceği gün gibi aşikar.

    yolun açık olsun güzel insan, sen gollerini at ben burada yine sevinirim.
  • 5604
    bi de bu çıktı anasını satayım en ufak şikayetimiz sallamak olarak niteleniyor allah muhafaza 2-3 gol atsa ne anamız kalıcak burda ne bacımız. ulan ufak tefek istisnalar dışında zaten kimsenin oyununa hayatına lafı yok olm nerenizle okuyosunuz şu yazılanları? biliyorum uzun yazıyor herkes ama kı.ınızı kırıp okuyun bi ne yazmış insanlar. ya da dur dur özet geçeyim ben neye "salladığımızı".

    - arda'nın gidişine gittiği takıma kimsenin lafı yok. adam 2 senedir prangalarla oynuyor zaten gülümsemesini görünce millet kapak takar olmuştu birbirine. ama ağustos'un onunda hazırlık maçlarına çıkıp transfer sezonunun yarısını geçirtip tüm taktiği üzerine göre kurdurduktan sonra s.ktirip gidecek kalibrede futbolcu değil arda. tahtaya ilk yazılacak adam lan bu. bu kadar şanın şöhretin varsa da bi zahmet şu kadar sorumluluğun olsun takıma karşı. bak taraftarı olduğun takım falan demiyorum geç onları oynadığın takım sadece. atletico madridin de değişmez oyuncusu olursa* aynı naneyi orada da yiyemezsin.

    - ikincisi ve benim için en önemlisi o uğursuz tosunun adını ağzından düşürmemesi. bak s.ktirdin gittin onu bile hazmederiz ama emre abim de emre abim diye saçma sapan ortaköyde yaptığın vedada bik bik etmeni hazmedemeyiz. ben hazmetmem abi. arkadaşın olsun ev arkadaşın olsun isterse manevi babam de zerre laf edersem adam değilim. ama yıllardır olup olmadık her ortamda şunu dile getirdiği yetmezmiş gibi defolup giderken gene abim diyo. olm ben o toplantıyı izlemek için ağlayarak oturanları biliyorum ne manası var mendeburun adını zikretmeye. ne yaptığın kimsenin umrunda değil arda efendi ama gözümüze soka soka yıllarca acun abi emre abi rıdvan abi diye konuşma işte bari vedanda yapma.

    -başarılarınla gurur duyarım kardeşim ama içim hoş olmaz. nuri şahinle mesut özille ne kadar gurur duyuyorsam mehmet topalla nasıl gurur duyuyorsam bir gram farklısını hissetmem. arda turan galatasarayda oynamış futbolcudur benim için.

    not: iyi ki kısa yazdım amk.
  • 5615
    galatasaray dan ayrilmasi, bazi taraftarlar da, ki bunlarin içinde sözlük yazarlari da var, sevgilisinden taze ayrilmi$, isyanlarda olan delikanli etkisi birakmi$tir.

    onlara sözüm: dostlar, kesinlikle art niyet beslemiyorsunuz biliyorum. tepkiniz sirf üzüntünüzden ama artik bir $eyi kabullenmemiz gerekiyor. arda gitti. artik bir süre bizimle olmayacak. bir gün yolu türkiye ye dü$er ise, belki (öyle umuyoruz) yollarimiz tekrardan kesi$ecek. fakat bundan sonra ona hayatinda ba$ari dilemekten ba$ka bir $ey gelmez elimizden.

    efsaneydi, degildi, yok kraldi, yok büyük kaptandi, degildi bu konulara hiç girmeyelim. o artik sizin bizim gibi bir galatasarayli ve aramizda hiç bir fark yok. o da bundan sonra senin benim gibi takimini internetten, tv den takip edecek.

    çünkü o bir galatasarayli ve öyle kalacak!!!
  • 5618
    basın açıklamasında "önemli olan bu sezondur onlar için, bizim için. hala galatasaray bizdir. bizim için önemli olan bu sezondur, umarım ki şampiyonluğa ulaşacaklardır." diyerek gene yapacağını yapmıştır. şöyle ki önce galatasaray taraftayım artık demiş, ardından galatasaray'ı onlar yapmış, sonra bunu farkedip ufak bir manevra ile düzeltmeye çalışarak biz haline sokmuştur. işte tam golü atacakken gene "ulaşacaklardır" diyerek topu dışarı atmıştır hatta atmak ne kelime adeta dikmiştir kale önünden tribünlere. ah arda ah gene o kadar çalımı yap, o kadar topu sakla, kale dibine in ama topu ağlara yuvarlayama. bazen bir bakıyoruz topu ağlara öyle bir gönderiyorsun ki hevese geliyoruz, büyük kaptan diyoruz. ama bir an kalkıyoruz rüyadan, almış başını gitmişsin. galatasaray taraftarı olan arda, hagi golü attığında sevinen alt yapıdaki top toplayan sevimli çocuktu. bakalım atl. madrid'te oynayan taraftar arda turan nasıl olacak?
  • 5620
    kendisine hizmetleri ve giderken kulübe para kazandırdığı için can-ı yürekten teşekkür ediyorum. şahsen artık futbolcuların, teknik direktörlerin gitmelerine üzülmediğim için buna da üzülmedim, aksine arda için çok sevindim. umarım oralar da çok iyi işler yapar ama kimsenin şüphesi olmasın galatasaray'da herkesin yeri doldurulur. neden bu kadar çok dramatize ediyoruz ? son yıllardaki futbolcu şakşakçılığından nefret etden hiç kimse yok mu ? harry kewell'a gösterilen sevgiyi görünce, hasan şaş'a yapılanlar kimsenin aklına gelmedi mi ? ne yazık ki kral'dan çok kralcılar dolu etrafta. yazık !

    arda turan gitti mi ? gitti kardeşim. hepsi bu. ben arda turansporlu değilim, galatasaraylıyım ! benim tek bir derdim var o da galatasaray ve galatasaray'da grande'nin de dediği gibi herkesin yeri doldurulur.
  • 5621
    bir kaç gündür gitti gidecek diye dert ettiğim ancak arkasından üzülmenin değmeyeceğini anladığım andan itibaren umrumda olmayan eski oyuncumuz.
    adam gitti, sattı mı kiraladı mı bilinmez ama gitti işte. ister yarı yolda bıraksın ister baştan ne fark eder?

    bizim için asıl olan galatasaray değil midir? arda kim? profesyonel sözleşmeli bir futbolcu.
    gerisi fasa fiso.
  • 5622
    3 gündür sözlüğün yatıp kalktığı tek konu arda turan olmuş durumda. bu durum gayet de normal olsa gerek, galatasaray'ın göz bebeği arda, 12 yıl boyunca top toplayıcılıktan kaptanlığa kadar uzanan sarı kırmızı serüvenini noktalandırarak 12 milyon euro bedelle, avrupa'nın köklü kulüplerinden atletico madrid'e gitti. ve haliyle arkasında da konuşulacak bir sürü olay, peşinden koşulacak soru işaretleri bıraktı. galatasaray camiasının arda'yı tartışması kadar doğal bir şey olamaz bu yüzden. arda, bilimsel olarak ispatlanmış bir tez değil, etten kemikten insan, elbet ki bu son yaşananlar tartışılacak.ama burda yanlış olan; gözün gördüğü, kulağın duyduğu kadarı ile yargıya varıp, teşhis koymak:

    'fatih terim gelir de, arda nasıl gider? hain.'
    'galatasaray dururken atletico'yu nasıl seçer? hain.'
    'son basın toplantısında nasıl öyle gülerek konuşabilir? hain.'
    'emre'ye nasıl abi der? hain. '

    sayın kanı severler; bilemezsiniz, bilemem, bilemeyiz. biz, gerçekten oturduğumuz yerden, önümüzde klavye ile arda'nın şerefinin kaç para olduğunu hesaplayamayız, galatasaraylılığını ölçemeyiz,tam olarak neden atletico'ya gitti, hem de terim'in geldiği sezon neden burada kalmayı değil de gitmeyi seçti, etkenler nelerdi, medyanın karalamalarından bıkıp kurtulmak mı istedi, bu ülke insanın zihniyetinden mi kaçtı, taraftarın onu yeterince sahiplenmediğini düşündüğü için mi gitti, yoksa para için mi, salt la liga için mi gitti, yoksa ispanya'nın tarihini mi okuyup etkilendi, ya da iklim şartlarını sevdiğinden, kızlarına tutulduğundan mı topukladı buralardan, bilemezsiniz, bilemeyiz.

    bu yüzden bol keseden sallamayı bırakalım. elimizdeki sabit verilere bakalım.

    - kale arkasında top toplayıcılık yaparken, atılan gole hoplayarak sevinen bir çocuğun kalbindeki galatasaray aşkı sahtelik barındıramaz.
    - çocukluktan gelen galatasaray aşkıyla koluna 22'sinde kaptanlık pazubandı takan adam, adam gibi adamdır.
    - ve bu adamın halihazırda türkiye'nin en iyisi olduğu bir gerçek.
    - genç yaşına rağmen türkiye'nin en büyük kulübünde kaptanlık yapıyorsan, hele ki bu kulüp galatasaray ise,
    spor basını denen satılmışlar kümesi afedersin ama senin mnakor.
    - senin mnakonuldukça eğer ki arda gibi bir de hassas bir yapın varsa git gide gerilirsin saha içinde.
    - hele ki senin mnakonuluşuna bir yerden sonra taraftarın da medya gazıyla eşlik edip, avradına kadar sana laf çarpabiliyorsa daha da bi mnakonulur.
    - ee bu kadar mnakonulmuş kişinin yine tıpkı arda gibi çok da güçlü bir psikolojisi yoksa, performansı ister istemez düşer. etki tepki meselesi yani.
    - arda'nın kazandığının 10'da birini kazansa bir gecede 75 genel ev gezecek barzolar, bu adama 'seks yapmaktan güçsüz düşüyor' dediler mi? dediler.
    - çorbacıya gidip çorba içerken ki görüntüleri, gazetelere fuhuş baskınında yakalanmış gibi basılıp, koca koca puntolarla servis edildi mi? edildi.
    - kız arkadaşının rol aldığı filmin seansına; sağa sola imza dağıtıp, fotoğraf çektirmek için değil filmi izlemek için gittiğinden, hali ile salonun diğer koltuklarını da satın alması basın tarafından 'görgüsüzlük' olarak lanse edildi mi kamuoyuna? edildi. peki taraftar bunu yuttu mu? afiyetle.
    - peki bu arda ki türkiye'de böyle çatır çatır bütün kutuplardan mnakonulmasına rağmen, 'türkiye'nin en değerli futbolcusu' olma konumunu yitirdi mi? hayır.
    - burdan anlaşılacağı üzere, kendisi 493875493 kere düşürülmüş, 493875494 kez ayağa kalkmış bir futbolcudur.
    - galatasaray'ın bok gibi geçirdiği şu son 3 yılın içinde, forma giydiği çoğu maç sahanın en dirisi, en yeteneklisi, her zaman da en çok ter akıtanı olmuştur.
    - hatta öyle ki, takımı ligi 8. bitirdiği sezon bile avrupa'nın köklü kulüplerinden atletico madrid gibi bir takımdan transfer teklifi almıştır.
    - ve başkanı da, hocası da kalmasından yana olmasına rağmen, arda kendince eğrisini doğrusunu hesaplayıp gitmeye karar vermiştir.
    - sabit veriler burda bitti.

    ey dostlar, peki şimdi siz söyleyin, ihanet bunun neresinde? hainlik bunun neresinde?

    arda gelmiş 24 yaşına. seneye nasıl bir lig olacak o belli değil, hatta bir lig olacak mı o bile meçhul. her şey karmakarışık. bu adamın önünde futbol oynamak için en fazla 10 yılı var. bir fazla değil. bir yıl daha beklese 30'una merdiven dayama yaşına geliyor. ayrıca türk futbolu ile bir tutmayalım avrupa'yı. onlar bizim gibi 29'unda futbolcu almaz türkiye'den. hazır arda'nın da yaşı müsaitken, talebi de varken gitmek istemesi kadar doğal bir şey yok.

    sizler diyorsunuz ki şimdi galatasaray'ı nasıl bırakır? bırakır abicim, bırakır. hayal denen olay elde edildiğinde senin gerçeğin olur. ve o gerçekliğe saplanıp kalmazsın, kabul eder, başka gerçekler peşinde de koşarsın. hayatta hayal edilmeyi bekleyen de, hayalden gerçeğe dönüştürülmeyi bekleyen de binlerce şey var. arda'nın en büyük hayali; galatasaray alt yapısına girmekti, gerçekleştirdi. ama ona takılı kalmadı, ileriye baktı. takılı kalsa 'alt yapıya girdim hoberey hoberey' diye yerinde sayardı zaten. ileriye baktı, yeni hayaller kurdu. ve a takıma çıktı. cepte var gerçeğe dönüştürülmüş iki güzel hayal! sonra başka başka hayaller vardı arda'nın aklında. a milli takım! oraya da seçildi. her yöneldiği hayali gerçeğe dönüştürüp atladı, üstüne koydu, atladı, üstüne koydu ve atladı. bu kadar basit. derken çok büyük bir hayal mi? hayır değildi. arda galatasaray kaptanı oldu. cepleri hayalden dönüşümlü gerçek başarılarla doldu arda'nın. ve tabii ki arda bununla da yetinmedi. son olarak bir hayal daha kurdu; 'avrupa'da oynamak'. bu fırsat da önüne bu yıl geldi arda'nın. ve o da bir hayaline daha gerçeklik kazandırarak hanesine ekledi.

    şimdi bir çoğunuz diyorsunuz ki, 'taraftardan biri galatasaray ise tercih bellidir. galatasaray başka bir kulübe nasıl yeğlenir?'

    iyi de adam bunu 12 yıldır aşıyor beyler. 12 yıldır bu camianın içinde. ne dedik? 'hayal; elde ettiğin andan itibaren senin gerçeğin olur' bu adam 12 yıldır bu gerçekliğin içinde. galatasaray'ı tatmış, yaşamış, aşmış. siz ise hala galatasaray'a uzaktan bakıyorsunuz. sizler elde edemediğiniz için, ya da bir şekilde galatasaray'ın içinde bulunamadığınız için arda'nın psikolojisini anlayamayacaksınız, anlayamayacağız.

    çünkü hiçbirimiz galatasaray'da forma giyme duygusunu yaşamadık. yaşasak muhtemelen o hayali de aşıp başka gerçekler peşinde olacaktık.
    çünkü hiçbirimiz atletico madrid'den teklif almadık. oturduğumuz yerden atmak kolay; 'ben olsam'la ile başlayan cümleler falan çerez.
    kısacası hiçbirimiz arda turan'ın konumunda, onunun şartlarında olmadık. o yüzden onun aldığı kararları hiçbir zaman tam olarak idrak edemeyeceğiz.

    her real madird, her barcelona, liverpool vs maçında ellerinde cips kola ile salya akıta akıta ekrana kilitlenenlerin de, şimdi arda avrupa'ya gitti diye kızmaya hakkı yok. bu adam kulübüne tam 33 trilyon para kazandırmış, maaş ortalamasının 1500 tl'yi aşmadığı türkiye koşullarında, toplasan 10 neslimizin bir arada göremeyeceği bir para.

    artık biraz da olaya arda'nın tarafından bakmaya çalışın. yok metin oktay'dı, yok hagi'ydi, bu çocuğu onlarla kısaylasyıp kafanızda bi kalıba oturtmaktan da vazgeçin. şunu kabul etmek de gerekir ki; evet, kendisi bunca şeye rağmen -taraftarın zaman zaman haksız yüklenişi, medyanın karalamaları, türkiye şartları vs- galatasaray'da kalsaydı, gerçekten çok büyük bir iş yapmış olurdu. taraftar bağrına basar, yönetim sahiplenir, medya gazlardı. peki ya sonra? her şey yine unutulup gidecekti. bu adam yine cehennemin içinde bulacaktı kendini. sonra yine aynı olaylar yaşanacaktı. vu muhtemelen bu defa arda'nın performansı tüm bu olanlardan daha ciddi bir darbe alacaktı. zaten futbolculuk dediğin ayağına alacağın bir darbeye bakar. sonra bitti. sonrası yok. bu adam 24 yaşındaysa, hayatını kuracağı kadını da bulmuşsa, geleceğini düşünmek zorunda. her ihtimali tek tek hesaplamak zorunda. 35'ine geldiğinde aç kalırsa acaba burada kendisi hakkında avrupa'ya gidişini eleştiren entryler giren yazar arkadaşlardan kaçı arda'ya maddi destek olur? hayat ne acı ki ekmek kavgası değil mi? şimdi trilyonlar kaldıran adamlar, geleceklerini iyi planlamadıkları takdirde 35'ine 40'ına gelince, kendi köşelerinde bir başlarına kalıyorlar.

    o sebepten hala da arda'nın arkasındayım. üzülmedim mi? gözlerim şişine kadar ağladım. 'galatasaray'ı daha fazla sevse kalırdı, ama kariyer merakı, avrupa düşü ağır bastı ayının' diye diye ağladım. atletico atkılarını, formalarını üzerinde görünce etmediğim küfür kalmadı. sarı kırmzı neyine yetmedi ulan, bok vardı atletico'da dedim. dedim de dedim işte. ama sonra oturup makulce bi düşününce arda'nın gidişinin kendince çok haklı yanlarını gördüm. biraz denerseniz siz de başarabilirsiniz.

    ek ve son olarak, hatun kişilerin bu olaya daha fazla içerlediğini gözlemliyorum. bu normal, çünkü kadınlar genelde duygusaldır, bağlılık denen olayı daha iyi algılarlar. ama * sevgililerini, sözlülerini, eşlerini çok sevmelerine rağmen, taş gibi hatunlar göz kırptığı anda
    koşa koşa giden, ve zaman zaman başka kadınlarla eğlenmenin de asla asıl olan kadını aldatmak olmadığını, bunun sadece bir heyecan,
    değişik bir deneyim olduğunu savunan erkek kişilerin bu olaya daha farklı bir pencereden bakmasını umardım :(

    - ne alakası var diyenler için söylüyorum; ben de tam olarak bilmiyorum.
    ama biraz düşününce arada bi bağ kurmak çok da zor olmadı. nickim de alakaya maydanoz zaten.
    ayrıca serkan is my girl :(

    not: yazar son 2 paragrafında arda turan hasebiyle tırmanan gerilime bir son vermek için yazısını yumuşatmaya çalışmıştır.
    bir boka yaramamış da olabilir, neyse.

    *
  • 5623
    www. google.com'a tıklayın. adını ve soyadını yazın. karşınıza şu sonuçlar çıkıyor: http://gss.gs/tT

    10 popüler sonuçtan üçü:

    arda turan öldü
    arda turan dostu ile yakalandı
    arda turan sinem kobal

    - 1. asparagas.
    - 2. asparagas.
    - 3. acaba burdan nasıl dedikodu çıkar.

    hala neden gittiğini sorgulamayın. bu ülke darağacından başka bir bok değil.
  • 5625
    -arda ihanet etti diyorsunuz, çok çektirdiniz çocuğa, gitmesi normal.
    +arda'nın avrupa'ya gitmesini kimse bir şey demiyor. hatta bu beklenen bir olaydı. olayın zamanlamasıne ve şekline takık insanlar. arda kalıyor dedikten ve bunu hissettirdikten sonra bir günde transferiyle ortaya çıktı. fatih terim'in de deyimiyle "zamanlama enteresen." ağustos 9 değil de haziran temmuz aylarında gitseydi kimse bir şey demeyecekti.

    -çok belaltı vuruldu arda'ya. burası boktan bir ülke. karçıdınız adamı.
    +evet öyle bir ülkede yaşıyoruz ki insanlar kaçmanın yolunu arıyor. arda'nın gitmesinde kendini de kurtulmuş hisseden taraftarlar var. tuhaf ama insan böyle bir yaratık. arda giderken asıl belaltı vuran, kuyusunu kazan basına çakmadı ama taraftara çakıp gitti. ayda 25000 dolar maaş alıp müdüründen ana avrat küfür yiyen yöneticiler biliyorum. ülkede hayat bu. amerika'dan söndükten sonra iş münasebetiyle gittiğim yerlerde 3 kuruşluk adamlar "yeaa niye döndün ki mis gibi oralarda kalsaydın burası vıdı vıdı" diyip durdular. ne diyelim arkadaş seçim meselesi bunlar. ülkenin boktanlığı bu adamların vızıltılarını dinlemek kadar yormuyor anasını satiyim.

    -taraftar arda'yı paraladı, tezahüratıyla bitirdi.
    +yahu 2002'de bize 6 tane attığı sezon kötü giden takım için fenerbahçe taraftarının bir tutumu var, youtube'da kayıtlı, bir tezahüratı var. dinletmek lazım bi ara araştırıp eklicem buraya. ne kumar kalıyor ne disko. şu ultraslan'dan bininci kez söylüyorum haz etmem ama tezahüratında belaltı denip duruyor, ulan ünlem işareti olarak küfür kullanan adamlar dolu tribünde o bestede küfür yok. bir kere yaptılar. elli kere adını bağırdı stat arda'nın, ona bakan yok. ahmet çakar ve erman toroğlu için sanma seni yalnız biz buralardayız diye pankart yaptılar. adamlara topluca küfür edildi. daha napılsın, gidip öldürsün mü taraftar darp mı etsin? böyle bi şey istenebilir mi insanlardan?

    yeter amına koyim ya, arda da arda. başlicam yaşınıza da aklınıza da gidin araştırın, okuyun, üşeniyorsanız videoları izleyin öğrenin şu kulübün tarihini...

    ekleme: bahsettiğim tezahürat 2:53'ten itibaren. http://gss.gs/cI
App Store'dan indirin Google Play'den alın