resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 5576
    az önce basın toplantısını izleme fırsatı buldum ve diyeceğim şudur ki;

    arda, kesinlikle çok cahil bir çocuk. ne demek ''ilk tercihim galatasaray olur'' anlayan var mı? bizim verdiğimiz paranın fazlasını verirse fenerbahçe'ye mi gidiceksin? hem ''ben de artık sizler gibi bir galatasaray taraftarıyım'' de; hem de ilk tercihine galatasaray'ı koy. lütfedersin be.

    senin için galatasaray ilk tercih olduğunda; sen galatasaray için kaçıncı tercih olursun, dur ve düşün çocuk.
  • 5584
    --- alıntı ---

    "g.saray benim için asalettir"

    galatasaray spor kulübü futbol takımının yeni sezon forma tanıtımı öncesi arda turan, “ruh der ki” sitesine bu yorumda bulunmuş ve gerek forma tanıtımının yapıldığı gün davette bulunanlardan gerekse taraftar forumlarından oldukça büyük destek almıştı.

    gidenin ardından ne “ altıntepsi makelspor” forması ile başlayan günleri ne de hangi büyük zorlukları aştığını anlatan ağdalı cümleler kurmak yersiz . arda turan’ın tanrı vergisi yeteneği ile zekasını birleştirip futbolseverlere ve galatasaray’a gönül verenlere yaşatmış olduğu hazzı anlatmak ta değil amaç. arda turan’ın son 2 yılda yaşadıklarını , yaşattıklarını ve kendisine yaşatılanları ifade edebilmek.

    5 yıl önce manisaspor maçını izlerken dikkatini çeken ve sportif direktörüne “kim bu çocuk” sorusunun cevabını “bizim çocuk” olarak alan ve “bavulunu topla gel demesem beşiktaş’a gidecekti” söylemiyle “kendi oyuncusunu tanımayan ama futboldan anlayan” sayın adnan polat tarafından “kariyer” i yönlendirilmeye çalışılan bir arda turan profili ile karşı karşıyayız esasında. daha önceleri futbol şubesi sorumlusu iken hakan şükür’ün “başbakanlı kız isteme ve donmuş lahmacunlu” kariyer yürüyüşünü planlayan sayın polat’ın arda’ya yardımcı olmak istemesi zaten bütün galatasaraylıların tüylerini diken diken etmişken bir de üstüne arda’nın kariyerine yardımcı olmak istemesi , öncelikle galatasaray’a gönül verenlerin “butterfly effect” buhranına girmesine sebep oldu.

    hemen hemen her türk erkeğinin gönül verdiği arkadaşı ile yaşamak istediği masum bir planı “ bar pavyon kapatmak” olarak algılayan ve üstüne de tribünlerde bu algı sayesinde yazılmış bir tezahüratı söylemekte bir sakınca görmeyen taraftarı sayesinde kalbi kırıldı galatasaray kaptanının. sonra bir “çorbacı” açılışında rakip takımın başkanı ile yaşadığı gayet normal bir konuşma ile tüm camianın tepkisini çekti arda turan. oysa bir suçu yoktu sadece yaşadığı ilişki sayesinde sadece spor basını değil magazin sayfaları da ilgileniyordu kendisi ile. işte tüm bu sarmal içerisinde yaşadığı dilemma sebebiyle belki de ilk defa kontrolünü yitiriyor , dengesi bozuluyordu. oysa kimseye haber vermeden eskişehir maçında başına isabet eden bir şişe yüzünden hayatı cehenneme dönen batuhan’ı ziyarete giderken “pembe – mercan” forma hakkında söyledikleri yüzünden batuhan’ın hayatını cennette çeviren evrim timur’a mahcup gözlerle bakıyor ve sadece o bakışlarla olası kırgınlık başlamadan bitiyor , minik bir galatasaraylı batuhan hayatının en mutlu gecesini yaşıyordu.

    türk telekom arena’ya galatasaray spor kulübü futbolcuları ilk defa ayak basacak iken , florya’dan hareket eden otobüse bir tek kişi binmemiş , özel arabası ile gelmeyi tercih etmişti. bu kişi galatasaray’ın kaptanı arda turan’dı.

    şu güneş gözlüklerini çıkar.
    akşam kaçta yattın?
    02:00'de. ya başkan şu açılışları öğleden sonraya alsanız ya..
    bu ne biçim kıyafet?
    nesi var?
    önüne gelen her şeyi giymişsin, rengarenk
    başkanım beğenmedin mi?
    beğenmedim. gardrop uzakta galiba.
    başkanım bunu medyanın önünde konuşmasak (kahkahalarla güler).
    (basın mensuplarına dönerek): arda hem entellektüel, hem mantalite olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir futbolcumuz.

    yukarıdaki diyalog arda ile arda’nın kariyerini yönlendiren sayın polat arasında florya futbol akademisi hizmet binası açılışında geçmişti. arda’nın bu 2 önemli örnekle değerlendirilmesi , sorgulanması gerekirken , magazin yönü ile ele alındı küstürüldü ve belki de bu sebepten arda turan galatasaray’ın teklif ettiği rakamın daha azına razı olarak sarı-kırmızı hatıralarını bavuluna yükledi. yolun açık olsun kaptan…

    --- alıntı ---

    ılgaz çınar / hürriyet

    http://www.hurriyet.com.tr/.../futbol/18458202.asp
  • 5586
    aylardır yazmıyorum sözlüğe. gidişinden sonra kendisi hakkında bir iki şey karalamak farz oldu...

    altyapının yetiştirdiği en iyi oyunculardan biri, hatta kanımca en iyisiydi. meşhur bir fotoğraf vardır, hagi'nin attığı bir frikik golünden sonra kalenin arkasında yumruğunu havaya sıkıp sıçrayan küçük arda. o fotoğraf gelir aklıma her ne zaman arda turan konusu açılsa. takımın sembol oyuncusu, bayrak adamıydı benim için. bazıları mental vasıflarıyla hak eder bu sıfatı, bazıları takımda geçirdiği ve geldiği konumla. boreslav maçlarıyla kendisini takıma kabul ettirmiş, 11'in değişilmez oyuncularından biri haline gelmiş, zamanla iyi kötü oyununa bir şeyler eklemiş, yıllar geçtikçe takımın kilit oyuncularından biri olup herkesin ayağına baktığı bir adam olup çıkmıştı. lincoln'ün 88. dakikada attığı golle yendiğimiz ve şampiyonluk için tutunduğumuz 3 yıl önceki gençlerbirliği deplasmanında formasının halini hatırlıyorum da beyaz tek bir yer kalmamıştı...

    galatasaray için anlamı "sahadaki galatasaray, galatasaray'ın gurur duyduğu şeylerin zemin üzerindeki şekli"ydi...

    aradan geçen yıllar içerisinde olan bitenler hakkında birşey söylemeyeceğim...

    bugünkü toplantını dinlemedim ama yazılan çizilenleri okudum. açıkçası söylediklerin gerçekten seni sevenleri üzecek türden...

    öncelikle kimse bu takımda zorla oynamak değil. kimsenin anlına silah dayayıp sahaya çıkartmıyoruz. aylar boyunca kıvrandın gitmek için, işine konsantre olmaktansa basın mensuplarıyla didiştin, profesyonel bir sporcunun yapması gerektiği gibi saha içi işlerinden ziyade 2. sınıf amatörler gibi saha dışı olaylarıyla daha çok boy gösterdin, 3-5 çapulcunun seni yuhalayıp senin hakkında anlamsız besteler yapmasına içerledin, televizyonlara çıkıp insanlara ahlak dersi vermeye çalıştın...

    yönetimin ve taraftarın sana sahip çıkmadığı konusuna gelince bir noktada haklısın. medyada asılıp kesilirken ne yönetim, ne de biz sana sahip çıktık. keşke o zaman çıksaydın karşımıza da bize söyleseydin "bana sahip çıkmadınız" diye, biz de şapkamızı önümüze koyup gerekeni yapsaydık...

    keşke televizyonlara çıkıp sağa sola ayar vermeye çalışmaktansa susup hakkını adli merciler yoluyla arasaydın caydırıcı yaptırımlarla. keşke taraftara gönül koyup tavır yapmaktansa çalışıp ağzımızın payını sahada verseydin. keşke sinem konusunda şuursuzca sağa sola saldırmak yerine çıkıp onunla beraber gereken cevabı verseydin, çenesini kapatsaydın herkesin. keşke takım yerlerde sürünürken bu saçma sapan olaylarla uğraşmaktansa takımın en önemli oyuncusu olarak takımı bütünleştirmeye çalışsaydın...

    bu olan biten şeyler için seni suçlamıyorum. insan zor bir zaman geçirirken ister istemez odaklanamıyor, mantıklı düşünemiyor. çok farklı şeylerde olsa, ben de istemediğim, her şeyin ters gittiği bir yıl geçirdim ve anlayabiliyorum...

    ama bu kaçarcasına gitmeni meşru kılmıyor...

    sen ahmet bulut, emre belozoğlu, acun ılıcalı, aziz yıldırım gibi kişilerle ahbaplıklarına devam et. zamanı geldiğinde yıllık 4,5 milyon euro'ya fenerbahçeye imzanı at. kendini ve egonu galatasaray'la bir tutmaya devam et...

    emre belozoğlu'dan hiçbir farkın kalmadı benim için. tek farkın sadece bir miktar para kazandırıp gitmiş olman...

    hiçbir zaman bir metin oktay, bir gheorge hagi, bir sabri sarıoğlu (ki kendisi hakkında zamanında çok atıp tutmuşluğum vardır, hepsini bana yedirmiştir ve yediğim için de gayet mutluyum), bir fatih terim, bir bülent korkmaz, bir tugay kerimoğlu olmayacaksın benim için. sen sıradan bir galatasaray futbolcususun son 1 haftada yapıp konuştuklarınla...

    ne zamanki gelir verdiğin sözlerini tutarsın, o zaman benim için "koca kafa, kaptan arda turan" olursun, seni de yukardakilerle aynı yere koyarım...

    güle güle arda. madrid'de sonsuz başarılar ve umarın gönlünden geçen herşey madrid'de senin olur...
  • 5587
    2 gün önce ayrılık haberini aldıktan sonra (bkz: #736658)da başarılar dileyip galatasaray'ın efsaneleri
    arasında yerini aldığını söylemiştim.

    ama efsanelerimize haksızlık ettiğimi veda toplantısında yaptığı açıklamalardan anladım.

    arda turan'a "galatasaray altyapısından yetişmiş futbolcu" etiketi daha çok yakışıyor.
    zira efsane dediğimiz suat kaya, bülent korkmaz* gibi isimler bu takımla 8 kere şampiyonluk,
    uefa kupası, süper kupa kazandılar.* ve her çıktıkları maçta hırslarından, kazanma
    arzularından birşey kaybetmediler, rakiplerine saygı gösterdiler ve hakettikleri saygıyı da gördüler.

    arda ise basın toplantısında " belki de atletico madrid'in efsane futbolcusu olurum tıpkı nihat abi, tugay abi gibi" dedi.
    ben daha bunun üzerine yorum yapamayacağım.

    inşallah başarılı olur, yurtdışında tutunur. yoksa geri dönmeye kalkarsa bilsin ki ona
    arda turan'ın 11 ağustos 2011 tarihli basın açıklamasında ki her cümleyi, açıklamalarındaki tavrını,
    gidişinde ki zamanlamayı, bizi yüz üstü bırakışını, babam dediği fatih terimi haftalarca hazırlık
    kampından sonra çiğneyip bir elveda bile diyemeden gidişini hatırlatırız.
  • 5594
    bugün basın toplantısında "galatasaray taraftarı beni yeteri kadar sahiplenmedi" gibisinden bir söz söyledi. "korumadı" da demiş olabilir tam hatırlamıyorum ama bu minvalde bir şey söylemişti. ciddi anlamda nankörlüktür bu.

    ne yapmadık mesela arda? neyi eksik yaptık? siktiriboktan 3-5 çapulcu taraftara bakarak bunu diyorsan çok daha büyük ayıp yaptın.

    stadyumdan ıslıklandın, gereken kişilere ağızlarının paylarını verdik. sana pankartlar hazırladık, her platformda koruduk. yanlış bile yapsan biz onu savunduk. yeter ki yaralanma, yeter ki o büyük yeteneğini sahaya yansıt istedik. kaptan dedik sana, büyük kaptan. metin oktay'ın ruhu, galatasaray taraftarının ruhu olarak benimsedik seni sahada.

    peki daha ne yapsaydık arda? daha ne yapmamızı isterdin mesela? söz verdiğin halde takımda kalmayıp kaçarcasına giden sensin. takımı en ihtiyacı olduğu anda her şeyin ortasında bırakıp gidiyorsun. bence burda sitem etmesi gereken taraf galatasaray taraftarıdır. buna rağmen yaşlı gözlerle entry giriyoruz burda.
  • 5595
    hakkında konuşulabilicek çok şey varda çok da gerek yok artık. kaptanımızdı, canımızdı, gözbebeğimizdi. metin oktay, bülent korkmaz gibi efsaneler arasina girme şansına sahipti. bu takım ona 23 yaşında kaptanlık verdi. ama o bunların kıymetini bilmedi. başka hayalleri vardı. 'olur' dedik. ' basın üzerine çok geliyor, kafası rahat değil, her futbolcu gibi avrupa'da oynamak istiyor, normaldir ' dedik. anladık gidicektin. ona da eyvallah dedik. ama böyle mi gidicektin be kaptan ? tugay gibi gitmek varken, ümit gibi gitmek varken, böyle mi gidicektin ? ulan bu kaçışın ribery'den farkı ne be ! para mi kazandirdin ? amina koyim öyle paranin. 2 ay önce niye gitmedin ? yada 2 senelik sözleşmeni yenilerdin. sezon ortasinda imzani atardin yine. derdin ki 'arkadaş ben gelicek sezon yokum. ona göre planlamanizi yapın şimdiden.' haziran geldiğinde de siktir olup giderdin. yine omuzlarında taşırdı bu taraftar seni.

    ağustosun 10'u olmuş. yeni yönetim, yeni teknik kadro, yeni futbolcular, yeni planlar. inter, liverpool maçlarını izledik. takım oturuyodu. herşey güzeldi. eksik bölgelere yeni futbolcular da gelicekti. terim'in planlari tıkır tıkır işliyor, taraftar keyifle maç izliyodu. sen ne yaptin. herşeyi bi kenara atıp kaçıp gittin. kadro senin etrafina kuruluyodu. tüm planların en önemli parçasıydın. kaptandın. kaptan. herşeyi altüst edip gittin. taraftar ağlarken, ağzın kulaklarında gittin. ayıp ettin. vefasızlık ettin. yakıştı mı sana ? yakıştı mı adamlığına ? yakıştı mı galatasaraylılığına ?

    galatasaray arda turan'ı satmamıştır. arda turan galatasaray'ı, galatasaray taraftarını satmıştır. yazıklar olsun !
  • 5597
    sanırım hepimizin tüm varlığıyla hissettiği gibi galatasaray'daki son maçı liverpool maçı olmuştur. arda türkiye'ye döndüğünde oynayacağı takımın galatasaray olacağına ben hiç inanmıyorum. bu gidiş öyle bir gidiş sanki. aziz yıldırım'da başkanlığı bırakıyor gerçi amına koyim. kafam çok karışık arda. dünyamızı siktin arda. canımız dedik, canımızı aldın arda. hem de seni kim ne derse desin hep sevmeyi sürdürürken, sana laf eden herkesle kora kor kavga ederken. arda siktin beni ardaaaaaaaaaaaaaa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın