benim çocukluğum antep'te geçti. öyle pek durumumuz da yoktu forma felan alacak açıkçası. babasız büyüdüm sayılır. zaten antep'te bundan 15-16 sene önce belki de daha fazla, forma felan bulmak imkansız.
yani tabiki öyle imitasyon şeyler var ama kendini onun forma olduğuna inandırırsan, iman gücüyle forma sayılabilecek tişörtler en uygun tanım herhalde.
neyse işte, o dört yıllık serinin ilk sezonunda. ben hakan şükür hayranıydım küçükken. torino'ya gittiğinde 10 yaşındayken ben, ağlamıştım lan. o sene hakan şükür 38 gol atarken, ben deli oldum böyle. illa bi tane sarı kırmızı formam olacak.
anneme söylesem, imkanı yok o tişörtlerden almaz. o zaman iş başa düştü tabi. bi gün çubuklu bi tişört gördüm. o zamanın formasından esinlenilmiş belli.
o zamanın forması buydu.
http://4.bp.blogspot.com/...r+ma%C3%A7%C4%B1.JPGhafta sonları 500 bin haftalıkla dayımın yanında çalışıyorum. yaşım da ya 11 ya 12. sabahları otobüsle okula gidiyorum. o yüzden çalışmam lazım ki eve yük olmadan otobüs bileti parasını çıkarabileyim. ben o tişörtü almak için üç hafta felan okula yürüyerek gittim, geldim.
sonra tişörtü aldım. ama tişört olduğu için numarasız felan çok yavan geldi. içime sinmedi lan. o kadar hevesle almıştım ki "formayı" daha önce hiç o kadar güzel bişeyim olmamıştı lan. ama numara yoktu, arma yoktu. hiç bir şey yoktu üstünde. öyle bi sarı kırmızı bir şeydi.
ilk önce arma ile başladım. arma en kolayıydı. hazır armalar vardı. satanlardan hemen aldım. antep'i bilenler eski arı sinemasının oradaki armacıyı bilirler. he işte oradan aldım ben 96-97 senesinde.
ama numarası hala yoktu. hakan şükür'ün dokuz numarası :( annemden siyah bi bez istedim. annem azarladı beni. böyle parça parça orlon, naylon, penye satan bi dükkan sahibi vardı bizim evin orada. beni de biliyordu. mahalleden amca yani bilir. ondan istedim lan gititm siyah ufak bi parça. bana bi siktir oradan lan dedi valla. :( ulan kilosu altı üstü kaç para diye hem ağlaya hem küfrede küfrede gittim oturdum bizim parka. öyle yarı ağlak ne yapacağımı düşündüm. aklıma gelen en yaratıcı fikir dükkana hızlıca girip, çuvaldan bi siyah parça kapıp, hızlıca koşmaktı. a.k o kadar çaresiz olacak ne var o zaman anlamamışım. ama küçüktüm la işte. ne bekliyorsun ki. imkan yok elde.
yemin ediyorum tam bir hafta siyah bi bez bulmak için uğraştım. bez bulunca kağıda çizdiğim 9 numarayı ondan kesebileceğim. böylece benim de olacak bi formam. en sonunda annem vicdana geldi de el bezi olarak kullandığı siyah kumaşlardan bi parça verdi.
zaten her şeyi ayarlamıştım ben. böyle terziler sabunla kumaşı çizerdi ya önceden, ben de aynını hemen yaptım. hemen 9 numarayı çizdiğim kağıdı kumaşın üstüne koyup, kalıbı çıkardım. kesmem iki dakika sürmedi. ama dikiş konusunda hiç yeteneğimin olmadığını fark etmem de aynı hızda oldu. neyseki canım anam orada da yardıma koştu. ilk önce 9 numarayı, sonra armayı dikti tişörtden bozma formama.
kafa sikmeden sonuca gelirsek o forma çok boktan bi şey oldu aslında. utandım lan valla bi kere giydikten sonra. adı beden derslerinde giyecektim. ama giyemedim. çakma olduğu o kadar belliydi ki. utandım harbiden.
ben ortaokulu varoş bi mahallenin çocuğu olarak zenginlerin olduğu yerde okudum. çoğu şeyde eziklik yaşadım o yüzden. herkes servisle giderdi okula, ben belediyenin bana tahsis ettiği otobüsle. sabah erken kalkar, buz gibi otobüste giderdik. durağın olduğu yer gölet olurdu. ayakkabımın içine su geçtiği ben çantamda fazladan çorap taşırdım ki okulda değiştirebileyim.
o forma da o ezik günlerin bi hatırasıydı işte. giyemedim lan harbi harbi. bana bile çok çakma geldi. ama bir şey öğrendim. o yaşta bile insan isteyince her şeyi yapabiliyor. ben sıfırdan bi forma yaptım lan.
belki size ne var a.k gibi olabilir ama ben hatırlıyorum bana dayımlar üç ay boyunca türkçe kitabı alsınlar diye bekledim lan. her gün öğretmen sordu. her gün yarın dediydim. o yoklukta forma yaptım. aslında forma değil lan ben bildiğin kendime her türlü zorluğa rağmen bi hayat yapmışım, bi umut yapmışım.
biz parasız pulsuz şampiyon olurken, bizimle dilenciler diye dalga geçilirken, ya da ne bileyim en yakın örnek yenilmez armada çok güçlü olmayan kadrosuyla son topa kadar derken ben hep o formayı hatırlıyorum. güçlüyüz lan biz, bütün zorlukları da yeneriz. bahane üretmediğimiz için güçlüyüz. her zorlukta daha çok mücadele ettiğimiz için güçlüyüz. herkesin bıraktığı yerde biz daha çok asıldığımız için güçlüyüz. benim formam belki çakmaydı ama yapılmış en güzel forma lan benim için. ben o forma için yürüdüm 50 dakika sabahın altısında.