ilk maçıma babam 1991 yılında götürdü. yanılmıyorsam bakırköyspor maçıydı. sonrasında ara ara alıp götürürdü beni. ancak en keyif aldığım zamanlar 1996 yılındaydı. ortaokulda 23 nisan çalışmaları için mart sonundan 23 nisana kadar her gün sami yen’e gittik. kapalı altta beşyüz kadar çocuk ellerimizde renkli kartonlarla koreografi çalıştık. o zamanlar 23 nisan’ın, 19 mayıs’ın, 30 ağustos’un ve 29 ekim’in önemi büyüktü. neyse konumuz bu değil. ben tabi platonik takıldığım kızla bir ay boyunca yan yana oturup karton kaldırdım, şanslı olduğum zamanlar bile oldu. bir keresinde karton indirip kaldırırken elleri ellerime değmişti. hey gidi günler, hızlı zamanlarımdı
* sonrasında da gittim baya. 2001’de milan’ı yendiğimizde ordaydım. 2006 yılında şampiyonluk maçında oradaydım. bir ömür gibi gelen 16 dakikanın geçmesini yeni açıkta dokuz doğurarak bekledik. sonrasında sulu derbide de ordaydım, hamburg’a 2-0’dan maç verdiğimizde de. ben şanslıydım renktaşlar, çok şanslıydım. doya doya yaşadım sami yen’i. içimde bir uktem yok çok şükür.