resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 1
    kör ölünce badem gözlü olurmuş ama bu adam kör bile değil, genel kurulda ibra edilip edilmesini de salla, yaşattığı rezillikleri saymaya kalksak burdan köye yol olur, şuan ailesi, zamanında yemlediği medya mensupları ve ua dışında(ki kendisinin en sadık askerleridir) sanmıyorum ki kendisini iyi anan çok kimse olsun.

    (bkz: galatasaray'ın şike yapmadığına kefil olmam)

    http://gss.gs/LfN
  • 2
    ünal aysal şöyle batırdı, böyle batırdı diye söylenip, konuşuyorsun da doktor bu ne? http://gss.gs/MhY.jpg

    ünal aysal'ın o zamanlar üyelik süresi başkanlığa yetmediği için, sana muhalif olanların (daha sonrada gönderenlerin) seni kurtuluş olarak görüp,* özhan canaydın'ın yanında tüm yetkileri vermek şartıyla ikna ettikleri dönemde, efsanevi 2005-2006 sezonu şampiyonluğuna giderken, futbolcuların çekleri bile karşılıksız çıkıyorken, görevi bıraktığındaki tablodan dolayı, saygı duyar, sportif açıdan çok başarısız olmana rağmen savunurum.

    ünal aysal'ı da senin mali yönden dipte aldığın gibi, sportif açıdan dipte alıp, bıraktığı noktadan dolayı fazlaca saygı duyar, savunurum. (savunmaya gerek yok, sportif olarak başarılı olduğu sürece zarar etmemiş zaten. yanlış zamanda teknik direktör değişikliğinin getirdiği başarısızlığın sonucu zarar etmiş.)

    ama şu dursun özbek yönetimine bir bakın yahu. adamlar, ne adnan polat yönetiminin yaptığının yarısını, ne de ünal aysal yönetiminin yaptığının çeyreğini yapamamış, şimdiye kadarki gelmiş geçmiş tüm galatasaray yönetimlerinin verdiği zararın on katını vermiş.

    savunulacak bir husus bile yok ne yazık ki. ve bu adam için haftaya karar verilecek. herkesin tek yürek olup, bunlardan kurtulması için kampanya başlatılması gerekirken. eski başkanlar çıkıp, ünal aysal'a sallıyor.
  • 3
    bizim sözlüğe arada bazı şeyleri hatırlatmayınca ortaya aptalca, abuk sabuk yorumlar çıkıyor.
    üzerimize düşeni yapalım, buyursunlar;

    --- alıntı ---

    türk telekom arena eserinin mimarlarindan sayin başbakan, hak etmediği bir olaya maruz kaldi. muhteşem bir düğün gecesine bazilari leke düşürdü.
    elimizde 200 stat ve 40 polis kamerasinin görüntüleri var. emniyetle birlikte incelemelerimizi yapip, bu insanlari stadimiza sokmayacağiz

    kaynak; http://www.radikal.com.tr/...acagiz-dedi-1036736/

    --- alıntı ---

    bu cümleleri söyleyen heriften özür dileyecekseniz midenize bir baktırın.
    işkembedir o, midedeğildir.

    dursun beceriksizdir ve ibra edilmemelidir, evet;
    ama polat taraftarı iktidara satmıştır.

    adnan polat'ın ibra edilmemesi, iktidara yanlarken taraftarı satmasıdır.
    divanda tanıdıklarınız varsa gidip sorabilirsiniz, ekonomik ya da farklı temellere dayanan analizler kasmayın boşuna.

    ikisini aynı kefede değerlendirmek akıllı adamın yapacağı iş değildir.

    ekleme: aklı evvel sığlara not; mevzu yalakalık değil, taraftarın birilerine yem edilmesidir. dursun yalaka değildir diyen var mı?
    işte hep bilmemne filmlerinden bunlar... * *
  • 4
    - mehmet topal'ı everton'a 8 milyon euro'ya satmayıp 2 sene sonra 5,5 milyon euro'ya satan;

    - "artık ffp diye bir şey çıkıyor oyuncu satmamız lazım" diyerek uğur uçar ve emre güngör gibi çocukları çerez parasına satıp sonra gidip takıma serdar özkan'ları, ali turan'ları toplayan;

    - popülist transferler akımını başlatarak çok yüksek maliyetlere oyuncular getirmesine rağmen somut başarısı olmayan bir takım kuran galatasaray eski başkanı.

    her şeyi geçtim adam şu sahnenin sorumlusudur.

    http://1.bp.blogspot.com/...tc/s1600/yeniler.jpg

    dursun özbek bile yapmadı böyle bir çapsızlık.*
  • 9
    --- alıntı ---

    galatasaray'da 20 ocak'taki seçimde göreve gelen mustafa cengiz, seçim öncesinde bulunduğu 'mayıs ayındaki' seçim vaadini yineleyen açıklamalar yaptı. 36. başkan olan dursun özbek'in ibra edilmesi durumunda yeniden aday olacağı konuşulurken gündeme sürpriz bir isim daha geldi. yine bir eski başkan olan adnan polat'ın adı, galatasaray başkan adaylığı için geçiyor.

    --- alıntı ---

    http://www.haberturk.com/...acak-mi-1859937-spor
  • 10
    aziz yıldırım'ın entourage'ının mensubu. illa bu ekipten birini başkan yapacaksak acun ılıcalı'yı yapalım daha iyi. yemin ediyorum adnan polat'tan daha az zarar verir galatasaray'a.

    hatırlamayan arkadaşımız var mı bilmiyorum ama yine de hatırlatayım, kendisinin başkanlığı döneminde akla gelebilecek her açıdan uçurumdan aşağı yuvarlanıyordu galatasaray. müteahhitin biri, bir kutlama günümüzde, tıklım tıklım stadımızın orta noktasına gelip, eline mikrofonu alıp tribünlere baka baka kulübümüze hakaret ediyordu. bu şahsın konu hakkındaki tepkisi hakaret eden kişilerden haftalarca durmaksızın özür dilemek oldu. "galatasaray'a hakaret ettiğiniz için özür dilerim". şu cümleyi kurabilmek için, makamlarına çıkıp 10 dakikalığına ağlayabilmek için herkesten randevu istedi. türkiye'nin en büyük spor kulübünün başkanı değil, herhangi bir ilçe belediye spor kulübünün başkanı sanıyordu kendisini.

    sportif boyutu tekrarlamaya gerek yok. ünal aysal ve fatih terim ikilisi gelip kulüpte komple revizyon yapmasalar, camiaya umut ışığı olmasalar 2010-11 sezonundaki sekizinciliği bile aratacak sezonlar işten bile değildi.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...n/141?saison_id=2010
  • 11
    https://www.youtube.com/watch?v=wo7_nn3dkFc

    uzun zamandır kendisi hakkında bir entry yazmak istiyordum, youtube'da bu röportajına denk geldim ve zamanının geldiğini düşündüm.

    öncelikle, yazacaklarım dolayısıyla fikir ayrılığına düşeecğimiz arkadaşlarımız olacaktır, onların argümanlarını da haklı bulduğumu belirteyim.

    bizlere lanse edildiği gibi kötü bir başkan olduğunu düşünmüyorum. kritik noktalarda yaptığı kritik hatalar var, bu yüzden başkanlığı kötüye çıktı ama aslında başardıkları ve öncü olduğu düşünceler şu an en çok başımızı ağrıtan noktalar. bu başardığı ve öncü olduğu düşünceler derken kastettiklerim şunlar;

    -ali sami yen: fenerbahçe'nin 50.000'lik yeni stat yapması sonucu bizim onlarla yarışabilmemiz için yeni bir stat gerekliliği ortadaydı. aranızda bilmeyen çoktur, galatasaray'ın 14 senelik şampiyonluk hasreti tam da stadının olmadığı yıllara rastlar. stadınızın modern olması, kapasitesi başarı için en önemli kıstaslardan biridir. evet, ali sami yen bir cehennemdi ama o cehennem artık dökülmeye başlamıştı. kendisinin stat konusunda, üstelik böyle rantçı, kötü niyetli bir hükümete karşı doğru adımları attığını düşünüyorum. o mali durumdan ve o hükümetten türk telekom arena'yı o kadar kısa sürede ortaya çıkarmak gerçekten zordu.

    -finansal fair-play: bugün en çok başımızı ağrıtan konulardan. taa o dönemde bunu türkiye'de ilk dile getiren kulüp başkanı kendisiydi. futbolcu ücretlerini doğru seviyelere çekmişti. hatası bunu şampiyonluklarla taçlandırarak yapmak istemesiydi. beşiktaş gibi bir feda sezonu ile yola çıksaydı, birkaç sezon bu şekilde gidecek, stattan sonra her şey düzelecek deseydi belki taraftar tepkisini bu kadar üstünde toplamazdı.

    -riva-florya: bu projeleri ilk dile getiren başkan. o zamanlar yabancı ekspertiz şirketlere analizini yaptırmıştı, buralardan gelecek gelirleri konuşuyordu. daha kimsenin aklında yokken. bu projeler galatasaray'ın kurtuluşuydu, dursun özbek'in elinde hiç oldu.

    yaptıkları hatalar çok vahim. en sert eleştirdiğim konulardan birincisi dönemin başbakanının önünde el-pençe divan durması. bunun bir açıklaması yok, galatasaray'a zeval gelmesin anlayışıyla yaptığını anlayabiliyorum ama yanlış.

    diğer bir hatası aziz yıldırım dostluğu. kendisi aziz yıldırım'ı fenerbahçe başkanı olarak gördüğünden dostluk kurmaya çalıştı. ali tanrıyar, alp yalman gibi başkanların yanında yetişip, süleyman seba gibi rakip başkanların olduğu bir ortamda görev alıp, özhan canaydın gibi bir başkandan görevi devralmış bir adamdan bahsediyoruz. karşısına aziz yıldırım gibi bir "unidentified hating object" çıkması çok büyük şanssızlığı oldu.

    başka bir hatası vazgeçemediği yöneticiler ki bunların şahı adnan sezgin'dir. bu konu da savunulamaz bana göre.

    arda konusunda yaptıkları da oldukça yanlış, arda'yı boş sözleşmeye oynayan arif'lerle, bülent kaptan'larla bir tutması çok büyük hataydı, çünkü bülent'lerin, arif'lerin devrinde tüm ekip aynı durumdaydı. ama sen milyon euro'lar alan adamların arasındaki arda'ya hasan şaş gözüyle bakarsan o yaşta, kaybedersin o çocuğu.

    bunun dışında, aklıma ciddi bir hatası gelmiyor şu an.

    asıl mevzu bana göre şu, kendisi liseci zihniyete savaş açmıştı ki bu çok kritik. inan kıraç gibi adamların karşısında durmaya çalıştı ve sonuç olarak ibra edilmedi. bugün o küfrettiğimiz, bizi dursun ve zevatına mahkum bırakmaya çalışan zihniyet, işte tam olarak adnan polat'ın karşısında durmaya çalıştığı zihniyettir. ada projesi diyorlar, evet, ada galatasaray için çok önemlidir. ama siz adayı galatasaray'ın büyüklüğü için önemli görürken, o liseci zihniyet adayı eşiyle dostuyla rahat rahat içip eğlenebilmek için önemli görür. işte adnan polat onların karşısında duran adamdı.

    kendisi gönderildikten sonra gelen adam, 1 milyar tl harcadı ve sonunda basketbolcuların bile maaşını ödeyemeyecek duruma geldiğimizde bu kulüpten koşarak uzaklaştı. başarılı çok seviyoruz vesaire diyoruz ama, adnan polat'tan sonra, stat-riva-florya gibi projeler sebebiyle, bir fırsat olarak görülen galatasaray başkanlığına, ünal aysal'dan sonra aday bulunamadığı için duygun yarsuvat seçildi. ne yeni bir proje, ne bir miras bırakıldı galatasaray'a, üstelik bırakılan miraslar da hiç edildi. adnan polat'ın getiremediği sportif başarı 2 yıllığına geldi (ki bu da fatih terim sayesinde), ama galatasaray'ın geleceği resmen ipotek altına alındı.

    haklı olarak sportif başarı bekleyen biz taraftarların görmek istemediği tablo bu. adnan polat genele bakıldığında iyi bir başkan değildi, ama iyi bir başkan vekiliydi, galatasaray'a uzun yıllar hizmet etmiş ve kaybedilmemesi gereken bir değerdi. liseci zihniyete açtığı savaş sonunu getirdi. keşke hep arka planda, galatasaray'ın projelerini yürüten adam olarak kalsaydı. başkan olmak onun mizacındaki bir adama uygun değil, ama galatasaray için çokça hizmet edebilecek bir adamı liseci zihniyete kurban etmemiz de biz taraftarların utancı olsun.

    umarım bu utancımızın farkına varır ve bu liseci zihniyetin mustafa cengiz'i de kurban edip dursun özbek gibi bir izansızı kulübün başına getirmesine engel olabiliriz.

    saygılar,
  • 12
    ölümü gördüğümüz için sıtmaya razı olmamızı isteyenlerin kendisine haksızlık edildiği düşüncesiyle yad ettiği kulübümüzün eski başkanı.

    unutanlar için şunu şuraya bırakayım, buyrun izleyin bakalım niye ibra edilmemiş. galatasaray bu ülkede ki en köklü camiadır ve kimsenin karşısında eğilmez.

    https://www.youtube.com/...keWLkKdPkI8&t=2s
  • 13
    yine bir şampiyonlar ligi maçı öncesi klasiği olarak dile gelecekmiş. hiç sektirmez sağolsun...

    --- alıntı ---

    galatasaray eski bașkanı adnan polat sessizliğini ajans saati'nde bozacak.
    kırgınlığı sürüyor mu?
    galatasaray'ın uefa ile yürüttüğü süreci nasıl değerlendiriyor?
    mustafa cengiz'i bașarılı buluyor mu?
    yasin dallı‘nın sunduğu ajans saati bu akșam 18.45'te trtspor’da.

    https://twitter.com/.../1053246424526344197

    --- alıntı ---
  • 17
    kendisiyle fotoğrafımın olduğu ibra edilmemiş eski galatasaray başkanı.

    anısı da enteresandır, anlatayım.

    19 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı. türk telekom arenanın ilk derbisi.
    gitmesek olur mu? olmaz.

    çorum'dan kalkım gecenin bir yarısı yola düştüm otobüste. yanımda bir arkadaş da vardı. gittim önce mecidiyeköy'e, stad yıkımı yanlış hatırlamıyorsam başlamamıştı. önünde bir fotoğraf çektirmesek olmaz. *

    https://scontent.fesb3-2.fna.fbcdn.net/...3f1d&oe=5EA2FF44

    şimdilerde anlıyorum bunun ne kadar kıymetli olduğunu bir fotoğraf olarak. hey gidi sami yen be.

    sonrası standart, nevizade'de biraz kafa çekip feneri güzel güzel anmalar falan. ebedi dostluk sonuçta. *

    stada geçtim peşine. bilet bulduğum yer locaların önündeki sıralar. yani ne alt tribündeyim ne üst. tam arada. o zamanki pegasus tribününden sahaya baktığında sağ tarafta kalan alanda, sonradan öğrendim digiturk yayın odasının tam önündeki koltuklar. hatta yanımdaki 2 koltuk boştu, maç başlayacak kimse yok gelen giden. sonradan o maçta yorumcu olan sinan engin ve büyük kaptan bülent korkmaz gelmişlerdi yanıma. ilk yarısını kaptanla izlemiştim maçın, onunla fotoğrafım yok çünkü hem telefonun hem makinanın şarjları bitti o kadar fotoğraf çekinince. ne bileyim yanıma onun geleceğini. *

    neyse, stada vardık oraya çıkacağız ama geçirmiyorlar. locaların arkası, restorant var oranın içinden geçmem lazım ya da locaların birinden. kapıdayız içeri almıyorlar bilet var gösteriyorum yok diyorlar. o ara adnan polat geldi güvenlik anlatınca tamam geçsinler buradan geçmeleri lazım zaten dedi bizim orası için. ben direk zıpladım tabi "başkanım nasılsınız" falan diye. "iyiyiz çok şükür şu maçı alsak daha iyi olacağız" dedi, "inşallah" dedim. fotoğraf dedim çok kişi var şimdi tamam desem hepsi gelecek fenerbahçeliler var onların yanına geçmemiz lazım dedi o ara bir iki taraftar daha lafa girdi bir şeyler sordular ben de makinayı arkadaşa verdim dedim yapıştır olum bu an kaçmaz.

    https://scontent.fesb3-1.fna.fbcdn.net/...cfc4&oe=5EA56CCA

    bellidir zaten polat'ın yüz ifadesinden hiç beklemediği, ben alacağımı aldım diğer arkadaşın fotoğrafını çekemeden hemen uzaklaştı yanımızdan. *

    neticesi el kadar alex de souza gökhan zan ve servet çetin'in arasından kafayı vurdu attı maç gitti. çorum'a 2 hafta dönemedim istanbul'dan ayrılamadım sinirimden.

    bu da böyle bir anımdır işte. zaten ondan kısa süre sonra da ibra edilmedi.
  • 18
    türk telekom arena ali sami yen spor kompleksinin açılışında yaptıkları ile bir daha galatasaray'a bırakın başkan olmak
    camianın önünden geçmemesi gerektiğini ispatlayan eski başkan. tabii bunun öncesinde ve sonrasında galatasaray başkanına yakışmayan duruş ve tavırlarıyla.

    galatasaray liselileri ve diğer kongre üyelerini çok konuda eleştirebiliriz. ama bunu unutacaklarını zannetmiyorum. zamanında mali ibrasızlığın gerçekten mali açıdan olmadığını biliyoruz.

    mehmet karlı da sevilmez ama adnan polat'ın neden ibra edilmeyeceğini anlattığı aşağıda linkini verdiğim tarihi konuşmasını hatırlamakta fayda var.

    https://youtu.be/keWLkKdPkI8
  • 19
    2005-2006 sezonunda yönetici değilken, takımın maddi anlamda çok zor durumda olduğunu görmüş ve bir bağış kampanyasının öncüsü olmuştu. o sezon yapılan seçimde ünal aysal'ın üyelik süresi başkanlığa yetmediği için "kurtarıcı" sıfatıyla derin galatasaray'ın (düşünün çaresizliklerini) ve özellikle taraftarın ısrarına dayanamayarak, yönetime girmiş ve futbolun patronu olmuştu.

    o dönemi hafife almamak lazım. şöyle söyleyim sezonun en kritik zamanlarında futbolculara verilen çekler karşılıksız çıkabiliyordu. https://www.hurriyet.com.tr/...ek-cildirtti-4187540 ancak, tüm zorluklara ve olumsuz koşullara rağmen, son maçta 20:45'ten sonra şampiyonuz demiş ve dediği gibi olmuş, neredeyse 1 yıl içinde taraftar gözünde efsane statüsüne yükselmişti.

    rekor oyla seçildiği başkanlık döneminde ise beklentilerin aksine maalesef sportif anlamda başarılı olamadı, bir istikrar ve sistem oturtamadı. saymaya kalksak birçok hatasını da buluruz ama kimsenin elini taşın altına koymadığı bir dönemde sorumluluk alması ve aldığı zaman ile bıraktığı zaman arasında en azından ekonomi anlamında ciddi bir iyileşme olması sebebiyle her zaman saygı duyarım.

    ayrıca, sportif açıdan çok başarısız bulmama rağmen, kendisi ve yönetiminin ibra edilmeme şeklinin galatasaray kulübüne hiç ama hiç yakışmadığını düşünüyorum. (bir ara youtube'da videoları duruyordu, hala duruyorsa bakmanızı tavsiye ederim. naçizane bir taraftar olarak yaşananları görünce utanmıştım.)

    bunun dışında, tekrar başkanlığı düşünür mü bilmiyorum. ancak, bir gün tekrar başkan olursa ben yine mutlu olur yine umutlanırım ama fatih hoca olduğu sürece olmasını istemem. çünkü, 2010-2011 sezonunda kendisinin yaptığı teklifi reddettiği için konuştuğu zaman hala fatih hoca ile ilgili olumsuz ifadelerde bulunuyor.

    galatasaray'ın başkanı kim olursa olsun "fatih terim bizim kırmızı çizgimizdir" anlayışıyla devam etmesi gerekiyor bence. çünkü, fatih hocaya iyi bir çalışma ortamı sağlandığı sürece galatasaray'da başarı için her zaman en doğru isim olacaktır.
  • 20
    elano'nun galatasaray'ı antrenman kulübü gibi kullanmasını sağlamış eski başkan. geçmişte ne yaparsa yapsın sadece bu bile her şeyi götürüyor bence. bonservisine 7 milyon euro senelik 3.5 milyon euro verdiğimiz futbolcu ayda 3 maç gibi bir sınır koyuyor dünya kupasına hazırlanmak için biz bunu üstüne kabul ediyoruz ve bunu da yıllar sonra kendisi açıklıyor açıklamasa bilemeyecekti hiç kimse. biz bugün neden mali olarak kötü durumdayız dediğimiz zaman bu tarz transferlerin etkisi yadsınamayacak kadar büyük.

    --- alıntı ---

    2010 dünya kupası'na bir yıl boyunca hazırlık yaptığını anlatan elano, "manchester city'den ayrılarak galatasaray'a gittiğimde, sözleşmeme turnuvaya hazırlanabilmem için bir ay içinde en fazla üç maçta oynama maddesi ekletmiştim. yani birçok maçta yedek kulübesindeydim. brezilya basını bu durumu öfkeyle karşıladı çünkü anlamamışlardı. ama ben evde hazırlıklarımı yapıyordum. psikolojik ve fiziksel olarak hazırlanıp beslenmeme dikkat ediyordum. dunga da bunu biliyordu. türkiye'ye giderken de ona danışmıştım." dedi.
    --- alıntı ---

    https://www.goal.com/...g9ponp31andbl2zaccnz
  • 25
    eğer başkan olursa adnan sezgin’i tekrar kulübe musallat edecek olan kişi.

    bu adını ağzıma bile almak istemediğim şahıs başkan olursa her sene yeni bir teknik direktör, her sezon ortasında teknik direktör kovduğumuz yıllara geri dönüş yaparız.

    ilk önce teknik direktör getirir, sonra da aynı teknik direktörü kovabilmek için kırk takla atar, mobbing uygular, istediği transferleri yapmaz vs. vs. ali cengiz oyunları bu şahsın en iyi bildiği şeyler arasındadır.

    örnekler vereyim isterseniz. skibbe’yi takımın başına getirip sonra istifa etsin diye yardımcılarını görevden aldığı gibi.

    gerets’in ikinci sezonunda istediği hiçbir transferleri yapmadığı gibi. tüm yaz orta sahaya adam arayıp gerets’in istemediği inamoto’yu getirmişti. ayrıca sezon sonu sözleşmesi bitecek olan gerets’in sözleşmesini uzatıp iki ay sonra tazminat ödeyerek gerets’i kovabilecek kadar dahi dir(!!!)kendisi.

    aynı mobbingi rijkaard’ın ikinci sezonunda da uyguladı. tüm yaz transfer yapmayıp lig başlayıp ilk iki maç sıfır çekince ve avrupada ukrayna’nın köy takımına elendikten sonra alelacele misimoviç ve insua’yı getirmişti bu şahıs! bu iki transferi de taraftarın sesini kesmek için yaptı.

    ayrıca bu herifin fb yöneticisi murat özaydınlı ile 3 temmuz sürecinde ortaya çıkan tapesi var ki tam evlere şenlik!!! telefon konuşmasında murat özaydınlı bu şahsı 2011 yılında trabzonla oynayacağımız maç öncesi takımını trabzonu yenmesi için nasıl motive etmesi gerektiğini anlatıyor. hepsi fb’yi şampiyon yapabilmek için.

    link: https://www.google.no/...ren-diyalog-20453744

    bu herif bırak başkan olmayı, kulübün kapısının önünden bile asla geçmemeli.

    edit: ayrıca kendisi nihat özdemir’in iş ortağıdır. bunu da yazalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın