3522
2005-2006 sezonunda yönetici değilken, takımın maddi anlamda çok zor durumda olduğunu görmüş ve bir bağış kampanyasının öncüsü olmuştu. o sezon yapılan seçimde ünal aysal'ın üyelik süresi başkanlığa yetmediği için "kurtarıcı" sıfatıyla derin galatasaray'ın (düşünün çaresizliklerini) ve özellikle taraftarın ısrarına dayanamayarak, yönetime girmiş ve futbolun patronu olmuştu.
o dönemi hafife almamak lazım. şöyle söyleyim sezonun en kritik zamanlarında futbolculara verilen çekler karşılıksız çıkabiliyordu. https://www.hurriyet.com.tr/...ek-cildirtti-4187540 ancak, tüm zorluklara ve olumsuz koşullara rağmen, son maçta 20:45'ten sonra şampiyonuz demiş ve dediği gibi olmuş, neredeyse 1 yıl içinde taraftar gözünde efsane statüsüne yükselmişti.
rekor oyla seçildiği başkanlık döneminde ise beklentilerin aksine maalesef sportif anlamda başarılı olamadı, bir istikrar ve sistem oturtamadı. saymaya kalksak birçok hatasını da buluruz ama kimsenin elini taşın altına koymadığı bir dönemde sorumluluk alması ve aldığı zaman ile bıraktığı zaman arasında en azından ekonomi anlamında ciddi bir iyileşme olması sebebiyle her zaman saygı duyarım.
ayrıca, sportif açıdan çok başarısız bulmama rağmen, kendisi ve yönetiminin ibra edilmeme şeklinin galatasaray kulübüne hiç ama hiç yakışmadığını düşünüyorum. (bir ara youtube'da videoları duruyordu, hala duruyorsa bakmanızı tavsiye ederim. naçizane bir taraftar olarak yaşananları görünce utanmıştım.)
bunun dışında, tekrar başkanlığı düşünür mü bilmiyorum. ancak, bir gün tekrar başkan olursa ben yine mutlu olur yine umutlanırım ama fatih hoca olduğu sürece olmasını istemem. çünkü, 2010-2011 sezonunda kendisinin yaptığı teklifi reddettiği için konuştuğu zaman hala fatih hoca ile ilgili olumsuz ifadelerde bulunuyor.
galatasaray'ın başkanı kim olursa olsun "fatih terim bizim kırmızı çizgimizdir" anlayışıyla devam etmesi gerekiyor bence. çünkü, fatih hocaya iyi bir çalışma ortamı sağlandığı sürece galatasaray'da başarı için her zaman en doğru isim olacaktır.
o dönemi hafife almamak lazım. şöyle söyleyim sezonun en kritik zamanlarında futbolculara verilen çekler karşılıksız çıkabiliyordu. https://www.hurriyet.com.tr/...ek-cildirtti-4187540 ancak, tüm zorluklara ve olumsuz koşullara rağmen, son maçta 20:45'ten sonra şampiyonuz demiş ve dediği gibi olmuş, neredeyse 1 yıl içinde taraftar gözünde efsane statüsüne yükselmişti.
rekor oyla seçildiği başkanlık döneminde ise beklentilerin aksine maalesef sportif anlamda başarılı olamadı, bir istikrar ve sistem oturtamadı. saymaya kalksak birçok hatasını da buluruz ama kimsenin elini taşın altına koymadığı bir dönemde sorumluluk alması ve aldığı zaman ile bıraktığı zaman arasında en azından ekonomi anlamında ciddi bir iyileşme olması sebebiyle her zaman saygı duyarım.
ayrıca, sportif açıdan çok başarısız bulmama rağmen, kendisi ve yönetiminin ibra edilmeme şeklinin galatasaray kulübüne hiç ama hiç yakışmadığını düşünüyorum. (bir ara youtube'da videoları duruyordu, hala duruyorsa bakmanızı tavsiye ederim. naçizane bir taraftar olarak yaşananları görünce utanmıştım.)
bunun dışında, tekrar başkanlığı düşünür mü bilmiyorum. ancak, bir gün tekrar başkan olursa ben yine mutlu olur yine umutlanırım ama fatih hoca olduğu sürece olmasını istemem. çünkü, 2010-2011 sezonunda kendisinin yaptığı teklifi reddettiği için konuştuğu zaman hala fatih hoca ile ilgili olumsuz ifadelerde bulunuyor.
galatasaray'ın başkanı kim olursa olsun "fatih terim bizim kırmızı çizgimizdir" anlayışıyla devam etmesi gerekiyor bence. çünkü, fatih hocaya iyi bir çalışma ortamı sağlandığı sürece galatasaray'da başarı için her zaman en doğru isim olacaktır.