103
santrfor falcao'yu kurtarmak
bir tiyatro oyunu da olabilir, filmi de çekilebilir bu transfer hikayesinin. ben adını steven spielberg ve tom hanks'e selam çakıp "santrfor falcao'yu kurtarmak" koydum. monaco-istanbul hattında geçen, kimi zaman kolombiya'ya kimi zaman ispanya'ya uzanan bir yılan hikayesinin gerçek aktörlerini anlatmalıyım size.
oleg petrov: galatasaray taraftarının bu yaz en nefret ettikleri adam. bir rus işadamı monaco kulübünün sahibiyse futboldan anlayan ve mümkünse fransızca bilen birine kulübü emanet eder öyle değil mi? dmitry rybolovlev geçen sezon küme düşmekten son anda kurtulan monaco'da son yılda kazanılan şampiyonlukta da, bir koyup beş kazanılan transferlerde de bir numaralı isim olan vadim vasilyev'in şubat ayında ipini çekti ve koltuğa oleg petrov'u oturttu. petrov elektronik eşya, pırlanta ticaretinde muteber bir yöneticiydi ama ufak bir sorun vardı, futbol ile alakası yoktu ve bildiği dört dil arasında fransızca yoktu. falcao'nun "her yıl dörtbeş iyi oyuncuyu satıyorsunuz, takımın dengesini bozuyorsunuz, jardim'i de yok yere yolladınız" dediği monaco'dan ayrılık kararını bahar aylarında almıştı. oleg petrov, fransız medyasını yanına alıp kolombiyalı golcünün kontratına saygı göstermesi gerektiğini söyleyip transferi yılan hikayesine çevirdi.
leonard jardim: mourinho'nun başarılarıyla yolunu açtığı portekizli teknik adamlar arasında, fransa ligi'nin büyük ağabeyi psg'ye kafa tutan ve şampiyon olabilen başarılı bir teknik adam. geçen sezon başında takım yokuş aşağı gittiğinde koltuğundan oldu. thierry henry efsane futbolcuydu ama tecrübesiz teknik adam kartviziti onun da sonunu hazırladı. rus patron, kovduğu jardim'i göreve getirip monaco'yu ligde tuttu. çift santrfor oynayacağım diye ısrar edip falcao'nun yerine iki golcü isteyen, alındığında da bir üçüncü forveti bekleyen jardim, ligin ilk üç maçında bozguna uğradı. üç maçta üç kırmızı kart alan takımı bir puan alabildi. transfer mevsimi kapanmasa, falcao takımdan gitmeden zaten kendisi gidecekti. muhtemelen de oleg petrov'un idaresinde yeni yılı göremeyecek.
jorge mendes/ahmet bulut: falcao'nun menajeri oyuncusuna üç yıllık yeni kontrat ararken, türkiye pazarındaki ortağı ahmet bulut da galatasaray adına hareket eden isim olarak bu filmde yerini aldı. ahmet bulut devreye girene kadar fransız medyasında bonservis bedeli yazılmayan falcao için o günden sonra 'sıkı pazarlıklar' başladı. seri ve nzonzi transferlerini şükrü hanedar ile 24 saatte bitiren galatasaray'ın falcao için neden oyuncunun menajerinin ortağına vekalet verdiği senaryonun açmazları arasına yazıldı.
l'equipe gazetesi ve türk spor medyasi: fransızların efsane gazetesinde monaco haberlerine imza atan iki muhabirden biri sürekli olarak falcao'nun istanbul'da sıkıntı yaşayacağını öne sürüp, bonservis vs. ile olumsuz haberlere imza atarken, editör masasının görev verdiği diğer muhabir iki cepheden de doğru haberlerle mesai arkadaşının yangınını her seferinde söndürdü. fransız medyasının haberlerinde alt metinler okunduğunda monaco'nun yönlendirmesi net olarak ortaya çıktı. son 2-3 yılda yangın emojisiyle twitter fenomenliğine soyunan genç muhabirler türkiye'de her gün "falcao hayırlı olsun" ile etkileşim peşinde koşarken; sabah gazetesi muhabiri mehmet özcan'ın 31 temmuz'da verdiği detayların üstüne 30 gün boyunca bir satır koyamadılar. kazanan yine işini gazetesinde, televizyonunda, sorumlu olduğu kurumda yapan gerçek gazeteciler oldu...
radamel falcao: 33 yaşında. son 10 yılda avrupa futbolunun en büyük golcülerinden biri. galatasaray ile anlaşmaya vardıktan sonra sözünden dönmedi. monaco ile var olan bir yıllık kontratının üzerine bir yıl uzatma teklifini de geri çevirdi. üç kız çocuğu sahibi ve tek isteği vitirine çıktığı river plate'de olduğu gibi tutkulu tribünler önünde futbol oynamak.
abdurrahim albayrak: falcao ile çektirdiği hatıra fotoğrafını kendine saklasa bu kadar yıpranmayacaktı. günümüz futbolunda bir transfere "yüzde 99 bitti" diyebilmek için oyuncunun şehre gelip sağlık kontrolünden geçmesi gerektiğini o da biliyordu elbette ama o da sosyal medya çukuruna düştü, düşürüldü ve falcao gelse de gelmese de bu yazın en çok hırpalanan ve kaybeden ismi oldu camiasında...
http://acetobalsamico.blogspot.com/...u-kurtarmak.html?m=1
bir tiyatro oyunu da olabilir, filmi de çekilebilir bu transfer hikayesinin. ben adını steven spielberg ve tom hanks'e selam çakıp "santrfor falcao'yu kurtarmak" koydum. monaco-istanbul hattında geçen, kimi zaman kolombiya'ya kimi zaman ispanya'ya uzanan bir yılan hikayesinin gerçek aktörlerini anlatmalıyım size.
oleg petrov: galatasaray taraftarının bu yaz en nefret ettikleri adam. bir rus işadamı monaco kulübünün sahibiyse futboldan anlayan ve mümkünse fransızca bilen birine kulübü emanet eder öyle değil mi? dmitry rybolovlev geçen sezon küme düşmekten son anda kurtulan monaco'da son yılda kazanılan şampiyonlukta da, bir koyup beş kazanılan transferlerde de bir numaralı isim olan vadim vasilyev'in şubat ayında ipini çekti ve koltuğa oleg petrov'u oturttu. petrov elektronik eşya, pırlanta ticaretinde muteber bir yöneticiydi ama ufak bir sorun vardı, futbol ile alakası yoktu ve bildiği dört dil arasında fransızca yoktu. falcao'nun "her yıl dörtbeş iyi oyuncuyu satıyorsunuz, takımın dengesini bozuyorsunuz, jardim'i de yok yere yolladınız" dediği monaco'dan ayrılık kararını bahar aylarında almıştı. oleg petrov, fransız medyasını yanına alıp kolombiyalı golcünün kontratına saygı göstermesi gerektiğini söyleyip transferi yılan hikayesine çevirdi.
leonard jardim: mourinho'nun başarılarıyla yolunu açtığı portekizli teknik adamlar arasında, fransa ligi'nin büyük ağabeyi psg'ye kafa tutan ve şampiyon olabilen başarılı bir teknik adam. geçen sezon başında takım yokuş aşağı gittiğinde koltuğundan oldu. thierry henry efsane futbolcuydu ama tecrübesiz teknik adam kartviziti onun da sonunu hazırladı. rus patron, kovduğu jardim'i göreve getirip monaco'yu ligde tuttu. çift santrfor oynayacağım diye ısrar edip falcao'nun yerine iki golcü isteyen, alındığında da bir üçüncü forveti bekleyen jardim, ligin ilk üç maçında bozguna uğradı. üç maçta üç kırmızı kart alan takımı bir puan alabildi. transfer mevsimi kapanmasa, falcao takımdan gitmeden zaten kendisi gidecekti. muhtemelen de oleg petrov'un idaresinde yeni yılı göremeyecek.
jorge mendes/ahmet bulut: falcao'nun menajeri oyuncusuna üç yıllık yeni kontrat ararken, türkiye pazarındaki ortağı ahmet bulut da galatasaray adına hareket eden isim olarak bu filmde yerini aldı. ahmet bulut devreye girene kadar fransız medyasında bonservis bedeli yazılmayan falcao için o günden sonra 'sıkı pazarlıklar' başladı. seri ve nzonzi transferlerini şükrü hanedar ile 24 saatte bitiren galatasaray'ın falcao için neden oyuncunun menajerinin ortağına vekalet verdiği senaryonun açmazları arasına yazıldı.
l'equipe gazetesi ve türk spor medyasi: fransızların efsane gazetesinde monaco haberlerine imza atan iki muhabirden biri sürekli olarak falcao'nun istanbul'da sıkıntı yaşayacağını öne sürüp, bonservis vs. ile olumsuz haberlere imza atarken, editör masasının görev verdiği diğer muhabir iki cepheden de doğru haberlerle mesai arkadaşının yangınını her seferinde söndürdü. fransız medyasının haberlerinde alt metinler okunduğunda monaco'nun yönlendirmesi net olarak ortaya çıktı. son 2-3 yılda yangın emojisiyle twitter fenomenliğine soyunan genç muhabirler türkiye'de her gün "falcao hayırlı olsun" ile etkileşim peşinde koşarken; sabah gazetesi muhabiri mehmet özcan'ın 31 temmuz'da verdiği detayların üstüne 30 gün boyunca bir satır koyamadılar. kazanan yine işini gazetesinde, televizyonunda, sorumlu olduğu kurumda yapan gerçek gazeteciler oldu...
radamel falcao: 33 yaşında. son 10 yılda avrupa futbolunun en büyük golcülerinden biri. galatasaray ile anlaşmaya vardıktan sonra sözünden dönmedi. monaco ile var olan bir yıllık kontratının üzerine bir yıl uzatma teklifini de geri çevirdi. üç kız çocuğu sahibi ve tek isteği vitirine çıktığı river plate'de olduğu gibi tutkulu tribünler önünde futbol oynamak.
abdurrahim albayrak: falcao ile çektirdiği hatıra fotoğrafını kendine saklasa bu kadar yıpranmayacaktı. günümüz futbolunda bir transfere "yüzde 99 bitti" diyebilmek için oyuncunun şehre gelip sağlık kontrolünden geçmesi gerektiğini o da biliyordu elbette ama o da sosyal medya çukuruna düştü, düşürüldü ve falcao gelse de gelmese de bu yazın en çok hırpalanan ve kaybeden ismi oldu camiasında...
http://acetobalsamico.blogspot.com/...u-kurtarmak.html?m=1