resim
Wesley Sneijder
Görev:Stratejik Danışman
Takım:-
Yaş:40
Uyruk:Hollanda
  • 409
    hazır sular durulmuşken bir kaç satır karalamak istiyorum bu arkadaşın transferi hakkında. öncelikle gelmemesini ümit ediyorum dedim diye, itin götüne sokuldum ne fenerbahçeliliğim kaldı ne futbol cahilliğim. olsun, canı sağ olsun herkesin; eyvallah der, çekerim sineye ama söylemek istediklerimi söyleyemeden yapmam bunu.

    şimdi bahsi geçen adam wesley sneijder. allah var, büyük topçu. yetenekli, çalımı var, şutu var, pası var. hırslı da bir oyuncu, en azından benim izlediğim maçlarda sahaya hırsını yansıtıyordu. yenilgiyi kabullenen yetenekligillerden değil kesinlikle. "e o zaman göt müsün, ne itiraz ediyorsun? marjianllik peşinde misin?" diyecek olanlara ise peşin peşin verecek bir cevaplarım olacak:

    varan1: bu adam geldiğinde mevcut sisteme monte edilemez. mutlak bir sistem değişikliğine gidilecek, açıkçası aşı tutmazsa takımı olumsuz etkilemesinden çok çekiniyorum ki; zaten iyi gidiyor olmamıza rağmen oynanan oyun geçen senenin gerisinde. bunun hepimiz farkındayızdır sanırım ve daha da zorlu bir sürece gireceğimiz şu dönemde ikinci bir bocalamayı kaldırabilir mi bu takım, kuşkuluyum.

    varan2: sneijder transferi haliyle hatrı sayılır bir maddi külfet getirecek. sakın beni abuk subuk şeylerle itham etmeyin, hayatım boyunca muhasebeci taraftar olmadım. gel gör ki; böyle yüklerin altına girileceği zaman bir taraftar olarak gönülden kulübe yaptığım katkıların olumlu biçimde kullanılıp kullanılmayacağını kendimce irdelemek hakkım saklı diye umuyorum. kariyerinin son 1.5 yılı sakatlıklarla geçmiş, en son çıktığı maç 26 eylül 2012 chievo - inter maçı olan bir adama eşek yüküyle para verilince bu çekincelere sahip olmamın doğal olduğunu düşünüyorum.

    son olarak: gelişi hagi'nin gelişine benziyor, oyun stilleri benzemese de verdikleri katkı ve hırsları birbirlerini andırıyor; elbette bir hagi değil, lal olurum öyle bir şey iddaa etsem; aynı düzeyde katkı verme potansiyeli saklı bu açıdan bu portakalın. çekincelerimde haklı çıktım demek istemiyorum bu transfer sonlanırsa, uzaktan gollerinde, asistlerinde, adrese teslim kornerlerinde sevinmek istiyorum. ama çekindiğim şeyler de var ve bu yüzden de gelmemesini, rotayı daha genç ve daha kendini gösterme isteği olan adamlara çevirmemizi istiyorum. bu benim şahsi fikrim. burada bu kadar adamız, hepimizin aklı farklı farklı çalışıyor. öyle olması doğaldır da, eşyanın tabiatı böyle. zaten bu platformda bulunma nedenimizin ortak akla sahip olmamız değil, kalbimizin aynı yerde atması. ben öyle biliyorum en azından, sizlerden de ricam bunu bilerek yapın yorumlarınızı. sneijder gelir gider, yarın öbür gün tribünde yine benimle "omuz omuza" çekersin; elini omzuma atacak yüzün olsun o zaman geldiğinde.

    umarım galatasaray'ımızın karlı çıkacağı şekilde sonuçlanır bu transfer hikayesi.
  • 1867
    bize gelmesinden sonra liverpool taraftarları "o parayı seçti!! liverpool sadece paradan ibaret değildir!11!!11bir" gibi serzenişlerde bulunmuşlar. akabinde şöyle bir şeyler hazırlamış birileri:

    https://pbs.twimg.com/...tuCAAAaMSS.jpg:large

    ekleme: ulan bunu da eksilediler. moderasyona sesleniyorum, eksileyeni bulun çıkartın karşıma. ya fenerli piçin teki bu; ki o halde sözlükten sille tokat atarız pezevengi, ya da ingilizce bilmiyor. öğretirim lan ben sana, niye böyle yapıyorsun? hayır, neden yani?
  • 2282
    dün akşam da bir kez daha şahitlik ettim ki; çok akıl almaz paslar atabiliyor. 10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçının ilk yarısında bir pozisyonda topu orta yuvarlak civarında arkası dönükken aldı, o sırada ya amrabat ve burak aynı anda koşuya başladı, burak ortadan amrabat soldan koşuyordu. sağa doğru döndü hafiften, amrabat'ı görmüş oldu ama birden terse kesti. ancak wesley arkası dönük olduğu için bu koşunun başlangıcını görmedi. topla dönerken göz ucuyla mı gördü, yoksa sırtında da mı gözü var bilmiyorum ama o bölgeye doğru gerçekten çok ilginç bir pas gönderdi, uzaktan atılmış bir gol kadar keyif veren bir pas.

    not: kendisinin gelmemesi gerektiğini, sistemde yeri olmadığını savunan nadir yazarlardan biriydim. süreç içersinide fikrim değişmekte olsa da, hala 4-3-1-2 hakkında endişe sahibiyim.

    edit:düzeltme ve ekleme.

    not: ademabi'ye pozisyonun detaylarını hatırlamam konusunda yaptığı yardımdan ötürü teşekkürü borç bilirim.
  • 2705
    bu adam yüzünden sözlüğe yeni bir özellik eklenmesini istiyorum ben. istediğimiz yazarı bloklayıp onun yazdığı hiç bir giri ile karşılaşmamak; bu kesinlikle eklenmeli. sneijder'in transferinden sonra bu ihtiyaç birden doğuverdi, ben de anlam verebilmiş değilim. zira bir takım zevat; ortada fol yok yumurta yokken "selçuk sneijder'e pas atmıyor yeaa. selçuk ve çetesi. :(:(:(" falan gibi şeyler yazmaya başladı. asabım bozuluyor, elim ayağım titriyor birader; günde iki şişe şarap üç tane de xanax alıyorum, anca sakinleşebiliyorum. kendimi yetimhanede yaşanan rezillik sonrası ziyarete gitmiş, kameramanlar fikrini sorduğunda da öfkesini kusmuş doğuş gibi hissediyorum.

    "böyle sıkacaksın bunların boğazını, çökeceksin gırtlağına, sol kaburgasından sikeceksin. neymiş? selçuk sneijder'e pas atmıyormuş! neymiş? selçuk ve çetesiymiş! aklını, izanını, amını, mizahını siktiğimin bebesine bak sen ya!"

    ve benzeri entryler girmemi istemiyorsanız; moderasyon olarak bu olaya bir el atın ve bu filtre sistemini getirin sözlüğe. adam selçuk ve çetesi diyor ya!
  • 3374
    gümbür gümbür geliyor bu sezon, gümbür gümbür! gol-asist sayılarında çift haneyi görürse bu sene; beni hiç ama hiç şaşırtmaz. üstelik bir çok on numaranın aksine, oyunun her yönünde içinde kalmaya çalışıyor. kendisi hakkında vakti zamanında sistemi bozacağı, takımda bocalamaya sebep olacağı gerekçesiyle alınmasına karşı çıkan bir takım yorumlarım olmuştu. hata etmişiz, affetsin.
  • 3944
    eğer yanlış bilmiyorsam karabükspor maçı ile birlikte bu sezon toplam üç gole ulaşarak dört gollü didier drogba'dan sonra galatasaray'ın bu sezonki en golcü ikinci futbolcusu konumuna gelmiştir.

    edit: drogba üç değil, dört gol atmış; dolayısıyla drogba ile birlikte en golcü değil, drogba'dan sonra en golcü ikinci oyuncu konumuna yükselmiş. hatırlatma için dag basini neyleyim'e teşekkürler.
  • 3954
    ilgili giride (bkz: #1321685) 4-3-1-2 diziliminin selçuk inan'ı eskisinden daha az efektif kıldığını anlatmıştım. wesley sneijder için dizilimdeki "1" olduğu için bu geçerli değil fakat; kanatları iyi işleyen bir 4-2-3-1'de wesley de bu dizilimdekinden çok daha efektif olabilir. çünkü; kendisi ile selçuk inan'ın meziyetleri bir noktada kesişiyor. stiller pek benzeşmese de her ikisi de doğru koşuyu yapan -yapma ihtimali olan- adamlara pas göndermekte ustalar ve iyi işleyen kanatlar bu meziyeti sergilemek için en uygun bölgeler. bir de elimizde bruma gibi bir cevher varken; sanırım artık bunu deneme zamanımız iyiden iyiye yaklaşıyor. buradaki açmaz, diğer kanatta sırıtmadan oynayacak fit bir yerli açık oyuncusu. her ne kadar bencilliği çok gözüme batsa da; tipoloji açısından gökhan töre sanırım bu oyuncu biçimi için mevcut yerli kanat oyuncuları arasında en ideal gözükeni. işin aslı; kendisinden zerre haz etmeme rağmen, gerçekten çalışkan bir zihin yapısına bürünse aydın yılmaz dahi işlerlik kazandırabilir bu sisteme. en azından türkiye'de oynayacağımız maçlar için yapabilir bunu, tabii ki; öyle yata saklana maçı tamamlamayıp tırmalayarak oynarsa.

    velhasılı kelam; drogba-burak ikilisinin yarattığı bir açmaz var ortada. bu açmaz konusunda ne burak, ne de drogba suçlu; ikisi de çok kıymetli futbolcular. burak yılmaz için aksinin düşünenleriniz olacaktır, onlara da türk futbolunun üzerine kabus gibi çöken yabancı kısıtı konusunu baz almadan denklem kuramayacaklarını hatırlatmak gerekli sanırım. zira; bu şartlar altında bir önceki sezon ligde yirmi dört gol atıp sekiz de asist yapan, şampiyonlar ligi'nde sekiz gol atmış bir yerli oyuncu kıymetlidir. hem de çok kıymetlidir.

    galatasaray futbol takımının mevcut kadrosu paradoks fabrikası bir kadro ne yazık ki. kadro yapılandırılırken plansızca hareket edildi, bunda şahsi kanaatimce bu kadronun mimarı olarak bildiğimiz fatih terim'den ziyade yönetimin payı var. drogba sükse olsun diye, sneijder de fırsat transferi olarak takıma kazandırıldı. tek tek baktığımızda her ikisi de çok doğru hamleler. ancak bütünlüklü bakınca; kadronun geri kalanının yapılandırılış biçimi bu iki transferi hiç sorunsuz bir şekilde sisteme adapte etmeyi oldukça güçleştiriyor. hatta bendenizin sneijder transfer edilirken bu argümanlarla karşı çıktığı için inceden bir afaroz edilme tehlikesi atlatmışlığı da vardır. yapanların canları sağ olsun, mühim değil.

    neyse; daldan dala atladım, konu dağıldı. sonuç olarak, hem wesley sneijder'in hem de selçuk inan'ın daha efektif oynamaları için kanatları işleyen bir dizilim ile oynamaları gereklidir bana göre. bunun da tek yolu didier drogba'nın emekliliğini veya yabancı sınırının kalkmasını beklemek. bu veyayı da; o zaman iyi bir karşılık buluyorken burak yılmaz'ın eski "satılamaz" boyuttaki kıymetinin kalmayacağını düşündüğüm için ekledim.
  • 4262
    ya kendisi gidecek ve oyun planının selçuk inan üzerine kurulduğu etkili bir 4-4-2 ile yola devam edilecek, ya da sene sonunda didier drogba ile yollar ayrılıp 4-2-3-1 diziliminde, adam gibi işlerlik sağlanacak yatırımlar yapılacak. drogba varken burak yılmaz'ı yedek oturtamıyoruz, keza burak'ı kullanıp drogba'yı tribüne yollayamıyoruz. tahtasını siktiğimin yabancı kısıtı yüzünden elimiz kolumuz bağlandı. dolayısıyla, işlerlik kazanabilecek bir sistem oluşturulup ismine bakılmadan bu sistemi aksatacak oyunculardan kurtulmalıyız.

    işbu bahsedilenler; devre arasından ziyade önümüzdeki sezon için yapılması gerekenlerdir. devre arasında ne olur, ne biter; bilemem.
  • 4901
    dünya üzerinde kendisinden daha efektif sayılabilecek (daha efektif değil, sayılabilecek) tek faal on numara mesut özil'dir. ayrıca biz on numara aramıyoruz, bizim on numaramız var. isteyen uzaklarda arayabilir tabii*, kendi bilecekleri iş. biz aramıyoruz. bizim aradığımız bu on numara ile birlikte oynamayı becerebilecek, hem onun hem de kendilerinin performansını daha da yukarı çekebilecek oyunculardır.
  • 5092
    inter ile bütün avrupayı öttürdükleri dönemde eto'o, milito, pandev üçlüsünün arkasında on numara oynamışlığı olan bir oyuncudur. bu oyunculardan kanat performansı almaya en yatkın olanı hızından dolayı eto'o iken; pandev'in kanatta vereceği katkı da en fazla burak yılmaz kadardır. yani; kendisinin on numara oynaması için ihtiyaç duyulan şey kanat oyuncusu değil, arkasında onun açıklarını kapatabilecek altı, yedi oyuncu bulundurmak ve onun on numara bölgesinde oynadığı dizilime işlerlik kazandıracak bir sistem inşa etmektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın