türkiye'de çok ciddi seviyelere çıkmış, eksisi artısı düşünülmeden her şeyin çözümü oyuncu getirmeye bağlanmış kapital düzenin sevdiği yaklaşım.
12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı berabere bitti. galatasaray taraftarının bir kısmı kaybedilen puanı transfer eksikliğine bağlıyor. neymiş, hâlâ orta sahaya oyuncu gelmemişmiş.
şimdi objektif olarak düşünelim:
galatasaray'ın rakibi kayserispor iki senedir bir tek transfer yapamıyor. çünkü zamanında yaptığı harcamalar ki, bunlar transfere bağlı -transfer obezliğine- sebeplerden. adamlar normalde sağ kanat olan adamı merkeze çekmiş, 17 yaşındaki oyuncuyu bir şekilde kullanmış.
galatasaray ise diyelim ki hiç transfer yapmamış olsa bile, mevcut kadrosuna bile almadığı midtsjo diye bir oyuncu var. peki bu adamı kayserispor'a verse ne olur? muhtemelen takımın en iyi oyuncusu olur.
burada bir yanlışlık yok mu? yani galatasaray'ın kayserispor ile berabere kalmasını nasıl transfer eksikliğine bağlayabiliriz?
işte tam burada transfer obezliği devreye giriyor. şeker bağımlısı olanın kan şekeri düştüğünde tatlıya hücum etmesi gibi, transfer bağımlısı olan da yeni futbolcuya hücum ediyor.
kronik şeker hastası değilseniz, insülin intoleransı ilerlemediyse şekeri kesersiniz vücut hemen fabrika ayarlarına dönmeye başlar. transfer obezliğinin getirdiği açlık hissini de içeriden çözmeyi öğrenerek aşabilirsiniz yalnızca.
galatasaray özelinde konuşursak. evet galatasaray'ın şampiyonlar ligi seviyesinde iyi bir orta saha oyuncusuna ihtiyacı vardır. ancak kayserispor'u yenememesinin sebebini buna bağlamak transfer obezliği göstergesidir.
sonuç olarak bireysel obezlik gibi transfer obezliği de sağlıklı değildir, toksititeyi arttırır, verimi düşürür.