• 17
    daha mazbatasını aldığı ilk günden "kasa bomboş, paramız yok, çok borç var, kulüp batmak üzere" edebiyatı yapan yönetimdir. kimseye güvenmeye gelmiyor gerçekten. galatasaray'da hiçbir yönetim o kasayı dolu bulmadı son 20 senedir. hep boştu o kasa. ama bir şekilde kaynak yarattılar. dursun'un zaten seçim öncesinde yaptığı konuşmadan kasanın boş olduğu belliydi. dursun net şekilde "beni seçmezseniz galatasaray batar" diye tehdit etti. eğer yönetime gelmeyi beklemiyorlardıysa neden seçime girdiler? yok zaten seçilmek için aday oldularsa karşılaştıkları durumdan şikayet etmeye hakları yok. iş yapmak zorundalar. mazeret üretenlere karşı geldiler. şimdi kendileri ilk günden aynı şeyi yapmamalılar.

    kampanya başlatılmış #yellowfriday etiketiyle. yani elbette bilezik kampanyasından daha evla ama çok da farkı yok. iştirak edeceğiz, tamam. ama store satışıyla ödenecek borçlar yok ortada. borç 100 ise store satışı 1'ini öderse öder. o da belki. hiç yoktan iyidir elbette. ama kaynak yaratmak için ilk planları buysa yandı gülüm keten helva.

    şimdi çıkıp birisi bana "dursuncu" filan derse kalbini kırarım. açık konuşayım. ancak gördüğümü de söylemek zorundayım. alınmaca gücenmece yok. lütfen kimseye körü körüne bağlanmayın. inanın bana kendisine muhalefet diyen çok kişiyi tanıdım. önemli bir kısmının niyeti galatasaray'ı kurtarmak filan değildi. herkese inanmayın. ölümü gördük diye sıtmaya razı olmayalım. ayık olalım.
  • 24
    gördüğüm kadariyla yeni bir duygun yarsuvat yönetimidir. tamamen hazirliksiz gelmişler. simdi ise futbolcu satip hicbir transfer yapmayarak isi goturme derdindeler.

    duygun dede doneminde sampiyon olduk. ama bu sefer o is zor. o zaman rakip yoktu neredeyse. simdi isler oyle degil. çok ciddi rakipler var ve anadolu takımları artık daha güçlü.

    umarim bir planlari vardir. ben pek zannetmiyorum. zira bence kendileri bile seçilmeyi beklemiyorlardı. su an dursun’dan kurtulmanin verdigi şevk ile taraftar bazi gercekleri goz ardi ediyor. ancak mecbur olduğumuz şampiyonluk kaçar giderse kimse dursun'dan bahsetmez.

    gerçekten merak ediyorum. nedir planları? hiçbir şey anlatmadılar. taraftar tamamen "dursun değil mi, tamam o zaman" mantığıyla destekliyor kendilerini. eğer mali durumu düzeltme planları ara transferin bitimine 4 gün kala "elimizdeki 5-6 oyuncu için teklif var" ise yandı gülüm keten helva. zaten kısıtlı ve eksik kadromuzu daha da eksilterek, "şampiyon olamsak bile mali durumu düzeltiriz" mantığıyla iş yapacaklarsa eyvah eyvah.

    şimdi biliyorum ki bana kızıp "bu dursuncu, bu liseci" diyenler olacaktır. herkes birbirini tanımak zorunda değil. ama benim daha önce yazdıklarımı bilmesine rağmen bunları diyecek olanları kendilerine havale ediyorum. ben doğru gördüğümü ve bildiğimi yazıyorum. geçmişi unutmamaya, kişilerin geçmişte yaptıklarını sanki olmamış gibi hayata devam etmemeye çalışıyorum. hafızam kuvvetlidir bazı konularda. sosyalist hafızası işte. unutmuyor.

    bu nedenle testi kırılmadan gördüklerimi yazmak durumundayım. umarım bu sefer de muhalefet tarafından kandırılmıyoruzdur. benimki kuruntu olabilir. zira "bundan daha kötüsü gelmez" dedikçe daha kötüsüne rastladık. bu duruma karşı bir refleks olabilir.

    ekleme:

    galatasaray'ın son 20 yılını hatırlayabiliyorsanız bu kaygılara tezcanlılık demezsiniz. muhtemelen yaşınız yetmiyordur da ondan böyle söylüyorsunuzdur*.

    ekleme 2:

    bazı arkadaşların anlamadığı bir şey var. mustafa cengiz başarısız olursa mayıs ayında dursun, ölene kadar gitmemecesine hem de, geri gelir.
  • 49
    24 saat içinde yıllarca içinde tuttukları "statükodan intikam alma" arzusunu bir kenara bırakıp bu takıma 1 tane adam gibi orta saha, 1 tane adam gibi sol bek katmazlarsa tribünlerde dursun için söylenen "yönetim istifa" tezahüratları nisan ayının sonlarına doğru kendileri için duyulmaya başlar. mayıs'ta da yönetimi dursun'a devrederler.

    o saatten sonra zaten konformizminden zar zor vazgeçmiş olan galatasaray kongresi ve statüko "bakın işte muhalefet takımı ne hale getirdi? halbuki bizim planlarımız vardı" diyerek ipleri öyle bir eline alır ki bir daha muhalefet eskisi gibi twitter'dan atar gider yapacak yüzü bile bulamaz.

    herkeste "kendileri olmasa dursun olacaktı" düşüncesi var. kimse kusura bakmasına ama ölümü gördük diye sıtmaya razı olursak titreye titreye ve daha fazla acı çekerek ölürüz. sadece süre uzar.

    insanlar tehlikenin farkında değil. dursun bu seçimi bilerek kaybetmiş bile olabilir. mali durumun vahametini ondan iyi kimse bilemez. bu nedenle 3 aylığına yönetimi muhalefete bırakıp, başarısızlıkları onların sırtına yükleyerek çok daha güçlenmiş şekilde geri dönebilir. şu an yönetim "enkaz bırakıldı, dursun şöyle yaptı, dursun böyle yaptı, dursun olsaydı transfer mi olacaktı sanki?" diyerek kendi ipini çekiyor.

    bunu olumsuz bir eleştiri olmaktan daha çok yumurta kapıya dayanmadan önce bir uyarı olarak düşünmeleri lazım. buraları okuyorlardır diye umuyorum. zira en büyük iddiaları taraftarı takip etmekti.
  • 54
    kendilerinden en azından bugün çıkıp delikanli gibi “paramiz yok, transfer yapamayacağız” demelerini beklerdim. iddiaları buydu : şeffaflık ve dürüstlük. ama onlar da üç maymunu oynayıp taraftarin ateşinden faydalanmak istediler. sosyal medyada algi yaratip sessiz kalmakla yetindiler.

    laf salatası ve ustu kapalı kibar ancak islevsiz söylemler samimiyete zarar veriyor. kardesim cik soyle. yok “en buyuk transfer terim”, yok “gereken yapilacak”... ne gerek var? sen #yellowfriday’den once “taraftarimiz bize destek olsun, biz de gerekeni yapariz” de sonra da sessizlige gömülüp “artik yonetici oldugun icin kişisel soylemde bulunmam olmaz” diye ortadan kaybol.

    kendilerinin dursun aydın ozbek’in yedigo naneleri arastirmak ve ortaya cikartip kamuoyuyla paylasmakla gorevli mufettis kurulu degil galatasaray yonetimi olduklarini bir an once fark etmelerini dilerim.

    eklene:

    bugun kendileri icin “aslan, kaplan, kurtarici” diye bahsedenler sesin sonuna doğru “dursun kadar olamadilar” diye kendilerine saldırırken, genel kurulda dursun alkislar eşliğinde yeniden baskan secilirken kendilerini yine biz mudafaa edecegimiz icin ben yine de bizi dinlemelerini tavsiye ederim.
  • 73
    ne yazik ki taraftarin da kendilerine “dursun olmamak” dışında bir misyon yuklemedigi yonetimdir. kendileri de gördüğüm kadariyla dursunsavar olmak dışında bir aksiyon peşinde değiller. bu iş kısa vadede hoş görünüyor göze. ama ben çok da emin değilim. bundan sonra zaten yapacak bisey yok. insallah sampiyon oluruz ve tekrar seçilerek seneye harika bir takim kurarlar.
  • 110
    dursun özbek müfettişliği yapmaktan takımı yönetecek zaman bulamamış yönetimdir. defalarca söyledim. bu takımın şampiyonluğu her şeyden önemliydi bu sezon. 1 tane adam gibi orta saha kiralayacaklardı. yapmadılar. kimse para mara demesin arkadaş. nagatomo'ya yarım sezon 1 milyon € verebiliyorsan kalbur üstü 1 orta saha da bulursun.

    tamamen enkaz edebiyatı yapmak adına galatasaray'ın şampiyonluğunun yoluna bir engel daha koydular. şimdi ne oldu peki? şampiyonluk gitti. mayıs'taki seçimde dursun özbek'in usulsüzlüklerini anlatırlar artık. dursun başkanlığı yeniden alıp 3'lü çektirirken tabii. yazık.

    ekleme:

    he anasını satayım, manyağım ben, "ben demiştim" demek için galatasaray yenilince balkona bayrak asıyorum. lan kalpten gideceğim bir gün bu takımın maçlarını izlerken. sen kimsin de benim galatasaray sevgimi sorguluyorsun arkadaş? yeter yahu. benim için önce galatasaray gelir. galatasaray'ın faydasına iş yapmayan adam babam olsa lafımı esirgemem. bu kadar basit. tavsiye ederim.
  • 177
    seçildikleri ilk haftalardan itibaren tamamen "intikam" güdüsüyle hareket etmiş ve ne yazık ki kaybetmiştir. bunu defalarca yazdım. herhalde en çok ofsayt alan entrylerim olmuştur bunlar. ama gelin görün ki durum bu.

    galatasaray yönetimi olmaktan çok muhasebe denetmenliği yaptılar. kah medya önünde kah sosyal medyada yaptıkları tek şey "bakın dursun özbek neler yapmış?" demek oldu. "daha 1 hafta" dendi, "daha 15 gün" dendi ama 2 ay geçtiği hala ortada tık yok. hiçbir proje yok. hiçbir "seçilirsek şunu yapacağız" yok. dedikleri tek şey " geçmiş hatalar tekrarlanmayacak". hala daha geçmişte yaşıyorlar. yapılanların üstüne gitmekle tüm yönetim stratejisini bunun üzerine kurmak arasındaki farkı ne yazık ki anlayamıyoruz. türkiye'nin genel sorunu bu zaten. sadece galatasaray'ın değil. garip görmüyorum.

    ne yazık ki galatasaray'ın muhalefeti, statükosundan da beter durumda. onların da derdi kendi statükolarını kurmaktı. inan kıraç yerine ali dürüst'ü getirmek filan istiyorlardı. yani "galatasaray için ne yapabiliriz?" diyen iyi niyetli insanları kullanarak arkadan kendi işlerini yürütmekti dertleri.

    mustafa cengiz iyi niyetli olabilir. ama mayıs'taki seçimi kaybettiğini şimdiden görmek zor değil. bu entry'yi ofsaytlamak ya da koşa koşa başlık altına gidip saydırmak bunu değiştirmeyecek. daha bu yönetim içinde bir fikir birliği yok. sırf "zar zor aldığımız koltuğu bırakmayalım" diye şimdilik ses etmiyorlar. ben mustafa cengiz'in seçime çok başka üyelerle gireceğini düşünüyorum.

    dediğim gibi geçmişin intikamını almak yerine galatasaray yönetimi olduklarını hatırlasalardı sıkıntı olmayacaktı. mayıs'ta dursun yeniden aday olmaz inşallah. velhasıl dursun olmaz da durmasın olur.

    ekleme:

    insanlar anlamıyorlar. ne yazık ki kaybetmeyi kabullenemeyen, kaybettiğinde kendi hatalarını göremeyen ve hatayı hep başkasına yıkan bir toplumuz biz.

    mustafa cengiz ve yönetimi tüm stratejisini dursun'un yaptıklarını kah sosyal kah normal medya üzerinden sürekli gündemde tutmak üzerine kurdu. bunu yapıyorsanız hiç hata yapmamanız ve dursun'un bütün foyalarını ortaya dökmeniz lazım. zira iddia makamı sizsiniz. otel faturaları konusunda "bakalım kimler kalmış?" diye yorum yaptıktan sonra bu tür faturaların mecburen hep kesildiğini ve sonra da bağış adı altında kulübe bırakıldığı ortaya çıkarsa tüm stratejiniz üstünüze çöker. elinde belge varsa hemen yasal işlem yapacaksın. ha yoksa da kocakarı gibi konuşmayacaksın. elindeki belgeleri sunacaksın ve kararı insanlara bırakacaksın. eğer ki "ibra ederseniz dursuncusunuz, bizden değilsiniz, hainsiniz" derseniz kaybedersiniz. çünkü muhalefetsiniz. çoğunluk değilsiniz. çoğunluk oyuna sahipseniz biraz daha diri olabilirsiniz. ama zaten tepki oylarıyla kazanılmış bir seçimi zafer havasına dönüştürüp "bu iş bitti, kulüp bizim" havasına girerseniz kaybedersiniz. hele hele bu işin propagandasını bir de zamanında "sorarlarsa bizden değiller" denilen 2 kişiden biri olan ve kulüpte hiç sevilmeyen fatih altaylı'ya yaptırmaya kalkışırsanız işler iyice içinden çıkılmaz bir hale gelir.

    bunun yanı sıra özellikle sosyal medyadan 31 mart 2018 galatasaray olağan mali genel kurulunu bir seçim havasına dönüştürdüler. "ibra edenler bizdendir, ibra etmeyenler liseli" havası yarattılar. özellikle muhalefetteki bir grup seçim kazanmanın gazıyla haddini bilemedi ve "kulübü liselilerden kurtaracağız" çığlıkları atmaya başladı. çünkü seçimi kendilerinin kazandıklarını zannettiler. halbuki dursun'un şark kurnazlığıyla baskın seçim yapması ve mustafa cengiz'in "mayıs'ta yeniden seçim yapacağım" demesi kazanmalarının tek nedeniydi. bunu unuttular. zafer sarhoşluğuna kapılıp eskiden kendilerine yapılanı yapmaya kalkıştılar.

    defalarca uyardık. yapmayın dedik. dursun özbek'in usulsüz işlemleri hakkında sosyal medyada, televizyonda, orada burada konuşmak yerine yasal işlem yapın dedik. dedik ama dinletemedik. bu da tabii dursun'u bir anda genel kurul üyelerinin gözünde mağdur durumuna düşürdü. twitter'dan tasmalılarına "dursun şu şu şu transferlerde vurgun yapmış" yazdırmakla olmaz bu işler. çat çat çıkartacaksın delilleri ortaya. çıkartamıyorsan da söylemeyeceksin bunları. çünkü en iyi ihtimalle "günahına girdiniz" derler. en iyi ihtimalle o da.

    konu "adam çalmış, sussunlar mı?" değil. çalmışsa ispatı gerekir. ispatı yoksa bu kadar dillendirilmez. çünkü kadük olur. genel kurulda taraftarın vicdanı değil, genel kurul üyeleri oy veriyor. bir kurumu yönetmek istiyorsan seçmenlerden oy alman laızm. yoksa aynen tatlı su demokratları gibi uzaktan muhalefet yaparsın.
  • 210
    bugün herkese saldırırken kendilerini boş geçmemek gereklidir. devre arasında "dursun hırsızlık yaptı, dursun fatura kesti, dursun, dursun" diyeceklerine şu takıma 1 tane kiralık orta saha almayarak sezonun içine etmişlerdir.

    kimse kusura bakmasın. nagatomo'yu yarım sezonluğuna 1 milyon € kiralama ve 1 milyon € ücret ile takıma katabiliyorsun iyi ya da kötü o ayarda 1 orta saha daha katabilirdin takıma. para yoksa nagatomo'ya da yoktu.

    ancak kendileri seçildikleri günden itibaren içi boş söylemlerle eski yönetimin üstüne oynamak dışında hiçbir eylemde bulunamadılar. dursun'u denetlemeye gelen denetçiler değil galatasaray yönetimi olduklarını unuttular.
  • 213
    miadı dolmuştur. elli kere söyledik. "bırakın dursun'u, el ele verip kulübün işleriyle uğraşın" diye. yok. içerde 3-4 tane sivri tip (ki bunlar adnan polat sevicidir, söyleyeyim) "liseyi bitirdik, intikam alacağız, dursun'u ibra ettirmeyeceğiz" diyerek gövde gösterisi yapmaya kalkıştılar.

    içerden çatlamaları uzun sürmedi. zaten faruk süren'in adı yetti, bırakın adaylığını. yapamadılar. şampiyon olsak da olmasak da ben doğru düzgün oy alabileceklerini zannetmiyorum.
  • 369
    oyuncu satamıyor değildir. uefa tarafından aldığı ceza ve mali durumu kabak gibi ortada olduğu için oyuncularına gelen tekliflerde pazarlık gücü yoktur.

    ne yapmaları bekleniyor? "yerim uefa'sını, yapıyorum len transfer" mi desinler? nasıl bir çözüm üretsinler mesela? uefa'nın kriteri çok net: sattığın ve aldığın sezon sonunda eşit olacak. yani işin içinde "buna sponsorlar da dahil" ya da "sattığın forma miktarı kadar" filan olsa anlayacağım. net şekilde ne kadar satarsan o kadar alırsın diyorlar.

    bununla da kalmıyor iş. kalsa, basıp imza parasını filan getirsinler bonservissiz futbolcuları. ama bunun yanında sezon sonu 20 milyon €'dan fazla zarar açıklamama mecburiyeti var. bu durumda zaten yüksek ücretli oyunculardan kurulu takıma yine yüksek ücretli oyuncu transfer edemiyoruz. işin kötüsü "ya tutarsa" diye düşük ücretli oyuncu almak da aynı risk.
  • 404
    avrupa'dan men edilseydik en az 2 sene daha transfer mransfer göremeyecektik. en az 2 o da.

    biraz kafayı çalıştırmak lazım. yok kardeşim para. satılamıyor futbolcular. maaşları yüksek. gitmiyorlar. gitseler bile yerlerine birisini bulmak icap ediyor. ne yapılsın?

    sorun para değil. hangi paranın nereye harcanacağıdır. ben de üzülüyorum emre'nin fener'e gitmesin. ne yapalım? alper potuk'u aldılar da ne oldu?

    şu an o çok beğenilen, gözlerine kurban olunan ali koç, tamamen galatasaray'ın taraftarı ve yönetimi arasında kriz çıkartmak için hiç de ihtiyacı olmayan bir futbolcuyu almaya çalışıyor. alsın, hayrını görsün. ama bu durum şampiyonlar ligi'ne gidememeleri gerçeğini değiştirmeyecek. sen emre akbaba'yı alırısn, biz cebinden 15 milyon € alırız.
  • 513
    burada defalarca söyledik. uefa ile yaptığımız regülasyona ve son euro kurlarına göre sattığımız kadar oyuncu almayı bırakın, oyuncu satıp hiç almama mecburiyetindeyiz. ama nedense insanlar böyle bir anlaşma yapılmamış, sanki önümüzdeki sezon maksimum 20 milyon €'dan fazla zarar etmememiz gerekmiyor gibi, sanki bu yaptırımları uygulamazsak değil 1 belki 2-3 sezon uefa kupalarından men yemeyecekmişiz gibi, sanki bu son şansımız değilmiş gibi, türkiye bir krizin dibinde durmuyormuş gibi, değil 3 ay bayramdan 3 gün sonra euro kurunun ne olacağı belirsiz değilmiş gibi, sanki tek euro gelirimiz şampiyonlar ligi'nden gelmiyor gibi yönetimi eleştirmektedir.

    kusura bakmayın ağır olacak ama kabullenemiyorsanız gidin fm açın oynayın. gerçek hayat böyle değil çünkü.
  • 522
    diğer takımlar gibi başında uefa'nın kılıcı bulunmamasına, kulübümüzün her sene 100 milyon € kar etmesine; diğer takımlar euro'nun 7 tl olduğu bir evrendeyken kendileri tl'nin 7 euro olduğu bir evrende yöneticilik yapmasına, yine diğer takımlar türkiye'nin politik ve ekonomik olarak krizin dibinde durduğu, bırakın yabancıyı neredeyse hiçbir türk firmasının bile türkiye'de yatırım yapmak istemediği bir gerçeklikteyken, kendileri türk ekonomisinin dünya lideri olduğu bir başka gerçeklikte kulübümüzü yönetmesine rağmen diğer takımlar gibi takımımızın kadrosuna dünya yıldızlarını doldurmak bir kenara daha 1 tane bile transfer yapamamış yönetimdir.
  • 546
    100 kere söyledik. paramız yok. uefa her ay kontrole geliyor. evet, mayıs 2019'da esas kontrole girilecek. ancak sürekli olarak denetleniyoruz ve denetleneceğiz.

    yok sırtını dayamış da bilmem ne. geçin bunları. henry, emre ve ndiaye'yi de onlar aldı. iyileri istediğinize, kötüleri yönetime yazamazsınız.

    bu takıma 1 forvet alınacak. belki de 2. istediğimiz oyuncular olmayabilir. farkında mısınız bilmiyorum ama euro 8 tl oldu. enflasyon verileri açıklanmadı. açıklanınca daha da uçabilir. ayaklar bir yere bassın artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın