• 36075
    sezonun başlamasına 3-4 gün kala oyuncularından bazları para için bazılar "ama çok üstüme geliyorlar" tribi için bazıları ise hocasıyla aynı paralelde olamadığı için gitmek istiyor..

    baştan söyleyeyim bu bir yönetim savunma entrysi değildir. keser hep bir tarafa vurulmaz, adelet böyle sağlanmaz.

    kerem aktürkoğlu ile başlayalım.

    mayıs ayında şampiyonluk kutlarken "ben gidiyorum haberiniz olsun" tribi atan, şarkısını böyle seçen zat-ı muhterem döndü dolaştı, kaldı, kalıyor, kalacak derken son maçtan sonra yine gitme kararı almış yazılanlar doğru ise.

    zidane "yedek kalmayı hazmedemiyorsanız büyük futbolcu olamazsınız" demişti. olay yedek kaldığınızda duruma nasıl tepki verdiğinizle alakalı. kerem bu duruma hiç doğru tepki vermedi.

    barış alper'in önünde her maç 11 yazılırken, bu takımın yıldızı görülürken sorun yoktu. zirveye çıkmak marifet değil orada kalmak marifettir. bu takımın taraftarı lig tarihinin en çok gol atmış futbolcusunu ıslıkladı.

    kaptanına "doğru top oyna" dedi.
    haliyle şu anda ona yapılanları haksızlık olarak görüyorsa istediği şey adalet değil ayrıcalıktır...

    abdulkerim'e gelince.
    ne kadar çok kazanabileceği, bizde az kazandığı 30 yaşında, ağırlaşmış bir stoper için 3-4 milyon maaş kulağa çılgınca geldiği için gitmek istemesi normal gibi görünebilir.

    ancak bence böyle bir şey olmaz.

    zaha'ya ise hiç değinmiyorum.
    kamptaki performansı öv. nasıl top oynadığımızı anladılar, güçlendiler de sonra maç 3-0 iken 11 kişiyi geçip gol atamadığı için sinirlen.

    burada ana suçlu, oyuncular ve teknik kadrodur. galatasaray teknik kadrosu ne yazık ki iş şakalaşmaya ve espri yapamaya gelince iyi çalışıyor ancak oyuncular ile ciddi konularda iletişim sıfır.

    oyunculara gelecek olursak onlarda sezonun başlamasına şurada birkaç gün kala ben gideceğim diyecek kadar aidiyetten yoksun olması "analizlerin" boşa çıktığını gösteriyor.

    mayıs ayında ben gideceğim diyen adam kalacağım dediğinde bile göndermeyen yönetim de suçlu. birisi gideceğim diyorsa planlamanı ona göre yapıp "hadi kardeşim bak keyfine" demek lazım.

    maaş olarak düşük kalıyorum zengin olmam lazım, para lazım diyen bir stoperle, mayıs ayında konuşup "biz seni satmak istemiyoruz sen ne istiyorsun?" diye sormak gerek. isteği gitmekse onunda kalmasına müsaade etmemeli kulüp.

    teknik kadro bu konuşmaları yapıp, oyuncuların isteklerine göre yeni sezon kadrosunu yapılandırmalı. sol ayaklı stoper bakıp, yerli kanat oyuncularına odaklanmalı....

    galatasaray futbol takımı artık giden dur dememeyi, gidenin yerini hemen dolduracak teknik yeterliliği ve daha da önemlisi her gitmek isteyeni uygun maliyetle elden çıkarmayı bırakmalı.

    wendel gelmek istiyorum dediği halde nasıl zenit'in satmadığını, oyuncu gitmek istiyorum deyince akan suların durmadığını görebiliyoruz. aynısı fofana için geçerli. monako hala istediği rakama yakın bir rakam gelmeden salmıyor. manu desen öyle.

    oyuncular şu an gitmek istiyorsa belirlenen bonservis bedelinin altına satılmamalı, gerekirse kalmalılar ve yedek olarak rotasyona dahil edilmemeliler.

    galatasaray öyle her canınız istediğinde gidip gelebileceğiniz, para kazanmak için gitmem lazım diyebileceğiniz bir yer değil.

    yönetimden beklentim bunu hatırlamaları. teknik kadro ise görevini daha doğru şekilde yerine getirmeli ve gidecekleri mayıs ayında belirleyip "kampta bir göreyim ya" demeyi bırakmalı.

    sanırım artık yeter! dediğimiz noktadayız.
  • 36099
    9 ağustos 2024 galatasaray hatayspor maçı öncesi;

    transfer yapılmasına rağmen hala sağ bekte kimin oynayacağının bilinmediği maç.

    dahası köhn'ün belki son maçı.
    gelecek hafta sol bek için dertlenebiliriz. öyle bir kadromuz var.

    merkezde 10 numara gibi görünen bir 8 numaramız var. yani 8.5 numara geri döndü * ama hala belirsizlik var. bugün sahada olacak mı? göreceğiz!

    topu sağdan sola, merkezden kanatlara falan derken icardi ile topu yine ölümcül bölgede buluşturamıyoruz. geçen sezonun sonlarına doğru yaşadığımız sıkıntı. sezon başında da yaşamıştık da ortasına doğru çözüp sonra tekrar yaşadık.

    bize karşı kompakt kapanan takımlara karşı yaşadığımız standart sıkıntı.

    icardi'ye top gelirse ne olacak onu da çok bilmiyorum açıkçası. wanda, çocuklar, kredi kartlarının iptali, nafaka, velayet davası derken kafası karışık.

    kanatlara gelelim.
    kimin oynayacağı burada da meçhul. merkezde iki pivot ile oynayınca buraya ziyech atıyorduk. kanatta oynayan bir oyun kurucu. ama işte sağ bek burada olmayınca onu da alana sıkıştırdığımız için bir yararını göremiyoruz.

    ziyech var elinizde, çelsi ve ajax günlerinde arka direğe attığı toplarda zibilyon tane gol bulunmuşken, stoperler icardi ile meşgul iken böyle bir organizasyon görmemeyi de ziyech'e yazmayacağız tabi...

    diğer kanat daha fena.
    barış geçen sene sağda oynarken (yavrum, bek, kanat, forvet her şeyi oynadı) milli takım performansı ile birlikte artık sağ bekte oynama işi biraz barış'ın kariyerine balta vurmak demek. çok zorda kalmadıkça olmaz diye düşünüyorum.

    onu sola attığımızda, kerem demirbay'ın biraz standardına yaklaşmasıyla merkezdeki sorunu da yok edip kanatları toparlamıştık.

    şimdi solda işler sağa göre daha fena.
    sağda ziyech, barış (opsiyon), berbat ötesi yunus var. adana demir performansı sonrası herkesin kerem - yunus kanatları hayaline çabuk darbe vurdu bu genco. bizim altyapı oyuncularının "ben gidecem yhaaa!" deyip bir tanesinin bile bir baltaya sap olamadığı bu dünyada bence baltaya sap olabilecek en yakın oyuncu.

    solda ise bay, zaha, kerem var.
    burası daha net isimlerle ve daha büyük bir rekabete sahip.

    zaha bildiğimiz zaha değil.
    havasından, suyundan, oyun yapımızın, beklentilerimizin komple kristal saray'dan farklı olması mı bilmiyorum ama bir türlü o zaha yok. zaten olsa sol kanatta ismi tahtaya ilk yazılan isim olur. ben yine de ilk isim olması gerektiğini düşünmeye devam edeceğim. ama o da kristal saray'a kiralık gidebilir. yani haberler var öyle.

    merkezde sara varken (skills videoları kadar oynasa yeter) kanatların birini tercihen sağ kanadı barış, sol kanadı zaha yaparak sürekli delici ve sürekli belirleyici olmak isterim.

    kerem için ise artık bizimle deyılsın demek şart.
    bunun sebepleri var elbette.

    pva ile idmanda kavga etti.
    marcao ile sahanın ortasında kavga etti.
    ibb bunu "primadonna" tripleri yüzünden gönderdi.
    mayıs ayında "ben gidiyom ha!" tribi ile şampiyonluk kutlamasına çıktı.
    beşiktaş maçında olanlar ortada...

    tüm bunları göz önüne alınca her şey bu çocuğun başına geliyorsa o orada mağdur değil, sanıktır... geçen sene vedalaşmak lazımdı da işte yerli sorunu!

    her sene dabıl dabıl giden adamın hala teklif almamasının (spartak değil daha üst düzey) nedeni ne olabilir ki?

    orta sahaya gelince.
    en azından burası benim içimi biraz rahatlatıyor.

    thor - kaan geçen sene cl'de inanılmaz iyi performansı verdi.
    her zor maçta işini iyi yaptı bu ikili. dayı'nın canı istediğinde tek başına maç alacak potansiyeli var. canı istediğinde demeyelim de fiziği el verdiğinde diyelim. hiçbir zaman flash gibi bir oyuncu olmadı ama bu kadar ağırda değildi. sara, göreceğiz, izleyeceğiz, bakacağız. mertens ise mertens yani...

    buraya berkan'ı da yazabiliriz. yusuf demir'in de ilave edilmesi muhtemel.

    kağıt üzerinde fiziksel, teknik, mücadele bazında eldeki oyuncular lig için çok çok yeterli. cl için ise görüyorsunuz türkiye'ye oyuncu getirmek o kadar kolay değil...

    stoperlere gelince.
    "ben gitçem yhaa" tribindeki emin gittikten sonra metehan, nelsson, sanchez, apo var. sezon ortasına doğru sanchez nelsson ikilisi oynar... apo'nun gitme ihtimali de yok değil yani. herkes bizden başka transferler beklerken 20 ağustos'tan sonra stoper aramaya başlayabiliriz.

    netice itibariyle;

    bek mevkisi eksik. giden olunca daha da eksik olacak.
    stoperlerin durumu net değil
    kanatlardaki oyunculara bakınca performans sorunları yaşanabileceği gibi gidenler olunca eksik bile kalınabilir.
    forvetler neyse ki iyi.
    orta saha da ilave yapılmasa da şu haliyle süper lig için yeterli.

    geçen senenin ve ondan önceki senenin şampiyonunun durumu bu.

    şimdi isterseniz zamanında ve liste başı oyuncuları ikna edemeyen yönetimi suçlarsınız, isterseniz sorunları kaf dağının ardından bile görünen, ama bir sağ bek bir 8 numaranın alınmasını yeterli gören, takımın korunmasını ve herkesin kalmasını istiyorum diyen teknik heyeti mi suçlarsınız orası beni ilgilendirmez.
  • 36248
    elindeki bekler hücum beki.

    stoperlerinden biri allah'a emanet.
    diğeri henüz form tutamadı. bir diğeri de sakat.

    elinde pivot oynayabilecek bir tek berkan var ama onu da kullanmıyorsun sorun yok olabilir bir şey demem ama neden 3'lü orta saha denemiyorsun? hadi denemedin bekler bu kadar ilerideyken arkası bu kadar boşken neden hala pivotsuz bir oyun tercih ediyorsun?

    tek oyun planı uzun at, barış koşsun sonrasına bakarız sistemi. bunu izlerken kimsenin gözleri kanamadı mı?

    bekler bu kadar ileride iken, net bir 6 numara alıp (pivot) yeri geldiğinde iki stoperin arasına atıp 3'lemeli, beklerin arkasını doldururken merkezi böyle savunmalısın.

    allah'ın emri olduğu için bir türlü vazgeçemediği 4-2-3-1'i terk edip 4'lü savunma oynamak istiyorsa 4-3-3 bana fark etmez diyorsa 3-4-1-2/3-4-3/3-5-2'den birini tercih edip hücumda 3'lü oynarken batşu'yu sol tarafa yazıp kerem'i komple unutup, zaha ile rotasyona sokmalısın.

    bunları yapar mıyız?
    elbette hayır.

    not : young boys maçı özelinde berkan dedim. elinde kaan var aslında pivot gibi pivot ama cezalıydı.
  • 36792
    çift forvet çıkmaktan başka şansı olmayan takım.. teknik heyet bunu ne kadar çabuk anlarsa o kadar rahatlar. ama teknik heyetin inatlaşma gibi bir huyu var. bizimle değil, elindeki kadroyla inatlaşıyor.

    şimdi, bir bakalım.
    elinde icardi, batşu, osimhen gibi "lan bu ne?" diyeceğin forvet hattı var. eskiden fifa falan yoktu. bence bok gibi oyun (fifa) bu arada, ben "pes" günlerini özledim. o günlerde böyle bir forvet hattı olan takım alsan, kankan direkt sana "fırfır yapma!" diye çıkışırdı.

    öyle bir rotasyon var elinde.
    şimdi gidip bu forvet rotasyonu varken, icardi'yi 10 gibi oynatayım, batşu'yu sol kanada atayım crivelli, demba ba gibi yapayım diyebilme şansın yok. yok öyle bir şey!!

    dünyanın en iyi (açık ara ilk beşe girer) fox in the box golcüsünü 4-2-3-1 uğruna kutunun içinden alan adam baksın keyfine. gitsin tatil yapsın, dinlensin, kafasını toplasın. he icardi bu görevi de yapar. öyle böyle değil her şekilde en iyisini verir ama sen bu tehditten kendi kendine, sırf 4-2-3-1 sevdası için vazgeçiyorsan, üzülürsün...

    altıgen 4-4-2'de seni büyük maçlarda üzer. ekstra efor, ekstra koşu mesafesi demek çünkü. bunu anlamak gerekiyor. önceleri olur mu dedim ama bu kadar yoğun maç temposu içinde ocak ayına kadar sıkışık fikstürde, uel'de devam edersek tüm sezon 115km ve üzeri koşup bunun %60'ını yüksek hızda koşuyla tamamlamak fiziksel olarak yıpratır.

    daha kompakt kalmak gerekiyor.
    bunu yapmanın yolları elbette var. o yolların sadece bir tanesi 4'lü savunmaya çıkıyor ama diamond'ı da kullanmak nasıl olur? o tartışılır.

    3-4-1-2 ile başlayalım.
    10 numaradan vazgeçmeyen teknik heyetin "ya aslında iyi olabilir" diyeceği iki sistemden biri.

    kaan - sanchez - apo
    bay - sara - thor - jakobs
    yunus/mertens
    icardi - osimhen

    * metehan ve nelsson üçlü stoper hattında defoları en aza iner.
    * sallai'yi kanat bek olarak kullanabilir, jelert'i sol kanat bek olarak rotasyona dahil edebilirsin.
    * yunus'u ilk 11'e 10 numara olarak atıp kerem aktürkoğlu'ndan bile kötü olan savunma farkındalığı problemini yok edebilirsin.
    * icardi - osimhen / osimhen - batşu / batşu - icardi veya tüm bu oyuncuların yanına mertens'i yazabilirsin.

    ön hatta bir sakatlık olması durumunda tek forvete dönüp 3-4-2-1 yapabilirsin. şu sıralar alman futbolunda revaçta.

    kaan - sanchez - apo
    bay - sara - thor - jakobs
    yunus - mertens
    osimhen / icardi / batşu

    yapabilirsin. burada sallai'nin 10 numara özelliğinin de olduğunu unutmamak gerek. kaan'ı thor'un yanına atıp nelsson - metehan'ı dahil edip yunus - mertens ikilisinden birini sara ile de değiştirebilirsin.

    3-5-2 işini sıkıntılı buluyorum.
    üçlü orta saha tamam ama kaan'ı koymak gerekiyor. 4 stopere dönmüş oluyorsun. çok gerekli bulmuyorum bu yüzden. olur mu? elbette ama 4'lü orta saha üçlü savunma için daha doğru bir tercih gibi geliyor bana.

    4'lü hiç mi olmaz?
    4-4-2 altıgen oynamak için sola yunus'u, sağa sara'yı atmak gerekiyor. mantıksız bir hamle.
    4-4-2 diamond oynamak için bay'ı sağ bek yapıp, yunus'u on numaraya atmak gerekiyor. sallai ve mertens'i bench'e alıyorsun.

    bay - sanchez - apo jakobs
    kaan
    sara - thor
    yunus/mertens
    icardi - osimhen.

    bunun tercih edilmeyeceğini düşünüyorum çünkü zaten kaan'ın varlığı aslında 3-4-1-2'ye döndürüyor takımı. stoper ile başlayarak daha sağlıklı bir savunma yapısı kurmak gerekiyor.

    çok gol yiyoruz. yemediğimiz anlarda da çok pozisyon veriyoruz.
    8 gol yedik şimdiye kadar.

    kasımpaşa maçında 12 şut.
    fenerbahçe maçında 25 şut.
    antep maçında 6 şut.
    rize maçında 4 şut.
    ads maçında 14 şut.
    konya maçında 17 şut.
    hatay maçında 10 şut.

    maç başına 12,57 şut imkanı tanıyoruz. bu felaket bir rakam. antep maçında 6 şuttan 1 gol yemeyi de başardık... 0,61 xg'den...

    sorun gol atmak değil, sorun bambaşka. savunmayı, beklerinde bu kadar ileri gittiği bir düzende sağlam tutmanın tek yolu 3'lü savunma.

    ama sanırım boşuna yazıyor çiziyoruz!..
  • 36882
    bekleri ebesinin nikahına gönderdiği için oyun kurarken son dönemim moda tabiri ile 2v1 oyun kuruyormuş... neden 3v2 veya 2v3 kurmuyormuş...

    galatasaray topla çok az işi olan aktif dinlenmek için topa sahip olan bir takım. niyeti bu en azından. o yüzden oyun kurarken 2v1 kalmak umurunda değil. şu aptallıktan vazgeçilsin.

    galatasaray stoperilerini ileri çıkaran bunu yaparken stoperin topla koşmasını da isteyen, ayağı iyi iki stoperler kenardaki koşucu adamlarına uzun atan bir takım. bu taktik işe yaradığında maçlar çok kolay geçerken, yaramadığında zorlanıyor. bazen yarıyor ama maç içinde skor dengelenebiliyor. bizim bahsedeceğimiz yerde orası.

    galatasaray merkez - kanat - merkez takımı.
    merkezden yani stoper ikilisinden oyun kurup topu hızlı bir şekilde kanatlara aktarmayı hedefler. kanatlardaki oyuncular genellikle şutör değildir. ve topu ayağına beklemez koşu yoluna ister (bkz: kerem aktürkoğlu ve barış alper yılmaz ve raşitsa) zaha ve ziyech bu yüzden bizde olmadı. bizim oyun stilimiz koşucu kanatlar isterken biz zaha ve ziyech gibi topu ayağına isteyen iki adam aldık.

    tete bizim istediğimiz kalıba uygundu ama ona da hoca güvenerek maç ritmi bulmasına izin vermedi. verseydi belki hala takımda kalabilirdi.

    şu anda kanatlarda bay ve yunus var. yunus da topu ayağına isteyen bir oyuncu değil ama ayağına istediği zamanlarda olur. ikisini de oynayabilecek yetenekte bir adam yunus. o yüzden şu an yine koş abicim oyunu oynuyor.

    topu kaptırdığımızda 55-60 metreye kadar çıkan stoper ikilimiz, 75 metrede konumlanan beklerimizle birleşince kontra yiyoruz. burada stoper ikilisi kim olursa olsun, rakibe üstünlük kuramazsa gol pozisyonuna dönüşüyor. boey varken bu çok azdı çünkü boey 75 metrede konumlansa da çok kısa zamanda stoperi 3'lüyebiliyordu. böylece bekin boşalttığı kademeye giden stoperin boşalttığı alanı boey doldurabiliyordu.

    jakobs çok iyi bir bek ama bir boey değil.
    kaan ise hiçbir şekilde boey değil.

    haliyle, stoperin bekin savunma alanına gittiği zaman eğer rakip zekiyse a third-man run'sı ekleyince denkleme bizim dinamikler çöküyor. boey burada third-man run'ı atan adamı kesen, ters kademede "durun bakalım birader o kadarda değil" diyen adamdı.

    ilaveten özellikle şampiyonlar lig maçlarında kaan ayhan'ın 6 numaraya atarak beki daha ileri konumlandırıp, yine bir fazla kişiyle savunma yaptı. buna rağmen 13 gol yedi. ama 10 gol atabilidi. bunu yapabilme nedeni kaan ayhan'ın boey'in bıraktığı boşluğu doldurmasıydı.

    türkiye ligine döndüğünde kaan orada fazla oluyordu. çünkü ligde takımlar bekliyordu. bu sefer oyun kurma problemi doğdu. haliyle kerem demirbay ile hakim ziyech girdi devreye. barış'ın sol kanada geçmesiyle işlem tamamlandı çarklar tekrar dönmeye başladı.

    tüm bunları göz önüne aldığında teknik heyetin ya kaan ayhanlı 3'lü orta sahalı kanatsız 4-3-1-2 oynayacak ve shine bright like a diamond diyecek ve kaan'ı iki stoperin ortasına atarak yalancı bir üçlü ile oynayacak... yunus'un 10 numara oynadığı...

    yada direk 3-4-1-2 ile birlikte 3'lüyü geride bırakıp ne varsa ileri gönderecek.
    ama görüyoruz ki 4-2-3-1'i farklı şekillerde oynamaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz haliyle, umudumuz oyun bazında azalıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın