• 37
    an itibariyle nba'de en kötü durumda olan takım, takımım. durumun kötülüğü ellerinin kollarının bağlı olması ve şapkadan tavşan çıkmasını bekliyor olmalarından geliyor.

    takımı bu halde görmenin büyük üzüntüsü içerisindeyim, genel ve uzun bir değerlendirme yapacağım..

    2010 yılının yazında eric dampier ellerinde büyük bir kozdu. biten kontratı* her takımın isteyebileceği türdendi ve takım bunu kullanarak büyük yıldız almak istiyordu. o yaz hatırlarsınız ki lebron james, chris bosh, amare stoudemire gibi oyuncular serbest, carmelo anthony, chris paul gibi oyuncuların durumu net değildi. ama hiçbir yıldızı takıma katamadılar. daha doğrusu elde imkan vardı ama hiçbir yıldız dallas'a gelmek istemedi. bahsettiğim o büyük kozu charlotte bobcats'e göndererek karşılığında tyson chandler'ı aldılar ve bir anda elde kimyası müthiş çalışan makine düzeninde bir takım çıktı ve sonunda nba şampiyonluğuna kadar gitti. takımın tarihinde bir ilkti. takım sahibi mark cuban'ın 1999 yılından beri hiçbir harcamadan kaçmadan yaratmaya çalıştığı takım artık hedefine ulaşmıştı.

    boston celtics, san antonio spurs gibi takımlara bakarsanız aslında yapılması gerekenin ne olduğunu daha net görebilirsiniz. şampiyon olmuş bir takımın kadrosu yaşlı bile olsa asla dağıtılmaz. o temelin üstüne yeni genç isimler eklersiniz ve zamanla farklı bir rotasyonu oturtursunuz. burda hemen akıllara rudy tomjanovic'in efane sözü akıllara geliyor.

    (bkz: don't ever underestimate the heart of a champion) (hiçbir zaman bir şampiyonun yüreğini küçümseme)

    spurs ve celtics'in yaptığı hep bu oldu. sonunda tam başarı gelmese bile ikisi de şu an dallas'ın düştüğü duruma düşmedi. mark cuban yeni cba'nin getidiklerini çok iyi analiz ettiğini ve takımın geleceği için iyi ama pusuda bekleyecek bir kadro kuracağını söyledi 2011 yazında. dirk nowitzki'nin alınabilmesi için kendi alacağı 20 milyon dolardan vazgeçtiği ve kariyerim boyunca beraber oynadığım en iyi pivot dediği tyson chandler takımda kalmak istediğini defalarca belirtmesine rağmen new york knicks'e gönderildi. şampiyonluğun özellikle final serisindeki performansıyla kilit isimlerinden jose juan barea minnesota'ya, takım savunmasının baş kahramanlarından deshawn stevenson new jersey'e, caron butler'da los angeles clippers'a gönderildi. aynı şekilde eldeki iki genç ve atletik oyuncular rudy fernandez ile corey brewer denver'a gönderildi. geriye sadece dirk ve yaşlılar ordusu kaldı.

    kimsenin beklemediği bir anda lamar odom'un takas haberi çıktı. lakers'taki performansına baktığınızda resmen bir soygundu odom'un takıma katılması. ama izleyen herkes gördü ki lamar odom tam bir ihanet örneği gösterdi. bu bahsettiğim ihanet illa takıma karşı değil, spor etiğine karşı büyük ihanetti yaptığı. hep bahaneleri vardı. ne reboundlar için mücadele etti ne koştu ne savunma yaptı.. zaten playofflar başlamadan takımla ilişiği kesilmişti.

    odom'un yanında ahı gitmiş vahı kalmış vince carter da eklendi ve yeni sezona bu sene hele bir oynansın gidebildiğimiz yeri bir görelim ondan sonra zaten deron williams'ı alacaz yepyeni ve güçlü bir takım olacağız mantığıyla başlandı. sonuç tabi ki hüsran. takım tarihinde ilk defa süpürüldü.

    2012 transfer sezonu açıldığında artık herkes önceki sezonu unutmuş tamamen deron williams'ın kararını beklemeye başladı. gelişmeler williams'ın bir dallas'a bir brooklyn'e kaydığını gösteriyordu. hatta deron ile jason kidd'in beraber golf tatiline gitmesi artık williams'ın dallas'a geleceğini gösteren bir gelişme olarak bile yorumlanmıştı. ne var ki deron kararını twitter hesabından açıkladı ve dallas için kara bulutlar tepeye çıkmaya hızla başladı.

    dün jason kidd yaptığı açıklamada aslında deron'ın dallas'a daha yakın olduğunu düşünüyordum ama demek ki son dakikada yapılan hamleler onun aklını çelmeye yetti açıklamasını yaptı. herkesin bildiği üzere brooklyn nets deron williams kararını vermeden önce atlanta hawks'tan joe johnson'ı takas etmiş gerald wallace ile de yeni anlaşma imzalamıştı.

    dallas için b planına geçme vakti gelmişti. b planında beraber 5.5 yıl oynadıkları, farklı takımda olmalarına rağmen hala en iyi arkadaş olduklarını söylediği steve nash'in peşine düşüldü. ona da yeterli teklif verilmedi. nash de los angeles lakers'ın yolunu tuttu.

    c ve d planlarında goran dragic ve jeremy lin vardı onların da başka takımlarla anlaştığı haberleri geldi.

    artık dallas mavericks'in ve takım sahibi mark cuban'ın alfabenin hangi harfini plan olarak yazdığını ya da gerçekten bir planı var mı onu şu anda kimse bilmiyor. gerçi şu anda kendisi los angeles'ta televizyon programı shark tank ile uğraşmakla meşgul. takımı için ölesiye tutkulu görünen mark cuban acaba bu sene sonunda büyük pişmanlık yaşayarak artık o duyguyu mu kaybetti yoksa bildiği birşeyler var da basına mı sızdırılmıyor onu bekleyip göreceğiz.

    şu an için dallas medyasında bahsedilen iki şey var. iyimserler cuban bu yazı böyle geçirmez, asla bir sezonda seyirci kalmaz ve şapkadan tavşan çıkaracağı büyük bir takasla gündeme gelecek diyor. kötümserler ise artık takımın yeniden yapılanmaya girmesi vakti geldi diyor.

    dirk nowitzki kariyeri boyunca tam anlamıyla ikinci bir süperstara asla sahip olamadı. yaptığı her türlü fedakarlığın karşılığını da tam alamadı. hall of famer kariyerinin son 3-4 yılına girilirken yeniden yapılanmaya girmiş ve draftta ön sıraları kapmaya çalışan bir takımı etrafında kurmak ona yapılabilecek en büyük ihanettir. eğer öyle bir şey düşünülüyorsa başka takıma gitmesi her ne kadar 13 yıldır fanatik mavericks taraftarı olsam ve asla kabullenemeyeceğim bir şey olsa da en büyük dileğim olur. ama yine de dirk gibi takımın tarihine adını yazdırmış bir efsanenin başka takıma gideceğini sanmıyorum. hangi şartlar altında olursa olsun.

    jason terry'nin boston celtics ile anlaştığı zaten malumunuz. dün yaptığı açıklamada dallas'tan beklemesine rağmen kendisine hiçbir teklif gelmediğini ve artık dallas'ta kalmasının imkansız olduğunu söyledi. düşün ki para babası mark cuban yıllık 5 milyon'a 8 yıldır takımında oynayan ve taraftarın dirk'ten sonra en sevdiği oyuncusuna 5 milyon'u çok gördü. bu hiçbir şekilde açıklanamayacak bir durum.

    dallas'ın önünde iki yol var. biri 2014 yazını beklemek. o yaz kobe, lebron dahil bir çok süperstar serbest kalacak. ama şunu net gördük ki dallas yeteri kadar medyatik bir yer değil ve süperstarlar buraya gelmek istemiyor. bu hem nowitzki'nin kariyerinden ve yaşından 2 yıl çalmak ve olası bir epic fail için büyük bir adım daha atmak anlamına gelir.

    diğer yol ise ne yapıp edip üçüncü takımı bulup büyük vergi yükü ağırlığının altına girip dwight howard'ı takıma katmak. şapkadan çıkacak tavşan işte bu. takımın geleceğini ve dirk'ün kariyerinin son yıllarını kurtaracak tek hamle bu olur.

    ama maalesef ki bu da çok ama çok zor...
App Store'dan indirin Google Play'den alın