resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Hırvatistan
  • 5178
    kendisinden epik bir karakter yaratilmaya calisilmiyor. sadece adamin uzerindeki turk futbol tarihinde gorulmemis baski ve buna karsilik aldigi 0 destek konusuluyor.

    yalan mi bunlar simdi?

    ben hayatimda boyle bir mobbing gormedim arkadas, sirf buna gogus gerip isini yapabildigi ve lider tuttugu icin alkisliyorum bu adami. galatasaray'in teknik direktorlugune yetmesi ayri konu.
  • 6577
    2017-2018 sezonunda çok ağır sonuçlar almasına rağmen, belki igor tudor ile de şampiyon olabilirdik. sonuçta, iç sahada dominant bir oyun oluşturmuştu ve büyük maç harici deplasmanlardan galip çıkabiliyordu.

    ancak, 100 kere igor tudor mu fatih terim mi diye sorulursa, muhtemelen 100 kere de fatih terim tercih edilirdi ve o sezon o kadroya ciddi bir yatırım yapılmıştı ve kesin şampiyonluk gerekiyordu. nitekim doğru bir zamanda fatih terim geldi, şampiyonluk da geldi.

    ancak, fatih terim ihtimali olmadan baktığımızda aldığı kötü sonuçlara rağmen, bence en azından sezon sonuna kadar sabredilebilecek bir durumdaydı. yani, fatih terim boşta olmasaydı, igor tudor yerine başka birisi gelseydi yine şampiyon olabilir miydik emin değilim. koeman ismi filan geçiyordu mesela, koeman gelse tudor'dan 4-5 kat fazla maaş alırdı ama daha başarılı olabilir miydi bence tamamen meçhuldü. yerli teknik direktör seçeneği de fazla yoktu.

    igor tudor, franck haise ve vincenzo montella denenebilecek isimler ve fark yaratma ihtimalleri de var. ancak, ne gelecek yönetimin kredisi var, ne de galatasaray'ın bir sezonu daha boşa atma lüksü var. bu noktada, 2017-2018 sezonu için nasıl ki en doğru aday fatih terim'di, 2022-2023 sezonu için ise okan buruk gibi görünüyor.
  • 1218
    varlığıyla güven veren teknik direktörümüz. uzun zamandır galatasaraylı bir hocaya bu kadar güven ve sevgi duymamıştım ki tudor'dan önce bu isim benim için eric gerets'di. açıklamaları ve oyuncuların performanslarında ki olumlu artış göz önüne alındığında kendisi galatasaray'a oldukça yakışan bir insan. fakat önümüzdeki son 2 maç kendisi ve açıkcası takımımızın geleceği açısından çok önemli. eğer buraları başaramazsa önümüzde ki sezon bu medya ve gözü dönmüş bazı taraftarlar kendisini görevde tutmaz. umarım uzun süre takımda kalır ve yeni bir ekol yaratır.
  • 5802
    2016-2017 sezonunda liderden 4 puan geride aldığı takımı 13 puan farkla sezonu bitirmiştir. 2017-2018 sezonunun başında östersundsa elenerek rezil olmamızın 1 numaralı sorumlusudur. yaz transfer döneminde kimseye verilmeyen bütçe ve kadro yenileme şansı kendisine verilmiştir. sezonu erken açmanın avantajıyla rakipleri fiziksel olarak boğduktan sonra diğer takımların da fiziksel olarak kendisini bulmasıyla ve saçma sapan korkaklıklarıyla, formda garry'i kesmesiyle, 3lüye falan dönüp işleyen düzeni bozarak kovulmasına ortam hazırlamıştır. 2016-2017 sezonunda brumayla sneijderle de jong'la ve birçok futbolcuyla sorunlar yaşadı, hadi bu adamlar sorunlu. 2017-2018de kendi kurduğu kadroyla bile bağları koparması yarım dönem dahi sürmedi. kimse tarafından sevilmedi. kendisi disiplinli olmayı oyuncularına hayvan muamelesi göstererek sağlayacağını düşündü heralde. insan ilişkisi rezaletti. böyle birinin herhangi bir yerde başarılı olması imkansız bu huyunu düzeltmeden. rezil bir teknik direktör, hatta bence teknik direktör bile değil. kendisi kondisyoner olarak çalışma hayatına devam ederse daha başarılı olacaktır. 8 derbide 1 gol atılmasına falan girmiyorum bile.
  • 4687
    açıkçası bana güven veren bir teknik direktör. en önemli sebebi yaratıcı olması. yaptığı işler bazen bana mantıklı gelmiyor, bazen çok mantıklı geliyor. bu hoşuma gidiyor. bana üzerine düşünecek bir şey veriyor. sayılardan öte (ki ben sadece sayılarla tartışma yapılmasına tilt oluyorum) bölgeleri alanları düşünen bir hoca olduğunu düşünüyorum. umarım başarılı olur da herkesin güvenini kazanır.

    neyse yarın öbürgün kendisi ile alkalı anladığım kadarıyla bir iki bir şey yazmayı da planlıyorum.

    bugün ki konuşmasını da ailesi yıllardır voleybolun içinde biri ve babası 40 seneden fazla antrenör olan birisi olarak gayet de anlıyorum. medya bize karşı söylemini anlamsız bulsam da, popülist ve kahvehane muhabbetiyle habercilik/yorumculuk yapanların nasıl sinir bozduğunu bilirim.
  • 643
    2016-17 sezonunda galatasaray futbol takımını şampiyon yapabilmesi için ciddi anlamda ilahi yardıma ihtiyacı olan hocadır. burada, şampiyonluğun gelip gelmemesine göre hocayı değerlendirecek olanlar büyük yanlış içerisindeler. galatasaray futbol takımı iç sahada kayserispor'a yenilerek şampiyonluk şansını ciddi anlamda kaybetmiştir zaten.

    şu saatten sonra taktiksel anlamda birkaç dokunuş ile takımın ciddi 2.lik şansının olduğunu düşünüyorum. berbat bir fenerbahçe varken bu takımı şampiyonlar ligi elemesine götürmesi durumunda ben kendisini başarılı sayarım. taraftara heyecan verecek 1-2 derbi galibiyeti, ölü toprağını atarak birkaç olumlu atak organizasyonu sergileyebilme yeteneği bile yeterli olacaktır 2.lik için.

    bu süreçte linnes'in mutlak suretle ilk 11'e yerleşmesi, bruma'nın aklınının başına devşirilmesi ve sahada tutulması, mutlak suretle chedjou'dan sezon sonuna kadar faydalanılarak ana defansif zafiyet olan kafa toplarının azaltılması (ki bunu ilk maçtan yaptı) hocanın ilk hamleleri olmalıdır. tolga'nın durumuna göre selçuk'u kesebilmesi, semih'i bir daha stoperde oynatmaması da kendisinden beklentilerim arasında. carole döndükten sonra sabri'yi de kesebilirse işte o zaman kendisini olan sempatim sevgiye doğru değişir. allah yardımcısı olsun.
  • 4744
    sahada büyük sınavlarda sınıfta kaldığını düşünsem de basın toplantılarında büyük karakter göstermiştir. aykut kocaman gibi basın toplantılarından kaçmamıştır. yeri geldi mi düşündüklerini açık bir şekilde söylemiştir. söylediklerimin ucu nereye dokunacak diye korkmamıştır. yönetim tudor'un arkasında durmalı bu konuda. yoksa çok rahat bir şekilde ezmeye kalkarlar takımımızı.
  • 3709
    östersunds ve sneijder konularından sonra bende kendisine karşı güven kalmamıştı, kredisi de benim için sıfıra yakındı. birçok taraftar için de bu böyle. üstelik de bu adamın karabük'te koyduğu oyun karakteri ve saha içi duruşuyla bu takımın başına geçmesini isteyenlerden birisi olarak. en büyük hayalim kendisinin gelişimiyle birlikte galatasaray'ın da özlenilen günlerine kavuşması idi.

    yaşattığı sorunlar vs derken bu adama ben demediğimi bırakmadım yakın zamanda hatta, gitmesi gerektiğini savunup, kendisine ve yönetime karşı küfürsüz konuşamayacağım bir günde de kendi tercihimle de bir süre sözlükten ayrı kalma kararı aldım, o günlerde ciddi bir travma atlattık taraftar olarak. sneijder'i istemeyip, saygısızca gönderilmesine sebep olması, ek olarak sneijder'i gönderirken selçuk'u tutması falan hep eksi yazdı.

    neyse sonra transferlere baktık, hep iyi isimler ve doğru noktalara, takımın eksiklerini iyi analiz etmiş. cenk ergün ve scout ekibiyle birlikte doğru bir transfer dönemi geçirilmesini sağladı. vasatlığa müsaade etmemesiyle takdirimi kazandı. gerçekten de boş oyuncu yok. belki performansı şimdilik vasat olanlar(belhanda) vardır ama hepsi özenle seçilmiş.

    35 yaşındayım gördüğüm en akılcı transfer sezonunu yaşadım. bunun için teşekkür ederim.

    kendisine gelirsek, geldiği günden beri bir futbol oynatmaya çalışıyor. yasin'i sağ bekte denedi, kapandık 30 metrede savunma yapmaya, kaptığımız topla çıkmaya çalıştık, 1-0'ı bulunca kapanan, çok koşan vs bir sürü deneme yanılma yaptı ve olmadı takımın iyi bir seriyle şampiyon olma ihtimali varken fenerbahçe'ye de geçilip 4. olmasına sebep oldu. bence başarısızdı ama elindeki oyuncu grubu kendi seçtiği isimler değildi. o malzemeyle uçurmasını beklemek hayalcilikti ama elindeki kadroya göre oynaması gerektiğini görecek tecrübeye sahip değildi. bunu anlayana kadar sezon bitti.

    derken bu yazı yaşadık işte yukarıda özeti var. sezona tüm bu kötü havayı dağıtacak şekilde girdik. ısıran, pres yapan, dalga dalga rakip kaleye giden kaptığı her topu dikine oynayan bir takım. yıllardır hasretini çektiğimiz, hayalini kurduğumuz galatasaray'a yakın bir oyun.

    sezonu çok önce açan takımının lige diğer takımlardan, en azından kondisyon olarak daha önde gireceği malumunuz ama transferlerin hepsi de temmuz başında yapılmadı. sonuçta yeni bir takımla yeni ve karakterli iyi bir oyuncu grubuyla beklentilerin üzerinde başladık.

    fikstürümüz de bence idealdi. yeni bir takım için evinde yeni bir hocayla ilk maçına çıkan orta/alt sıra bir takımla(kayseri) başlamak, sonra henüz takım olamamış eskinin zor sezon başı olması nedeniyle kolay deplasmanı (osmanlı) ve yine içeride lige yeni çıkan ligin gediklisi orta/alt sıra takımı(sivas).

    3 maçta da rakiplerine karşı her alanda net bir üstünlük kuran ama 3. maçta(sivas) oyun planı biraz daha çözülen ve gole kadar zorlanan bir takımdık.

    sonra milli maç arası vs derken kaosun hakim olduğu iyi transferler yapmış ama sezona kötü başlamış güçlü antalya deplasmanı. sıcak, nemli bir hava, kötü bir zemin ve yorgun futbolcular.

    sonuç kaleyi bulan tek şut ve alınan 1 puan.

    bu maç bu sezon teknik direktörlük adına en önemli sınavı oldu. tabii ki takıma bizden daha hakimdir ama bazı şeyleri de herkes görüyor.

    yorgun ndiaye > güçlü selçuk ---- belhanda çok mu diriydi o dakikalarda?

    87. dakikada bozuk zeminde kurtarıcı rolünde yeni sakatlıktan çıkmış feghouli mi? yoksa çift forvetle eren'i alıp artık oyunu rakip ceza sahsına yıkmaya çalışmak mı?

    yani fm oynamıyoruz. akan oyunda pozisyon vermiyorduk o kornerde bir an konsantrasyon kaybı olmasa, selçuk frikiklerden birini gol yapsa bunlar konuşulmazdı, selçuk üzerinde bu baskı da oluşmazdı ama vardır bir hayır, herkes bir silkelendi, o g.tlerimiz bir yere indi iyi oldu.

    ahımız var hocam bayraktarıyım ama lig başlamadan önce milli takım arası geldiğinde acilen tudor>terim değişikliği gelmesi taraftarıydım. analitik bakınca benim terim'e olan öfkem ve kırgınlığım galatasaray'ın son kurşununu sıktığı yerde geride kalır, önemsizdir. fakat şu gün alınan 10 puandan bağımsız olarak, sahada karakter koyan bir takım görmeye başlamamla düşüncem değişti.

    yani ne olursa olsun hocanın devam etmesi ve sinerjinin bozulmaması gerektiği görüşündeyim, en azından şimdilik. bu yeni takım, kendi seçtiği kendi istediği oyunculardan kurulu ve kendi oyununu oynatmaya çalışıyor, taraftarın ne istediğini galatasaray'ın nasıl oynaması gerektiğini falan anladığını umuyorum.

    evet gerçekten de taktik bilgisi, oyuncu değişikliği gibi konularda ciddi eksikleri var ama biraz daha izlenmesi ve destek olunması taraftarıyım. 1996-1997 sezonu'nda eğer şimdiki sosyal medya ortamı olsaydı inanın şu an fatih terim gibi bir isim galatasaray tarihinde yalnızca eski bir oyuncu olarak geçiyor olurdu.

    inşallah takımımıza iyi futbol oynatır ve iyi sonuçlar aldırır çünkü ben sürekli hoca konuşmaktan bıktım. kendisinin başarılı olmasını ve uzun süreli burada olmasını, tüm o yanlış hareketlerine rağmen hayal ediyorum, diliyorum.

    hocaya özel not: biraz cesur ol, burası galatasaray. herkesi yolladın ama selçuk'u yollamadın, tanımadın. gözünü açmazsan daha önce çok hocaya yaptığını sana da yapacak dikkatli ol.
  • 4745
    kendisinin büyük hayranı değilim, çok nefret de etmiyorum. ancak 28 kasım 2017 galatasaray sivas belediyespor maçında bile gördünüz, bizi gördüğü yerde biçmek isteyen rakipler var. bunların başında da federasyon ve hakemler geliyor. şu basit maçta bile bir temiz golümüz, bir net penaltımız atlandı, rakibe de çıkmayan bir kırmızı kart var bence. bakın şu basit maçta bunu yapanlar/yaptıranlar, derbi maçında neler yapar/yaptırır.

    hadi rakipleri ve düşmanları geçtim, ve evet düşman diyorum çünkü federasyon bize rakip olamaz, ancak düşman olur mantıklı düşününce, içimizdeki irlandalıları ne yapacağız? içimizdeki irlandalılar hiçbir zaman tudor'u, riekerink'i, linnes'i, haldun'u eleştirenler olmadı. biz birbirimize laf çakar, tartışırız. o sorun değil. içimizdeki irlandalılar dediklerim cengiz özyalçın gibi tipler. https://twitter.com/...s/935596965664034816

    güzel dedeciğim, basın bizim için var. bizler ay haber çıksa da okusak demiyoruz. basın bizlere haber oluşturmak için var. para kazanacaklar çünkü. onlar bizim için var, siz bizim için varsınız. biz sizin için varız sanıyorsunuz, yanılıyorsunuz. amk yerinde futbolcular da, teknik adamlar da, yöneticiler de vatandaşlar için var. vatandaş, taraftar keyif alsın, aidiyet duygusunu tatmin edebilsin diye varsınız.

    neyse. tudor'un büyük hayranı değilim. çok eleştiriyorum. beğendiğim yönleri de var. ama galatasaray futbol takımı teknik direktörünü de basına yedirmem. basın benim takımımın teknik direktörüyle sidik yarıştırmak için değil, bana bilgi sağlamak için var. bana, vatandaşa.

    son olarak, cengiz efendi ve basın çatallı dilini dişinin ardında tutsun. cengizle ve basınla ağız dalaşına girmek için geçmedik ateş ve ölümden. amk grimaları.
  • 11
    karabükspor'un yapısını bilmediği için getirilmesinin hata olduğu düşünülen teknik direktör. bu mantık ile karabükspor'un veya herhangi bir futbol takımının teknik direktörünün olmaması gerekirdi. komple bu meslek oluşamazdı eğer bu mantık doğru olsaydı.

    zira ilk teknik direktörü düşünelim (yazarken kahkaha atıyorum aq çok temele indim) kendisi ilk atandığında ilk atandığı kulübün yapısını bilmiyordu büyük ihtimalle. hatta kerizlere bak sen hayatında teknik direktörlük yapmamış birini getirmişler kulübün başına!?

    neyse mesajı verebildim sanırım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın