• 101
    son 3 maç*** benim için tamamen hayal kırıklığı.
    ilk yarı çok kötü oynadık. melo ve hamit çok kötüydü. ikinci yarı golü bulduktan sonra kendimize olan güvenimiz biraz olsun yerine geldi, pozisyona girdik, 4 tane gol pozisyonunu değerlendiremedik ki bunların 2 tanesi mutlak gol pozisyonu idi. maçtan sonra arta kalanlar ise:
    -ahh hamit ah
    -yapma be amrabat
    -ulan burak!
    -selçuuuk, selçuuk, ah ulan o gol olaydı
    -* ulan selçuk ya, niye uzaklaştırmıyorsun o topu!
  • 102
    forma seçimlerinden hakeme, tribünlerden sahada oynanan futbola kadar her yanıyla üzücü ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir maçtı benim adıma.

    forma seçimleriyle başlayalım öncelikle. bu işin raconu ev sahibi takımın her zaman giydiği iç saha formasını giymesini, deplasman takımının da ona uygun bir forma ile sahaya çıkmasını gerektirir. üstelik eskişehirspor'un sarı formasındaki sarının tonu çok açık olduğu için beyaz formanın altına da kırmızı şort kombinasyonu yapmış olduk. saçma sapan bir şeydi yani.

    ilker meral yine boktan bir maç yönetti. küfürleri bu hakemlere değil bunları hakem diye atan mhk'ya etmek lazım kesinlikle. kesinlikle taraflı bir yönetim vardı. özellikle burak yılmaz hakkında oluşan genel kanı nedeniyle normalde faul çalınacak pozisyonlarda bile faul çalınmadı, birinde üstüne sarı kart gösterildi. bunun yanı sıra eskişehirspor lehine verilmiş öylesine fauller ve maç yönetmedeki kaypaklığını da hesaba katmak lazım.

    tribünlerle ilgili söylenebilecek her şey söylenmiş zaten sözlükte. ben bir de top bizim yarı alanımızda rakip takımdayken veya rakip takım ceza sahamıza yakın bir yerden frikik kullanacakken neden hala tezahürata devam edildiğini anlayamadım. reislerin arkası dönük olduğu için galiba. illa şampiyonlar ligi maçı mı olması lazım top rakipteyken ıslıklamak için.

    melo kendi standartlarının altında bile olamayacak kadar rezalet bir oyun sergiledi ama en azından sorumluluk aldı, ileride uzun toplarla etkili pozisyonlar yaratmaya çalıştı. selçuk son birkaç maçtır çok etkisiz kalıyor nedenini tam anlayamadığım bir şekilde. hamit'e artık yapacak yorum yok kesinlikle. bıktık artık bahanelerden.

    ha bu arada...

    muslera, muslera, fernando muslera!
  • 103
    puan kaybının sorumlusu %100 fatih terim'dir. neden?

    1) bu takım 3 maçtır pozisyona giremiyor. topa %60-70 sahip olsa da, 3 maçta 1 golü var. ordu maçında "olur böyle şeyler" dendi, biz de dedik. ama braga maçında hoca yine "olur böyle şeyler, rüya takım değiliz" derken, ben artık yanlış bir şeyler olduğunun farkındaydım. keşke hoca da farkına varabilseydi.

    bu yüzden stada galibiyet beklentisiyle gitmedim. çünkü 3. maçtır aynı taktikle sahaya çıkıyorduk: kannattan çizgiye in, ceza sahasına gelişigüzel ortalar yap

    geçen sezon attığı 33 golün 25'ini sağ ayak 7'sini sol ayakla atmış adamla maç boyu orta kafa gol oynarsan pozisyona da giremezsin, gol de atamazsın. üstelik de kanadında emre çolak ve hamit gibi iki tane yavaş adam varken çizgiye inmeye çalışıyorsun.

    braga maçındaki tüm tehlikeler burağın kafa vuruşlarının auta veya kalecinin üzerine gitmesiyle sonuçlandı. orta dışında da yerden giderek oluşturduğumuz bir tehlike yok.

    eskişehir maçında ilk yarı frikik dışında tek şutumuz var zaten, ikinci yarı da tüm tehlikeler yerden paslarla geldi en az 5-6 pozisyonumuz var bu yüzden. doğru oynadığımızda doğru pozisyonları buluyoruz. "rüya takım değiliz'le açıklanabilecek bir durum değil bu içine girdiğimiz çünkü. biz braga'dan da, ordu'dan da, eskişehir'den de iyi takımız. ama bu takım 3 maçtır yan-lış-oy-nu-yor. çizgiye inip orta yapmak yerine kanatlardan içeri yerden paslarla kat etmeye başladığımızda her şey düzelecek.

    ya da illa orta kafa gol oynamak istiyorsan hamit'i değil hurşut'u, burak'ı değil nobre'yi almalıydın. ya da necati'yi göndermemeliydin. ama hocanın kafasındakinin bu olmadığını biliyorum.

    2) takım yürüyor. pası alan adamın, çalıma girip topu kaybetmek dışında bir seçeneği kalmıyor 5 pozisyonun 2'sinde. çünkü çevresinde pas seçeneği bırakmıyorlar, kimse yardıma gelmiyor.

    3) emre çolak seni futbol'a musallat edenlere her gün küfür ediyorum.

    4) emre çolak neden sağ taraftaki bütün firikikleri ve bütün kornerleri kullanıyor? ve neden fatih hoca bu boktan korner vuruşları ve bu boktan serbest vuruşlardan ders almıyor, neden ısrar ediyor? bunlar cevabını alamayacağımız mistik sorular. ama bu vuruşları emre kullanmaya devam ettikçe, kornerler ve frikikler bizim için birer gol şansı olmaktan çıkıyor. üzerine bir de kontra yiyoruz.

    liderliği kaybettiğimiz bu haftada, umarım fatih terim gerekli analizleri yapmıştır. yoksa gençlerbirliği deplasmanında da muslera'ya emanetiz. dün golü yediğimizde, ne kadar iyi bir kalecimiz olduğunu düşünmekten üzülemedim bile.

    edit: fatih hoca'nın "skorun haricinde hiçbir şey kötü değildi" açıklamasını yeni izledim. "eskişehir'in ilk şutu 30'daydı" demiş. "bizimki de 25'te serbest vuruştandı" diyemez tabii pınar argun. herkese ileriki maçlar için geçmiş olsun diliyorum.

    3 maç üst üste kazanamıyorsan bu artık "şans"la açıklanamaz. umarım fatih terim bunun farkına en kısa sürede varır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın