neresinden bakarsan bak paradoks dolu garip bir maçtır.
salonda saha içi en ön sıradan maçı takip ediyorduk. evet takım dün sezonun en kötü oyunlarından birini oynadı. kimse performansını istenilen seviyeye getiremedi. rezil servis attık. en güvendiğimiz isimler bile döküldü fakat ikinci set maçı 10-8'den 11-10'a getirmişken değişen hakem kararı işleri rayından çıkardı. tam da fenerbahçe'nin ve baş provokatör arslan ekşi'nin istediği ortam gelişti. bu dakikadan sonra bayan hakemin zaafiyetini de müthiş değerlendirdiler ve maçın canına okudular.
arslan ekşi ve soner mezgitçi denen iki terbiyesizin dönüp direkt olarak bizlere gözümüzün içine bakarak ettiği küfürleri ilk sırada olmam nedeniyle çok rahat gördüm ve duydum. bu takım bu işi çok iyi yapıyor. basketbol erkeklerde ömer, mirsad, eskiden rasim, semih. kadınlarda angel, nevriye, cappie. voleybol erkeklerde arslan, soner. voleybol kadınlarda eda. futbola hiç girmiyorum bile. bu oyuncuların işi atmosferli maçlarda özellikle deplasmanda ortamı germek ve maçı soğutmak.
bu noktada son lafım ise taraftara; o salona gelen taraftarın 70%'si voleybolun v'sinden bile anlamıyor ama ulan hayvan ne diye atıyorsun sahaya o çakmağı, o parayı? takımın önde ritm yakalamışken içine sıçıyorsun bütün maçın!
tribünün çok önemli
* kişilikleri, aek maçında gösterdikleri özeni şu maça da gösterseydi de adam gibi bir tribün olsaydı ne olurdu?