---
alıntı ---
ekmeği bol eyledik,
aciyi bal eyledik,
sıratı yol eyledik
geldik bugüne...
kahrolasin demiyorum
kahrolma da gör beni !
böyle başlıyordu acıyı bal eyleyenlerin sözleri...
tarih yazacağımız yeni stadımızda, tarihimize hakaret edilirken sessiz kalmışlardı onlar!
susmayacaklardı, sustular!
"istanbul´un merkezinde milyon dolarlık arsamızı biz hibe ettik size, asıl borçlu sizsiniz" diyeceklerdi, demedi, diyemedi onlar!
15 ocak´tan beri hala ıslıklıyoruz bu ruhsuzluğu, bu sahipsizliği...
her maç bir belirsizlik, her maç takımın mücadelesinden emin olamamak, bir hafta hüzün, bir hafta kısmi sevinç ...
her şey olabilirdi, ama umudumuza dokunamazdı kimse!
oturduk düşündük, karar verdik. bir şeyler yapmalı, derdimizi anlatmalıydık.
aciyi bal eyledik, sevdan uğruna dedik...
düşündük; pankartımız, sevdamız istanbul´un, ruhumuzun, efsanelerimizin merkezinde dalgalansın istedik.
biz bu sevda uğruna bunca acıya katlanmıştık.
"galatasaray bir his takimidir! renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır." demişti baba gündüz...
biz de diyoruz ki;
ahmetlere, mehmetlere, adnanlara değil, büyük galatasaray´adır sevdamız!
ya metin oktay gibi ruhunuzla oynayın, ya da...
ya üzerinizdeki arma´nın aşkıyla oynayın, ya da...
unutmayın ve hatırlayın;
herkes gider biz kalırız, biz galatasarayliyiz!
"galatasaray´ın olduğu yerde her zaman umut vardır"
"aslanlar savaşarak ölür"
yaşasin sevdamiz!
yaşasin büyük galatasaray taraftari!
---
alıntı ---