türkiye'de 70 milyon teknik direktör var diyorlar, ben onlardan biri değilim benimki nacizane köşeye bir şeyler karalamak. tüm yazdıklarım ve yazacaklarım hocanın bir hareketine bakar hiçbirini gözüm görmez.
ben şahitlik ederim ki galatasaray'dan başka kulüp yoktur ve ben yine şahitlik ederim ki fatih terim onun kulu ve elçisidir.
şimdi mevzuya gelirsek, baştan beri melo bizim için çok önemli, 3-5 çapulcu yüzünden basına, baskıya yem etmeyelim çocuğu diyenlerdenim ama çıktığı son 2-3 maçta gösterdiği oyuna çok sinirliyim bizim deli fişeğin, bu saatte kimin okuyacağı belli olmayan bu entrynin kaynağı da o sinir belki, insan öfkeliyken yazabiliyor.
melo'nun kulübeye çekilip selçuk-sneijder orta ikilisiyle başlamak bana çok iyi bir fikir geliyor ki bu yeni bişe değil. akhisar maçında
* farkı yaratan en büyük etmen drogba'nın girişi olsa da selçuk-sneijder ikilisine dönüşün katkısı bence azımsanmamalı.
şimdi rica ediyorum abdullah avcı gibi orta ikiliden biri defansif olmalı diye başlamayalım ki öyle olsa bile selçuk son zamanlarda defansif katkının feriştahını yapıyor. tek başına.
tekrar rica ediyorum emrererö diye de başlamayalım. emre'nin pas oyununa yatkınlığı sneijder-selçuk ikilisine yardımcı olabilir. amrabat'a şahsen çok sabredemiyorum bilen bilir fırça gibi saçlarım dökülüyor onun yüzünden. emre bizim çocuk. iyidir.
bir de hamit var. melih abiyle aynı fikirde olup merkezi ileriye taşıma konusunda çok önemli hamit. maçı hamitli bitirmesek bile hamitli başlamalıyız gibi geliyor bana.
muslera
eboue(sabri) semih dany riera
hamit sneijder selçuk emre
drogba burak
daymınd falan değil. bildiğimiz gibi işte.
4-4-2