• 1
    tbl 2010/11 sezonu playoff yarı final serisi 3. karşılaşması.

    20.00'de başlayacak ve abdi ipekçi spor salonu'nda oynanacak. tbl ilk defa doğru bir iş yaptı benim açımdan. maç pazar günü olsa idi açıköğretim sınavlarımdan dolayı gidemeyecektim maça. pazartesi akşamı salondayız. o maça kadar seri ne olur bilinmez fakat umarım bu maçta alacağımız galibiyet ile finale çıkan takım oluruz.
  • 2
    istanbul abdi ipekçi arena'da oynanacak olan beko basketbol ligi 2010-2011 sezonu playoff yarı final serisindeki üçüncü maç olup saat 20:00'da başlayacaktır.

    bandırma'da üstüste oynanacak olan 2 maçı da kazanarak buraya 2-0 önde gelir ve muhteşem taraftarlarımızın da desteğiyle inşallah diğer maçlara gerek dahi kalmadan finale adımızı yazdıran biz, galatasaray oluruz!
  • 3
    biletler satışa çıkmıştır.

    --- alıntı ---

    banvit maçı biletleri satışta

    galatasaray cafe crown, beko basketbol ligi playoff yarı final üçüncü maçında, 30 mayıs pazartesi akşamı, saat 20.00'da, banvit ile karşılaşacak.

    maç: galatasaray cafe crown - banvit
    salon: abdi ipekçi spor salonu
    tarih: 30.05.2011 saat: 20.00
    yayın: spormax (canlı)
    internet: www.galatasaray.org (canlı anlatım)

    bandırma'daki ilk maçı kazanarak saha avantajını elde eden takımımız, taraftarının desteğini arkasına alarak beko basketbol ligi'nde finale yükselmek için mücadele edecek.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...rkek/haber/10150.php
    http://www.biletix.com/event.htm?id=MB024
  • 6
    transfer bekleyen biz galatasaraylılar artık lütfen şu maçın ciddiyetine varalım. finale 2 maç kaldı! euroleague'e 2 maç! şampiyonluğa bir adım daha yaklaşmaya 2 maç! abdi ipekçi'de! büyük galatasaray taraftarı lütfen artık şu abdi ipekçi'yi doldursun. futbol maçı yok, keyfimiz yerinde. transfer nöbeti 2 saat tutulmasın ve bu aslan yürekliler desteklensin. pislik banvit taraftarına, tutku'nun boğazına sarılan williams'a, williams'ı atamayan hakemlere... hepsine cevap verelim. aslan yüreklileri yanlız bırakmayalım. lütfen!

    finale son 2! o salon pazartesi günü d-o-l-a-c-a-k. (yazar burada gaza gelmiş ve büyük yazmıştır) gel bakalım banvit!
  • 7
    tribunlerde cosacaksin, kupalari alacaksin,
    tribunlerde cosacaksin, kupalari alacaksin,
    sen sampiyon olacaksin,
    seni sevmeyen olsun, olsun,
    seni sevmeyen olsun..

    21 senelik bu cile, bitsin artik bu sene,
    21 senelik bu cile, bitsin artik bu sene,
    sen sampiyon olacaksin,
    seni sevmeyen olsun, olsun,
    seni sevmeyen olsun..

    not; pazartesi gecerli bir sebebi olmamasina ragmen, o salondaki yerini almayan,
    otursun vicdan muhasebesi yapsin, pisman olmayacaktir..
  • 8
    onemli bir mac, oradaki bir fazla kisinin bile galatasaray tarihine ozel bir hizmette bulunacagi bir mac,
    neden transfer yapar takimlar, ulasilacak yolun bedelinden baska nedir bir transferin maliyeti,
    tabii psikolojik ustunluk kazanmak ve daha olumlu sosyolojik tespitler yapabilmek adina da onemlidir,
    fakat neticede gidilecek yola cikilirken, otobuse aldiginiz yeni misafirlerinizdir transferleriniz,
    yeri geldiginde inip armayi arkadan itsin diye, yolun sonuna varabilelim umuduyla,
    bu yoldaki en buyuk hedefiniz olan, beraber yaristiginiz ezeli rakibinizi gecebilin umuduyla..

    yani, sanirim serdar kesimal'den daha onemli bir mac, 30 mayis tarihli olani,
    hatta biraz zorlarsak ersan gulumden bile onemli bir yer kazanabilir zihinlerimizde,
    son tahlilde bizi bekleyen birileri var diye..

    evet, fenerbahce, son sampiyonlugumuzu buyuk bir kismimiz hatirlamaz bile,
    o zamanlar he-man, red kit falan daha cazip gelmekteydi bana,
    kirmizinin yaristigi her kulvarin armayi yucelttigini anlamama daha cok vardi.

    ve cok uzak yollardan sonra, arada buyuk kazalarla, iz birakan hasarlarla,
    ama inadina devam ederek yola, belli bir noktaya geldi yenilmez armada.

    bir cemberden gececek top, cok klise oldu ama, degil belirleyecek olan,
    daha onemli bir nokta var burada,
    dunyadaki bir cok elit klup, ingilizler haric, baska platformlarda da temsil edilmekte,
    ve panayi dunya klubu yapan husus da burada gizli, yok aslinda apacik ortada..

    bir sonraki adima daha hizli kosabilmek adina, hem de hic beklemedigimiz bir anda,
    hem lokal platformda ezeli rakibimize bir dur diyebilmek inadiyla,
    hem de ait oldugumuz yerde, yani bizden olmayanlarin karsisina cikacagiz umuduyla,
    subenin basina gectikten sonraki ilk sohbetimizde,
    ben galatasarayi el sampiyonu olarak gormek istiyorum diyen,
    hakan ustunberk'in hayalperestligiyle,
    geliyoruz biz pazartesi arenaya.

    bu sefer,
    sen yoksan,
    biz gercekten bir eksigiz,
    ama sen cok eksiksin..
  • 10
    öncelikle (bkz: lance williams)...unutma unutturma...!!!

    daha sonra;

    yüreğimizde büyük aşkınla
    koştuk senin için salonlara
    haykırıyoruz sevdamızı
    her nefeste daha fazla
    zaferler senin ruhunda var
    haydi bastır galatasaray

    çok yüksekteyim. zaman geçmek bilmiyor. takımı özledik. kavuşmayı bekliyoruz. artık çocukları istanbul dışına yollamak yok. bu seri istanbul'da bitecek. ondan sonra da son yıllarda kulüp tarihimizde yaşanacak en heyecanlı ve manevi değeri en yüksek seri başlayacak.

    allah yardımcımız olsun...!!!
  • 13
    banvit serisinde en kritik viraj. bizimle benzer basketbolu oynamaya çalışan kadro yapısı 3 yıl önce kurulan ve türk basketbolunun geleceği olarak görülen genç oyunculara süre vermekten çekinmeyen bir koçun takımına karşı 3. maça çıkıyoruz.

    kazanmaktan başka çaremiz yok klişesinin en gerçekçi olduğu maç diyebiliriz. çünkü bu maçı kazanan takım tüm baskıyı rakibine atacaktır. üst üste iki maç kazanma gerekliliği yorgunluk ve fark yaratabilecek oyuncuların az olduğu iki takım için büyük dezavantaj...seriye dönecek olursak ilk maçı kazanırken doğru yaptığımız şeyler herkesin hemfikir olduğu gibi zone savunmaydı. rakibimiz mutlu dışında dışarıdan atış sokamayınca bu taktiğimiz tuttu ve devreye gitmeden önce 19-2'lik bir seri yakaladı ve 3.çeyreğe rahat bir şekilde girdi.

    3.çeyreğe 8 sayılık avantajla başlarken sahada ki beşimiz jj-evren-shipp-rancik-kuqo şeklindeydi. benim kanaatimce son derece yanlış olan bu 5 içeriden kuqo'nun müthiş yüzdeli oynaması sayesinde o bölümü rahat atlattı ve sonrasında shumpert'ın oyuna girmesiyle fark giderek açıldı.

    kaybettiğimiz 2. maçta ise banvit kafa kafaya giden maçta 3.çeyrekte oyunu kopardı. bizim parkedeki beşimiz yine ilk maçta olduğu gibi jj-evren-shipp-rancik-kuqo şeklindeydi. ilk yarı ara ara yaptığımız zone savunma verim verdiği halde 2.yarıya adam adama savunmayla başladık. hucumda ise son zamanların en formsuz hatta korkak ismi evren büker'in elinde patlayan 3 top shipp'in dışarıdan denemesi jj'nin top kayıplarıyla biranda dengemiz bozuldu. maçın en önemli yeri zaten burasıydı 3.periyodun ilk 5 dakikası resmen elimizde patladı sonrasın tutku-shumpert hamlelerine rağmen maçı kurtaramadık.

    rakibimiz ve bizim savunma prensiplerimz açısından bakarsak juan dixon'ın 7/9 isabet oranıyla 19 sayı atmasını belki engellemeyiz ama charles davis ve lance williams'a indirilen topları engelleyebiliriz. bu iki oyuncu bu maçta 31 sayı attılar.

    ikinci maçın göze batan istatistiklerinden biriside 4/19'luk üçlük yüzdesi.
    sezon boyuncu alışkın olmadığımız şekilde asist-basket oranı: 12/31
    sinir bozucu olacak biliyorum ama engin kennerman'la yine kazanamadık.

    kazanma formulu : evren kenarda - luksa parkede - zone savunma - 3.periyotta shumpert'le başlamak #bizimlekimsebasacikamaz
    kazanmak için onlara karşı koyamayacakları bir savunma yapacağız yine buna inanıyoruz.
  • 16
    baris ozbek onemli bir transfer, trabzon adina degil tabii ki,
    hele ki kotu gecen bir cumartesi gecesinin ardindan, pazar sabahina ilac gibi..

    hani insanoglu, pazar sabahi oldugunu farkettiginde yataginda,
    aklina gelen ilk tespit, yarin is var oluyor ya,
    tabii eger sevda yoksa yurekte,
    bu telaseye ilac gibi baris ozbek'in ayrilis haberi..

    fakat sadece bu kadar,
    tamam kabul ediyorum belki de daha fazlasi,
    ama yine de onceligim, bu takima bu gece drogba gelse bile,
    sezon icerisinde beni en iyi temsil edenlerde.

    bir gece, icim burularak uyandigimda,
    akla guzel bir sey getirip tekrar sizabilmek istedigimde,
    yuzumu guldurme erkine sahip olan tek ekipte,
    beni heyecanlandiran, motive eden,
    hayatta bazen guzel seyler de olabiliyormus dedirtebilen,
    fakat benden de beyhude,
    galatasaray amator subeler tarihinin, en prestijli olaninda,
    tarihin akisini degistirmeye niyetli olanlarda..

    o sebep gormedigimde,
    ona olan ilgisizligi, galatasaraya bagladigimda,
    bu yaziyi okuma ihtimali olanlarin, salona gelmeme ihtimali olanlar
    alt kumesi ile kesisebilme ihtimalini gordugumde,
    bir serzenis beliriyor icimde,
    haydi diyorum, bir kisi icin daha,
    tek bir kisi..

    oyle bir pazartesi sabahi;
    sana cikiyor tum yollar,
    egdik basimizi yuruyuyoruz sanli galatasaray !!
  • 17
    olmuyor, yetersiz, beklentilerimiz ile realite sanki alabildigine bagımsız.
    isyan etmeyi gerektirecek bir durum yok ortada, ki zaten alışılagelmişin devamı yaşanmakta.
    sorun şu ki, bazen insanoglu devrim niteligindeki hamlelerin, bir anda gerçekleşebileceğine inanıyor,
    sevdaya dair akıl tutulması yaşadığı için..

    bu ara biraz farklı mı diyorum kendimi sorgularken, yaşadığım olağandışı durumlar, daha mı bağlıyor beni,
    ve hatta abartıyor muyum, galatasaray cc nin geldiği ve gitmekte olduğu noktayı,
    ya da bu durumu doğru analiz ettiğimi düşünsem bile, bize düşen görev noktasında hassasiyet mi çok mu yüksek acaba,
    bunun cevabını bulmak şöyle bir değer katabilir ortaya, bireyselleştirmeyi bir tarafa bırakıp, ufak ufak lambalar yakabiliriz belki zihinlerde.

    başka bir yolda alınan başarısızlığın, bu güzel yolculuğun motivasyonu olarak kullanılmasını etik bulmasam da, artık bu bile ortada,
    kaybedenler klubünün üyesiymiş gibi ortada dolaşan galatasaraylılara ufak bir umut sunulmakta,
    ve yarın parçalı, biraz da yenilmez armada, umut dolu yolculuğa tek başına çıkılmayacağının naçizane detayı.

    bu takımın, ve bu müsabakanın, bizi eğlendirmek için yapılan bu temaşanın, sol tarafta kaybolması,
    can sıkmakta, başlı başına bir işaret olmasa da,
    suyun akışını değiştirmeye güç yetmese de, uçun diyebilmek adına biraz da, sevdanızın doğduğu yere,
    sanki haddimeymiş gibi, ve fakat sevda türküsünün huşusuna güvenerek,
    biraz çocukluğumuza, ama en çok da sevdasıyla bizi olgunlaştıran galatasarayımıza,

    geliyoruz,
    seni sevmeyen ölsün !
  • 18
    düşünüyorum, pazartesi ve çarşamba günü oynayacağımız maçlardan daha önemli ne olabilir diye. transfer? evet müthiş önemli bazı galatasaraylılar için, keza inanılmaz kötü geçen bir futbol sezonunun ardından alınacak iyi haberlere ihtiyaç var, bunun aksi iddia edilemez. ancak olabilecek en muhteşem transfer, 21 yıl sonra finale yürüyen ve bu sene - engelsiz aslanlarımızı bir kenara koyduğumuzda - bizi en fazla gururlandıran takımdan daha önemli olabilir mi? kesinlikle olamaz ama gelip bir bakıldığında forumlara, buraya, başka yerlere, herkesin aklında tek konu var, acaba futbol takımımıza hangi yıldızı transfer edeceğiz?

    galatasaray taraftarı, bu sene basketbolda çağ atlamıştır, ülkenin en iyi ''basketbol'' taraftarı olduğunu defalarca kanıtlamıştır. ancak geldiğimiz nokta, bu senenin gerisinde kalan taraftar performansının daha da üstüne koymayı zaruri bir hale getirmiştir, dilerim ki transfer ve benzeri gibi konularda muazzam bir ilgi gösteren büyük galatasaray taraftarı, yarın ve çarşamba günü 'yenilmez armada!' etiketini yeniden canlandıran takımımıza gerekli desteği verir.

    maç ile ilgili söylenebilecek her şeyi daha birinci maç öncesinde deklare etmiştim, üzerine ekleyeceğim başka nokta yok, hepsi geçerli. takımımız, ilk maçtaki gibi disiplinli basketbolundan ödün vermez ise, 21 yıl ardından finale bir adım daha yaklaşırız, yaklaşacağımıza inanıyorum.

    zaferler senin, ruhunda var..
  • 19
    yarın maça ilgi ortalamanın da üstünde olacak. zaten ortalama galatasaray basketbol seyircisi oyuna direk müdahale edebildiğini bu sezon defalarca gösterdi. bu sefer fulle yakın salonda -belki de tamamen dolu salonda- şampiyonluğun provasını yapacağız. şimdiye kadar satılan bilet sayısı oldukça tatmin edici. daha önemlisi günlerdir statlardan, salonlardan uzak kaldık. resmen maçsızlık çekiyoruz. yarınki maçın atmosferini düşündükçe şimdiden heycanlanıyorum.

    banvit'in o fenerbahçeli yanını çok iyi biliyoruz. ve 2005-2006 sezonunu da unutmuyoruz. geçen çarşamba bandırma'da, hem salonda hem de sahada gerekli dersler verilmiş kendilerine. bu seride vuracağımız tokatla da galatasaray'la uğraşılmayacağını anlayacaklardır umarım.

    uzun lafın kısası, harika bir atmosferde oyananacak maç yarın.

    yürüyoruz biz bu yolda..!
  • 20
    bir kaç kişi yazmış zaten. tekrarlamanın çok da anlamı yok. ama ben anlam aramayan iflah olmaz bir adamım. sezonun en önemli maçı belki de.

    uzun yıllara yaydığımız "yenilmez armada" projesinin final hedefine beklediğimizden daha çabuk ulaşmasına 2 maç kaldı. ne mutlu ki bu iki maçta abdi ipekçi de olacak. o abdi ipekçi ki bu sezon beşiktaş'ı fenerbahçe'yi banvit'i efes pilsen'i ve bir sürü rakibi bozguna uğrattığımız, rakip oyuncu faul atarken vip tribündekilerin bile sandalyeden kalkıp yere vurduğu gürültü yarattığı bir yer.

    efsane youtube videolarının değişmezlerindendir, panathinaikos taraftarlarının salon performansları.horto magiko lar, meşaleler sahaya çöken tribünler. bu sezon abdi ipekçi'ye yolu sıkça düşenlerin bildiği gibi, galatasaray tribünleri de futbolda gösteremediği etkiyi salonlarda gösteriyor.

    bu takım şampiyon olamayabilir. ama fenerbahçe'yle türk basketbolunun tepesinde kapışmayı istemeyecek herhangi bir galatasaraylı olduğunu sanmıyorum. bu eşik çok önemli.yıllardır tahakküm süren efes-ülker çekişmesini kırmak büyük başarı.

    az kaldı fener.bekle geliyoruz.
  • 21
    yer abdi ipekci, gitmesi zor,
    bir zaman bayan denmez kadin de yazmisti, sikayet ederken,
    yollar tasli dikenli olsa da, diye..

    tarih yarin, birazdan bugun olacak,
    o bugun de, turkiye cumhuriyeti basbakani istanbulda olacak,
    politik tercih sahipleri icin bir baska bahane,
    ve fakat kabul edilebilir cinsten..

    sonra yorgunluk, haftanin ilk gunu hic cekilmiyor calisanlar icin,
    ogrencilik hayatinda bile alabildigine sekilsiz bir gun pazartesi,
    salonda heyecan yasarim da, cuma sanarim korkusu dair mevcut..

    ben gelemeyecekler icin bir liste hazirlayabildigimi gordugum gun,
    olgunlasmaya basladigimi hissedecegim, bu anlamsiz ihtirasimda,
    ama sanirim daha var, cunku olagandisi gunlere alismam zor olacak..

    ileride, galatasaray cc surekli final yapip, carsambalari euroleague oynadigi gunlerde,
    tahminen hepimiz surekliligin huzursuzlugunda heyecanimizi dizginleyebilecegiz,
    aliskanlik adi altindaki durtuyle..

    oyle ya, bir anda uleb cup dahilinde gelen yari final, o devrimin tadi, tekrar ne zaman alinabildi ki,
    bir nevi kaniksama hali, azmin sureksizligine ragmen ustelik,
    yarin ise yeni bir sans, tahminen bir daha da hic tadina varilamayacak,
    cunku yasimiz 35+ olanlar grubu haric, yarin bir ilke dogru gidecek iki adimdan ilki,
    galatasaray finalde lan bu basligi adi, cocuklugum yuce hayalgucu icin bile fazlasi..

    evet abdi ipekciye gidis zor,
    evet miting trafik de yapar,
    evet pazartesi haftanin en boktan gunu..

    simdi tum sevip de kavusmaya azmetmeyenler icin soyluyoruz;
    yollar, tasli dikenli olsa da..
  • 22
    bu kadar entry girilince kazandığımızı zannettiğim maçtır. meğer bir kişi etkileyebilirsek de bize yeter dize yazmış sözlük yazarları. hepsi sağolsun da bu maça işi olmayıp da gelmeyecek olan var mıdır ki bu kadar uğraşmışlar? hatta işi olsa bile onu bırakıp gelmeyecek? varsa eğer bir sorsun kendine ben ne yapıyorum diye...

    neyse yarın iş/okul çıkışı ipekçi'deyiz, sarı-kırmızı sevdalarla...
  • 23
    artık "şöyle önemli maç, şöyle kritik viraj, böyle toplanalım, haydi salona yığılalım" falan demeye gerek bile yok aslında. her şey gün gibi ortada. sezon içindeki banvit maçından ya da alelade bir maçtan da bahsetmiyoruz. 21 yıl sonra finale adımın atılacağı maçlardan bahsediyoruz. bu saatten sonra bir galatasaraylı içinde bulunduğumuz durumun farkında olmuyorsa kendi ayıbıdır. zira zurnanın zırt dediği yere geldik diyebiliriz.

    evet maç hafta içi, evet maç akşam, evet yorgun olacak herkes ya da bir ton başka mazeret, bahane... unutmayalım ki, 29 aralıktaki fenerbahçe ülker maçı da hafta içi ve aynı saatteydi ve sarı-lacivert formaya sahayı dar eden 12 bin taraftar vardı salonda. demek ki bahanelerden sıyrıldığımız zaman istediğimiz ortamı oluşturabiliyormuşuz.

    artık bir hobi, eğlence, iyi vakit geçirmek değil halihazırdaki durum. hepimiz için bir ödev, görev, galatasaraylılık ödevidir. artık bir transa geçme vaktidir. şampiyonluk transına girme vaktidir. birçoğumuzun yaşadığı, dünya gözüyle gördüğü en kötü sezondan sonra içimizde bulunan, birike birike patlayacak yer arayan şampiyonluk sevinci duygusunu bize yaşatabilecek, tutunacak son dal olan erkek basketbol takımımızla bu duyguyu kusma zamanı gelmiştir. eşimiz, dostumuz, işimiz, gücümüzden daha önde tuttuğumuz galatasarayımızın en çok hakeden branşının günüdür gün.

    sözlükte hemen hemen kimseyi tanımam. ne bir zirveye katıldım, ne bir dost edindim bu oluşumdan. sadece ajax maçı biletini almaya, sami yen'e gittiğimde bir kaç yazarla tesadür ettim o kadar. şimdi yalvarıyorum. tanımadığım, görmediğim, bilmediğim yazarlara, sözlüğü okuyan diğer galatasaraylılara yalvarıyorum. basketboldan anlayın, anlamayın, bu sezon maçlara gitmiş olun, olmayın ama ne olur küçücük bir gelme ihtimaliniz olsa dahi gelin. bir ıslığa bile inanılmaz ihtiyacı var takımımızın. tribünde bir koltuğu daha dolu görmeye bile fazlasıyla ihtiyacı var.

    gelin, haykıralım sevgimizi, ezelim rakibimizi hep beraber. kimi bulursak getirelim. bizi galatasaray bekliyor, galatasaray çağırıyor. sevgilimiz, canımız, ciğerimiz, her şeyimiz çağırıyor. koşa koşa gitmemiz lazım.

    değil mi?
  • 24
    şehir dışından geldim bu maç için yaklaşık 500 kilometre yol katederek. maçı kazanacağımızdan en ufak bir şüphem yok. fakat 3 gün önceki maçta tutku açık'ın boğazını sıkan lanet olası pisliğe bi çift lafım var. ama onu burda söylemiycem yarın maçta direk yüzüne bağırıcam.

    tanım: yarın en az 7.000 kişinin salonda olması gereken maç.
  • 25
    seyirci açısından büyük bir hayal kırıklığına uğramayı bekliyorum. biletimi maçtan 1 gün önce biletix gişesinden alırken gördüm ki pota arkaları henüz bomboş, ayrıca yan tribünlerin de %30 civarı henüz boş.

    umarız tribünde yerini alacak taraftarlarımız ile birlikte güzel bir galibiyet alacağız ve final için dev bir adım atacağız. ama bu taraftarın futbol odaklı olması canımı çok sıkıyor, çok!
App Store'dan indirin Google Play'den alın