3 nisan 2013 real madrid galatasaray maçı

• 401

  (bkz: #3012583)
  https://twitter.com/.../1372582618059964417
  
  emeklerimizin, hayallerimizin çalındığı maç. şu maçı her hatırladığımda svein oddvar moen'in bilumum akrabasını anmadan edemiyorum. oddvar moen bu maçı düzgün yönetse o sene borussia dortmund ile yarı finali, hatta belki de bayern münih ile finali biz oynayacaktık. çok küçük bir ihtimal ama belki de fatih hoca'nın "daha önce yapılmamış bir şeyi denemek istiyorum" demesine gerek kalmayacaktı çünkü o "şey"i yapmış olacaktık. var sisteminin önemini bu gibi maçları hatırlayınca tekrar tekrar anlıyoruz. o gün var olsa real madrid yine kollanırdı ama bu kadar kör göze parmak kollanamayacakları için istediğimiz skoru alma şansımız çok daha yüksek olurdu.
  
  umarım o günkü seviyemize, hatta daha da üstüne tekrar çıkabiliriz. çünkü bizim hayallerimiz dünyadan daha büyük.
• 402

  norveçli hakem svein oddvar moen'in katlettiği maç. verilmeyen net iki penaltımız adil bir yönetimde verilmiş olsa belki de rövanşında turu atlayan taraf biz olacaktık ve şampiyonlar ligi 2012-2013 sezonu'nda yarı final yapacaktık.
• 403

  real madrid'in bizi elediği bir diğer ucl eşleşmesinin ilk ayağı. ne ilginçtir ki bu tur sonrası real yine finale ulaşamamıştır ve kupayı 2001'de olduğu gibi yine bayern almıştır.
  
  ayrıca 2019-20'de yine aynı gruptaydık kendileriyle, yine bayern aldı kupayı.*
• 404

  istanbul'dan sanki ankara deplasmanına otobüs kalkar gibi onlarca uçagin kalktığı, avrupa'nin çeşitli yerlerinden yine otobüsler ve uçaklar ile gelen tayfalarin olduğu, stada girdiğimizde( yaklaşık 1.5 saat evvel) her tribünde 1000 lerce galatasaray taraftarının olduğunu gördüğümüz, sanki samiyendeymis gibi 4 tribünun sırası ile" sarı kırmızı şampiyon cimbom" diye bağırdığı, 3-0 da bile asla susmayan ,geri durmayan bir tribün performansi sergilediğimiz ve fena olmayan bir oyuna rağmen hakem kararlarının etkisi ile de olsa 3-0 kaybettigimiz mactir.
  
  34. dakikada yanan onlarca meşaleyi maç öncesi aramalarında bulamayan madrid emniyetinin ve stad güvenliğinin (bizim buradaki güvenlik gibi düşünmeyin, en az polis kadar yetkili ve agresifler , kelepçe dâhi taşıyorlar) devre arasında mesale yakanlari almaya çalışması sonucu yedikleri postadan ötürü maç çıkışinda, tüm madrid emniyet ve ispanyol devletinin diğer güvenlik unsurları ve süvarileri ile üzerimize saldırdıkları olaylarla da akılda kalmıştır. polis resmen bizi çıkışta ikiye bölmüş bir kısmımizi tribunden çıkarken( tribünün yüksekliği 8-9 katlı binaya eşit) diğer kısmımizi merdivenlerde bekletmis, dışarıda üzerimize taarruza geçmişlerdi. maça alınmayan onlarca ua sopalı pankartınin sopalarinin şans eseri kenarda bulunmasi sonucu en azından karşılık verilmiş, dayak yemiş ama bir kaç at ve suvarisini düşürmeyi başarmıştık
  ( biliyorum ne düşündüğünüzu, şampiyonlar ligi çeyrek final ilk maçında bize braveheart filminden sahneler mi anlatıyorsun diyebilirsiniz ama durum böyleydi lanet olası barnebau stadi etrafında:)
  
  çoğumuz istanbul dan günü birlik madrid e gittiğimiz için dönüş saatlerimizde hemen hemen aynı saatlerdeydi. havaalanı ise resmen acil servis gibiydi. darbe yemeyen, bir yeri şişmeyen, kafası gözü sargıli olmayan kişi yok gibiydi. derdimiz bir an önce uçağı binip hemen donmekti ama kabusumuz hala bitmemişti. uçağa bindiğimiz anda kafayı koyup uyumustum. üzerinden zaman geçip kafamı kaldırdığımda uçağın hala kalkmadigini ve camdan görebildiğim kadarı ile yakinlarimizdaki yine bizim taraftarları taşıyan uçaklarinda kalkmadigini görmüştüm. iyice delirmek üzereyken yapılan yemek servisi akabinde biraz süre geçtikten sonra kalkmamız biraz rahatlatsa dahi bir daha uyuyamam, 4 saatlik uçuşta gözümu bile kırp(a)madan istanbul'a inmemiz, inişte o kadar uçaktan inen taraftarlarimizi sadece 2 pasaport gişesinden yurda sokmaları, biz pasaportta beklerken o akşam fenerbahçe deplase de uefa maçı olan laziolularinda gelmesi ile bitmek bilmeyen madrid deplasman maceramız yeni bir boyuta ulaşmıştı. neyseki bizle fazla temas etmeden onları hemen çıkardılar. yaklaşık 1,5 saat bekledikten sonra giriş yaptık ve o halde yarım günde olsa bir de işyerinden gelen telefon üzerine ev aktarmalı işe gittim
  
  maç sonucu olan mevzulara o kadar icerledim ki( hayır dayak arsizi değilim, hele dayak yiyen pehlivan misali güreşe doymuyor da değilim:) ertesi sene oynanan 4-1 biten ve 6 kasım 2019 da 6-0 biten maçlara da gittim ama birak intikam almayi, alınan güvenlik önlemleri ve sayimizinda çok az olması sebebiyle kafamızi bile kaldıramadan döndük.
  
  sözün özü; barnebau yıkılsin avm yapılsin.
• 405

  stoperler semih kaya dany nounkeu tchounkeu ile çıktık. galatasaray dışında biri malatyaspor biri karabükspor ortalamasinda kariyer yapti.
  
  sol bekimiz devşirme ama iyi devsirmistik.
  (bkz: albert riera)
  
  kalan kısım kendi adımıza son 10 yılın açık ara en yıldız kadrosuydu. ama sonuçta hiçbiri real madrid'de ilk 11 oynayamazdı.
  
  +cok cok ciddi hakem hatalarını maruz kaldık.
  
  tum bunlara rağmen 2.macta 15 dakikada reali duman ettik. tribünden 5 5 5 diye sesler geldi.
  
  bunca seye rağmen biz real madrid'i eliyorduk. o sene bir orta ve doğu avrupa takımının uefa şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı son seneydi.
  
  bunu dünya üzerinde basarabilecek kac teknik direktör vardı?
  
  onu yapan teknik direktör su anda ligde düşme kalma mücadelesi veren takımla da bu sene avrupada nagmaglup lider çıktı. 2.bile degil 2. olsa bu hafta avrupa maci yapacaktik ve bu dağılmış takım goztepe macina yorgun çıkacaktı.
  
  galatasaray'ın vizyonu türk olmayan takımları yenmek ise onu en iyi yapan hocaya karşı duyulan sevgi ve saygı tekrar gözden geçirilmeli.
• 406

  o norveçli hakem yok mu o norveçli hakem adil maç yönetip doğru kararları verse idi dortmund'un yarattığı mucizeyi bir tur erkenden biz yapmış olacaktık. allahından bul norveçli.
• 407

  selçuk inan’ın “o dönemde var olsaydı turu geçerdik” açıklamasını yaptığı eşleşmenin ilk maçı.
• 408

  (bkz: tarihte bugün)
  
  var uygulaması olsaydı burak yılmaz'ın ceza sahası içinde düşürülmesine penaltı verilecek ve sarı kart ceza almayarak rövanşta oynayabileceği, olası 3-1 bitecek bir maçı kaybettik.
  
  bu maçın rövanşında da yine maçın başında ofsayttan atılan golle umutlarımız kırılmıştı.
  
  o galatasaray, prime ronaldo'lu real madrid'i eleyip, ucl yarı finaline kalmaya çok yaklaşmıştı.
  
  dilerim nisan ayında ucl'de çeyrek final oynayacağımız günler çok uzakta değildir.