• 451
    mustafa muhammed'in kırmızı kart gördüğü pozisyonu yorumlayan yorumcular nedense ankaragüçlü futbolcunun geliş şeklini hiç yorumlamıyorlar. adamın en baştan itibaren gelişinde hiç bir şekilde topla alakası yok, topa hiç bir an bakmıyor. gelişi muhammed'e sarılmak, belki de faul yapmak amaçlı. bu arada muhammed, oyuncudan kendini sakınmak amaçlı kolu ile bir hamle yapıyor ama rakibe darbesi bu hamleyi yaptığında değil kolu geri gelirken rakibinin kendisine doğru hamlesi sonucu oluşuyor. pozisyonun arkadan görüntüsü ile önden görüntüsü arasında çok fark var. benim anlattığım kısmı önden izlendiğinde daha belli oluyor. tabii pozisyonun kırmızı kart olduğunu savunanlar ise tamamen arkadan çekilen görüntüye göre yorum yapmayı tercih ediyorlar sadece. ankaragüçlü futbolcunun hareketlerini hiç yorumlayan yok.
  • 453
    bu işlerin öyle çok da konsatrasyonla, sinerjiyle falan olmadığını acı acı yürümüze vuran maç. "şu takıma" gol hariç doğru dürüst bir şut vuramayacak kadar aciz oyunumuz mu daha üzücü, art niyetli bir penaltı ve kırmızı kart ile hem skor hem sayıca geri düşmemiz mi; hakikaten karar vermek güç.

    ortada hala 42 puan var, geçtiğimiz sezon 69 puanla şampiyon olundu bu ligde. 8 maçlık seriyi yapan da bu takım ve hocaydı, bundan sonra bir seri yapılacaksa onu yapacak olan da bu takım ve hoca.

    yeter ki sahada hak ettiğini kovalayanlar olsun. sonunda iyiler mutlaka kazanır...
  • 457
    hayırlı mağlubiyet mi yoksa hayırsız mağlubiyet mi konusunda ikilemde kaldığım bir yenilgi oldu.

    uzun şampiyonluk yolunda illa puan kaybımız olacak maç-maçlar kaybedecektik ama ankaragücü maçı olması bir yerde çok gereksiz oldu diğer yandan kötü futbolumuz artık tamamen görülmüştür heralde diye düşünüyorum.
    hoca kazanan takımı bozmayayım mantığı artık bu maçla birlikte son bulacaktır. eğer bu maçı kazansak sivas maçı yine aynı kadro ile oynayacaktık yüksek ihtimal.

    ömer bayram, onyekuru, gedson, arda net kötüler listesinde emre kılınç ara ara sallanıyor etebo ise sadece mücadelesi ile oynuyordu haftalardır. ne pas oyununda var ne takımın hücum tarafında var. fizik gücü yüksek maçlarda oynat ama zayıf rakibine karşı etebo oynamasın artık bir zahmet.
    ilk 11 konusunda sivas maçı net 2-3 değişiklik bekliyorum bakalım ne derece olacak 3 gün sonra görmüş oluruz.

    ilk yarı onyekuru veya emre kılınç o golü atsaydı maçı %90 kazanacaktık ama yediğimiz golün dakikası oldukça moral bozucu bir zamanda gerçekleşti. ikinci yarıya ise fatih hoca aşırı yanlış kurguyla çıktı. hocam sinirlenip o içindeki 4-4-2/ 4-2-4 oynayayım bam güm şut atayım rakibi boğayım moduna girdi. ama ilk yarıdaki kurguyla başlayıp arda yerine kerem, etebo yerine taylan girseydi daha iyi olacaktı. son olarak anlamadığım yedlin ilk yarı savunmada kötüydü ama ikinci yarı tamamen hücum formasyonuna geçip yedlin'i çıkartıp linnes'i almak büyük akıl tutulması oldu.
    4-4-2'ye dönünce maalesef golü erken atamıyorsan o ikinci gol gelmesi oldukça muhtemel bir durumdu. mostafa mohamed'in kırmızı kartına rağmen yine rakibin üstüne gidebildik ama kilidi açamadık.

    bugün yenilmemiz hem takım açısından hem hakemler açısından her ne kadar üzülsemde hayırlı oldu gibi. iki maçtır biraz 7/7-8/8'in getirdiği laubalilik gözlemliyorum.
    eğer bu maçı kaybetmemiz bize yeni bir 8/8 imkanı sağlamış olacaksa hayat bize buna sunacaksa hiç üzülmem çünkü önümüzde çok kritik bir fikstür var. bu mağlubiyet umarım bizim sahaya daha iyi odaklanmamızı ve artık reaksiyon göstermemizi sağlar.

    beyaz sayfa açanlar tff ibra edenler haftalardır bizi tuzağa çekmeye çalışanlara susanlar şimdi boşuna yalandan ağlamasın çok şükür yakın zamanda sizden kurtuluyoruz. cidden 1 yıl daha sizin yönetiminizi görsem galatasaraylı olmaktan soğurdum.
    hocaya yine ceza vereceklerdir, bunlar firavun ama her firavunun bir musası vardır. hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.
  • 458
    hakem etmenini dışarıda bırakırsak eğer sezonun geri kalanı için bir takım dersler çıkarabileceğimiz maçtır. arda'nın her ne olursa olsun sağ açık oynamaması, belhanda,taylan,feghouli'nin acil bir şekilde 11'e dönmesi, onyekuru-kerem rotasyonunu daha net sağlamamız gerektiği bunlardan birkaçı. karamsarlığa kapılmamızı gerektirecek bir durum yok, yolun sonu şampiyonluk.
  • 461
    mohamed atıldıktan sonra kazananın belli olduğu maç. ilk yarı rakipten üstün oynadık. güzel paslarla rakip ceza sahasına girdik ancak son vuruşlarda iyi değildik. hele emre kılınç o çok net pozisyonu gole çevirebilse bence maç hiç buralara gelmezdi. uzatmalarda fenerbahçe ve beşiktaş aleyhine asla verilmeyecek bir penaltıyla 1-0 geride girdik devreye. ikinci yarının başlarında yine istekliydik, falcao çok net bir gol kaçırdı ve akabinde ankaragücü forveti marcao'yu pazara gönderip sonrasında muslera'ya karşı yapılabilecek en düzgün vuruşla farkı iyiye çıkarttı. bu golden hemen sonra da mohamed'in gördüğü tamamen uyduruk kırmızı kartla da maç koptu. takım da hiç inanmıyordu o dakikadan sonra galibiyeti geçtim 1 puan bile alacağına. kaybetmemizde hakemin çok büyük payı var, sadece takımı suçlamak haksızlık olur ancak daha önceki küçük maçlarda olduğu gibi ilk yarı atıp fişlerini çekmeliydik. o zaman ne gereksiz gerginlik olurdu ne de puan kaybı.
  • 462
    bireysel olarak kötü performanslar vardı ama oyun olarak kötü oynamadık. ezici yada dominant oyunumuz yoktu ama 5 gol pozisyonuna girdik. ankaragücü’nün attığı ikinci gol dışında bir tek maçın sonunda girdiği pozisyon var.

    hocada bulduğum tek yanlış kazanan kadro bozulmaz argümanından vazgeçmemesi. gedson ilk 11 çıkacak düzeyde değil. onyekuru’nun performansı düşük. kerem’e yeterince şans verilmiyor. taylan kadroda ama sahada değil. bunlar üzerinden hoca eleştirilebilir.

    maçta yoktan bir penaltı ve komedi bir kırmızı kart var. penaltı pozisyonunda el nedeniyle penaltı verilmiş ama top dizden sekip ele gelmiş kurala göre penaltı değil. ayakla müdaheleye vermiş olsaydı yine net bir müdahele ve penaltı yok. kırmızı kart pozisyonu ise ayrı bir skandal. bir açıdan net bir şekilde ibrahim akdağ mohammedi’in dirseğine odaklanıp, bodoslama dalıyor. videosunu bulsaydım eklerdim ama denk gelirseniz, lütfen ibrahim’in gözlerine bakın amacını anlarsınız zaten. bu iki pozisyona müdahele etmeyen var’ın hakem pozisyonu gördüm dediyse müdahele edemez geyiği ayrı bir olay zaten. ya arkadaş bu var denen zımbırtının amacı hataları aza indirmek değilmiydi, adalet sağlamak değilmiydi. hakem pozisyonu gördüm deyince nasıl müdahele edilmez şaka mı bu.? tamam gördün ama yanlış gördün, yanlış karar verdin. hakemin pozisyonu gördüm demesi varı nasıl pasif hale getiriyor. varın çalışma şekli böyle ise bence kaldırılsın. çünkü ülkemizde kolay kolay kimse ben görmedim, yada ben yanlış karar verdim demez. ve ya işine gelirse görür, işine gelmezse görmez. böyle bir mantık olabilir mi.?

    hoca maç sonu demecinde tuzak’tan bahsetti. tuzağı bu sefer geçemedik dedi. hocam üç haftadır tuzak bangır bangır geliyordu zaten. erkan özdamar’a zumbacı erkan denilerek alt yapı kurulmuştu zaten. sonra sosyal medyada galatasaray’ın zorbay’ı var etiketiyle baskı kuruldu. babasının galatasaray alt yapısında çalıştığı algısı yaratıldı. sonuç galatasaray’ın zorbay’ı bir kırmızı kartı ve penaltıyı es geçti. muslera sayesinde ucuz yırttık. biz o gün galatasaray’ın zorbay’ı var diye inleyen algıcıları teşhir ederek rezil rüsva edip, beyaz sayfa yerine kara sayfa açıp aslan gibi kükreseydik, belki bugün bu kadar rahat davranmazlardı.

    bu saatten sonra bir şey değişeceğini zannetmiyorum. tek çare saha içinde ki sıkıntıları çözüp, güçlü ve dominant bir oyunla bam bam bam oynayıp gitmek. oğulcan ve feghouli döndü. kerem’in artık değerlendirilmesi gerek. taylan sakat değilse bir zahmet artık yerini alsın. ne kadar kötü izler bırakmış olsada, dönen bir falcao’da var. hocam herşeyin farkındasın lütfen şu saha içininde biraz farkına var.
  • 463
    üst üste entry girmiş olacağım ama her galatasaraylı görsün istiyorum. bu maçı kaybettik ligi kazandık arkadaşlar. yaş itibariyle 90'ların ortasından beri bu ligi yaşıyorum.

    bu şekilde alınan bir mağlubiyet bize ekstra güç motivasyon enerji yükledi bugüne kadar bu da yüklüyor şu an.

    hiç şüpheniz olmasın bu sezonu biz şampiyon olarak tamamlayacağız.

    genç galatasaraylı kardeşlerimiz okuyorsa bir içinin sıkılmışlığı varsa yazayım istedim. sizin yaşlarınızda ben yaşıtım ve büyüğüm renktaşlarımız da bunu tecrübe ettik defalarca.

    galatasaray şampiyonluğa oynarsa, galatasaray şampiyon olur.
  • 469
    halil umut meler ve cüneyt çakır için diyecek söz yok. çok adisiniz.

    hakem ankaragücüne 1 gol attırınca olay orada başladı. zaten set oyununda sıkıntımız vardı. kazanırken bile set oyunumuzda, topu dolaştırmada ciddi sorunlarımız vardı. kötü değişikliklerden sonra, ikinci golde de marcao çok ucuz bir çalım yiyince maç biter gibi oldu. fakat ilk penaltı ile zarar veren iki eyyamcı, mohammed'i atarak fişi çekti.

    kötü oyunu, sürekli bir şeylere bağladık. zemin, kar, transfer... en sonunda berbat oynadığımız bir başka maçta, hakem tarafından katledildik ve mağlup olduk.

    sağlık olsun, bu mağlubiyet bir yerde gelecekti. ders alarak devam etmemiz lazım. 13 hafta var, herkes her yerde takılabilir. bir şey kaybetmiş değiliz. 8 puan geriden geldik ve 1 hafta önceden şampiyonluğu aldık. yine yapabiliriz.
  • 470
    seri mecburen bir yerde bitecekti. hatta bu seri muhabbeti gereksiz yere baskı da yaratacaktı ki yarattı da. neredeyse 18 takımlık bir ligin bir devresi kadar maç var önümüzde. herkes puan kaybedecek. bizim de daha kaybedeceğimiz puanlar olacaktır ancak beşiktaş ile sahamızda oynayacağız. ve bir diğer nokta fenerbahçe ile beşiktaş aralarında maç yapacak daha. en büyük üzüntüm muhammed'i kaybetmemiz oldu. umarım cezası 1 maç olur.
  • 472
    dün bütün gün içimde kötü hisler vardı, akşam da maalesef böylesi bir maça ve skora şahit olduk. çok ama çok üzüldüğüm bir maç oldu. kaybettiğimiz için değil, bu kadar çaresiz bırakıldığımız için.

    öncelikle sadece biraz avantaj kaybettik ama hayırlı bir mağlubiyet olacağına inanıyorum. bu sezon ilk defa bu kadar kenetlendiğimize şahit oldum çünkü. dün gece yaşadıklarımız ligin geri kalanında bize artı motivasyon olarak dönecektir ve inanıyorum ki sezon sonunda yine biz zirvede olacağız.

    aslında maça çok da kötü başlamadık. rakibi hapsedip, boğup şiddetli bir baskı kuramasak da 2 net fırsatla çok rahat öne geçebilirdik ilk yarım saat. keza ligin dibinde ve can havliyle oynayan ankaragücü'nün ilk şutu 45. dakikada cılız bir şuttu. sonrasında ilk yarı böyle bitti derken uydurma bir penaltıyla devreye 1-0 geri girdik. böylesi bir penaltı da zaten yarışta olan takımlardan sadece bize çalınırdı. ben eminim ki ilk yarı 0-0 bitse bile hoca en az 2 değişiklik yapacaktı baskıyı kurmak adına, çünkü ankaragücü'nün üstümüze gelme gibi bir niyeti yoktu ilk yarı. yine de ikinci yarı değişikliklerle maçı çeviririz diyordum ki nitekim 3 değişiklikle başladık. o arada yine bir fırsat geldi falcao ile çok net, kaçırınca döndü top kontradan şok bir gol daha yedik. elbette ki bunlar hep futbolun içinde olan şeyler ama golün arkasından hemen sonra muhammed'i bu kadar ucuz oyundan atmak tek kelime ile eyyamdı, bir yerlerden talimat almanın açıklamasıydı. buradan sonra zaten maç koptu, çünkü kaybettiğimiz maçlarda sadece maç kaybetmiyoruz resmen maç içinde psikolojimizle de oynuyorlar. yani burada bir çok yazar arkadaşın övdüğü inandığı halil umut meler puan alabilmemizi şansa bile bırakmadı. galatasaray takımı 2-0'dan çok maç çevirdi 3-2, 4-2. bıraksaydı belki yine yıllar sonra canımız sıkıldığında açıp izleyeceğimiz bir galibiyet yaşardık yine ama dedim ya o ihtimali dahi kaldırdı eksik bırakarak. belki de yine kazanamazdık ama bırakın bunu yaşayıp görelim, izin verin yahu.

    kendi adıma asıl sinir harbi sonrasında başladı. hepimiz yaparız ya maç sırasında sağlam cimbomlu eş dost akraba mesajlaşırız uzakta da olsak, anlık pozisyonu, taktiği hakemi vs. konuşuruz. abim mesaj attı, gördün mü fatih hocanın çıkardığı 11'i, yaptığı değişiklikleri, bu maç hocaya yazar diye. arkasından yine bir arkadaşım benzeri şeyler yazınca ben de film koptu. abi hiç olmadığı kadar bu sene objektif ve eleştirel bir yapıya büründü taraftarlarımız, gerçekten bu durum artık can sıkmaya başladı. hakem bizi doğradı ama... penaltı basitti ama... kırmızı kart haksız ama biz de iyi oynamadık ki. allah aşkına şu ama'ları bırakın artık ya neyse direkt söyleyin sonra zaten eleştirelim hep birlikte, zaten eleştiri ve daha iyiyi istemek bu camianın genlerinde var. fakat biz yapılanları görmezden gelip sadece iyi oynamadık kısmına geçince samimi olmuyo. ülkede pazar çarşamba 3 gün arayla iki maç oynanıyor, şampiyonlukta yarışan iki rakibin maçı ve bu iki maçta da var hakemi aynı kişi. bir maçta bariz penaltıyı görmezden gelip bir takıma maçı kazandırırken diğer maçta ise penaltı ve kırmızı kart olmayanı bu sefer görmezden gelip maçı kaybettiriyorsa biz nasıl şampiyon olacağız? daha öncede yazdım buraya sahada cevap vereceğiz hakemi de yeneceğiz diyen taraftarımıza öyle şeyler yaparlar ki anlayamayız diye. aha işte bir takım nasıl potada tutulup kollanıyor, biz ise nasıl aşağıya çekiliyoruz buyurun.

    şimdi göreceğiz bakalım kimler maçtan sonraki reaksiyondan dolayı nasıl hangi maddelerden sevk edilecek, nasıl cezalar verilecek. hele ki muhammed için ne yapacaklar, çok merak ediyorum.
  • 474
    beklenen operasyonun yapıldığı saçma bir penaltı ve en önemli silahlarımızdan birinin kırmızı kart görmesiyle cezalandırıldığımız bir maç oldu. fatih hoca eleştirilebilir ama ben en ideal kadroyla çıksak bile bu maçtan maksimum 1 puan çıkarabilirdik diye düşünüyorum. hayalet yönetimimizi bile hayata döndüren bir maç oldu. karşımızdaki organize kötülüğün hatırlatan önemli maçlardan biri olarak da tarihdeki yerini aldı. türk futbolunun ne kadar leş bir durumda olduğunu gözler önüne serdi. federasyonundan, hakemlerine kadar bu leş yapının yıkılıp tamamen yeniden yapılandırılması lazım. bir futbol zevkimiz vardı gerçekten hiç ettiler. maçları izleme motivasyonum şampiyon olup şampiyonlar ligine gitmek yoksa bu leş lige kimse katlanamıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın