nasıl anlatsam, nereden başlasam / bursaspor 2 - 0 galatasaray
neler oluyor galatasaray'a, anlamak mümkün değil. belki de tarihinin en büyük kaoslarından biri yaşanıyor tüm camia olarak. elbet çıkılacaktır bu kaosun içinden de ama, nasıl çıkılacak, hiç bir fikrim yok.
maça gelelim. pek bahsedilecek bir şey yok aslında maç ile ilgili. beklenildiği gibi, sönük başladı maç, hagi'nin istediği gibi bursa'nın oyunu hızlandırmasına izin verilmedi. gerçekçi olursak da, bizim zaten hızlı oyunla falan işimiz yok, en azından şu takımla, hayalden öteye geçmez. geçtiğimiz haftaki sivas maçında, biraz olsun umutlandırdılar bizleri. umut fakirin ekmeğidir derler ya hani, öyle oldu sanki. cem yılmaz'ın reklamındaki gibi, 'mekan oynatıyor' diyeceğim ama, ahım şahım top da oynamadı ki takım o maçta, hatta culio, yekta, stancu ve kazım hariç kimse yoktu sahada. mücadeleyi de bu isimler yaptı, iştahlı olan isimler de bu isimlerdi yine. barış'ı da o maçlık bu isimlerin arasına katabiliriz. - zaten hep söylüyorum, şu meşhur barış-ayhan-sarp üçlüsünün en etkilisi barış'tır kesinlikle. barış'ın sakatlığı da ciddiymiş, sezonu kapattı deniliyor. kaldık sarp ile ayhan'a.. - kalan isimler göstermelik bir kaç mücadele falan, o kadar. o maçtan sonra yazdığım yazıda demiştim ki, şu bir kaç zorlu haftadan iyi puanlar ile dönülürse, iyi şeyler olabilr. i ıh, bu kök salmış isimler bu takımdan gitmeden bir halt olmazmış. her şey aynı tas, aynı hamam böyle devam eder temizlik olmadığı sürece. o maçlık bir ümit, hevesmiş işte benimkisi de..
bursa'nın attığı gol net ofsayt, miller'in eline çarpan topun önüne düşmesi falan. bu gol tüm dengeleri alt üst etti kuşkusuz, gol olmasaydı galibiyet yine gelmeyecekti bana göre ama, bir ihtimal beraberlik. ve bu kadar rezil olmazdı koskoca galatasaray. hale bak, disipliniyle tanınan almanya'da, bundesliga'da takımını şampiyon yapan en önemli 2-3 isimden birisi olmuş, rekorlar kırmış misimovic, burada disiplinsiz diye, zart diye zurt diye kadro dışı bırakılıyor. şaka gibi! bitmedi, yetmezmiş gibi, ayhan, sarp, hakan balta vs. o güya disiplinden taviz verilmeyen kadroda, ilk 11 başlayabiliyor! vallahi yazık. ayhan kırmızı kart görmek için elinden geleni yapıyor, sonra bir de gülüyor falan. galatasaray takımının kaptanı ayrıca bu kişi, örnek kişilik. sarp mücadeleye girmeye bile tenezzül etmiyor, hakan balta oynadı mı oynamadı mı bilmiyorum, servet desen ayrı bir konu. kaptırdığı pozisyondan sonra, tehlike oldu kalede, ufuk çok iyi çıkardı, sonra ufuk'a dönüp 'konuş konuş' diyor saatlerce. hadi, 1-2 kere dersin uyarırsın anlarım da, 1 dakika boyunca aynı şeyi, tüm stada göstere göstere yapmak, hagi'ye şikayet etmekten başka bir şey değil. geçtiğimiz hafta da rijkaard'a gönderme yapıyor, bana güvenilirse böyle böyle diye.
rijkaard demişken, anlaşılmıştır herhalde artık sorunun rijkaard'da olmadığı.. ah be kıvırcık, özledim vallahi seni. bunlara mahkum etmişlerdi seni, hagi'ye verdiği tam yetkiyi, keşke sana da verselerdi; tutar mıydın bu takımda sarp'ı, servet'i, ayhan'ı, hakan balta'yı.. hiç sanmıyorum.
anlamak imkansız. disiplinden bahsedilen yerlerde, böyle isimlerin takımda hala duruyor olmalarını geçtim, üstüne ilk 11 oynaması.. içimi acıtıyor..
misimovic, nasıl oynamaz şu takımda allah aşkına. tam ihtiyaç olan bölge, orta saha. oyunu yönlendirecek, oyun zekası yüksek, teknik, yaratıcı. daha ne arkadaş. disiplinsizmiş, sakız çiğniyormuş. disipliniyle tanınan almanya disiplinsiz demiyor, şov yapıyor orada, burada disiplinsiz. misimovic'e bir şans daha verilsin, yapmıştır bir hata diyoruz ama, misimovic yaptığı açıklamalarda kendinden bir hayli emin. "galatasaray'da yeniden oynamam için hagi'nin benden özür dilemesi gerekiyor" demiş mesela. kendisine güvenmeyen birisi bunu söyleyemez, kolay değil o kadar. ne yapıp edilip, misimovic'in bu takıma kazandırılması lazım.
stancu alınmış, adam antrenmanlı, takımla da antrenmana çıkmış baya, ama yedek. schuster'e bakıyorum, yeni transferler gelir gelmez direk oynamaya başladı, takır takır da oynadı. stancu da oynardı. yekta sağ kanatta harcanmazdı, kazım geçerdi oraya. yekta da geçerdi kendi mevkisine, oynardı futbolunu. şampiyonluk yolunda olur takım, stancu'yu oynatıp riske girmek istenmez anlarım da, zaten lige daha ilk yarıdan havlu atılmış, hazırlık maçlarından ne var kalan maçların? musa çağıran gönderileceğine, o oynasaydı bugün orta sahada. onda diretilseydi, emre çolak'da nasıl diretiliyorsa. ne bileyim, başka gençler oynasın culio'nun, yekta'nın vs. yanında. o zaman geleceğin planlaması olur işte. ayhan ile sarp ile olmaz geleceğin planlaması.
emre çolak, gelecekte hiç bir şey olacağını zannetmiyorum. geçtiğimiz maç, yüzündeki maske rahatsız etti dedik, ondan oynayamadı. bu maçta kazım çıldırdı resme emre'ye pres yap demekten. ne mücadeleye giriyor, ne pres yapıyor. en çok koşanlardandı bugün kazım. keza culio da öyle. oynadığı her maçta yanındakileri uyarmaktan, futbolu anlatmaktan topunu oynayamaya zamanı olmuyor. insua ve yekta ile stancu da elinden gelenleri yaptı. takım paramparça olmasına rağmen bu isimler elinden geleni yapıyor, bu isimler hak ediyor işte o formayı.
bir de cana, neill, kewell gönderilecek falan denilmiyor mu, şaka gibi..
ufuk'a gelelim son olarak. o ikinci golden sonra çok kötü oldum doğrusu, ufuk adına harbiden üzüldüm. wederson'un uzaktan etkili şutları olduğu ortada, yerler kaygan, o kadar rahat nasıl şut çeker ve o topu hiç kimse engelleyemez onu anlamadım ama n'olursa olsun 40 metreden de gol yenmez hani. hem de üstüne gelen top. ben çok farklı hayal ediyordum ufuk konusunda, uzun yıllar kale emin ellerde diyordum ama gidişat gösteriyor ki pek de fazla süresi kalmadı galatasaray'da. en azından sezon sonuna kadar ufuk'da diretilmesini isterim ben, yapacaksa ufuk hata yapsın. zaten çoktan kopulmuş bir lig var. belki fenerbahçe'nin volkan demirel'i kazandığı gibi ufuk'u kazanırız biz de. volkan'ın yediği goller, yaptığı hataları hepimiz çok iyi biliyoruz, ve şuanda çok iyi bir kaleci olduğu gerçeği var. ben biraz daha diretilsin derim ufuk'da..
yönetim de gurur duysun, bu takım onların eseri..
haftaya eskişehirspor maçı var. heyecan falan yok tabi ama neill ile kewell'ın dönecek olması, barış ile ayhan'ın oynamayacak olması, cana'nın cezasının bitmesi, baros'un oynama ihtimali. bunlar heyecanlandırıyor biraz olsun..
http://jaimelesport.blogspot.com/...ereden-baslasam.html