2013-14 UEFA Şampiyonlar Ligi Play-Off 5. Maçı
Santiago Bernabeu
4 - 1
  • 376
    --- alıntı ---

    aslında muhteşem bir sonuç aldık, ben şükrediyorum. ronaldo oynasa, umut bulut'un sahtekarlığıyla adam atılmasa, şampiyonlar ligi maskarası olurduk. abartmıyorum en az 15 tane yerdik. o yüzden çok önemli bir yenilgi aldık, üzülmeyin sakın, hatta sevinin bile.

    takım lige başladığı ilk maçta büyük bir kaza geçirdi. aslında takım pert oldu, ama sanayide tamir edilmeye çalışılıyor. kaportayı düzeltiyorsun, silecek çalışmıyor, lastiğin biri yarılıyor, stepne yok. tamiri imkansız, kasko da yok, battı galatasaray'ımızın paraları. bir ensesi kalın çıkacak, melo, selçuk hariç bütün futbolcuların tazminatını ödeyip sepetleyecek, mancini'yide mancınıkla postalayacak.

    baştan dedim, ben sonuçtan memnunum. tespitimi de yaptığımdan hiç bir şey beni fazla sinirlendirmiyor. futbolcu gurubu çöp olan bir takımdan iyi futbol beklenmez. benim saldıracağım kişiler, futbolcular değil bu maç için. başta taffarel'e saydıracağım. 7-8 sene türkiyede kalıp, ''coguzeeell''den başka kelim bilmeden, giden ağadan sonra gelen paşanın kuyruğuna takılan, şu eray denen adamı koskoca galatasaray kalecisi diye hazırlayan, kaleye geçiren adamdan başlıyorum.

    ne suçu var eray'ın? kaleci değil, gol yediği için değil, estetik yok, eğilirken bile sanki beli ağrıyor görüntüsü veriyor. duruş, uçuş, sıfırın altı. serbest vuruş olmuş topun başında bale var, barajımız 3 kişi. top kale hizasına gelince de eğilip yere oturdu. o top kafayla bile kurtarılır kalede kaleci olsa. takım kötü ama bu kadar da rezillik olmaz. o yüzden ucuz atlattık diyorum, 4 gol bu takıma çok az. taffarel'i acil paketleyin gitsin. hanry'nin kafasını kurtardı diye ölene kadar biz bakacak değiliz.

    tugay kerimoğlu'na dikkatini çeken var mı? sanki silah zoruyla hoca yapılmış gibi. adete bir ceset hareketsizliğinde maçı izliyor. attığımız golde bile dikkat ettim zoraki ayağa kalktı. ne işe yararsın kardeşim sen? zorla mı çalışıyorsun. ağzın dilin var mı? hiç gülmez, sevinmez, hiç üzülmez misin? adın yardımcı, hangi konuda hoca'ya yardımcı oluyorsun? sen bilmiyormusun bizim burada futbol oynanmadığını, başka dümenler döndüğünü. devre arasında kovulacağı garanti, dany ve amrabat'ın futbol oynamalarının artık imkansız olduğunu söylemedin mi mancini'ye. ortalamanın altı bir galatasaraylı taraftar, amrabat'ı takım otobüsüne şoför bile almazken, siz nasıl oynatıyorsunuz? 3 gün önce seni yakan dany'nin oynayacağı en güzel mevki tribünde oturmak iken hangi düşünce ilk 11 çıkartıyor, dalga mı geçiyorsunuz?

    bakın seneye 5 yabancı olacakmış ya, bana göre en fazla 2 yabancı olması lazım. her takım aynı şartlarda olacağı için kendi ligimizde sorun yok, en az bir 50 sene daha avrupa şampiyonluğuna da oynamayacağız, ne diye emekli, sakat, menecerlerin kakaladığı, hırsızların alıp sattığı çöp futbolculara boşuna para veriyoruz? hele yabancı antrönere para verme salaklığı.

    kağıt üzerinde mancini maça, maça tutunacak bir dizilişle başladı. ne bilsin şecu'nun felçli olduğunu. bu adamı transfer edenleri galatasaray tarihi elbet cezalandıracak, yetmedi, dany, az geldi amrabat, tekelistan imparatorluğu. iki açığı var mancini usta'nın. biri bizi kanser etti, diğeri bruma. bilmiyoruz, büyük futbol ulamaları 13 milyon yuro bayılarak aldı. her halde staj yapıyor çocuk, muhtemelen ben bu yazıyı yazdığım anlarda karısına tweet atıyordur. şu kahpe kader işte, dany ile şecu bizim paralarımızla koskoca kamerun'u doyuruyorlar. git eminönü'ne saat satan senegellilerden, fiziği düzgünleri al takıma koy, fark edersen şerefsizim. o zavallı çocuklar 5 liraya saat satıp 10 kişi aynı evde kalırken, bu şanslı yaratıklar merkez bankasını fazla mesaiye getiriyorlar.haklılar, maç başı paralarını alacaklar, ne güzel çalım yediler, ne güzel 5 metre pas atamadılar, bizim gibi salakları tokatlayıp çekip gidecekler.

    daha maçın başı, bir kişi atılmış, oyuncu kalibresi olarak anca yaklaşabilmişsin, oyuna ortak olabilme ihtimaline. aynı anda ancoletti bir adam da kendi çıkarıp, başka birini sahaya sürüyor. belli ki atılanın oynadığı yer, ihmale getirilecek bir yer değil. işini şansa bırakmıyor, bizimkisi adam değiştirme ihtiyacı hissetmiyor, fakat içeride oyunlar oynuyor. jübile maçlarını oynayan joker dany, sağ beke geçiyor, eboue öne salınıyor. umut bulut it gibi koşuyor, drogba atmış sandalyeyi orta saha oturuyor, selçuk maçı istiyor, melo savaşıyor, 3.faulü yaptığında 4. de çakacam sarıyı diye hakemden uyarı alıyor. ve o an geliyor. melo'nun yaptığı faul 40 metreden. kalede panter eray var. baraj kurdurmaya bile utanıyor, usulen 3 uzun boylu topun önünde. biz kaleyi tutmaz inşallah diye totem yapıyoruz. top kaleyi tutuyor, kafayla vuracak sanıyoruz, çünkü elini bile kaldırmıyor. kafasının hizasına gelince de yere çömelerek, son maçının keyfini çıkarmaya başlıyor. sanrım kupa maçlarında bile kaleye geçemez bundan sonra. ileride çocuklarına anlatacağı çok şeyi olacak, 4 maça çıktım, 3 ü büyük maçtı diyecek. geçmiş olsun, elveda çocuk, yolun açık olsun.

    berabere kalmanın yenilmekten bir farkı yoktu. ikinci yarıya herhangi bir değişiklik yapılmadan çıktık. mancini biraz bizim gibi düşünebilse, takımın topu bilen futbolcusu riera'yı, kendi memleketinde direk oynatırdı. sneijder sakatlıktan çıkmış, 1-1 oynanan maça girip, maçı alması mı daha kolay, 2 tane daha yedikten sonra çıkarması mı? 1-1 e razıysan, ceyhun'u da al, hatta drogba'yı da stopere çek. değilsen, indirecem diyorsan, iş işten geçmeden oyuna sok.

    2 maçta 10 tane yedik, bir mucize olur da juventus'u yenersen bu kadar eksi averajla çıkan takım olarak anılacaksın. devre arsasında bütün takımı değiştiremeyeceğine göre eldeki çöplerle oynayacaksın. bence bu takım juventus'u yenemez, ahı gitmiş real madrid'i de kopenhag yener. biz 3. lüğü kovalayalım, nemize gerek gümüş zurna.

    geceyi ronaldo'ya teşekkür ederek kapatalım. oynasa yarın sabah milyonlarca galatasaraylı kendisine hapis cezası verecekti, sokağa çıkmaya utanacaktı. yine de utanacak ya neyse.

    --- alıntı ---

    (bkz: mahalle takımı)
  • 377
    ruhsuz futbol haricinde beni çok fazla üzen bir maç olmamıştır. zaten juventus'un kopenhag'ı mağlup etmesi durumunda yenilgi ile beraberliğin arasında fark olmayacaktı. hoca da bunu düşünerek real madrid deplasmanı için fazla hücumcu bir 11 çıkarmış. kazansaydık içerideki juventus maçı için beraberlik hakkımız olacaktı ama şimdi galibiyet şart oldu. kötü mü oldu bence çok iyi oldu. zaten adam akıllı takım savunması yapamıyoruz, defans evlere şenlik bari takım savunmasına katkı vermeyen oyuncularımızı hücumda daha etkin kullanabiliriz. kafa olarak daima ileri, golü düşünen bir takım ile sahaya çıkmalıyız, çıkacağız da. final maçlarını galatasaray kulübü hangi branş olursa olsun daima iyi oynamıştır. temennim odur ki galatasaray kültürü ile saha içi mücadele bir araya gelecek ve gerçek evimiz olan şampiyonlar liginde bir üst tura adımızı yazdıracağız.
  • 378
    öncelikle bazı pozisyonlarda soru işareti taşıyanlara şunu söyleyelim. umut bulut'a ramos'un yaptığı hareket kırmızı karttır. ramos, umut bulut'u sol kolunu çekmek suretiyle durduruyor. azı-çoku yoktur bu işin, gole giden adamın bariz gol şansı varsa ve çekersen kırmızıyı görürsün. ben, bırakın galatasaray'da, tüm türkiye'de umut bulut kadar işine saygılı, disiplinli ve çalışkan en fazla iki-üç oyuncu daha sayabilirim, bu bakımdan örnek kişiliktir. ona sahtekar diyene yazıklar olsun diyorum! onun taraftarlığından utanıyorum!

    ikinci pozisyon ise bence maçın kader anı: umut bulut'un attığı ikinci gol. o pozisyonda ofsayf bayrağı kalktı ama, dikkatle izlenirse madrid'in sağ beki ofsaytı bozuyor. yani temiz gol sayılmadı. 1-2 öne geçecektik ve maç o dakikadan itibaren çok farklı şekillenebilirdi... daha gömülü oynayıp, burak'ı oyuna sokarak kontralarda etkili olabilirdik...

    maç performansına gelirsek: ilk yarı iyi sayılacak bi' oyun oynadık. ama, ikinci yarı tam anlamıyla berbattık. eray ilk iki golde 100% hatalı. bu seviyelerin çok uzağında maalesef. ben kendisini muslera'nın milli takımdan rötarlı döndüğü zaman ilk kez canlı izlediğimde çok eksik olduğunu görmüştüm. aykut'un bu takımda yeri yok ama, şu durumda aykut'u kendisine her türlü tercih ederim. amrabat kredisini bitirdi. dany'i sol bek oynatmak mancini adına hataydı. riera kesinlikle o bölgede çok daha iyi bi' oyuncu.

    10 kişiye karşı alınan 4-1 çok ağır bi' sonuç oldu.
  • 379
    birçok futbolcumuzun yetersiz kaldığı maç.
    eray: çok kötüydü ama yediği goller sadece kötü kalecilikle ilgili değildi, o golleri dünya çapında bi kaleci de yiyebilirdi, halısahada mecburiyetten kaleye geçen oyuncu da yiyebilirdi. ama hepsinin aynı maça gelmesi felaket oldu.
    eboue: eski halinden eser yok.
    ched: gerçek ched 2012 yılında ölmüştü sanırım, bu kadar hata yapacak ne vardı?
    gökhan: defansın iyisiydi.
    dany: arbeloa'yı maçın yıldızı yaptı.
    melo: kötü başladı, kötü oynadı. sezon başındaki performansı olsa çok farklı olurdu.
    selçuk: ofansta defansta çok iyiydi, iyi ki varsın be kaptan.
    bruma: hızını mı kaybetti bu çocuk noldu? maç eksiğinden dolayı mı böyle?
    amrabat: bitmiş gibi.
    drogba: bazen müthiş işler yaptı, bazen eksik oynattı. daha farklı şekilde yararlanmalıyız, top 1 metre gerisinde kalınca yere düşüyor.
    umut: ilk 11'i hak ettiğini gösterdi. azımsanmayacak bi gol sayısına ulaştı ama yenilip duruyoruz...
  • 382
    her şeyden çok sevdiğim takımımdan utandığım maç olmuştur.rakip; dünya futbol tarihinin ölmüş olanlar da mezardan çıkmak suretiyle bir dünya karması bile olsa 10 kişi kaldıktan sonra 4 gol yiyemezsin.buna hakkınız yok.hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım maçı izlerken. sanki kötü bir şey yapmışım hissi vardı.utanç duygusunu köküne kadar yaşadım ekran karşısında.teknik olarak mancini'yi sadece kırmızı karttan sonra dany-riera değişikliğini yapmadığı için eleştirebilirim.onun dışındaki en temel 4 sorunumuz bence:

    1- chedjou profesyonel bir futbolcu olduğunun bir tane emaresini göster bize.bakıyorum bakıyorum göremiyorum oynadığı her dakikaya yazıklar olsun bu takımda.
    2- amrabat hayatında ilk 11 oynayabileceğin son büyük maçtı bu.hele ki madrid'de.insanda hiç mi gayret,hırs bu gibi şeyler olmaz.kanatta ofansif görevle oynayan bir insan bir kez bile dribling girişiminde nasıl bulunmaz.kaleye gitmek istemez bunu kendime açıklayamıyorum.
    3- selçuk'un çok iyi oynadığı fikrine asla katılmıyorum.maçın özellikle ilk yarısında nerdeyse olumlu pası yoktu 2 metrelik pasları bile rakibe attı.gol olan pozisyonlarda karede olan oyuncu olması sadece görevlerinden en azından birini yerine getirmeye çalıştığını gösterir.ama selçuk inan'ın asıl görevi hepimizin bildiği gibi orta sahada top dağıtmak ve oyunu yönlendirmektir.bunu hiç yapmadı.
    4-melo sezonun en kötü futbolunu oynadı.
  • 383
    şampiyonlar liginde gruptan çıkmak adına büyük bir fırsatı teptiğimiz maç. bu maç dahilinde yapılması gereken en doğru eleştiri takımın kötü oyunu değil ; sezon başından itibaren yapılan kötü planlama. yabancı kuralı kaldırılmasına bu kadar inanılıp tüm adımları buna göre atılmasından dolayı ligde ve bu maçla birlikte şampiyonlar liginde basiretsiz bir görüntü çizmekte. futbolda en önemli olgu olan kadro istikrarı. ve bunu eldeki sebeplerden dolayı sağlayamıyoruz. hele ki defans dörtlüsünün birbirini tanıması ve beraber oynarken tüm pozisyon bilgilerini ezberlemeleri gerekir. oysa her maç defans dörtlüsünün en az 2 si değişiyor , uzun süre oynamamış futbolcular maç eksiğine bakılmaksızın ilk onbirde başlıyor. böyle olunca takımın hem maç eksiği hem de kondisyonu her hafta daha kötüye gidiyor. böyle bir ortamda sadece bu maçı değil diğer tüm maçların kazanılması mucize bir hal alıyor . çözüm yolu kör-topal dahi olsa bir iskelet kadro oluşturup bunda ısrar edilmesi olacak. juventus karşısına daha diri bir kadro ile çıkılabilirse bu gruptan çıkma şansımız yükselecektir.
  • 384
    bernabeu'da, kendimi galatasaray deplasmanında maç seyreden orduspor veya mersin idman yurdu taraftarı gibi hissettiğim maç. geçen sene orduspor'u ilk yarısı 0-2 biten maçta 4-2 yenmiştik, mersin'i de 10 kişiyle ezerek 0-1'den maçı çevirmiştik. bu maçlardaki orduspor ve mersin idman yurdu rolünü biz bu kez madrid'de biz üstlendik ve 10 kişilik rakibe karşı iki pas yapamadan ezildik. ne zaman yedek kulübesine baktıysam tüm maçlarını kazanmış takımın teknik direktörü ancelotti sürekli ayakta, alacağı her puana şiddetle ihtiyacı olan takımın teknik direktörü mancini ise sürekli yedek kulübesindeydi. dany ve amrabat'ın futbolla yakın uzak alakası olmayan performansları ispanyol arkadaşımın bile dikkatini çekti. ne yazık ki kadro tercihlerinde hala ciddi hatalar yapıyoruz ve tugay kerimoğlu da mancini'ye tercih hataları konusunda sanırım hiç bir uyarıda bulunmuyor.
  • 388
    evinde de olsa 70 dakika 10 kisi oynayan real madrid'den fark yedigimiz mactir. bu macin ilk ayagi olan 6-1'lik macta ilk 50-55 dk oynadigimiz oyunun yarisini oynayabilsek bernabeu'dan 3 puanla cikmamiz icten bile degildi. bu macta kulubede fatih terim olsa sonuc cok farkli olurdu. eray'in yedigi rezalet gol cok belirleyici degil cunku o golden sonra biz beraberligi yakalamis rakip de 10 kisi kalmisti zaten. baski kurmak yerine kontrollu oynamayi tercih ettik sonucu felaket oldu. tabi ayni kontrollu oyun sayesinde de juventus'tan iki macta 4 puan alip italyanlari evine yolladik.

    roberto mancini'nin bana gore en kotu ozelligi her zaman macin tum kontrolunu elinde tutmak istemesiydi. deplasmanlardaki kisir pozisyonlu futbol, kopenhag deplasmani ve bu mac buna en guzel ornektir.
  • 389
    o senenin real madrid'inin bizi 10 kişi 4-1 yendiği maçtır. ronaldo oynamamıştı. o sezon ucl'de real 41, ronaldo 17 gol atmıştı.
    yediğimiz gollerde defansın nasıl uyumsuz hareket ettiğini, bale'ın frikiğinde eray'ın 20 cm yanından geçen topa kolunu uzatmayışını vs. hatırlayınca "istediğiniz kadar iyi hücumculara sahip olun, savunmanız çöpse boşunadır" düşüncesi yerleşmeye başladı kafama.
    ha bir de ciddi ciddi maçtaki tek golümüzü umut bulut atmıştı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın