2019-20 Türkiye Süper Lig 9.Hafta Maçı
19:00 Vodafone Park
1 - 0
  • 224
    şu ilk yarıyı bu sezon haricinde izlesek, çözüm üretemiyoruz ama en azından beşiktaşı sahasında hapsettik, top bizde, arada sakarlıkla pozisyon görüyoruz derdik. ama o kadar kötü bir sezon geçiriyoruz ki, ihtiyacımız olan şey bir patlama, ve bu takımda bunu çıkaracak ne tempo var ne de hücum planı. bu sebeple az kötü oynamak ile çok kötü oynamak arasındaki farkı göremez hale geldik.
  • 360
    rakibin senden 7 km fazla koşarken yetenek veya organizasyon olarak çok önde değilsen doğal olarak kazanamazsın. koşmayınca rakip ceza sahasına bir iki kişi anca sokabiliyorsun. koşmayınca defansta rakibi dört beş kişi karşılıyorsun. mesele bu. bazı paşazadeler ne geride takım savunmasına katılıyor ne önde pres yapıyorlar. veya isteseler de fizik güçleri yetmiyor. devre arasına kadar kalitesi daha az ama çok daha fazla koşup mücadele edecek takımla oynamak zorundayız.
  • 72
    bazı istisna maçlar hariç, iki her bölgesi iyi olan denk takımın maçlarında bir elenme ya da sıra kaybetme tedirginliği olunca o maç kesinlikle kısır bir maç oluyor. taktik savaşına dönüşüyor açıklar aranıyor falan...

    bu iki takımın zayıf bölgeleri çok varsa işte o maç izleyen için çok heyecanlı oluyor. genelde de orta alanlar kaybediliyor ve top bir o kalede bir bu kalede oluyor. bu maçın da bu tip maçlardan biri olacağını düşünüyorum. iki takımın da çok zayıf özellikleri var ve her iki takım da rakibinin bu zayıf tarafına çalışacaktır.

    biz de beşiktaş da iyi oynamıyor evet ancak maçın beklenenin aksine hareketli geçmesini bekliyorum. ama tabi iki takım da anlaşmış gibi beraberliğe razı oyuna çıkarsa o zaman kısır maç olur.

    kimin favori olduğuna gelince ise bizim maçlardan önce rakiplerimize baktığımızda zayıf özelliklerini biliyorduk. kimi her maç gol yiyordu bizim maçta ilk kez bu sezon gol yemedi. kimi deplasmanda puan alamamıştı bizden aldı. beşiktaş ise neredeyse komple zayıf bir takım ve bu bizde ters olacak diye korkarım. bizim öyle bir kısır oyunumuz var ki bölgesel amatör lig takımlarından biriyle de oynasak psg ile de oynasak benzer bir maç olacak. kısır maç izleyeceğiz.

    üretkenlik problemimizi çözebilirsek beşiktaş'ı dağıtabiliriz. şöyle 1-4 gibi bir skor beklerim en az ama mevcut oyuna devam edersek maçın kaderi beşiktaşın ellerinde olur. gol atarlarsa bizi yenerler. hatta adamlara moral oluruz farklı bir skorla kaybedersek. belki de bizim ihtiyacımız olan farklı bir mağlubiyettir. çünkü fatih terim hocamız hala iyi oynuyoruz, takımın sistemi var işe yarıyor sanıyor ve sorun gol kaçırmamızmış, koşmamamızmış gibi anlatıyor. sert bir mağlubiyet alırsak o zaman teknik yönetim ve takım silkelenebilir biraz.

    işin özü, kazanırsak 3 puan berabere kalırsak 1 puan; 1 ya da 2 farkla yenilmek yerine daha farklı yenilirsek çok şey kazanmış oluruz.

    bu maçta görmek istemediğim şeyler ise bjkli oyuncuların gereksiz yere komple hakeme zırt pırt koşmaları ve ağlamaları. midemi bulandırıyor bu huyları.

    görmek istediğim ise artık tüm maçta iyi oynayıp ezici üstün bitirdiğimiz bir maç olması. öne geçip de maçın kalanında aman gol yemeyelim diye işkence çekmek istemiyorum.
  • 139
    güzel futbol ve alınacak bir galibiyet takımı yeniden havaya sokar, teknik ekibe nefes aldırır, haklı olarak sabrının son deminde bekleyen taraftarı dizginler. fatih terim'in 3. döneminde fenerbahçe derbisi ile sonradan yakaladığımız şampiyonluk havasını bu maçta yakalayabiliriz. kadro yapısı benzer, teknik ekip dönemin aynısı. tek ihtiyacımız güzel futbol...
  • 242
    en fazla 1 gol olur, o golü atan da kazanır. 0-0 biter büyük ihtimalle çünkü takımlar pozisyon bulsa bile bitirici noktada bir sonuç elde edemiyorlar. bizim avantajımız santrforumuzun daha iyi olması ama onu da besleyemiyoruz. ilk yarının sonlarına doğru lenina ve feghouli'nin, biraz da babel'in canlanmasıyla pozisyonlar bulduk ama yeterli değil. ikinci yarının ilerleyen dakikalarında düğümü çözmek lazım. yoksa dediğim gibi maçın gidişatı 0-0.
  • 163
    (bkz: #2792575)

    kadroda değişiklik bekleyen kalbi temiz renktaşlarımı üzeceğimi zaten biliyordum da donk'un oğlunun ameliyatı yüzünden değişiklikler kısmında yanıldığımı itiraf etmem gerekiyor. yani elimde değildi malum. 3. değişiklik yapmayabiliriz bu yüzden.

    oyun hızında, hırsımızda bir değişiklik olmayacağından da eminim. maç sonunda "hoca takımı bu bir haftada adam ederse şöyle oynarız böyle şampiyon oluruz" diyeceğimiz 13. maç ama spoiler veriyim sonraki haftada da aynı takım, aynı oyun.
  • 81
    süper lig 2019 - 2020 sezonu 9. hafta maçı.

    öncelikle başlamamız gereken kadroyu ve sistemi şuraya koyayım: https://galatasaray11.com/59013
    sonrasında da başlayacağımız kadroyu ve sistemi ekleyelim: https://galatasaray11.com/59014

    4-3-1-2 ile 4-3-2-1 arasındaki fark aslında çok ama çok net oyun planında. 4-3-1-2 ile merkezden daha fazla şansımız olacağı gibi sol öndeki florin andone'nin sol kanada ofansif orta saha merkezdeki emre mor'un sağ kanada açılması ile sürekli merkezde mario lemina'nın kullanacağı geniş alanlar bulunabilir. hele de beşiktaş gibi çok kötü bir dönem geçiren bir takım karşısında.

    4-3-1-2 ile sürekli sürekli beklerin desteğini bekleyip hücum için onlara güvenmek yerine bu üçlü ile (seri - lemina - emre mor) kurulacak hücum aksiyonları çok daha faydalı olacaktır. özellikle emre mor bu sistemde hızı ve adam geçme yeteneği ile kilit olacaktır. andone'nin de sola merkezden biraz daha yakın oynayıp falcao için topla buluşacak alan / emre için hareketlenilecek bölge yaratması lazım. ki emre'nin arkasında yine merkezden dribbling özelliğini çok beğendiğim lemina olacak, seri de bu tempoya biraz ayak uydurursa bu sistemle maç sonunda abdullah avcı'nın zaten beklenen istifası kimseyi şaşırtmaz çünkü tarihi bir sonuca bile gidebilir bu iş.

    bakın, bizim problemimiz hücumda doğru hamleleri yapmak değil mi? yani (bkz: #2785043) numaralı entry'mde inceledim, beklerden birisi o gün itibarı ile %29, diğeri %6 olumlu top kullanıyor hücumda. merkezde yaratıcılığımız eksik olduğu için kanatlara, kanat ileri uçlar ters ayaklı olduğu için beklere kalıyoruz kilit açmak için. onların da durumu ortada ki bir de geri dönme problemleri var (özellikle mariano'da) evlere şenlik. bu sistemle yaratıcılığa gerek kalmadan sadece oyun içi taksiksel dizilimin gereklerini yaparak bile çok fazla pozisyona girilebilir. elbette topu ayakta tutmak çok önemli.

    modern futbolda topu ayakta tutma ihtiyacının olmadığını söyleyenler olacaktır. ama biz topu ne kadar ayakta tutarsak o kadar başarılı olabiliriz bu düzende.

    diğer türlü çıkacağımız sistem (hoca değiştirmeyecektir benim kanaatimce ve 2. kadroda yukarıda yazdığım kadro / sistem ile oynayacağız) ise tamamen kısır. ayrıca babel'in üzerine de oynayacaktır beşiktaş taraftarı bu nedenle babel'in kullanılmaması daha önemli. ilk taktiksel dizgide belki 60-70 aralığında skor tabelasının durumuna göre falcao ile değişiklikle oyuna dahil edilebilir ki maç zaten kopar büyük olasılıkla o dakikadan sonra.

    ilk sistemdeki pres yoğunluğuna da değinmek gerek. andone - seri - lemina net çok iyi pres yapan oyuncular. şener'i sivas maçında gördük mariano'ya göre kesinlikle daha yeterli. nzonzi'nin pozisyon alma & top kesme yeteneği hakkında zaten söylenebilecek bir şey yok, muazzam. nagatomo eğer ki hücuma daha az çıkar, sadece savunma yönünde en iyisini vermeye çalışırsa çok iyi bir maç çıkarabilir.

    tabii ki bu varsayımlar falcao'nun oynaması üzerine. falcao oynamayacaksa eğer bu sistemde onun yerine andone kayıp sol forvette de babel oynarsa yine sistemde problemler görülecektir. iki forvetten birisinin net bitirici olması çok önemli ki elimizde dünyadaki aktif ceza sahası içi golcülerinden birisi var.
    ne oldu ne bitti bilmiyorum ama geldiğinde havaalanından ayrılamayan, taraftar sevgisinin ne demek olduğunu çok özlemiş bir falcao görünürken okçuluk festivali miydi neydi ona götürüldükten sonra adam görünmedi ortalıkta. paris maçını 90 dakika oynadı, sonra "sakatlandı" haberi bile çıkmadan oynamadı ve sakat denildi. sonrasında kayıp zaten ki ben orada bir şey olduğunu düşünenlerdenim. komplo teorileri bir yana videolar vs. görüldü işte yani. ki neden götürüldü onu da anlamıyorum halen. yani futbolcunun ok atmakla ne işi olur? illa götüreceksen birisini al selçuk inan'ı git, ahmet çalık'la git. falcao / muslera ikilisinin ne işi var orada? birilerine yaranmak için neden bu külübün önemli markalarından birisini götürürsün? kime dediğimi hepiniz çok iyi biliyorsunuz tabi, ismini yazınca "yöneticiler de mi suçlu o adamlar ne kadar uğraşıyor böyle yapınca üzülüyorlar" falan oluyoruz.

    sonuç: terim'in inadından vazgeçmeyecek olması nedeni ile beşiktaş eğer ki gol atamazsa berabere hatta 0-0 bitmesi çok büyük olasılıkla gerçekleşecek. gol bulmamız beni çok şaşırtır aynı düzenle devam ettiğimiz sürece. umarım yanılırım ve aynı kısır düzenle çıkıp beraberliğe maçı bağlayıp dönmeyiz.

    son bir söz de 10 numarayı giyen faslı futbolcu için edeyim: özür dilerken bile karşısındaki taraftarı suçlamış ve resmen sıvamış bir futbolcu bu maçta olmasa bile (bu maçtaki bizim taraftar profili o olayla ilgili bir reaksiyon vermeyecektir bana kalırsa) bir sonraki maçta yani iç sahadaki rizespor maçında çok büyük protestolar görecektir bu maç kazanılmaz ya da kazanılır ama kendisinin hataları / kötü oyunu devam ederse. bu protestolar karşılığında da bu arkadaş büyük olasılıkla kendisini / sinirini kontrol edemeyip atılacaktır. bu bağ koptu artık ki zaten taraftarın büyük bir çoğunluğu ile hiç olmamıştı gerek gelme şekli gerek oyundaki verimsizliği gerek beklenenlerin yarısını bile verememesi gerekse de taraftarla atışması nedeniyle. trabzon maçından dönüşte "go home" diyen taraftara "annene gidiyorum" demiş, madrid maçında ise dümdüz gitmiştir yani ötesi yok bunun. adam özür dilerken bile "iyiyken alkış kötüyken ıslık üzdü beni" demiş. ne bekliyorsun iyiyken ıslıklayıp kötüyken mi alkışlayalım? bu adamın oyununun problemlerinden ziyade mental problemleri artık net olarak görülüyor, daha fazla görülmesine olabildiğince erken olup en kısa sürede elden çıkartmak çok önemli.
  • 54
    beşiktaş bugün uefa kupası maçına* çıkıyor ve bu maçtan sadece 2 gün sonra bizimle oynayacak. kadroları sakat dolu, üstüne top oynamak namına pek bir şey yapamıyorlar. evet biz de iyi durumda değiliz ama sadece yeteneklerimiz ile bile bu maçı alabiliriz. derbilerin havası farklıdır, kötü olan takım bir anda farklı performanslar verebilir.

    bu maçtan açıkçası galibiyeti çok istiyorum. sadece deplasmanda derbi kazanmak değil aynı zamanda başakşehir ve trabzonspor'un karşılaştığı bir haftada puan kaybetmemek çok değerli olacaktır. ayrıca takıma iyi bir hava vereceğini, son zamanlardaki kötü havanın dağılmasına vesile olacağına inanıyorum. hatırlarsınız geçmişte de real madrid'e içerde yenildikten sonra deplasmanda bir beşiktaş galibiyeti almıştık. tekrar neden olmasın?

    bu maça fatih hocamızın artık 4-1-4-1 gibi bize en ufak faydası olmayan bir dizilişle çıkmamasını diliyorum. 3-5-2 olur, 4-4-2 olur ama 4-1-4-1 ya da 4-3-3 olmaz, olmuyor da. muslera-şener-luyindama-marcao-yuto-emre mor-seri-nzonzi-lemina-babel-andone ilk 11'i bence çok ideal olur bu maç için. umarım hocamız ve takımımız bu maça en iyi şekilde hazırlanır.

    inandık biz sizlere
    #ben23rsiz
  • 97
    kazanma hatta berabere kalma ihtimalimizin dahi olmadığı maçtır. iyi oynuyor olsak bu bjk'yi ezer geçeriz ama o kadar kötü oynuyoruz ki mete ve cüneyt ile geçen sezonki maç ve bülent yıldırım'a yapılan muameleden sonra bu maçı bize yar etmemek için elinden geleni ardına koyacak olan tff'ye direnmemiz söz konusu değil.

    hazır tff'nin eline bizi iyice kaosa sürüklemek ve terim ile taraftarın arasını açmak için fırsat gelmişken bunu harcatmazlar. biz de zaten çok kötü oynadığımız için taraftar da ne yapılsa normalleştirmeye hazır durumda.

    o yüzden evi, arabayı satıp bjk galibiyetine basın derim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın