• 55
    efsane 2000 yılının nazarlığı. öğlen saatlerinde tribünlerin tıklım tıklım dolduğu, akşama kadar tribünde maçın başlamasının beklendiği zamanlardaydı. maça gelen hemen herkes fenerbahçe'nin rezil oluşuna şahit olabilmek için gelmişti. 5-0'a bile razı olmayan, en az 7 8 isteyen bir kitle vardı tribünde. sonrası malum. johnson'un dağa taşa vurduğu frikik baraja çarptı aglarımıza gitti. zaten büyük fark beklentisiyle başlayıp da büyük farkla biten bir derbi görmedim bu yaşıma kadar. ama fark beklentisi olup da sürpriz bir sonuçla biten çok derbi gördük. bu da onlardan biriydi.
  • 56
    tuhaf bir dizilime döndüğümüz maç olmuştu. okan-suat-emre üçlüsü orta sahada fix olarak yer alıyordu. ancak hagi, sergen, arif, hakan şükür dörtlüsü ile hücum hattını kurarken fazla havaya girdiğimiz belli oluyordu. savunmada kalan üçlü ise ergün, bülent, capone üçlüsüydü.

    hiç de alışık olmadığımız bir dizilime anlamsızca bir dönüş yaşamıştık. fenerbahçe'nin preko gibi isimleri ile kontraatağa çıkma girişimlerinde savunmamızda o tedirginlik yansıyordu.

    terim'in neden böyle bir dizilişle sahaya çıktığına anlam veremedim. ancak yine de maç boyunca çok sayıda pozisyondan yararlanamadık. rakip ceza sahasında bu kadar çok oyuncumuzun pozisyonlarda yer aldığı maçlar nadirdir. ki muhtemelen atılacak bir gol ile fenerbahçe tamamen çözülecekti. ancak olmadı. netice olarak bize de fark atmak, rakibi ezmek gibi kibir ve rehavet yaratacak ifadelerden ve anlayıştan uzak kalmamız gerektiğini gösteren bir ders oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın