• 279
    sikecilerin yaygara kopardigi mac. yaygara yapilacak bisey var mi bakalim;

    1. besiktas"in attigi ilk golde fernandes'in yapilan faul degil. besiktas burdan gol buldu.

    2. emre colak'in 2. yari vurdugu sut hilbert tarafindan isteyerek elle yon degistirildi ve penalti atlandi.

    3. besiktasin 3. golunde holosko hakan balta"yi iterek dengesini bozdu. donen topda hakan ayakta olsa kesebilirdi ama holosko tarafindan dusuruldu.

    4. burak yilmaz' a arkadan sol ayagina kesin bir mudehale var icerde degil ama topa bakarak kosan adamin dengesini bozabilir. kendini attigina inanmiyorum

    5. besiktasli futbolcular one gecince her pozisyonda yattilar ozellile batuhan denen genc irisi. bunlar besiktas'in ne denli kuculdugunu bize gosteriyor.

    6. burak yilmaz'a emek hirsizi diyen picler umut'un attigi golde topu bir metre icerden cikartan besiktasli futbolcularin itirazina ne diyecekler.
  • 280
    1. yari itibariyle tatmin oldugum mac. takim ilk yari iyi oynadi. aralara iyi paslar attilar ve bir cok gol pozisyonuna girdik.
    eger umut o ilk pozisyonu gol yapsa mac tarihi farka giderdi ama olmadi. ilk yari ne kadar iyidiysek ikinci yari o kadar kötüydük.
    kötü olmamiza ragmen macta üstün taraf bizdik ve bu söyle bir anlam tasiyor.
    galatasaray'in ölüsü bile bu lig'de acik ara fark yapar.
  • 282
    maç bittiği anda maçın berabere bitmesine üzülmüştüm ama sonra üzülmek yerine sevindim. durun hemen tepki göstermeyin. *

    niye sevindim?

    2 puan kaybetmemizi kenara koyuyorum ve kazandığımız 1 puanın şikecileri ve şaşkın kartalları ne kadar sinirlendirdiğini ve hazmedememelerini görünce sevindim.
    daha melo'nun, burak'ın, amrabat'ın hatta hamit'in devreye girmedi, mevcut oyuncularımızın form durumlarının üst seviyelere çıkmadığı bir ortamda kazandığımız 1 puan fena halde telaşa sokuyorsa bu maç bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

    2 puan kaybettik ama rakiplerimizin bu kadar korku ve panik içerisine girmelerini sağlamak kolay birşey olmasa gerek.

    biz psikolojik açıdan 3 puanla ayrıldık.
  • 283
    maç 3-2 devam ederken batuhan bir ara dakikalarca yerde yatmıştı. maç bir süre devam etmiş, fatih terim topu taca atın deyince bizimkiler doğru olanı yapıp taca göndermişlerdi topu.

    ben de o gazla, o sinirle batuhan'ın karakterine birkaç küfür savurunca, maçı beraber izlediğim beşiktaşlı arkadaşım "abi profesyonel futbolcu yeaa, yatacak tabi galatasaray'la oynuyo" demişti.

    tabi burak profesyonel değil, kendini yere atmaması gerek. burak'a hırsız, karaktersiz dedi aynı arkadaşım maç bitiminde.
  • 284
    bir ürün alırsın bozuk çıkar. çok değerli değildir. ürünü iade etmek için satıcıya gidince başlar çirkefliğe. lanet olsun der, adamın kapısına bırakır geri dönersin.
    bu maç hakkında içimde o hisler var. melo çıkana kadar gerçekten çok güzel oynadık. 6. hatta 7. hafta ulaşabileceğimiz tempoya ulaştık. ilk yarı takımı izlerken mest oldum. 3 yesek önemli değil dedim. imparator terim bu sene kontrollu futbolu tamamen bırakmış, tarzı değil, muhtemelen gene takımı tutacak ileriki maçlarda. şampiyonlar liginde bu kadar cesur oynayamayız.
    başa döneyim bu maçta 2-3 fark yesek bile önemli değildi. takım gerçekten bir iki futbolcu hariç oturuyor. fena oturuyor hem de. bu keyfim maalesef çirkefliklerle kaçtı.
    iyi takımız, hatta çok iyi takımız sahada bizi geçemeyceklerini anlayan rakipler bu şekilde saha dışı hamlelerle takımı durdurabilirler ancak. benim keyfim kaçsın önemli değil.
    yeter ki takımın keyfi kaçmasın. ha pardon unuttum, biz de imparator var. (bkz: fatih terim adam eder)
  • 285
    kendi adıma tahminimde yanılmadım zor maç olacağı belliydi.

    ne olursa olsun rakip beşiktaş ve bu kadar favori çıktığımız bir maçın kolay geçmeyeceği kesindi.

    maç öncesi hatta ilk yarıdaki iyi oyun sonrası devre arasında bile rahat yeneriz fark atarız diyen taraftarlarımız rakibi asla hafife almama gerçeğini bir kez daha görmüştür.

    dün bjk çok iyi oynamadı ama tüm gücüyle mücadele etti. oynamasa da bizi de oynatmadı. biz de aynı şekilde mücadele etmedik işin doğrusu.

    ayaklarımızın yere basması açısından hayırlı bir puan kaybı oldu.
  • 286
    sen gel, attiğin ara paslarinin tamamiyla bjk defansini delik deşik et ama maç buralara gelsin. şaka gibi yemin ederim. ilk yari oynanan o futbolun karşiliği bu olmamaliydi.

    yalniz asil tehlikeye gelirsek; bu karşi karşiya kaçan pozisyonlar artik taraftara da garip gelmeyeye başladi. buna bir çözüm gelmesi gerekiyor çünkü forvetlerimiz de sanki olağan bir şeymiş gibi davraniyor artik kaçirdiktan sonra. onlar da alişmiş sanki. bak sen o kadar kaçirdiktan sonra bir daha o pozisyonlari tekrar yakalamak için 2 kati emek harciyorsun, zar zor atiyorsun ama rakibin 1 kere net pozisyon yakaliyor, 1 kere geliyor ve aninda skor eşitleniyor. bunlar futbolcunun sahada psikolojisini bozan şeyler. o yüzden yakaladiğimiz pozisyonlari hunharca harcamaktan vazgeçmeliyiz.

    rumuz: diegomilito
  • 289
    dilerim bu maçtan alınacak dersler doğru ve eksiksiz analiz edilir. şeytan ayrıntıda gizlidir nasıl olsa.
    bazen bir imparatorun göremediğini küçük bir çocuk görebilir. bazen hayat size hayırlı şerler ikram edebilir ve bazen o küçük çocuk üzülebilir.
    rahat yenebileceğin her takım için hedefsin arkadaş. iyi olma çok iyi ol, büyük olma çok büyük ol. "en" demedim özellikle, dikkat et. kendin ol.......
  • 292
    hatalı bir penaltıyla gelen golle bir puan almamızı içine sindiremeyen bir taraftar olarak (ki çoğunluğunda bu görüşte olması ayrı bir gurur kaynağıdır benim için), beşiktaşlıların ve fenerbahçelilerin* mal bulmuş mağribi gibi bu pozisyonu abartıp abartıp bize sallamaları, emek hırsızlığından, hakemlerin bizi kolladıklarından bahsetmeleri katlanılır şey değil. gören de sanki bugüne kadar kendilerine hiçbir hatalı karar verilmediğini sanır. ben eminim ki bu adamlar aynı pozisyon başlarına gelse üstüne yatmak için eğilip bükülüp, kırk takla atarlar.

    benim asıl korkum, "hakemler galatasaray lehine hatalar yapıyor" imajının oluşturulup, bundan sonraki maçlarda adımızın çıkması ve hakemlerin vericek kararlarında etki altında kalıp, ters kararlar vermesi. bu federasyonun başındaki adamın eski beşiktaş başkanı, bütün kurullarının oluşmasına etki eden zatın(!) malum olması ve bu kadar curcuna kopması bana traji-komik geliyor.
  • 293
    ilk yarı şiir gibi oyunumuza yediğimiz goller hiç yakışmadı, farka gideceğimiz maç nerelere geldi. hilbert'in koluyla çıkardığı topa penaltı veremeyen hakemin sonradan hediyesiyle gol atmamız da güzel oldu. kudurun amk.

    melo'nun çıkarılması hataydı, o kadar da kötü oynamadı. emre'nin 20 ağustos 2012 galatasaray kasımpaşaspor maçındaki formunu bu maçta beklemek olmazdı ve nitekim ikinci yarı orta sahayı kaybettik. ilk yarıdaki kadroyu 60'a kadar denemek lazımdı, maçı koparmak an meselesiydi ama neyse sağlık olsun.

    şike yüzünden ligden düşmesi gereken takım da oynamaya hakkı olmadığı maçta 2 puanı gitti diye ortalığı yaktı amına koyim. inşallah sizlere karşı her maçta böyle haksız penaltılarla kazanırız, hakkınız bu.
  • 295
    http://gss.gs/FaU

    mac hakkında yazılanlarda görmedim de emre colakın aydın yılmazın ortasına gelişine vurduğu pozisyonda savunmadaki oyuncuda elin topa açılma durumu yok mu? yakın mesafe ya da kol kapalı ve vucuda bitişik diye yorumlanabilir, ama bana kol topa doğru dirsekten açılıyormuş gibi geldi. belki fanatik bakış açısıyla bakmışımdır, konuya daha hakim olan arkadaşlar varsa beni aydınlatsın da kaleye giden top engelleniyor gibi bi durum da yok mu sanki?
  • 296
    verilen penaltıya da sokayım verilmeyene de.
    bu penaltı mevzusunun bu kadar çok konu edilmesinin sebebi, beşiktaş takımının bu sene belki de görüp görebileceği tek derbi galibiyetinin kendilerine göre ellerinden alınmış olmasıdır.
    şanlı sosyal muhalif müstesna beşiktaş taraftarı da şunun farkında ki bu kadro, bu teknik direktör ve klasik anadolu takımı oyun anlayışlarıyla takımlarından bu sene bir bok olmaz.
    derbi kazanmaları nah mümkün, pardon nâmümkün.
    kaldı ki burak'a yapılan hareket faul, dolayısıyla penaltı.

    oyunun sonucunda, galatasaray 3 gol atmış, beşiktaş'a da 3 gol vermiştir.

    demokratik kongo cumhuriyeti ne kadar demokratikse, organize beşiktaş atakları da bir o kadar organizeydi.
    özellikle ilk yarı oyun tamamen bizim kontrolümüzdeydi.
    ikinci yarı melo ve hamitin çıkması, yerine girenlerin de yeterli katkıyı sağlamamasıyla birlikte maça rakip de ortak oldu.
    buna rağmen pozisyon vermedik. ilk yarıda kopabilecek maç, bir şekilde ikinci yarıya sarktı (aynen süper kupa finalinde olduğu gibi).

    sonuç olarak sezonun henüz başı. takımda form tutmuş umut, selçuk biraz da emre var. diğerleri de yavaş yavaş form tutacaktır.

    bizim takımın henüz hazır olmadığı, beşiktaşın günlerce basında alaşağı edildiği bir haftada bu sonuç kötünün iyisidir.

    futbolcu asıp kesmek için kınından çıkarılan kılıçların da derhal yerlerine sokulması lazım.
    yok burak hırsızmış, yok hamit düz adammış, yok emre messileşmeye çalışıyormuş...bunları geçelim, desteğimizi esirgemeyelim.
  • 299
    yine yeniden totem yaparak rakip taraftarın arasında izlediğim maç olmuştur. bir önceki efsane ziyaretim için;

    (bkz: 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı/#953642)

    maçla ilgili naçizane objektifime takılanlar;

    maç öncesi; http://i.imgur.com/CY0vS.jpg

    muslera'mız; http://i.imgur.com/myuKc.jpg

    aslanlarımız; http://i.imgur.com/WjuPr.jpg

    seremoni öncesi; http://i.imgur.com/bMBSI.jpg

    maç tahmini; http://i.imgur.com/m4c07.jpg * *

    ilk düdük ; http://i.imgur.com/zAV7p.jpg

    umut bulut'la bulduğumuz beraberlik golümüz;

    http://www.youtube.com/...x=2&feature=plcp

    selçuk inan'la bulduğumuz penaltı;

    http://www.youtube.com/...x=1&feature=plcp

    sonuç.... tabela her ne kadar beraberlik olsa da, ortak paydaları kanatlı hayvan olan ve şike konusunda kader birliği yapmış olanların, puan kaybı yaşayacağımızı düşünüp ellerini ovuşturduğu anda yine aldıkları ; http://i.imgur.com/qwlIm.jpg
  • 300
    maçın ilk yarısına bakarsak beşiktaş'ın tüm organizasyonu duran toplardan gol bulmaya yönelikti. kendi takımının gücünü ve galatasaray forvetlerinin baskısını bilen samet aybaba oyunu cenk'ten uzun toplarla başlatmasını istemiştir. beşiktaş'ın ilk yarıda stoperlerler ya da beklerle oyuna başladığını hatırlamıyorum. samet aybaba defanstaki dörtlünün oyun kurarken yapacağı hatalardan korkmuş ve bu yolu tercih etmiştir.

    bu şekilde oyuna başlamanın bir de hücum yönü var tabii ki. onu da genel olarak orta sahada cenk'ten gelen topları kapma mücadelesinde görebiliriz. bu mücadelelerin birçoğunda bülent yıldırım takımımız aleyhinde fauller çalmış ve onlar için duran top fırsatı doğmuştur. ağızları açık bir şekilde oyuncularımızın kendilerine faul yapmalarını beklemişlerdir.

    maçın ikinci yarısına bakarsak bizim oyunu kanatlara taşıma çabamız başarısız olmuştur ve melo'nun çıkmasıyla orta saha direncimizde, savunmamızda aksamalar olmuştur. bunu da biraz fark eden aybaba biraz da zaman geçirmek adına stoperlerle oyuna başlanması gerektiğini düşünmüş ve oyuncularına uygulatmaya çalışmıştır. maalesef bizim ikinci yarıda rakip defansı bunaltıcı pres uygulayamadık ve bunun yüzünden maç 10-15 dk uyku modunda geçmiştir. orta sahada çok faul yapmamız gene işlerine gelmiş ve duran toplardan etkili olmaya çalışmışlardır. bu duran toplarında bir çoğu köşe vuruşuna dönüşmüş sonra istatistiklerde 8 köşe vuruşu kullanmış beşiktaş olarak gözükmüştür.

    maç sonrasında ve bu gece yorum yapan yorumculara bakıyorum da maçın ilk 45 dakikasını görmezden geliyorlar galatasaray çok kötü beşiktaş müthiş mücadele etti diyorlar. arkadaşım beşiktaş'ın ilk şutu 35. dakikada geldi o da orta sahadan amaçsız vurulmuş bir şut. bir de beşiktaş defansı çok iyiydi diye yorumlar yapanlar var. ilk 45 dk yol geçen hanına çevirdi bizim çocuklar. işte o pozisyonları atmış olsaydık bu tescilli şikecilere aptal aptal konuşma fırsatını vermezdik.

    bu maçın bir de bizim açımızdan olumlu yönü var tabii. takım kendine gelecek, rehavetten uzaklaşacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın