296
verilen penaltıya da sokayım verilmeyene de.
bu penaltı mevzusunun bu kadar çok konu edilmesinin sebebi, beşiktaş takımının bu sene belki de görüp görebileceği tek derbi galibiyetinin kendilerine göre ellerinden alınmış olmasıdır.
şanlı sosyal muhalif müstesna beşiktaş taraftarı da şunun farkında ki bu kadro, bu teknik direktör ve klasik anadolu takımı oyun anlayışlarıyla takımlarından bu sene bir bok olmaz.
derbi kazanmaları nah mümkün, pardon nâmümkün.
kaldı ki burak'a yapılan hareket faul, dolayısıyla penaltı.
oyunun sonucunda, galatasaray 3 gol atmış, beşiktaş'a da 3 gol vermiştir.
demokratik kongo cumhuriyeti ne kadar demokratikse, organize beşiktaş atakları da bir o kadar organizeydi.
özellikle ilk yarı oyun tamamen bizim kontrolümüzdeydi.
ikinci yarı melo ve hamitin çıkması, yerine girenlerin de yeterli katkıyı sağlamamasıyla birlikte maça rakip de ortak oldu.
buna rağmen pozisyon vermedik. ilk yarıda kopabilecek maç, bir şekilde ikinci yarıya sarktı (aynen süper kupa finalinde olduğu gibi).
sonuç olarak sezonun henüz başı. takımda form tutmuş umut, selçuk biraz da emre var. diğerleri de yavaş yavaş form tutacaktır.
bizim takımın henüz hazır olmadığı, beşiktaşın günlerce basında alaşağı edildiği bir haftada bu sonuç kötünün iyisidir.
futbolcu asıp kesmek için kınından çıkarılan kılıçların da derhal yerlerine sokulması lazım.
yok burak hırsızmış, yok hamit düz adammış, yok emre messileşmeye çalışıyormuş...bunları geçelim, desteğimizi esirgemeyelim.
bu penaltı mevzusunun bu kadar çok konu edilmesinin sebebi, beşiktaş takımının bu sene belki de görüp görebileceği tek derbi galibiyetinin kendilerine göre ellerinden alınmış olmasıdır.
şanlı sosyal muhalif müstesna beşiktaş taraftarı da şunun farkında ki bu kadro, bu teknik direktör ve klasik anadolu takımı oyun anlayışlarıyla takımlarından bu sene bir bok olmaz.
derbi kazanmaları nah mümkün, pardon nâmümkün.
kaldı ki burak'a yapılan hareket faul, dolayısıyla penaltı.
oyunun sonucunda, galatasaray 3 gol atmış, beşiktaş'a da 3 gol vermiştir.
demokratik kongo cumhuriyeti ne kadar demokratikse, organize beşiktaş atakları da bir o kadar organizeydi.
özellikle ilk yarı oyun tamamen bizim kontrolümüzdeydi.
ikinci yarı melo ve hamitin çıkması, yerine girenlerin de yeterli katkıyı sağlamamasıyla birlikte maça rakip de ortak oldu.
buna rağmen pozisyon vermedik. ilk yarıda kopabilecek maç, bir şekilde ikinci yarıya sarktı (aynen süper kupa finalinde olduğu gibi).
sonuç olarak sezonun henüz başı. takımda form tutmuş umut, selçuk biraz da emre var. diğerleri de yavaş yavaş form tutacaktır.
bizim takımın henüz hazır olmadığı, beşiktaşın günlerce basında alaşağı edildiği bir haftada bu sonuç kötünün iyisidir.
futbolcu asıp kesmek için kınından çıkarılan kılıçların da derhal yerlerine sokulması lazım.
yok burak hırsızmış, yok hamit düz adammış, yok emre messileşmeye çalışıyormuş...bunları geçelim, desteğimizi esirgemeyelim.