126
saç baş yolduran maçtır. yanlış anlaşma olmasın benim saçımı başımı yolduran mesele kaçan goller ya da oyuncu değişiklikleri değil. kardeşim maç 1-0 muslera topu eline almak için adamın basmasını bekliyor. yahu maç 1-0 adamlar 2'yi yememek oyundan kopmamak için dua ediyorlar. sen de zaman öldürüyorsun. olm drogba sneijder selçuk melo hepsi senin takımında rakipte değil ki. bitmeyen paslaşmalar, sonlandırılamayan ataklar.... sen zamana oynarsan rölantiye alırsan olacağı bu. yersin. yersin anam babam.
daha vahimine gelelim... kardeşim tamam yediniz 1-1 oldu. neyse diyorum şimdi yüklenirler ama bakıyorum razısın 1-1'e! yine aynı şekilde paslaşmalar, yine aynı şekilde oyun kurma isteksizliği. beyler ayıp oluyor burası galatsaray.
127
evdeki 33 derecelik sıcaklık ve uykusuzluğa 45 dakika dayanabildiğim için ilk yarısını izleyebildiğim maç.
futbolculara acımıyorsunuz, bari bize acıyın be allahsızlar...
128
fatih terim'in kenarda olmadığı bir maç, son maç, bursa deplasmanı, sezon başı falan filan...
ulan karşı yakada 90 dakikada arka arkaya 5 pas yapamayan takım kaleye ilk ve son kez gittiği pozisyonda gol atıp kendi sahasında ecel terleri dökerek kalecisinin eline bakarken bile taraftarı bu kadar memnuniyetsiz ve umutsuz değil.
şu fikstürü fatih hoca eline alınca ilk 5 haftadan 11 puan alsak iyi, 13 alsak gayet iyi demiştir. ayrica gene şu ilk 5 haftadaki en olası puan kaybını yaşayacağımız yerdi bursa. olabilir, ne var. dış güçler devreye girmediği sürece sezon sonunda bu takıma 6 puandan fazla yaklaşacak takım olamaz zaten.
not: oyuncu değişikliği konusunda insiyatifi tafo-ümit-hasan üçlüsüne vermek bursa deplasmanında 2 puan kaybetmekten daha önemlidir fatih hoca için. 2 puan telafi edilir çok rahat ama ekibin özgüveni geri gelmeyebilir diğer türlü.
129
ba$lik:
kötü oyun iyi skor, buna da $ükür.
sebep:
hafta içi fatih hoca milli takim haberleri
bursa da 5 yildir ya$anan puan kaybi
avrupa kupasi hüsrani ve çiki$ yakalamak isteyen bursa
iyi:
1 puan
fatih hoca'nin cezaisi bitti
kötü:
takim hala hazir degil, 6 yabanci kurali ile henüz ba$a çikamiyoruz
sonuç:
önümüzde eski$ehir maçi var, fatih hoca'nin cezasi sona erdi, 3. maç olacak, en kötü ihtimal bir beraberlik alabilirsek sezon'a iyi bir ba$langiç yapmi$ oluruz.
130
2 puan kaybetmedigimiz, 1 puan kazandigimiz bir maç. açikçasi sezon oncesi bursa maçi hiç oynanmasin, 1 puan almaya razi misin deseler nereyi imzaliyoruz derim. elbette onde goturdugumuz macta golu yiyip 3 puani alamamak can sikiyor ama genel olarak degerlendirdigimizde bu puan iyidir kanimca. oyuncularimizla ilgili kisa degerlendirmem su sekildedir;
fernando muslera: yine çok iyi oynadi. ferhat'in karsi karsiya kaldigi pozisyondaki kurtarisi mukemmeldi. golde yapabilecegi hicbir sey yoktu. batalla'nin acisini tamamen kapatmisti.
emmanuel eboue: bu maçta hucum aksiyonlarimizin icinde daha fazla olmasini beklerdim. taiwo'yu zorlayip, o kanadi otobana cevirir diye dusunuyordum ama bursa'nin baskisi onun da cikmasini engelledi. savunmada genel olarak cok iyiydi ama eboue'nin hucuma katilamadigi her mac zorlaniyoruz zira takimimizdaki dogru duzgun tek kanat oyuncusu o.
gökhan zan: cok cok iyi oynadi. hatasiz ve garanticiydi.
aurelien chedjo: takima iyiden iyiye alistigini gosterdi. performansi memnun ediciydi.
hakan balta: gayet basarili bir mac cikardi. hucuma cikamamasinda aynen eboue de oldugu gibi bursa'nin baskisinin rolu var ama bir diger neden de kendisinin zaten hucumu cok dusunmemesi. yoksa kanadinda eboue kadar baski yemedi. bursa onun mevkiinden saldirmak istedi daha cok. o cogu pozisyonda ikiye bir kalmasina ragmen basariliydi.
felipe melo: o olmasaydi bu macta 3 golden asagi yemezdik. hucumda hic yoktu ama savunmada takimi ayakta tutanlarin basinda o geliyordu.
hamit altıntop: tam bir euro 2008 gol pasi verdi. ben de dahil herkes orada topu kaptirmasini bekliyordu ama asist oldu. fakat onun disinda sahada yine etkisizdi. umut isigi vermiyor maalesef. toparlanir umarim bir an once.
erman kılıç: 83. dakikada hamit'in yerine oyuna girdi. top ile hic oynayamadi.
selçuk inan: bursa'nin en çok baski yaptigi oyuncuydu. selçuk'un oyle performanslarina alistik ki, su anda vasat oynuyormus gibi geliyor ama attigi iki milimetrik pas da, savunmada kaptigi hayati toplar da cok iyiydi. oyundan cikmasina bir anlam veremedim. zaten o ciktiktan sonra ileriye topu kesinlikle tasiyamadik.
umut bulut: 80'de selçuk'un yerine oyuna girdi. varligini hiç hissettiremedi. iki-uc kere topla oynayabildi, onlarda da kaleden cok cok uzaktaydi.
wesley sneijder: takimin iyilerindendi kanimca. burak'a ilk yarida verdigi pas akil doluydu. fakat kale onunde hic etkili olamadi. durum 1-0 iken ve biz baski yerken drogba yerine cikmasi gereken isim kendisi, burak veya hamit idi.
burak yılmaz: attigi gol tam bir dunya capinda golcuyu izletti. istekli ama sinirliydi. moralinin bozuk oldugu belli. kendiyle kavga halinde. oyunda cok yurudu. daha etkili olabilirdi. ben yine de begendim.
didier drogba: oyundan cikartilmasini anlamak mumkun degil. dakika 65 idi ciktiginda. yani nereden baksan bir yarim saat daha var. bursa'nin son kozu elbette doldur-bosalt olacakti. gokhan, chedjou, melo ve drogba gibi baskin kafacilarla bu ataklari bosa cikarabilirdik. o oyundan cikinca bursa iyiden iyiye bizim yari sahaya coktu. drogba sadece bir golcu, takimi hucuma tasiyan isim degil. gerek topu tutmasiyla, gerek dogrudan gelip top cikartmasiyla bu takimin en iyi savunmacilarindan. elbette puan kaybi onun cikmasina bagli degil ama boyle bir silahi cikartmak bursa'nin ekmegine kuskusuz yag surdu.
emre çolak: 65'de drogba yerine oyuna girdi. iyi oynamadigi kesin. kotu muydu? o kadar da degil. vasatti diyelim.
131
maçı televizyonda izlemedim. radyodan dinledim. radyodan dinlersen yorumlarda tabi daha farklı olur. ilk yarıda iyi bir oyun ortaya koymamıza rağmen ,2. yarıda ne yazıkki maçı anlatan spikerden daha çok bursasporlu oyuncuların isimlerini duydum.bursaspor'un ilk onbirini rahatlıkla sayabilirim. spiker bursasporun yedeklerini sayınca bile hangi oyuncuların daha sonra oyuna gireceklerini bile doğru tahmin yaptım.(galatasaray odaklı maç takip ettiğim için) bizim oyuncularımızdan muslera, melo, chedjou ve drogba en çok duyduğum isimlerdi. ve ilk üç isim bence iyi bir performans gösterdi. teknik heyetin drogba değişikliğini duyunca"oha" dedim. maçın bir şekilde gideceğini anladım. neyse bu hafta fatih terim artık işbaşı yapıyor. hamit değişikliği bekliyordum. olmadı. bursasporun oyuna enes ünal'ı alınca muhammet demirci (19 ağustos2013 galatasaray gaziantep maçı ) gibi bize gol atacağını hissettim. yanılmamışım, yanılmamışız. artık golu o mu, yoksa galatasaray taraftarın sinerjisi mi attırdı bilmiyorum. bu sezonla beraber 6 sezondur bursasporu sahasında yenemiyoruz. artık bu sezon fenerbahçeyi deplasmande yener ,yenmeme lanetini bursaya bırakırız. kimse kusura bakmasın. alınan bereberliği +1 puan olarak da görmüyorum. aldığımız beraberlik beni fazlasıyla üzdü. gerçekten büyük takım gibi oynayıp 1 puan alsak yada yenilsek bu kadar üzülmezdim. ama ben galatasarayın kötü oynamasını is-te-mi-yo-rum. 90 dakika hücüm etsin demiyorum ama büyük takım hüviyetinde oynasın istiyorum. ne yazıkki dün öyle oynamadı. mağlubiyet sonrası ortaya çıkan yazarlardan değilim. şuda bir gerçekki geçen sezondan beri her maç kesin kazanırız hissi ile izleyemiyorum. sanki bir aksilik olacakmış ,işler yolunda gitmeyecekmiş gibi hissediyorum. potansiyelimizi yansıtamacağımızı düşünüyorum. bazen yazar arkadaşlar yazıyor 3 atarız,5 atarız. bu özgüvenleri beni şaşırtıyor. bize karşı oynayacak takımların hiç birini küçümsemeyiniz. bize karşı motivosyonları çok yüksek. bizim için tüm maçlar rakiplerimize oranla daha zor. dün iyi olan bursaspordu. umarım böyle devam eder. ligde bu tür rakipler artar. lig ne kadar iyi takımdan kurulu olursa bizim kalitemiz daha artar ve başarılarımız daha değerli olur.
