• 130
    2 puan kaybetmedigimiz, 1 puan kazandigimiz bir maç. açikçasi sezon oncesi bursa maçi hiç oynanmasin, 1 puan almaya razi misin deseler nereyi imzaliyoruz derim. elbette onde goturdugumuz macta golu yiyip 3 puani alamamak can sikiyor ama genel olarak degerlendirdigimizde bu puan iyidir kanimca. oyuncularimizla ilgili kisa degerlendirmem su sekildedir;

    fernando muslera: yine çok iyi oynadi. ferhat'in karsi karsiya kaldigi pozisyondaki kurtarisi mukemmeldi. golde yapabilecegi hicbir sey yoktu. batalla'nin acisini tamamen kapatmisti.

    emmanuel eboue: bu maçta hucum aksiyonlarimizin icinde daha fazla olmasini beklerdim. taiwo'yu zorlayip, o kanadi otobana cevirir diye dusunuyordum ama bursa'nin baskisi onun da cikmasini engelledi. savunmada genel olarak cok iyiydi ama eboue'nin hucuma katilamadigi her mac zorlaniyoruz zira takimimizdaki dogru duzgun tek kanat oyuncusu o.

    gökhan zan: cok cok iyi oynadi. hatasiz ve garanticiydi.

    aurelien chedjo: takima iyiden iyiye alistigini gosterdi. performansi memnun ediciydi.

    hakan balta: gayet basarili bir mac cikardi. hucuma cikamamasinda aynen eboue de oldugu gibi bursa'nin baskisinin rolu var ama bir diger neden de kendisinin zaten hucumu cok dusunmemesi. yoksa kanadinda eboue kadar baski yemedi. bursa onun mevkiinden saldirmak istedi daha cok. o cogu pozisyonda ikiye bir kalmasina ragmen basariliydi.

    felipe melo: o olmasaydi bu macta 3 golden asagi yemezdik. hucumda hic yoktu ama savunmada takimi ayakta tutanlarin basinda o geliyordu.

    hamit altıntop: tam bir euro 2008 gol pasi verdi. ben de dahil herkes orada topu kaptirmasini bekliyordu ama asist oldu. fakat onun disinda sahada yine etkisizdi. umut isigi vermiyor maalesef. toparlanir umarim bir an once.

    erman kılıç: 83. dakikada hamit'in yerine oyuna girdi. top ile hic oynayamadi.

    selçuk inan: bursa'nin en çok baski yaptigi oyuncuydu. selçuk'un oyle performanslarina alistik ki, su anda vasat oynuyormus gibi geliyor ama attigi iki milimetrik pas da, savunmada kaptigi hayati toplar da cok iyiydi. oyundan cikmasina bir anlam veremedim. zaten o ciktiktan sonra ileriye topu kesinlikle tasiyamadik.

    umut bulut: 80'de selçuk'un yerine oyuna girdi. varligini hiç hissettiremedi. iki-uc kere topla oynayabildi, onlarda da kaleden cok cok uzaktaydi.

    wesley sneijder: takimin iyilerindendi kanimca. burak'a ilk yarida verdigi pas akil doluydu. fakat kale onunde hic etkili olamadi. durum 1-0 iken ve biz baski yerken drogba yerine cikmasi gereken isim kendisi, burak veya hamit idi.

    burak yılmaz: attigi gol tam bir dunya capinda golcuyu izletti. istekli ama sinirliydi. moralinin bozuk oldugu belli. kendiyle kavga halinde. oyunda cok yurudu. daha etkili olabilirdi. ben yine de begendim.

    didier drogba: oyundan cikartilmasini anlamak mumkun degil. dakika 65 idi ciktiginda. yani nereden baksan bir yarim saat daha var. bursa'nin son kozu elbette doldur-bosalt olacakti. gokhan, chedjou, melo ve drogba gibi baskin kafacilarla bu ataklari bosa cikarabilirdik. o oyundan cikinca bursa iyiden iyiye bizim yari sahaya coktu. drogba sadece bir golcu, takimi hucuma tasiyan isim degil. gerek topu tutmasiyla, gerek dogrudan gelip top cikartmasiyla bu takimin en iyi savunmacilarindan. elbette puan kaybi onun cikmasina bagli degil ama boyle bir silahi cikartmak bursa'nin ekmegine kuskusuz yag surdu.

    emre çolak: 65'de drogba yerine oyuna girdi. iyi oynamadigi kesin. kotu muydu? o kadar da degil. vasatti diyelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın