• 211
    zeminin kötü olması çok büyük etken , buna karşılık olarak "ama cluj şut bile çekmeden gol atabiliyor" demek çok büyük cehalet. bizim cluj ile oyun düşüncemiz , seviyemiz , futbolcu kalitemiz aynı değil. bugün bu cluj'un karşısına orsuspor'u koysan orduspor kazanırdı mesela ama bizim hedeflerimizle orduspor da bir değil. burada elma ile armut karışmamalı.

    işin saha içine gelince bu takımda hamit'in yaptığı tek şey takımın hızını kesmek oluyor. bazı taraftarlar hamit'in topla sıkça buluşmasından mütevellit hamit'in iyi oynadığını zannedebilir fakat oyunun ilk 30 dakikasını neredeyse tamamen sağ kanattan oynayan bir takımda değil hamit kemalettin de olsa o kadar işi yapardı. bu noktada baz alınması gereken konu hamit'in kaç ortasının elmander ve umut'u pozisyona sokabildiği ; cevap sıfır.

    dany kaliteli bir stoper ona lafım yok fakat taraftar her maçı kalp krizi eşiğinde izlemek zorunda değil. dany'nin tehlikeli bölgede yaptıkları yüzünden manchester maçında olmadık pozisyon gol oldu , bu maçta da olmadık yerlerde topu zora sokması sonrası verdiği riskli paslarla rakibi pozisyona sokuyordu. ciddi şekilde uyarılması lazım.

    melo'nun formsuz ve maç içinde gördüğü karttan ötürü agresif olduğu bir dönemde penaltıyı atması doğru değildi. bana kalsa selçuk da atmamalıydı , alternatif bir isim penaltıyı kullanabilirdi. tahmine diyorum bir elmander , umut ya da atıyorum bir amrabat penaltı kullanamaycak kadar beceriksiz değil.

    o berbat riera'dan nasıl böyle bir sol bek oldu hala daha anlayamadım. açık ara takımın en iyisiydi.

    neticede yine kazanamadık ama oyun anlayışımız gayet umut veriyor. geriye sadece 3/3 ihtimali kaldı , zor ama imkansız değil.
  • 80
    taraftar sayısı hiç önemli değil, yeter ki adam gibi destek verilsin şu takıma 90 dakika... atarız, yeriz, ama netice ne olursa olsun, taraftar elinden geleni yapmış olmalı bana göre.

    maçtan etkilenip 52.000 kişinin melül melül sahaya bakması çok kötü bir şey, sonuçta takım kazansın diye tezahürat yapılmaz ki, tezahürat yapmış, 90 dakika boyunca takımı desteklemiş olmak için tezahürat yapılır bence...

    duygusal bir milletiz, bugün "aşkım" dediğine yarın "orospu" diyenler var, haliyle bunun türevi bir mentalite toplumun hemen hemen tümüne sıçramış, kazanıyorsan canım bir tanem, yeniliyorsan o suçlu, bu gitsin vs.

    yani diyeceğim o ki seyirci sayısından bağımsız olarak artık bu maçta da 10 dakika ortalık bayram yerine çevrilip 80 dakika susulacak, sadece arada sırada reislerin talimatı ile başlatılacak cılız bir "oley, oley, haydi haydi gol, bastır cimbom bastır cimbom kuluja da koy" falan denecek ise sorumlularını norveçli canilere havale ederim.
  • 57
    italyan hakem paolo tagliavento yönetecektir. taglivento 2009-2010 sezonunda panathinaikos'u 3-1 yendiğimiz maçı yönetmişti.

    edit: beşiktaş'ın uefa avrupa liginde 2010-11 sezonunda deplasmanda porto ile 1-1 berabere kaldığı maç ve 2011-2012 sezonunda atletico madrid 0-3 yenildiği maçı yönetmiş. 6 şubat 2008'de ise türkiye isveç hazırlık maçını yönetmiş.
  • 218
    saat 17'de orjin köfte kaldırım kafesi, iki bira biçimiyle başladı maç bizim için. bilmeyenler, orjin köfte ile, arena'nın nerede olduğunu öğrense, sokakta biriken, meşale yakan, hangi maç olursa olsun fenerbahçe'ye söven tribünlerin kalbini 5 dakika seyretse, alayına kafayı yedi muamelesi yapıp balıklı rum hastanesi'nde format attırır. maç konya'da taraftar niğde'de bağırıp, ışınlanarak tribünlere doluyor, bilmeyenler öyle düşünsün. cinayeti işleyen, cinayet mahallinden ayrılamazmış, öyle derler. ali sami cehennem'ine odun taşıyan son taraftar, piyasadan çekilene kadar sokağın anısı yaşatılacaktır. dünya'ya nam salmışlığımız vardır. en çok da mançester biriliği taraftarları bilir. saat 18 gibi ingiliz televizyonu geldi. tecrübeli taraftarlar olarak, bizi, bizim çocukları layık görmüşlerdi çekim öncesi yazışmalarda. kendi çöplüğümüzde bize saldırıyı, reva görenler iyi bilsinler, iş galatasaray tribün tarihi gibi uluslararası konuysa,, türkçe konuşmasını, tezahürat yapmasını, yaptırmasını bilmeyen, ağız ishalli çapulcuları değil, galatasaray taraftar akademisin'den doktora almış, bizim gibileri arar bulurlar.

    20'de tribünlerdeydim. binlerce galatasaray'lının ilk uğrak ilk savaş yerinde. kimilerinin bir kaç maç takılıp, uzayıp gittiği, kimilerinin sevdaya tutulup asla terkedemediği, ilkeli ve gönüllü birliğin bir neferi olmanın, tarif edilemez onurunu ömrü boyunca taşıdığı, gırtlağını parçaladığı, acıktığı, üşüdüğü, ağladığı, tepindiği, orada olmak için nelerini feda etmeye hazır olanların imrendiği, işte bizimkiler diye gurur duyduğu er meydanında. ben içeri girdiğimde, tribünlerin kale arkası bölümlerindeki bayrakları görünce anladım ki, bu gece gövde gösterisi bayrak sallamayla gerçekleşecek. öyle de oldu gördü herkes.

    maç öncesi, galatasaray org'tan okumuştum. arena'da saha sulanmış, akşam maça hazır hale gelmesi için sulanması gerekiyormuş. çok fazla dua edersen olacağı bu. israfil, edilen duaların hacmini hesaplayamamış belli ki. maçın başlamasına yarım saat kala yağmuru başlattı. maksat, stat müdürünün işini kolaylaştırmak canım. maç boyunca yağmurun hızın artıran israfil, maç bittikten sonra su tabancası oyununu durdurdu. kim emir verdi acaba? saha sulansın diye. terim desem, başlayacaksınız yine, moruk demeye, bunamış demeye, nankör demeye. sanmam, ama yazdıklarımı hatırlıyorum, yıldırım düşse fatih terim'in üstüne atacak değilim. keşke bir panel düzenleyebilsek de, fatih terim hakkında 7 gün 7 gece konuşabilsem. araya sıkıştırayım maç yazısında. hocalığı önemli değil, bize de hoca falan lazım değil.

    1- fatih terim , ülke futbolunda gelmiş geçmiş tek adamdır. kulağı duymayana, bacağı tutmayana kadar da böyle kalacaktır. en büyük odur. hiç kimseyi yerine koyamam. dedim, anlayın kelime manasında kullanıyorum, tek adam. 2. adam yok bu yüzden tek adam, yerine kimse geçemez, rıza göstermem..
    2-hakan şükür, galatasaray'ın başına geçip, şampiyonlar şampiyonu yapmadan'da 2. adam çıkmayacak. bu olasılığın gerçekleşmesi için hakan şükür'ün galatasaray başına geçmesi gerekir.
    3- böyle bir olasılığın gerçekleşme ihtimalinin oluştuğu anda, 1. madde uygulanır.

    maç öncesi bir yazı yazma gereği duymuş, endişelerimi belirtmiştim. haklı çıktığım gibi saçma sapan önermelere girmem. maçın eleştirilecek hiç bir tarafı yok. seyrettiğimiz maç falan değildi. bu sahada maç yapılmaz. 3-0 yenilsek bile görüşüm değişmez di. onca para ve emek harcanıp yapılmış stadı görünce, olimpiyat stadı'nı yapanlara saydırılına kadar bunlara da saydırılmıştır. 40 sene önce inönü stadı'na yağmur kar yağar, o sırada bizim gibi çoluk çocuğu tribünden aşağıya indirirler, elimize küreme tahtasını tutuştururlar, nizami olarak kürdürler di. maç iptal olmasın diye evimizin önünü boş verip stadın zeminini temizlerdik. felix uzaydan, dünya'ya balıklama atlarken, abdurrahim albayrak kalfa, 5-6 kürücüye sahanın suyunu kürdürüyordu. o tahtayı, ingiltere'ye götür, ne işe yaradığını 1 milyon kişiye sor, cevap alamazsın. fatih terim'den stat müdürüne, ızgara tamircilerine ağır bir sopa bekliyorum. imparatorluksa, hodri meydan, imparatorluğunu göstersin. yardıma ihtiyacı varsa da beni çağırsın, tereddütsüz kafayı yapıştırırım.

    maça televizyonların gösterdiğinden, medya maymunlarının yorumlarından farklı bir pencereden bakmak isteyen varsa, bana biraz daha tahammül göstersin. galatasaray son 5 maçtır, ne istediği oyunu oynayabildi, ne tabeladan istediğini alabildi. bu maç ta benzeri şekilde başladı. sanki 5 maç hiç bitmemiş gibi, devreler halinde oynanıyordu. saha olumsuzluğunu istisna tutarsak, engin baytar hariç en kuvvetli galatasaray 11 i sahadaydı. cluj demirspor'da diğerleri gibi gol yememeyi hedeflemiş, bir delik bulup, mucize golün peşine düşmüştü. galatasaraylı futbolcuların böyle bir sahada oynama tecrübesi yoktu. bir tek melo, plaj futbolu oynamanın avantajıyla, çocukluk günlerinin copacabana'sındaydı sanki. hamit'e verdiği pas, tam plaj futbolu pasıydı. böyle bir sahayı çocukluğunda bile görmeyen riera'da çabuk uyum sağladı. hayatında yağmur görmemiş dany ise muhtemelen okulda fizikten sıkıntı yaşamış olmalıydı. israrla yağmura inat muslera'ya pas veriyordu. mücadele bakımından çok iyi olan dany, iş zekaya gelince cortluyor. belki duruş hatası var, ama biraz da kısmet olacak arkadaş. böyle gol yenince kime kızacaksın. asimo olmuş çocuklar. galatasaray tarihine ismini şimdiden yazdırmış. sahanın azizliğine hiç uğramadan, sanki halı sahada oynuyormuşvasına oynadı. tekniği gün geçtikçe gelişiyor, bir kaç sene sonra tek başına savunma yapar. galatasaray 1-3-4-3 oynar. bu maçın adamıdır. tek handikap, bu sahada oynamayacak tek adam emre çolak'ın sahada oluşuydu. elmander'in erken çıkışı, burak'ın son dakikadaki vuruşu, haca durumu, alınan netice tamamen şanssızlıktı. amrabat'ta geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı. hakkında yorum yapmak için bir kaç maç iyi oyununu sürdürmesi gerekiyor.

    olan olmuş, şimdi önümüze bakalım, ne görünüyor aktaralım. biz bu kluj demirspor'u deplasmanda yeneriz, braga'yı'da yeneriz, hatta işi bitmiş mmançester'i bile yeneriz. nereden çıktı, maç öncesi olumsuz tablo, yenemediğimiz halde niye değişti demenize fırsat vermeyeceğim. galatasaray, bir hücum takımıdır. savunma yapan takımlara karşı oynamasını bilmiyor. bu saydığım maçlar da rakipler de bizi yenmeye oynayacaktır. kafa kafaya oynadığımız her maçı kazanma ihtimalimiz, savunma yapan takımlara karşı kazanma ihtimalimizden büyüktür.

    kusuruma bakma fatih terim, dost olmayana, adam olmayana sitem edilmez. dost eline gel olmadan varılmaz. git, şunları indir gel de bizi tribünlerden geri bıraktırma.
  • 227
    aslında gündüz hava gayet güzeldi, açık bir gökyüzü ve kendini gösteren güneş vardı. iş yerinden çıkıp stat yolculuğuna başladığım saat olan 7 civarında da yağmur hafif hafif yağmaya başlamıştı. fakat yağmurun maç saati yaklaştıkça hızını ve etkisini arttırması, bizim işlerimize de çomak soktu. takımın uzun bir aradan sonra bu kadar bilinçli oynadığı bir maçta kazanmamızın muhtemel olduğu 3 puan da bizim için hayal oldu. maçı izleyen herkes şundan adı gibi emindir ki kuru veya pas yapmamızın, top çevirmemizin nispeten mümkün olduğu bir zeminde oynasaydık en az 3 gollü rahat bir galibiyet alırdık.

    tüm bu olumsuz şartlara rağmen, üstelik yediğimiz şanssız bir gol sonrası skor olarak geri düşmemize rağmen maçı çevirebilecek fırsatları da bulduk. cluj'un 10 kişi kalması sonrası zaten maç öncesi genel oyun anlayışları olan savunmayı sertleştirmeleri ve yarı sahayı geçmelerinin bile imkansız hale gelmesi galibiyete olan inancımızı kuvvetlendirmişti. o dakikalarda gruptaki tüm dengeleri değiştirmemizi ve önümüzdeki 3 maça daha umutlu bakmamızı sağlayacak olan 3 puan ile aramızdaki tek engel oyunumuzu olumsuz yönde etkileyen zemindi. pas yapmanın ve top sürmenin imkansız hale geldiği zemin sonrası oyun anlayışımız da haklı olarak doldur-boşalt'a dönmüştü. elmander ve umut'un yanına ceza sahası içine gelecek hava toplarında cluj savunmasına karşı üstünlük kurmamız adına oyuna burak da dahil edilmişti fakat onun yerine oyundan çıkan ismin hamit olması bana göre pek de doğru değildi. gerek elmander gerekse umut zaten topları indirebilecek oyuncularken bu oyun anlayışı ile oynadığınızda forveti üçlemek-dörtlemek yerine inen topları toplamak, dağıtmak, şut atmak için orta sahanızı korumak veya sayıca çoğaltmak daha mantıklıdır. bu açıdan fatih hoca'yı oyuncu değişiklikleri konusunda haddim olmayarak eleştirmek istiyorum.

    bunun akabinde ilk yarıda skoru dengelemek, galibiyet yolunda büyük bir adım demekti. cluj ceza sahasında yaşanan karambol sonrası kazandığımız penaltıyı gole çevirebilseydik, ikinci yarıda da bize üstünlük kazandıracak golü er ya da geç bulurduk. fakat olmadı; burada "penaltıyı neden melo attı? neden selçuk atmadı?" şeklinde sitem etmek pek doğru değil. nitekim 2011-2012 sezonunda melo, kazandığımız penaltıları kullanan oyunculardan biriydi ve normal sezonda attığı 10 golün 4'ünü (karabükspor maçları, trabzonspor ve antalyaspor) penaltıdan bulmuştu. bu penaltıların 3 tanesini ise skor olarak 1-0 geride olduğumuz karabükspor, antalyaspor ve trabzonspor maçlarında kullanmış ve gole çevirmişti. elbette o da en az bizim kadar gol yapmak istemiştir o penaltıyı fakat olmayınca olmuyor.

    maçtaki bir diğer şanssızlığımız da doldur-boşalt'a dönmemiz sonrası açılan ortalarda en güvendiğimiz silahımız olan elmander'in sakatlanarak oyun dışında kalmasıydı. elmander, özellikle ikinci yarısı tamamen bu şekilde geçen maçta boyu ve fiziği ile ciddi tehlikeler yaratabilirdi. netice olarak olağanüstü bir durum yaşandı o gece ali sami yen'de; haddinden fazla yağan yağmur 90 dakika boyunca tek bir an bile durmamış, etkisini azaltmamış ve işimizi gittikçe daha da zorlaştırmıştı. bu konuda kimseye kızamayız, ne 'stadın üstünü kapatmadı' diye yönetime, ne '73 ortaya rağmen yalnızca 1 gol bulabildi' diye takıma. illa bir yere çatmak isteyenler de maç öncesi havanın durumunu ve göle dönen zemini görüp de maçı tatil etmeyen, futbolcuları o elverişsiz zeminde futbol oynamaya zorlayan hakemlere, yetkililere saldırabilir.

    son sözüm; biz bu cluj'u deplasmanda yeneriz.
  • 64
    orta sahada selçuk inan ortalamasını tutturur, felipe melo artık bi zahmet kendine gelir ve 0-5. dakikalar arası kart görmez, emmanuel eboue yardırmalarına başlar, dany nounkeu risk budurculuk oynamaz ve burak yılmaz şu 2-3 günde ofsayt nedir, pas kimse-nasıl veriliri öğrenir veya hiç oynamaz ise şov yapacağımız maç.

    ha melo 2. dakikada kart gördü diyelim, gene agresif defans yapamayacak selçuğu da geriye çekecek. burak da tam sürate hıza ihtiyacımız olduğu anlarda 3-5 ofsayt düdüğüyle oyunu durdurdu muydu deymeyin keyfimize.

    ayrıca şu paslı futbol anlayışı nanesini bir an önce bırakmamız lazım. fc barcelona'ya bu yüzden uyuz oluyorum her takım adamların tek yaptığının pas olduğunu sanıyor. xavi'yle stoper arasındaki 175 tane pasın o esnada sahanın başka bir alanında rakibin uykusundan faydalanarak boşluğa akacak kişi için olduğunu anlamıyor kimse zaar. yoksa semih'le selçuğun takımın yaptığı 450 pasın 398'inde rol oynamasının başka açıklamasını bulamıyorum.

    illa çok pas yapıcaz diyosak pas yapanları "napıyor bu amk liselileri" diye seyretmek bizim değil rakibin işi olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın