• 1
    başlamasına saatler kala tek farklı galibiyetin mi yoksa iki farklı galibiyetin mi bizi lider yapacağı çoğu ortamda merak konusu. benim bildiğim kadarı ile bir farklı galibiyet yetiyor. yok ikili averaj denilen şeyden haberim var, ama aklımda da bu ikili averajın uygulanması için adil koşulların oluşmuş olması gerektiği kalmış.

    şimdi içimden zaten daha farklı kazanacağımız geçiyor, he bir farkla kazansak da, lider olamasak bile çok da tın durumundayım. açıkcası derdim sadece kuralı iyi algılayabilmek. bu yüzden üşenmedim ve kuralları inceledim (normalde de işim kanun/yönetmelik yorumlamakla çok alakalı, alışkanlık olmuş işte).

    tff tarafından yayımlanan turkcell super lig müsabakaları statüsü 11. maddede averaj, ikili averaj, üçlü averaj tanımları yapılmış, takımların nasıl sıralanacakları belirlenmiş. dikkatli okuyunca elbette takımlar arası averajlara bakılıyor. yalnız bu maddedin f) bendinde yani son bendinde "34. hafta sonunda yani tüm maçlar tamamlanınca takımlar arası müsabakalara bakılacak olup, 1-33. haftalar arası genel averaja bakılır deniliyor".

    şimdi bu maddeye göre genel averaj denilen şey eğer "atılan gol sayısı- yenilen gol sayısı" ise biz bugün tek farkla yenersek genel averaj eşitleniyor. eğer eskiden bildiğimiz uygulama olan "atılan gol sayısı- yenilen gol sayısı" eşit ise atılan gol sayısı bakılır şeklinde genel averaj tarif edilebiliyorsa ve tek farkla yenince attığımız gol sayısına bakılacaksa bu durumda lider oluyoruz. bana bu daha olası geliyor çünkü henüz sami yen'de fenerbahçe ile oynamadık, ikili averaj hesaplanacak veri elimizde mevcut değil zaten.

    dediğim gibi olaya bu maç ile lider olur muyuz derdinden çok genel kural işleyişini anlayabilmek için eğildim. yine şu genel averajın "atılan gol sayısı-yenilen gol sayısı" eşitlenirse nasıl hesaplanacağını kafamda tam olarak oturtamadım, mantığım 1-33 hafta arası toplam atılan gole bakılması gerektiğini söylese de.

    neyse biz yine de farklı kazanalım yahu, bilgilerimizi başka zaman netleştiririz.

    http://www.tff.org/...g-Statu-29122008.pdf

    not:2009-2010 versiyonuna ulaşamadım ama bu sene averaj hesabı ile ilgili değişiklik yapılmadı diye biliyorum.
  • 5
    --- alinti ---

    son birkaç maçta olduğu gibi temposu düşük başladı galatasaray. bunun en büyük sebebi orta sahayı parselleyen 3 oyuncu elbette. esasen savunma yönü çok daha kuvvetli, rakibi ısıran 2 adam mehmet topal ve mustafa sarp ile topu kullanmada nispeten daha iyi olan ayhan akman bu üçlü.
    ardanın hastalıktan yeni çıkmış olması, keitanın ceza sonrası bir de milli takımdan yorgun dönmesi gibi sebeplerle elanoya bir şans vermek iyi bir fikir. mantıklı. elindeki kadroyu böyle durumlarda kullanamayacaksan ne zaman kullanacaksın ki. her maçta keita, arda oynarsa ilerleyen haftalarda diğer futbolcuları hazırlayamazsın.
    futbol böyle işte, her mantıklı işin sonucunu olumlu alamazsın. bir çok değişkenin istediğin gibi olması gerekir. taktiğin, oyuncu seçimin ne kadar iyi olsa da form durumları, rakibin karşı taktiği gibi faktörler sonuca direkt etki eder. birkaç maç sıkıntı yaşanabilir ancak mantığın doğruysa, doğru oyuncuları doğru yerde oynatıyorsan sezon sonu istediğin sonucu alırsın.
    ilk on beş dakikada her iki takımda eşit şekilde topa sahip oldu, pas yaptı. 15.dakikadan itibaren galatasaray oyuna ağırlığını koymaya başladı. kewell’ın istekli oyunu, vücudunu iyi kullanıp topu ileride tutması takımı öne çıkardı. kenarda sakladığı topları iyi paslarla arkadaşlarına çıkardı kewell.
    bol pas yaparak rakip kaleye gitmeye başlayan takımda görünmez bir el freni var. pas yüzdesi yüksek olmakla birlikte yavaş hareket etmek pasların sonucunu almaya engel oluyor. öyle ki, topun bir kanattan diğerine geçmesi dakikalar sürüyor. özellikle kaleci leo franconun, savunmaya vererek başlattığı oyun, o kadar geç rakip sahaya ulaşıyor ki, rakip savunma çoktan kapatıyor boşlukları. baros gibi boş koşular yaparak savunmanın dengesini bozan, boş alanlar yaratan futbolcu olmayınca iyice sıkışıyor oyun.
    elano ve kewell ın birkaç kez denediği çapraza ters topları daha fazla yapmak gerekiyor oyunu açmak, savunmayı hırpalamak için. bunları yapabilecek 2 oyuncu var zaten takımda, kewell ve elano. bu işi yapması gereken diğer iki oyuncu hakan balta ile sabri hiç denemiyorlar bile, belki de denememeleri daha iyi.
    bunlara rağmen çok güzel paslaşmalar da gördük. estetik olarak da güzel gol pozisyonları yarattı galatasaray. örneğin gol : kewell’ın ısrarla zorlaması, nonda ile paslaşması ve savunmanın hatası eklenince gol oldu.
    sezon başından beri, maç başlar başlamaz uzun süre çok ve hızlı hücumlar yapıyordu galatasaray. savunmasında açıklar, gol pozisyonları da veriyordu bu sebeple. çok daha zevk veren bir oyun olduğu çok net. buldozer gibi rakibin üstüne giden bir takımdan bahsediyoruz. çoğunlukla farklı kazandı maçlarını, şimdikiyle aynı sayıda gol yemesine karşın daha fazlasını attığından fark geliyordu.
    takımın puan kaybetmesine bağlı olmayarak ortaya çıkan eksikleri var. savunmadan topları hızlı çıkaracak, iyi pas yapan bir stoper, eskilerin liberosu. orta sahadan topları daha hızlı servis edecek bir orta saha oyuncusu ve bir de seri santrafor ihtiyacı var takımın. sadece savunmadan iyi top çıkaracak bir savunmacı bile diğer sorunların kendiliğinden çözülmesini sağlayabilir.
    takımın hız problemi dışında sorunu yoktu dün akşam. böyle goller yenebilir, olur öyle şeyler. kötü olan, yenen golün dakikası oldu. buna rağmen, oyunu çevirecek pozisyonları yine de buldu kalan zamanda bile. bütün maç kaçan goller yine kaçtı.

    --- alinti ---

    http://captano.blogspot.com
App Store'dan indirin Google Play'den alın