beşiktaş için her şeyden öte bir maçtır. prestij, tekrar toparlanma, yarıştan kopmama, şampiyonluk yolunda bizde varız vs...
bizim için derbi/3puanlık bir maç, ötesi yok. özellikle atletico madrid maçının
* skorunun getirdiği neşeyi kaçıramayacak kadar da cılız bir maçtır.
hafiften maça dokunduracak olursak;
takımımızın en zayıf halkası olan savunmasında görüyoruz ki düzelme artık yerini daha da ileriye giderek sistem içi olmaya bırakmış. kötü olmasından ziyade sistem dışı olan bir savunmamız vardı. kimi zaman işleyen ileride daha da iyi işleyecek olan çarkın en sorunlu yeriydi bu bölge,
neill hamlesi bu konudaki umutsuzluğumuzu güven haline dönüştürdü. orta sahamızda mehmet topal'ın kadroda yer bulduğu zamanlar, standardını yakalaması ile bir dişliyi daha halledeceğiz. kanatlarımız en güvendiğimiz ve en verim aldığımız bölgelerimiz. sakatımız olsa da, o bölgede oynayan oyuncularımız kötü performans sergilese de türkiye liginde oynayan bek oyuncularının her halükarda kabusu olabilecek potansiyele sahip adamlar. sıkıldın mı?
gio ile
arda'yı yer değiştir. ruhun mu daraldı? al ardayı koy sağa, çıkart gio yu al
caner'i. caner ''çılgın atacağım ben uleynnnn'' mi diyor? vur neşteri ardayı al sola,
emre çolak oynasın. ben bile bir şeyler üretebiliyorum, öylesine bir kadro işte. allah razı olsun yönetimden şimdi daha iyi anlıyorum icraatlarının değerini. gördükki; rijkaard'ın yeri geldiğinde hataya hiç tahammülü yok. gerçi biz bunu
keita'yı cezalandırdığında anlamıştık fakat görmezden gelmiştik. neden? eleştirelim diye. görmezden geleceksinki eleştirebilesin,
rijkaard disiplinsiz diyeceksin, periyodik element tablosuna bir katkı da sen yapacaksın. bu sefer
jo da sahada olabileceği için rijkaard öndeki müthiş çemberini istediği gibi dönderebilecek. gio
*-keita-arda: dünyanın onikinci harikası olan bu çemberin rahat işleyebilmesi için kesinlikle sahada bir forvet şart. imkansızlıklar yüzünden forvetsiz çıktığımız karşılaşmalarda bile bu çemberin, atletico gibi bir takımı kendi sahasında zorladığını gördük.
gio'ya aç parantez yapmak istedim. ve açtım şimdi(
gio topa dokunamadı diyenler, gio aydın yılmaz vakası diyenler, caner'den iyi mi oynadı diyenler selamun aleyküm.
caner'in henüz maçın başında ''çılgınım, gözü kara çılgınım'' demesinin bize verdiği zararı fazlasıyla ödedik dünkü maçta. en zayıf halkamızın o maçlık caner olduğunu gören madrid oyuncuları neden daha sonra o kanadı o kadar etkin kullanamadılar sizce, düşündünüz mü? çünkü biz futbol dahilerinin 2 maçla şeytan taşlar gibi taşladığı gio'yu, onlar bizden daha iyi biliyorlar. gio'ya araya sızılacak/boş alan bıraktıkları takdirde sonları film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiği için ne olacağını tahmin edebiliyorlar. ikincisi de; gio'nun kaybettiği toptan sonra anında geriye dönüşü muhteşem. pozisyon alma becerisi üst düzey. geçti artık ''oyuncu bana maç aldıracak kardişieemm'' zamanları. maçları hep beraber alacağız artık, takım halinde. bu hafta sonu aldırır yine de gio size maç, sıkmayın canınızı-yormayın kafanızı. size bir kıyak yapacaktır muhtemelen. ) kapadım parantezi.
pazar gecesi sözlüğün durumunu da şöyle göstereyim şimdiden.
giovani dos santos (52)
joao alves de assis silva (28)
leo franco (17)
ekrem dağ (1)
yıldırım demirören yeter (49)
tahminler jo'nun oynayacağı düşünülerek ön görülmüştür. aksi takdirde rakamlarda küçük değişiklikler olacaktır. jo sahada olmaz ise yine zorlayan takım biz olacağız.
onikinci harika* iş başında olacak çünkü bu sefer de.