21 eylül 2003 galatasaray fenerbahçe maçı

• 26

  türkiye'nin gördüğü en sağlam koreografilerden birine, belki de en iyisine imza atılan karşılaşma. 14000 civarı insan katılmış; siyah, sarı ve kırmızı çerçeve içerisinde karton değil de tam adını hatırlamadığım parlak bir aynamsı nesneler sayesinde parıl parıl parlayan 3 tane yıldız ortaya çıkarılmıştır.
• 27

  http://3.bp.blogspot.com/...00/hakanmuhittin.jpg
  
  scugnizzi'den.
• 28

  ilk yarısını radyodan dinlediğim, ikinci yarısını ligtv'si olan komşumuzda izlediğim maç. sabri arı gibi çalışmıştı bu maçta. maçın popüler tezahüratlarından biri de "oooooo si...miş fenerbahçe" idi, sık sık bağırılmıştı ikinci golümüzden sonra.
  
  ikinci devresi italyan derbileri gibi geçmişti. iki takım da karşılıklı buldukları gollerden sonra çok kontrollü oynamıştı, neredeyse risk almıyorlardı, ta ki 87. dakikaya kadar. 87'de van hooijdok'un şutunu mondragon enfes çıkartmış, suat usta da röveşatayla müthiş uzaklaştırmıştı. 89'da ise luciano'nun smacını muhittin boşat görmek "istememişti". ardından hakeme edilen bütün küfürler lig tv ekranlarından duyulmuştu.
  
  maçtan sonra özetleri izlerken gördüğüm "üç yıldız" koreografisine aşık olmuştum. ertesi gün fanatik gazetesinde yer almıştı koreografinin fotoğrafı. (o fotoğrafı kesmiştim, hala da saklarım)
• 29

  muhittin boşat ın damgasını vurduğu maç.
• 30

  goller o kadar arka arkaya gelmişti ki, daha kemal aslan'ın golünün tekrarı verilirken arif erdem'in golü gelmişti... kahvede baya bir küfür edilmişti bu duruma. neyse ki kral'ın efsane golünü canlı canlı izleyebildik...
• 31

  gündüz maçıydı. gündüz maçı olmasının sebebi ise emniyetin güvenlik önlemlerini başka türlü sağlayamayız demesiydi. olimpiyat stadı, çevresindeki geniş toprak ve dağlık, tepelik alanlarıyla bir dandanakan efendime söyleyeyim bi malazgirt savaşı yapılabilecek potansiyeli vadediyordu. bunun yanına maça gelecek taraftar sayısının fazlalığını da ekleyince herkesin taş ve sopalarla gerçekleşeceğini rivayet ettiği 3. dünya savaşı için tüm koşullar oluşmuş görünüyordu. bu tehlikeden ötürü maç gündüz oynandı. her ne kadar olayların önüne geçmek adına böyle bir önlem alınmış olsa da maça coğrafyanın vadettiği yaşanabilir beklentisiyle gitmiştik. ama olmadı emniyet dersine iyi çalışmıştı. fenerlilerle karşı karşıya gelmememiz için her şeyi yaptılar. üzerimize at sürdüler, at! hayatımda ilk kez canlı at gördüm. stad içindeki bizle fenerliler arasındaki tampon bölgeye ise çatışma çıkmasını engellemek için galatasaraylı fenerli karışık çocuklar yerleştirmişlerdi. olimpiyat stadındaki ilk maçımdı. eylül olmasına rağmen güneşten pancar gibi olup yanmıştım.
  ama asıl yangın yürekteydi, onun sebebi ise güneş değildi...
• 32

  şerefli fenerbahçelilerin hiç konuşmadığı maç.
• 33

  turkiye 1. ligi seyirci rekorunun kirildigi maçti. muhittin bosat, o sezon tff'nin hep yaptigini yaparak galatasaray'i baltalamasa yine yenecektik sikecileri.
• 34

  (bkz: tarihte bugün)
  
  akıllara cesar prates, atatürk olimpiyat stadı, hakan şükür ve muhittin boşat'ı getiren maç.
  
  maçın geniş özeti ve olaylar: https://www.youtube.com/watch?v=TNfiO0YB9Ac
• 35

  (bkz: futbolun katili türk hakemleri)
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 36

  hayatımdaki ilk gündüz derbisidir.sanırım olimpiyat stadı eziyeti yüzünden saat 4'te oynanmıştı.en fazla seyirci rekoru kırılan maçtır ayrıca.hakem luciano'nun topa elle dokunmasını görmeyip penaltımızı vermemişti.ertesi maçta 'filenin sultanı luciano' pankartı açılıp tepkimizi göstermiştik.
• 37

  12 yıl olmuş, o zaman üni'yi henüz kazanmıştım.
  
  baba evinde ligtv neyim yoktu, fenerli eniştemle izlemiştik, o zaman tv'de maç izlemek ulaşılamaz bir olguydu benim için.
  
  o değil de 12 sene geçmiş. amk zamanı su gibisin.
• 38

  kuzey kale arkasından seyrettiğim (!) maç. parantez içi ünlem şart, zira, maçın hiç bir kritik anına şahit olamadık.
  cesar prates'in dağa yönelen şutunun hakan şükür'ün kafasına çarpıp gol olduğu pozisyonda, topun gol olduğunu kapalı ve numaralıdaki eş zamanlı bağırıştan anladık, 3 saniye sonra da rüzgarla birlikte güney kale arkası tribünün gol sevinci sesi bize ulaştı.
  maçın son dakikasında muhittin boşat'ın katliam sahnesinde ise tüm stat yuhalarken bizim tribünde herkes "ne oluyor yahu" anlamsızlığıyla birbirine bakıyordu. akşam lig tv'de görmüştük luciano'nun smacını.
  bizim 125 metreden göremediğimiz penaltıyı muhittin boşat 3 metreden görememişti.
• 39

  luciano'nun tokatladığı pozisyonun tekrarı sırasında lig tv'nin yayın yaptığı yerin hemen yanında, muhtemelen spikerlerin önündeki ekrandan olayı izleyen bir abinin ağzını doldura doldura patlattığı "orrospu çocuu" * nidası ile de hafızama kazınan maç.
• 40

  radyodan dinlediğim maç. en çok da bizim gollerimizin fener'in gollerinden hep 1 dk sonra gelmiş olmasıyla aklımda kalmış.
• 41

  öğle maçı olmasıyla daha da erkenden anadolu yakasından arkadaşlarla yola düşmüştük.
  
  ali sami yen stadını baz alırsak yeni açık tarafından maçı izlemiştik. muhteşem koreografiyi canlı gözlerle izlemiş, hakan şükür'ün kafasına çarpıp kaleye süzülen topta gol diye ayağa kalkmıştık.
  
  bir de malum luciano'nun el pozisyonu eski açık olarak tanımlayacağımız kalede meydana gelirken olimpiyat stadı gibi tribünlerin sahaya uzak olduğu bir yerde o eli bizler dahi görebilmiştik.
• 42

  annanemin bağ evinde bahçede tek başıma umarsızca ağaçlara şut şekip bir yandan ''sqony'' marka radyoyla dinlediğim maçtır.
  
  prates gitti , bağ evi satıldı , annanem vefat etti. hayat işte...
• 43

  toplam 2 dakikada 4 golün atıldığı maç. önce kemal attı, 1 dakika dolmadan arif cevap verdi. hooijdonk attı 1 dakika dolmadan bu defa hakan şükür yanlışlıkla beraberlik golünü attı.
• 44

  bir derbide en fazla seyirci rekoru kırılmış maçtır.
  80.011 kişinin gördüğü eli, bir kişi görmemiş ve berabere sonuçlanmıştır.
• 45

  galatasaray'ın kırmızı formayla çıktığı derbilerden bir diğeri olup beraberlikle neticelenmiştir.
  
  https://gss.gs/Zp5.jpg
  
  https://gss.gs/Yf4.jpg
  
  https://gss.gs/vO5.jpg
• 46

  galatasaray'ın geriye düştüğü halde puan alabildiği son iç saha fenerbahçe lig derbisi. bu maçtan sonra ligde evimizde geriye düştüğümüz 8 karşılaşmadan da puansız ayrıldık.
  
  2006 galatasaray 0-1 fenerbahçe
  2007 galatasaray 1-2 fenerbahçe
  2010 galatasaray 0-1 fenerbahçe
  2011 galatasaray 1-2 fenerbahçe
  2012 galatasaray 1-2 fenerbahçe
  2017 galatasaray 0-1 fenerbahçe
  2022 galatasaray 1-2 fenerbahçe
  2024 galatasaray 0-1 fenerbahçe
• 47

  üzerinden şaka maka 19 yıl geçmiş olan unutulmaz maç. "şimdiki seviyede" taraftarlığının ikinci sezonunda olan şahsımın bilinçaltında pek çok anı biriktirmiştir...
  
  - dağları tepeleri aşan 70 bin azgın galatasaraylının* maç öncesi defalarca son ses döndürdüğü "içimdeki fener aşkı bambaşka" tezahüratı. o dönemler ne tribünde ne televizyonda şimdiki gibi sansür olmadığı için kapalı'daki 20 bin kişinin ellerini başının üzerinde kenetleyişi ve bir sonraki turda "nah alıyor" hareketini yaptığı anların "güzel görüntüler" başlığı altında defalarca verilmesi.
  
  - fenerbahçelilerin o dönemki alamet-i farikaları olan spagetti balonlarla polis dövmeye çalıştıkları trajikomik kavga.
  
  - yıldızların o yakıcı güneş altında parıl parıl parladığı 3 yıldız koreografisi.
  
  - fenerbahçe'nin iki golü de arka direkte bomboş kafa vuruşlarıyla bulması. daha ilk goldeki hataya sövüp fenerlilerin pınarbaşı tezahüratını dinlerken ercan taner'in gol diye bağırmasıyla skorun eşitlenmesi. kaleye uçarak kafa atarak ergenlik dönemimin favori derbi golünü atan* arif erdem'in tekerlendiği kaleden topla çıkıp hırslı bir suratla topu fezaya dikmesi. ertesi ay galatasaray dergisi'ni alınca maç sabahı tesislere gelen mehmet ağar'a gol sözü verdiği için öyle bir duygu boşalması(!) yaşadığını öğrenmem.
  
  - prates'in korner direğine nişanladığı topun kafasına çarpıp 20 metre süzülerek kaleye girmesiyle kariyerinin en beleş golünü atan kim olduğunu bilirsin sen* abimizin maçtan sonra kanal kanal gezip golü isteyerek attığını iddia etmesi.
  
  - son dakikada muhittin boşat'ın penaltı düdüğü çalmadığı pozisyonun tekrarı verilirken, sağı solu açık olan anlatım yerindeki ekrandan pozisyonu izleyen bir abimizin yürekten patlattığı "orospu çocuğu" nidasının ekranda topa doğru gidip gelen fabio luciano eli görüntüsünün üzerinde evlerimize ulaşıp hislere bir nebze de olsa tercüman olması...
  
  bir de o dönemin büyük kaptanı bülent korkmaz'ın pozisyon sonrası oyun akarken muhittin boşat'ı 30 metre kovalayıp sadece önünde kollarını açması var. o deparın sonunda bir tane patlatsaydı muhtemelen aradan geçen zamandaki tüm abuk işlerine rağmen hala büyük kaptan olarak anabilirdim...
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 48

  iniş trendinde olanla çıkış trendinde olanın karşılaşması.
  
  bir tarafta 1989'dan sonra tepetaklak gitmeye başlayan ve 2003'e gelindiğinde bu 14 yılda sadece 2 şampiyonluk alabilmiş ama aziz yıldırım'ın bazı şaşırtıcı (!) dokunuşları ile yükselişe geçmeye hazırlanan ve 4 yılda 3 kez şampiyon olacağı bir sürece giren fenerbahçe...
  
  diğer tarafta 1992-2002 arasında 10 yılda 7 kez şampiyon olmuş, uefa kupasını, uefa süper kupasını kazanmış, bir ton türkiye kupası, cumhurbaşkanlığı kupası almış, şampiyonlar liginde çeyrek finaller, son 16'lar görmüş ama artık hafiften eski gücünü yitirmeye başlamış ve 9 yılda sadece 2 şampiyonluk alabileceği bir sürece giriş yapmış galatasaray...
  
  yani benim için duraklama yıllarımızı anımsatan maçlardandır ve pek sevmem o zamanları.
  
  rollerin bir kez daha değişmesi ve kartların yeniden dağıtılması 2011'i bulacaktır.
  
  ve iniş trendinde olanla çıkış trendinde olanın bir sonraki karşılaşması bir aralık ayında yaşanacaktır.
  
  (bkz: 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı)
• 49

  mac oncesi iki takim taraftarinin birbirine cicekler verdigi, arka arkaya gollerin oldugu (ikisinde de fener one gecti ama iki golde de hemen bir dakika sonra beraberligi yakaladik), cesar prates’in topu hakan sukur’un kafasina nisanlayarak gol attigi, van hooijdonk’un alti pastan mondi’ye takildigi, luciano’nun aleni voleybolunun atlandigi olimpiyat’in trafik cilesinin iliklerde hissedildigi dere, bayir, tepe asilarak gidildigi, fatih hocanin mac oncesinde daum’a istediginiz birsey var mi diye sorunca daum’un “uc puan” dedigi absurt mac.
• 50

  yaşım 10'du, fenerbahçeli akrabalarla izlemek zorunda kaldığım ilk derbiydi.
  
  çok büyük heyecanla oturduğum tv başında, attığımız iki golü da göremedim. fenerbahçe'nin gollerinin hemen ardından attığımız için bir yanda onların sevinci, diğer yanda kendi üzüntüm ve yayıncı kuruluşun beceriksizliği birleşince sadece sese ve tekrarlarına sevinebildim. o da yetti gerçi. ah bir de penaltımız verilseydi de bu maçı alsaydık...