• 1202
    konuşmaya bile gerek yok ama tekrar söyleyelim. yeni gelişmeler bu kadar delil, tape, itiraf, ulusal ve uluslararası mahkeme kararları varken kamuoyu gözünde çok birşey değiştirmeyecek . ancak çok iyi bir alg8 yönetimiyle geçici olarak "fenerbahçe aslında şikeci değilmiş" algısı oluşturabilir. ancak gerçekler elbette tekrar gün yüzüne çıkacaktır.
  • 1204
    şike davasının yeniden yargılanmasının açıklandığı gün, yerel mahkemelerin şike davasını aklayacağı ortadaydı. onca delil yok sayılarak bu pislik temizlenir mi? elbette hayır. ancak, türkiye'de gücü elinde tutanlar bir şekilde istedikleri kararları çıkartıyorlar. bunu pek çok meselede görüyoruz. dün devletin kanalı trt spor, bir programında şuna benzer başlık atıyor: 'uefa fenerbahçe davasında endişeli' bu ne demek oluyor? muhtemelen şimdiden fb'yi ak gösterip, uefa'yı suçlayarak 'dış güçler & paralel yapı' komplo senaryosu çok daha güçlü bir şekilde servis edilecek. türkiye'de buna inanacak milyonlarca insan olduğunu tahmin etmek de zor değil. hâlbuki uefa çok titiz ele aldığı, hatta türkiye'deki siyasilerle bile görüştüğü şike sürecinde suçu net bir şekilde saptayarak karar verdi. o dönem hatırlanırsa kendilerini garantiye aldıkları açıkça görülür.

    tabii olay daha önce sadece yerel mahkemelerce değerlendirilmediği için, yeniden yargılanma sonrası gelen aklama kararı sadece yerel bazda fb'yi ve yöneticilerini aklama olacak. uluslararası mahkemelerin kararı değişmeyecek. zaten fb'nin türkiye'de kulüp olarak şikeden ceza almadığını düşünürsek değişen hiç birşey yok aslında. fb yapılan pazarlıklar sonrası sadece üç sene avrupa kupalarına katılamayarak yıllardır süregelen organize suçların olduğu bu büyük davadan minimum hasarla çıktı.
  • 1215
    not , bu yazı 2012 tarihinde yazılmıştır.

    kabahatin çoğu senin burak yılmaz.

    şebekenin sistemi ne güzeldi oysa? şampiyonluk, sırasıyla ülkenin iki büyük takımı arasında pay ediliyor, arada sırada da eskiden büyük olduğu için saygı duyulan beşiktaş'a veriliyordu. gerçi 40 sene önce bir takım daha çıkmış seri şampiyonluklar almıştı ama sorun değildi, tehlike daha büyümeden bertaraf edilmişti. leş, eşit şekilde paylaşılmayacak kadar değerliydi. sistem içinde her sene bir küçük takım efelenir, lige heyecan katar ama son anda kafası koparılırdı. sistemin ahenk içerisinde dönen dolabından bütün takımlar hoşnuttu. düzen de düzülen de hayatından memnundu.

    o malum sezona, tüpçü şuster, seramikçi reykart'la başladı. galatasarayın, hiç beklenmedik şekilde ruhunu hortlatarak, hocasız, kalecisiz şampiyonluğundan sonra, beşiktaş'ın da hakkı olan 5 senede 1 şampiyonluğu verilip nadasa bırakıldı..sıra artık kayıtsız şartsız, sorunsuz, gönül rızasıyla kadıköy'ündü.

    tüpçünün takımıyla, seramikçinin takımı ortadan çabuk kayboldular.karadeniz'in çocukları da onca seneden sonra baş ağrıtacak değildi. her şey yolunda gidiyordu fenerbahçe için. sezonun sonlarına doğru hırlama sesi bu sefer uludağ'ın eteklerinden geliyordu. yok artık daha neler di? sesleri duymamazlıktan geldiler. nasıl olsa son haftalarda bir katakulliye kurban olurlardı. lig tarihimizin mezarlığı, son haftalara acaba ben de şampiyon olur muyum hayaliyle giren nice takımların çanak çömlek kırıklarıyla doluydu. ruhlarına birer fatiha okunup, gök tanrıdan rahmet dilenmişti tamamı için.

    şebeke ali sami yen'de bursaspor'a karşı sezonun en büyük futbolunu oynattı. galatasaray elinden geleni fazlasıyla yapmış büyük bir yumruk atmıştı. bir güzel tesadüf daha vardı. son maçını bursa, ölmüş eşşek tüpçünün takımıyla oynayacaktı. her ihtimale karşı beşiktaş, aynı sezonda bursa'ya karşı en büyük oyununu oynaması için dolduruluyordu. gerçi ihtiyaç pek yoktu. aziz son maçını kadıköy'de trabzonspor'a karşı oynayacak, kazandığında şampiyon olacaktı. bütün hesaplar tamamdı, son bir kez kontrol edip, son hafta maçlarına çıktılar. kadıköy'de her şey yolundaydı, takım galipti, gerçi bursaspor da 2-0 öne geçmişti ama ne önemi vardı ki canım? varsın garipler, son maçımızda, bizde şampiyonluk rüyası gördük diye avunsalardı.

    kadıköy'de ikinci yarıda hesapta olmayan bir mucize gerçekleşti. van basten, yıllar önce devrin en büyük kalecisi dassayef'e inanılmaz bir gol atmış, hollandayı şampiyon yapmıştı. o da ne? tay burak aynı yerdeydi, olanca dikkatiyle benzer bir vuruş yapmış cami tarafındaki kaleyi koruyan evliyaları, erenleri gafil yakalamıştı. o andan sonra titreme, sıtma nöbeti geçiriyordu fenerbahçe cumhuriyeti halkı. atamıyorlar, kulakları uludağ'ın eteğindeki cehennem şehrine çeviriyorlardı. tüpçüden medet beklemeye başladılar. gerçi tüpçü durumu 2-1 e getirmiş, kollarında serum, boğazlarında oksijen tüpü, son bir can çekişmeyle aziz, aziz abilerine unutulmaz bir kıyak geçmek istiyorlardı. kadıköy'de maç bitmiş, 52.000 fenerli felç geçirmiş, beklenen beraberlik golü gelmemişti. gol haberi değilse de beklenen yalan haber gelmişti. 2 dakika da olsa şampiyonluk sevinci doya doya yaşanmıştı. zaten bütün bu hengame, kavga bu an için değil miydi?

    değildi elbet. zaman gerçeklerle yüzleşme zamanıydı. burak yılmaz, futbol oligarşisinin tekerine çomak sokmuştu. fenerbahçe sırasını savamamış, sistem teklemişti. sağlık olsun dediler, imalat hatasına saydılar.bursaspor'un şampiyonluğunu bursa dışında yok saydılar. bursaspor pek yakında yediği haltın bedelini ödeyecekti. sistemin dışına attılar. her sene vak vakları ürkütmeden 3. 4 olmak varken, sen kalk şampiyon ol, büyük suç işlediler, en az 50 sene, sıra takımı olarak yaşayacaklardı. küme düşmezler ise büyük patrona dua etsinlerdi.

    tüpçü yeni sezona usta hocayı kovup, çırakla başladı. alemi yoktu, şampiyonluğu kaçıran patronu kızdırmaya. seramikçi reykart'la devam etme yolunu seçti. devre arasını görmeyeceği garantiydi zavallı reykart'ın. artık at rahat rahat koşturulur, ve şampiyonluk tenekesi papazın çayırı'na getirilirdi.tüpçü ve seramikçi sözünde durup, erken ayrıldılar yarıştan. bursaspor da geçen seneden işlediği suçun cezasını çekiyor, cebelleşiyor, tehlike yaratamıyordu. kayseri, gaziantep, eskişehir, sivas haddini biliyor, sırça köşkün camlarına taş atmıyordu. fakat o da neyin nesi? bu sezon esen, uludağ'ın rüzgarı değil, coşan karadeniz fırtınasıydı.ilk yarıyı uzak ara lider bitirdiler.bir zamanlar esmiş, eski kavak yeliydiler, unutulmuş karakterlerini, kavgalarını sahalara sürmek azmi ve kararındaydılar. işin şakaya gelir tarafı yoktu. bu sezon ki bela ''hoşt'' demeyle,''kış kış''çekmekle savuşturulacak gibi değildi. başka şeyler daha devreye sokmak gerekiyordu.

    seramikçi takımı sabote edip, reykart'ı kovmuştu, daha ne yapsın dı, üstelik arena'da fenerbahçe'ye de bir güzel yenilip afferin almıştı. trabzonspor'a karşı da takıma sezonun en büyük topunu oynatmıştı. ama tay burak şebekeye isyana devam ediyordu hala. ne var ki şebeke aynı suda iki defa yıkanmayacak kadar akıllıydı. varsın trabzonspor istediği kadar yenilmesindi. sistem tedbirini almış son maçın son düdüğünü bekliyordu. futbol içi bir kaza bu sezon kesin olmayacaktı. fakat bu kadar tıkırında işleyen mekanizmaya itirazı olan güzel insanlar da vardı, güzel olmayanların adam yerine koymadığı. topu görse bomba sanacak o güzel insanlar, antenlerini şebekenin çekim alanlarına çevirdiler.suç üstü yakaladılar, kan emicileri, sülükleri, futbolun global kraliyet çocuklarını, onların çanak yalayıcılarını. açıkladılar bize, futbol diye seyrettiğimiz gösterinin meğerse hisseli harikalar kumpanyası olduğunu. ortaya çıkardılar foyalarını düzenbazların.

    şerefsiz tribünlerinde oturan, localarda viskiyle puro yakan kodamanları, ranzalarda yatırdılar. paper moon'da verdikleri bahşiş kadar maaşı olan savcıların karşısında el pençe divan durdurdular. maskeli baloyu bitirip, onun sahte yüzlerini deşifre ettiler. her birine damgalı eşşek yaftası asıp, halk pazarına çıkardılar. namussuzların, leş kargalarının huzurunu kaçırdılar.namuslu olanları, delikanlıca spor seyretmek isteyenleri futboldan soğuttular.

    ah ulan tay burak; ayağın kırılsaydı da! o golü fenerbahçe'ye atmasaydın. fenerbahçe şampiyon olsaydı, bu olanların hiç biri olmayacak, biz huzurlu uykumuza devam ediyor olacaktık..

    söylemeye dilim varmıyor ama, kabahatin çoğu senin sevgili kardeşim.
  • 1217
    bu konuya dair onlarca tape kaydı okudum. cas gerekçeli kararından tutunda sosyal medyada geçen hemen hemen tüm pdf formatlı belgeler ve kayıtlara da baktım. şike sürecinin ilk günü uyanıp olayı gördüğüm anla şuan arasında dağlar kadar fark var. benim için olayın kısaca kronolojisi şöyle;

    - bu adamlar deli gibi utanmadan üst üste ondan fazla maçta şike yaptılar.
    - rakiplerinin puan almasını engellemek içinde çaba sarfettiler.
    - rakip takımların kadrolarını yerleştirdikleri adamlar sayesinde öğrendiler. özbeklerden hiç haz etmem !
    - rakip takım başkanlarıyla istediklerini konuşup istedikleri olmaz diye transfer sözü verdiler.
    - rakiplerin gözde oyuncularını transfer,araba,para gibi etmenlerle ikna edip gerekeni yaptılar.
    - mağdur edebiyatı yapıp hükümeti kötülediler sonra ise hükümete taptılar !
    - dünyadaki tüm mahkemelerde haksız bulunup muz cumhuriyeti guguk kurallarına göre aklandılar (ak kelimesinden hiç hoşlanmam özbek vol.2)
    - bu ülkenin en büyük gündemi olan futbolun içine ettiler ve yaptıkları yanlarına kar kaldı!
    - bu ateş üfleyerek sönmez diyip sonra onların bunu yaptığına inanmıyorum diyen bir tonton dede, ben şampiyonum diyip sonra şikeci dediği takıma hoca olan bir adam ve parayı seçip davasından vazgeçen bir polat alemdar sayesinde daha da yüz buldular!
    - emek çaldılar, şeref çaldılar, onur çaldılar! çalmak bu ülkede değerli arkadaş ben bunu anladım.
    utanıyorum hepsinden, herkesten, buna çanak tutanlardan ve bu ülkenin bu olayı bu şekilde kabullenmesinden. en komik olanı ise bu adamların pişkin pişkin hukuk sahte diyip şimdi bu hukuk doğru demesidir.

    hepinizi vicdanınız ve silineceği söylenen tapelerle belgelerle baş başa bırakıyorum. hocam ben bu parayı alsam beşinci ayakta yatar mıyım mini mini aracımla kaza yapar mıyım diyen akıncılar tarih sizi de unutmayacak!
  • 1219
    fenerbahçe'yi ve fenerbahçelileri tebrik ediyoruz, en güzel gün bugün onlar için, devam edelim, bu davayla şu da anlaşılmış oldu:

    - 17/25 aralık yolsuzluk soruşturmasının düzmecedir, kumpastır,
    - bilal paraları falan sıfırlamamıştır, anlamadım babacım dememiştir,
    - egemen bağış, muammer güler, zafer çağlayan, erdoğan bayraktan pür-ü pak temizdir,
    - türkiye bir hukuk devletidir,
    - akp tertemizdir, ülkeye kaosu getiren paralel yapıdır,
    - paralel yapı akp'yi kandırmıştır, akp masumdur, paralel yapı türkiye'deki tüm kötülüklerin kaynağıdır,

    inandın değil mi? yersen...

    uzar da gider... entry ağır ironi içerir... amk beyin yoksunları sizi...
    bu karara halay çekip de 1 kasım'da akp'ye oy atmayan fenerli'yi de kunteper canavarına sevk ediyorum...
  • 1220
    tapelere itiraz etmediler,
    tapelerin dinlenmesine karşı çıktılar,
    mahkeme şike davasında beraati " şike yok diye değil" "adaletsiz delil toplamadan" verdi. bu dava ileride açılacak bir çok malum davaya emsal teşkil edecek benden söylemesi. mesela birileri şunu diyecek " ben bakara makara dedim kabul ama sen beni neden dinledin bu adil değil " .bu davada malesef sahaya yansıyacak. şike artık serbest.
  • 1224
    zaten bu ülkede hiç adalet olmamıştı. yine olmadı....

    olayları fatih terimin çalıştırdığı takımların birinin bulunduğu şehirde doktora yapan birine anlatır gibi anlatmak gerekirse:

    1) fenerbahçe birden fazla maçta şike yaptı.

    2) fenerbahçe şike yaptığı sezonda şampiyon oldu

    3) fenerbahçe'nin şike yaptığı ortaya çıktı

    4) fenerbahçe'nin şike yaptığı maçlarda dahil olmak üzere bir sürü bahis olayının da olduğu ortaya çıktı

    5) aziz yıldırım ve bir sürü yönetici ceza aldı

    6) fenerbahçe'nin o sezon aldığı emenike de şikeden yargılandı ve moskova kulübüne kaçmak zorunda kaldı.

    7) fenerbahçe'yi kümede tutmak için atanan mehmet ali aydınlar'ın göreve gelmesi. aydınlar'ın yaptığı itiraflar..

    8) statüde şampiyon gözükmesine rağmen fenerbahçe'nin avrupa'ya gidememesi.

    9) aydınlar'ın istifası ve tüpçünün göreve devam etmesi

    10) fenerbahçe'nin küme düşürülmemesi

    11) süper finalin o sene oynanmaması

    12) fenerbahçeli oyuncuların bir bir takımdan ayrılması

    13) popülaritesi dibe vuran ligin "marka değerini" artırmak için yapılan süper-final saçmalığının çıkarılması

    13.5) parası olmayan ve dibe vuran fenerbahçe'ye fransa ligi gol kralı moussa sow'un devlet-doğuş holding tarafından hediye edilmesi

    14) her türlü çirkef ve etiğe aykırı görüntüyü yayınlayan lig tv'nin şike ile ilgili yayın yapmama kararı

    15) galatasaray'ın şikecilerin evinde şampiyon olması ve kadıköy'ün yanması

    16) trabzon'un halen şampiyon yapılmaması

    17) fenerbahçe'nin uefa'dan avrupa kupalarına yönelik 2 yıl men cezası alması

    18) galatasaray'ın o sezon yine şampiyon olması

    19) trabzon'un halen şampiyon yapılmaması

    20) çok ince bir operasyonla fatih terim'in milli takımda görevde başlaması

    21) fatih terim'in savaşacağım dediği şikecilerin safına geçmesi

    22) hükümet ile ters düşen cemaat'in yolsuzlukları ortaya çıkarması

    23) hacıosmanoğlu slogan vari açıklamalar yapmasına rağmen alttan aldığı "destek primleri ile" şike konusunu ciddiye alınmayacak bir unsur yapması

    24) fenerbahçe'nin o sezon son dakiklarda attığı 6-7 gol ile şampiyon olması

    25) yolsuzlukların unutulması ve yargılanmaması

    26) 2014 yerel seçimlerinde trabzon'dan hükümet partisine yaklaşık %60 civarı oy çıkması

    27) 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde trabzonspor'un elinden şampiyonluğu alan "ekmeleddin ihsanoğlu'nun" trabzon'da yaklaşık %60 civarı oy alması

    28) cemaat ile ters düşen hükümetin cemaatin başlattığı (!!!) şike davasında fenerbahçe'nin safına geçmesi

    29) fenerbahçe'nin ve taraftarlarının yüzsüzce şikenin aklanmasını için eylem yapmaları

    30) aziz yıldırım'ın kumpas açıklamaları

    31) camiasından destek alamayan ünal aysal'ın görevini bırakması

    32) galatasaray'ın yeni başkanının duygun yarsuvat olması

    33) duygun yarsuvat'ın cemaatin aziz yıldırım'a komplo kurduğunu belirten açıklamaları

    34) bu sırada galatasaray'ın çok anlamsız bir sezonda şampiyon olması.

    35) borç içinde yüzen fenerbahçe'nin yaklaşık 60-70 milyon euroluk transferler yapması.. ve bunların miktarlarını borsaya açıklamaması

    36) 30 yaşında kontratının son senesinde olan moussa sow'un bir arap kulübüne 17 milyon euro'ya satılması (!!!)

    37) hükümet kanadının elemanlarının "fenerbahçe cumhurbaşkanımıza ve bize teşekkür etmeli" tarzı açıklamaları

    38) platini'nin, blatter'in görevlerinde usulsüzlük yaptığı, şenes erzik'in de şikeyi örtmeye çalıştığının ortaya çıkması7

    39) fenerbahçe'nin ve aziz yıldırım'ın şikeden yırtması..

    son 4 senede sporda yaşanan şeylerin hepsi burada.. arada olan madde değişiklikleri v.b. saçmalıkları saymıyorum bile onlar detaya giriyor.. cümlenin başında "olayları fatih terimin çalıştırdığı takımların birinin bulunduğu şehirde doktora yapan birine anlatır gibi anlatmak gerekirse" dedik çünkü..

    bu ülkede yaşamaktan, nefes almaktan bir insan olarak utanıyorum. herhangi birine herhangi bir şeye inanmak imkansız bu ülkede. çünkü kime inanırsan inan muhakkak çok büyük bir utancın içinde bulunmuş, desteklemiş oluyor. bir şey dışında.. o da galatasaray.. galatasaray'ın adı böyle olaylara asla ama asla karışmayacak.. çünkü galatasaray'ı bu vizyonsuz, hırsız ortadoğu zihniyetinden ayıran olgular var. galatasaray bu ülkedeki tek temiz, tek düzgün kavram.

    galatasaray da böyle bir şey yaparsa film biter, hayat biter zaten.

    son olarak internette gördüm şu cümleyi çok hoşuma gitti. "tribünlerde ali ismail diye bağırdınız, katili geldi sizi kurtardı. bu utanç size yeter".
App Store'dan indirin Google Play'den alın