• 3
    arkadaşlar , kardeşlerim lütfen bu kampanya da güme gitmesin. ben şahsen ueafaya ve aşağıdaki bütün gazetelere mesaj atmayı düşünüyorum. alisamiyen.net'te güzel bir yazı yazılmış ve güzel bir araştırmayla aşağıdaki iletişim adresleri belirlenmiş. hadi eller klavyeye, atalım emaillerimizi.

    --- alıntı ---

    dear uefa
    dear sir/madam,

    i feel obliged to send you this e-mail in the light of the recent developments surrounding the match-fixing situation in turkey. i am sure you are aware of the ongoing investigation that involves a number of football clubs, players, journalists and the turkish football federation (tff) officials that are being charged with match-fixing, extortion and threats. the evidence leaked to the press strongly suggests that the accused have been involved in
    match-fixing.

    the current president of the tff is a card carrying member and a major sponsor of fenerbahce, one of the clubs accused of match-fixing. additionally, the same president of the tff has publicly announced that the crimes that are investigated should be regarded as personal and that the clubs involved should not be deemed responsible for the individuals’ actions and therefore should not be punished.

    this is an outcry for help so i can watch real “football”; games where the players give it their all. i do not want to watch games that have been fixed. i do not want to buy season tickets for a league where the champion is determined by anything but the players’ performance.

    it is important to note that;

    1. anyone or any clubs who are involved in all of this, should be punished for their crimes according to the uefa and fifa disciplinary codes; regardless of their club affiliations or stature.

    2. releasing the clubs from the responsibility of their officials’ conducts, not only means a breach of the article 6 paragraph 1 of the uefa disciplinary regulations, but will henceforth grant clubs immunity from prosecution on any future match-fixing allegetions; further encouraging this and other kinds of illegal acts, hence severely damaging the integrity of the sport.

    3. waiting for the verdict of the criminal court would result in the subjugation of tff’s disciplinary authority to the criminal court, hence would breach and further jeopardize the autonomy of the tff and its judiciary mechanisms.

    4. postponing the justice is going to cause more injustice, turmoil and will undoubtedly hurt football as a whole.

    5. football’s governing bodies fifa, uefa and eu’s commission on sports should step in and make sure that the justice is served. your pressure will ensure the fairness and swiftness of the process.

    we want clean football. please protect the game… and let us enjoy the game for what it is.

    sincerely yours,

    "we want clean football" yazısında hem fikirseniz, yazıyı vereceğimiz yerlere faks, twitter ve e-mail ile göndermenizi rica ediyoruz. yazılı medyaya yansıyan "tahkim 6-1, disiplin kurulu 4-3 bizde" konuşmaları sonrası en güvenilir mercii yurtdışı. 200 metre yakınından geçtiklerine ceketlerini ilikleyenler ve talimatla iş yapanlar istemiyorsak, kişilerin ve kurumların değil adaletin ve ahlakın önünde eğilen bir futbol-spor ortamı istiyorsak feryat etmek yerine zaman eli taşın altına koyma ve sorumluluk alma zamanı.

    her yeni ses umuttur.

    desteğinizi bekliyoruz değerli galatasaraylılar.

    la gazzetta dello sport: http://www.gazzetta.it/...dMa...mail=antonelli
    tuttosport: http://www.tuttosport.com/contattaci.html
    corriere dello sport: http://www.corrieredellosport.it/contattaci.shtml
    la stampa: web@lastampa.it
    la repubblica: g.smorto@repubblica.it

    as: diarioas@diarioas.es
    el mundo deportivo: mdonline@mundodeportivo.com
    marca: http://www.marca.com/corporativo/contacto.html
    don balon: josep.prats@donbalon.org
    sport: redaccion@diariosport.com
    super deporte: http://www.superdeporte.es/...ios...e/contacte.jsp
    el pais:
    abc: internacional@abc.es
    el correo galego: info@elcorreogallego.es
    la razon: http://www.larazon.es/contacto/contactar
    la vanguardia: redaccion@lavanguardia.es

    l'equipe: courrierdeslecteurs@lequipe.presse.fr
    france football: abo@francefootball.fr
    le figaro: http://www.lefigaro.fr/contact/contact.php
    le journal du dimanche: http://team2.lejdd.fr/contact/index.php
    liberation: http://www.liberation.fr/...aut...tion-contacter
    le parisien: edition75@leparisien.presse.fr

    sportbild:sportbild@sportbild.de
    kicker: http://www.kicker.de/home/kontakt.html
    der tagesspiegel: vertrieb@tagesspiegel.de anzeigen@tagesspiegel.de leserbriefe@tagesspiegel.de redaktion@tagesspiegel.de
    hamburger morgenpost: verlag@mopo.de
    handelsblatt: http://www.handelsblatt.com/...fault.aspx?_p=200015
    rheinische post: https://www.rp-online.de/.....brief&site=rpo
    sueddeutsche zeitung: redaktion@sueddeutsche.de
    frankfurter allgemeine zeitung: anzeigen.ausland@faz.de

    the sun: talkback@the-sun.co.uk
    daily miror: mirrornews@mirror.co.uk
    daily record:reporters@dailyrecord.co.uk
    daily star: news@dailystar.co.uk
    daily telegraph: dtnews@telegraph.co.uk
    the times: foreign.news@thetimes.co.uk
    the guardian: letters@guardian.co.uk
    the independent: foreigneditor@independent.co.uk

    l'avernir.net :redaction@lavenir.net
    de morgen :journalist@demorgen.be
    de standaart: sport.ds@standaard.be
    euobserver.com : contact@euobs.com
    europeanvoice.com : info@europeanvoice.com
    gazet van antwerpen : gvasport@concentra.be
    la gazette: info@copiepresse.be
    nieuwsblad.be : nieuws@nieuwsblad.be
    hbvlsport: hbvlsport@concentra.be

    baslerzeitung : online@baz.ch
    blick: redaktion@blick.ch
    lenouvelliste: webnf@nouvelliste.ch
    nzz online: online.redaktion@nzz.ch
    tages anzeiger: redaktion@tages-anzeiger.ch

    ve

    uefa:
    info@uefa.com
    contact@uefa.com

    eac-info@ec.europa.eu https://www.facebook.com/EuropeanCommission

    uefa
    fax: +41 (0) 848 01 2727

    uefa events sa
    fax: +41 (0) 848 01 2727

    bir imza da siz atabilirsiniz: http://www.petitiononline.com/UEFA1/petition.html

    --- alıntı ---
  • 4
    kimse bahsetmemiş ama mehmet ali aydınlar etik kurulunun raporunun bir kısmını okurken

    "kurulumuz bazı inceleme ve değerlendirmeler sonunda kanaat oluşturmaya yeticek düzeyde kanıt bulunan bazı müsabakalardaki eylemlerin spor kulüpleri bakımından şike , şikeye teşebbüs, teşvik primi veya teşvik pirimine teşebbüs oluşturduğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalarda ya da olaylarda adı geçen kişiler bakımından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir."

    diye bir paragraf okudu. yani şike olduğu kanaatine varılmış. timsaha yatan fenerliler dağılabilirler.

    1:45'ten itibaren dinleyebilirsiniz.

    http://www.ligtv.com.tr/...r/?r=1&hid=96820
  • 6
    geçenlerde farkettiğim gibi tff etik kurulu şikeye kanaat getirmiş.

    --- alıntı ---

    futbol federasyonu'nun 'lige aynen devam kararı' yeni tartışmaları da beraberinde getirirken, dikkat çekici noktalardan biri de başkan mehmet ali aydınlar'ın bir bölümünü okuduğu etik kurulu'nun raporunda bazı maçlarda şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi ve teşvik primi teşebbüsü kanaatine ulaşılması oldu.

    işte 'karanlik' bulunan o maçlarin dökümü:

    * trabzon-bursa (teşvik primi teşebbüsü)
    * eskişehir-trabzon (teşvik primi)
    * f.bahçe-istanbul bşb (yüksek şike kanaati)
    * f.bahçe-a.gücü (şikeye teşebbüs)
    * trabzon-ist.bşb (teşvik primi teşebbüsü)

    --- alıntı ---

    http://sabah.com.tr/...kede-en-kritik-5-mac
  • 8
    bugüne kadar bir dolu laf ettim, twitterda, sitede, arkadaş konuşmalarında. gelinen son nokta itibariyle iyice sıkıldım bu mevzudan, türkiye’de futbola inancım kalmadı. son bir yazı ile konuyu kapatıyorum, kendi adıma.

    oooo günaydın diyenler de olacaktır elbette, cevabım: günaydın ! takip edenler bilir, ben bu şike-teşvik falan gibi işleri, yıllarca sahada ter akıtırken defalarca yaşadım. sabırlı adammışım ki, ancak yıllar sonra sıkıldım. buraya anılarımı yazmak istemiyorum, çok acayip şeyler gördüm, bunları bilin yeter, belki sonra anlatırım.

    tff ve aslında başkan m.ali aydınlar büyük bir basiretsizlik örneği sergiliyor. 8-9 ay sürmüş bir polis takibi sonucu, 1 ay önce ortaya çıkan şike soruşturması karşısında üç maymunu oynuyor. karar alma süresini elinden geldiğince uzatıyor.

    savcıyla ilk konuşmasından sonra “durum çok vahim”, sonra kıvırıp “elimizde delil” yok dedi. ünal aysal’dan “bu ateş üfleyerek sönmez” ayarını yiyince, önce başkanı tehdit etti, sonra gidip savcıdan belgeleri istedi.

    durdu durdu, kafada ampul yandı: “bizim etik kurulumuz var, onların inceleme yapması lazım”. 21 gün etik kurul çalıştı. savcılık bütün belgeleri ve delillleri vermedi tff’ye. sebep: tff içinde şüpheliler var. bundan büyük ayıp olur mu, tası tarağı toplayıp gitmesi gerekir değil mi, ama o zaman sponsoru olduğu, biricik kulübünü kim kurtaracak.

    etik kurul çalıştı ve raporunu verdi. maa açıklama yaptı. dedi ki : “kurulumuz bazı inceleme ve değerlendirmeler sonunda kanaat oluşturmaya yeticek düzeyde kanıt bulunan bazı müsabakalardaki eylemlerin spor kulüpleri bakımından şike , şikeye teşebbüs, teşvik primi veya teşvik pirimine teşebbüs oluşturduğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalarda ya da olaylarda adı geçen kişiler bakımından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.”

    tercümesi: “şike var ama kişilerle ilgili yeterli delil yok.” tam maa’nın istediği gibi işte. kişilerle kurumları ayırmak istiyordu ya, ver cezayı kulüplere, kişiler kurtulsun. ama olmadı tabii, çünkü onun istediği kişileri yakıp, kulüpleri kurtarmaktı.

    bir de dedi ki: “mahkemenin gizlilik kararı olduğu için savunma alamıyoruz, o yüzden ceza da veremeyiz”. iyi de, maa ve etik kurul delilleri gördü, şike savunma alınacak bir durum değildir ki. ne diyecek adamlar “şike yaptım ama bi sor neden yaptım” banker bilo’damıydı bu replik.

    ha ille de savunma mı lazım, gidersin savcıya ilgili kişilerin savunmalarını yapmalarını istersin. içerideki bu adamlar içeride oldukları için mahkemede kendilerini savunamayacaklar mı? gerekli imkan sağlanacak, kendileri veya avukatları aracılığıyla savunma yapacaklar.

    ama işte niyet önemli, sorunları çözme niyeti olsa, işler kolay.

    maa, bunları neden yapıyor peki?

    fenerbahçe’yi çok sevdiği için mi? kısmen.

    aziz yıldırım’ı çok sevdiği için mi? hiç sanmam.

    türk futbolunun kurtulması için mi? tamam, sormam bile abes.

    asıl sebep şu ki; maa bunların hepsini kendini kurtarmak için yapıyor. kolay değil, tff başkanı oldu, 3 gün sonra bombayı kucağında buldu tabii. bundan sonra spor adamı gibi davranamadı, davranmak istemedi çünkü. işin içinde fenerbahçe olmasaydı böyle davranmayacağı kesin.

    şöyle bir durumda maa: eğer fenerbahçe’nin düşürülmesi kararına imza atarsa, bir daha fenerbahçe’nin tesislerinin önünden bile geçemez. bu sorumluluğu almamak için istifa ederse, bu defa da kulübü kurtarabilirdi, kaçtı diye fenerbahçe’den dışlanır. her halukarda fenerbahçe’den uzak kalacak. kulübe başkan olmak isteyen biri için çok kötü bir pozisyon.

    maa, bu yüzden mümkün olduğu kadar mevzuyu uzatıyor, karar almaktan kaçıyor. belki dışarıdan bir müdahale gelir diye bekliyor bile. uefa falan konuya el atsın da kendisini kurtarsın diye bakıyor. ama asıl amacı fenerbahçe’yi kurtarmak elbette. belki bir yasa değişikliği falan olur diye de bekliyor.

    bu sırada türk futbolunun altına dinamit koymuş, ne gam. yeter ki fenerbahçeye bir şey olmasın.

    ilkokulda öğrettikleri sıralı sayılardan eksik yere hangi sayı gelmelidir problemleri gibi konuyu irdelediğimizde, bundan sonra şöyle şeyler olacak.

    şimdi iddianame bekleniyor. sonra mahkeme kararı beklensin denecek, sonra temyizi bekleyeceğiz, devamında cas falan beklenir. zaten o zamana kadar maa çoktan tff başkanlığında ayrılmış olur, hatta gösterdiği yararlılıklara göre fenerbahçe başkanı bile olabilir. maa kendini kurtarmış olur, bitti gitti.

    işte bunlar yüzünden türkiye’de futboldan soğudum. adam “kendinden şüphesi olan kulüp varsa avrupa kupalarına gitmesin” bile dedi, var mı daha ötesi.

    bundan sonra ne yapacağım. digiturk’u kapatalı zaten epey oluyor. web üzerinden sadece galatasaray maçlarını izleyeceğim paketi satın alırım, böyle bir paket çıkarmazlarsa komple ligi almam, izlemem. galatasaray’ın içerdeki her maçına gider, elimden geldiğince takımı desteklerim. kalan futbolsuz zamanı doldurmak için epl paketini webden alırım, zaten arda ispanya’ya gitti, ispanya ligini de takip ederim, bundesliga’ya bakarım. bana ne beşiktaş-fenerbahçe-trabzon-g.antep ve diğerlerinden.

    toplamda elimde, tribünde ve tvde galatasaray, epl, la liga ve bundesliga var. fazla fazla yeter.

    ben de dilo oldum anne.

    bu da sitedeki yazının resmi : http://www.captano.net/.../2011/08/gsbsb35.jpg
  • 9
    19.04.2011 saat 09:09 aziz yıldırım ve mümtaz karakaya arasındaki telefon konuşması;

    a.y: bak bana ceza meza ayağı yapıyorlar yani bak duman ederim haberleri olsun ha... bütün millet sahaya inecek bana madalya vermeleri lazım bana ceza veriyorlar ne cezası ulan ne demişim... gönderiyorlar sahip çıkmıyorlar mallarına 20. dakikada hata yapıyor 21. dakikada hata yapıyor 45'te hata yapıyor... bak söylüyorum bir tane o ceza disiplin kurulunda olursa onların bir tanesini bak yeni listede bir tanesi yer alamaz haberiniz olsun... bir tanesine yer ayırtmam yani ve bunu pazarlık haline getiririm... o zaman köpeklerinizin başında dursunlar gelsinler...

    m.k: tamam...

    a.y: söyle yani ha bak söylüyorum disipline de söylesinler bak ha öyle ceza meza zaten eğer bana savunma isterlerse çok ağır bir savunma yazacağım hakem şike yapmıştır diyeceğim şikenin başı da federasyon başkanı diye yazarım bak haberiniz olsun...

    haberin tamamı:

    http://www.sabah.com.tr/...sike-yapmistir-derim
  • 10
    --- alıntı ---
    "kararsızlık ortamı türkiye'nin imajını zedeliyor"
    19 ağustos 2011 12:36 | ntvspor.net

    galatasaray kulübü yaptığı açıklamada, "türk futbolundaki oluşan kararsızlık ortamının, türkiye'nin imajı açısından büyük bir olumsuzluk yarattığı" sözlerine yer verildi.

    galatasaray, türk futbolunda son günlerde yaşanan olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu.

    yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi;

    "tff'nın son kararından sonra türk futbolunun gelecegi açısından ciddi endişe duyduğumuzu belirttik. bu endişenin nedenlerini açıklıkla dile getirmenin zamanı bugündür.

    futbol, dünyada bir çok ülkenin en önemli imaj unsurlarından biri haline gelmiştir. globallesen dünyada,oyunun tek bir kuralı vardır: rekabet. bu rekabet tabii ki uluslararası kurallar çerçevesinde yapılır. aksi halde futbolun marka gücü, degerı ve evrensellıgınden söz edilemez. herkes , kendi kurallarını uygulayacak olursa, başarının evrensel ölçüsü kalmaz.

    dünya çapında sıfır hata toleranslı bu rekabetin ardındaki neden sadece imaj meselesi değildir. bu rekabetin ekonomisi de son derece ciddi boyutlara ulaşmıştır. 2010- 2011 sezonunda sampiyonlar ligi'nde dağıtılan gelır tutarı 754 milyon euro'ya ulaşmıştır.ulkemız,bu gelırın sadece 20 milyon euro sunu elde edebıldı.diğer uluslararası rekabet alanlarını ve dolaylı gelirleri hesaba kattığımızda avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ve futbol aşkının son derece yaygın olduğu ülkemizin bu ekonomiden aldıgı pay %2'nin altındadır. onemlı bır futnol ulkesı olan ingıltere nın aldıgı pay 200 mılyon euro dur.

    uefa kupası ve süper kupa almıs kulübe, dünya üçüncüsü ve avrupa dördüncüsü olmus bir milli takıma sahip ve nüfusunun yarısından fazlası 24 yaşın altında olan türkiye'ye yakın bır zamana kadar futbolun geleceğe damgasını vuracak yeni yıldızı olarak bakılmaktaydı. son dönemde yaşadıklarımızdan sonra bu noktadan ne kadar uzaklaştığımız ortadadır.

    üstelik olusan kararsızlık ortamı,daha geçtiğimiz günlerde olimpiyatlara yeniden ve büyük bir şevkle aday olan,gun gectıkce uluslararası organızasyon kabılıyetı ve kredıbılıtesı artan ülkemizin,tüm spor dünyasındaki ımajı açısından da büyük bir olumsuzluk yarattığı ortadadır.

    türk futbolunun bugün verdiği sınav, yıllar sonra nice uğraş sonucu elde edilen özerklik konumuna rağmen kendini yönetme becerisine ve erkine sahip olup olmadığı sınavıdır.

    gelişmelerin ilk gününden beri son derece açıklıkla belirttik: hiç kimsenin üzüntüsü, acısı, bizim sevincimiz olamaz. hepimiz aynı gemideyiz ve geminin adı türk futbolu'dur. gerçek şudur ki, gemimiz ağır bir yara almış, futbolumuz mahkemelere düşmüş, kişisel ve toplumsal dramlar ortaya çıkmıştır. ancak alınan bu yara,her gün biraz daha büyürken,hiç bir şey yokmuş gibi davranmak daha büyük maliyetlere yol açacaktır. gün dövünme, tartışma, kavga günü değildir. hep beraber oturup ortak bir akıl ve strateji olusturma gunudur..

    bu strateji “zaman kazanma”ya dayandırılamaz. kendimizi yönetme becerisi ve erkine sahip olduğumuzu kanıtlamamız için atılması gerekli adımlar bellidir. geciktikçe bedel daha da ağırlaşacaktır. en kötüsü bu adımları biz zamanında atmaz isek, başkalarının bizim adımıza atması kaçınılmazdır. kurallar çerçevesinde hatalarımızla yüzleşip gereğini biz yapmazsak dünyada bunu üst kuruluslar yapar. kendi kangrenli parmağımızı kendimiz kesmezsek,birileri gelir kolumuzu keser. “biz yapamadık, onlar yaptı” diyemeyiz. uygar dünyanın saygın bir üyesi olmak,öncelikle hatalarımızla yüzleşip, kendimize karşı dürüst olmaktan geçer.

    türk futbol endüstrisinin yöneteni bellidir. futbol tarihimizin en önemli problemi önlerine gelmistir. böyle bir meselede adaleti tam ve net olarak sağlamak cok zordur. ancak onun görevidir. bu görevi başkalarına bırakamaz, devredemez. bizlere düşen ise kendilerine sonuna kadar destek vermek ve yardımcı olmaktır.

    futbolumuzdakı bazı şahsiyetlerinin hırsları, bir an için akıllarının önüne geçmiş olabilir.bu her bıreyın,her an basına gelebılır. bu durum bazı haksızlıklar ve adaletsizlikler yaratmıs olabilir. ancak dünyada barışın en büyük çimentosu olan spor dünyasında hiç kimsenin söz konusu rakibi de olsa bir tek gün bile özgürlüğünün sınırlanması ıstenemez.

    ama ne anlayış, ne acıma, ne dostluk duygularımız hataları ortadan kaldırmaz. yapmamız gereken,fifa ve uefa nın tum kuralları,uluslarası futbol camıasının orf ve adetlerını eksıksız yerıne getırmektır.ne eksık ne fazla.boyle bır uygulama hata yapan futbol yonetıcılerımızı,spor ınsanlarımızı hapısten kurtaracagı gıbı,turk futbolunun kaderını kendımızın cızmesı demek olacaktır.bu uygulamayı başkasına bırakmak yapacagımız en büyük hata olur.

    110 yıllık geçmişi olan,artık kulturumuzun bır parcası olmus futbolumuzun kaderini,başkalarının çizmesini kabullenmek gibi bir tarihi hatayı yapma lüksümüz yoktur,olamaz.aksi takdirde tarıh, hepımızden hesap sorar.

    galatasaray spor kulübü

    --- alıntı ---

    http://www.ntvspor.net/...in-imajini-zedeliyor
  • 11
    --- alıntı ---
    uefa el koydu
    şike soruşturmasıyla ilgili olarak ilk günden bu yana futbol federasyonu ile anlık bilgi paylaşımını sürdüren, ancak türk medyasında çıkan haberleri de yakından takip eden uefa, disiplin başmüfettişi pierre corno’yu bugün istanbul’a gönderme kararı aldı. corno, savcı mehmet berk ile bir araya gelecek, dosyayı ilk ağızdan öğrenecek
    02:30 | 22 ağustos 2011

    cemal ersan / özel haber - cersen@milliyet.com.tr
    sonunda korktuğumuz başımıza geldi, uefa türkiye’deki şike ve teşvik tartışmalarına resmen el koydu. soruşturmayla ilgili olarak ilk günden bu yana futbol federasyonu ile anlık bilgi paylaşımını sürdüren, ancak türk medyasında çıkan haberleri de yakından takip eden uefa, disiplin başmüfettişi pierre corno’yu bugün istanbul’a gönderme kararı aldı.
    uefa başkanı michel platini’nin talimatıyla bu sabah istanbul’a gelecek olan corno, şike soruşturmasını yürüten özel yetkili cumhuriyet savcısı mehmet berk ile beşiktaş adliyesi’nde görüşerek, gelişmeleri ilk ağızdan dinleyecek.
    şike konusunda uefa’nın en yetkili uzmanı olarak tanınan corno’nun berk ile yapacağı görüşmeye futbol federasyonu başkanı mehmet ali aydınlar ve başkan vekili lütfi arıboğan’ın da eşlik etmesi beklenirken, sürpriz ziyaretin bir nedeninin de galatasaray kulübü tarafından hafta içinde federasyonun şike kararıyla ilgili yaptığı açıklamalar olduğu ileri sürüldü.

    durum nedir meslektaş?
    uefa kaynaklarından edinilen bilgiye göre pierre corno’nun savcı berk ile yapacağı görüşmede soruşturma süreci hakkında bilgi alacağı, toplanan delil ve belgelerin değerlendirmesini isteyeceği ifade edildi. eski bir savcı olan corno’nun meslektaşı ile biraraya gelmeden önce futbol federasyonu başkanı aydınlar’dan da konunun sportif boyutuyla ilgili görüşlerini dinlemesinin beklendiği ifade edildi. yaklaşık 2 aydır türk futbolunda görülmemiş bir krize neden olan şike ve teşvik soruşturmasını dikkatle izleyen uefa’nın, özellikle medyada yer alan iddialar üzerinde durduğu kaydedildi.

    tehlike kapıda
    uefa’nın üst düzey bir disiplin müfettişini türkiye’ye gönderme kararı almasından sonra gözler corno’nun ziyaretinden sonra avrupa futbol birliği’nin bir numaralı ismi michel platini’ye sunacağı rapora çevrilecek.
    avrupa kupaları’nda mücadele eden ve adı şike soruşturmasında geçen türk takımlarının kaderini de belirlemesi beklenen süreçte, corno’nun gözlemleri ve tespitleri şike yapıldığı yönünde olursa aralarında fenerbahçe, trabzonspor ve beşiktaş’ın da bulunduğu temsilcilerimizin avrupa’dan ihracı gündeme gelebilecek.

    galatasaray ne demişti?
    futbol federasyonu yönetim kurulunun şike ve teşvik incelemesiyle ilgili 15 ağustos’ta aldığı kararlardan sonra iki kez ağır ifadeler içeren açıklamalar yapan galatasaray kulübü, uefa’yı işaret ederek, “kendi kangrenli parmağımızı kendimiz kesemezsek, birileri gelir kolumuzu keser. biz yapamadık, onlar yaptı diyemeyiz” suçlamasında bulunmuştu.
    federasyon ise bu açıklamaya anında yanıt vererek sarı-kırmızılı yönetimi sert bir dille eleştirmiş ve “federasyonumuzu hukuka aykırı davranan bir kurum olarak lanse eden ve yurt dışına şikayet etme gibi tarihi yanılgıya düşenleri, türk futbol tarihimiz affetmeyecektir” ifadeleri içeren yanıtını resmi internet sitesinden yayımlamıştı.

    savunmayı bekliyoruz
    futbol federasyonu yetkililerinin pierre corno ile yapacağı görüşmede geçen hafta alınan “ara kararın” yasal dayanaklarını açıklayacağı, şüpheli şahıs ve kulüplerin savunmalarının savcılık tarafından konan gizlilik kararı nedeniyle alınamadığını anlatacağı bildirildi. cas’ın (uluslararası spor mahkemesi) “savunma hakkı ihlal edilemez temel bir ilkedir” kararının hatırlatılacağı görüşmede, sportif anlamda disiplin uygulamalarının uygulamaya konabilmesi için gizlilik kararının kalkmasının beklendiği ve bu aşamadan sonra etik kurulu’nun yeniden görevlendirileceği söylenecek.
    bu arada federasyonun etik kurulu tarafından geçen hafta yönetime sunulan raporunu da corno ile paylaşacağı, buradaki tespitler ve şüpheler konusunda kendisini bilgilendireceği öğrenildi.

    --- alıntı ---

    http://spor.milliyet.com.tr/.../1429717/default.htm
  • 17
    http://www.ntvspor.net/...degisiklik-istiyoruz

    http://www.ntvspor.net/...tbolunun-problemidir

    şike yasasını değiştirip aziz yıldırım'ı içeriden çıkarmak için harekete geçtiler. siyasi partilere bu oyuna gelmemeleri için bir mail kampanyası başlatmalıyız diye düşünüyorum.
    böyle bir adalet anlayışı olamaz. yasa çıkarılırken herkes hep destek tam destek diye bağırıyor ve yasa hızla çıkarılıyor. daha sonra suçlu fenerbahçeli yöneticiler olunca sırf para ve güç onlarda olduğu için yasa onlara uygulanmasın diye 6 ay sonra tekrar değiştirilmek isteniyor.

    bu yasaya destek veren bütün siyasi partiler sandıkta gereken cevabı alırlar. bütün siyasi partileri uyarmak gerekiyor yoksa oy kaygısıyla bu yasanın tekrar değişmesine destek verebilirler.

    eğer bu yasayı değiştirme yönünde resmi adımlar atılmaya başlanırsa uefa'ya yine toplu bir e-mail kampanyası düzenleyip bu durumdan haberdar olmalarını sağlamamız boynumuzun borcudur.

    yoksa bir çoğumuzun heyecanla beklediği lig saçma sapan bir tiyatrodan öteye gidemeyecek ve bu süreçten fenerbahçe her anlamda daha da güçlenerek çıkacak. her türlü masa başı oyunlarına kaldıkları yerden ve daha çok destekçiyle devam edecek. galatasaray dışında bütün kulüpler , türkiye futbol federasyonu ve siyasi irade şike'ye göz yumuyor. bu sessiz sedasız beklenecek bir süreç değildir, olmamalıdır.

    daha önce düzenlediğimiz uefa'ya e-mail kampanyası çok başarılı oldu, yeni hedefimiz türkiyedeki siyasi iradenin bu sürece müdahil olmaması yönünde olmalı. gerekirse spor bakanına ve başbakana gönüllü arkadaşlar tarafından hazırlanacak kısa ve öz bir metin bir şekilde ulaştırılmalıdır.
  • 19
    http://www.sporx.com/...konusuSXHBQ250151SXQ

    sedat doğan'ın yaptığı son açıklama ile içim biraz olsun rahatlamıştır. umarım iddianame mahkemece kabul edildikten sonra yönetimimiz soruşturma hakkındaki kararın bir an önce çıkarılması için gerekli çalışmaları yapar.

    bazı avukat taraftarlarımızın ingilizce, fransızca ve türkçe metin hazırladığı söyleniyordu. eğer bu yapılmazsa da yarım yamalak ingilizcemle ben metin hazırlayıp kararın sezon sonuna bırakıldığını ve yasanın değiştirilmeye çalışıldığını uefa'ya mail atacağım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın