• 276
    galatasaray'ın kazanmayı bir dakika bile hak etmediği maç. küme düşme hattından çıktık diye kimse daha yukarıyı hedeflemiyor herhalde. 2 haftada üç eforlu maç 90 dakika oynayan topçular maç sonunda hala sahada, böyle kaybedecektiysek bari kerem'i, stoperleri falan dinlendirseydik. çok pişmanım pazar günü iki saatimi şu maça ayırdığım için.
  • 280
    şu maçta sağ bekte semih’i oynatmak ya da sonradan oyuna babel’i almak galatasaray’a ne kazandırır ? maçtan önce zaten malum yorgunluk faktöründen dolayı taraftarlar da dahil kimse kazanılır gözüyle bakmıyordu. ancak bari şu ortamda sağ beke altyapı oyuncusu koyamıyorsak, morutan’ı 90 dk oynatmıyorsak ya da barış alper’e daha fazla süre vermiyorsak benim için bu sene galatasaray’ı daha fala izlemeye gerek yok kalan haftalarda.
  • 283
    maçın tek bir saniyesinde bile "biz bunları yeneriz" diyemedim, 0-1 öndeyken bile, öyle bir maç. 6 maçtır kazanamıyorlarmış adamlar birde. bizde bir tek kerem var kreatif oyuncu, adamlarda 3-4 tane. kerem olmasa ne o golü atardık, ne diğer 2-3 pozisyona girebilirdik. ne bekler, ne orta sahalar, ne forvet, ne de kerem dışındaki kanatlar bu takımın ilk 11 oyuncusu değil. ligde üstümüzdeki çoğu takımın bizden daha çok yıldızı var. dümdüz bir kadro, herkes memur. bari hoca diyorsun maharetli olsun, eldeki malzemeden verim alsın o da yok. fikstür hâlen berbat. k.gümrük-f.bahçe-sivas-başakşehir-adana-d.s.-antalya hiçbirini yenemeyiz. acilen okan buruk.
  • 285
    az olan avrupa'ya gitme şansımızı da iyice azaltan maç oldu.

    takım yorgundu falan anlıyorum da son paslarda, son vuruşlarda ve paslardaki zamanında ve de doğru yere ayaktan topu çıkaramama olayından dolayı maçı kaybettik.

    berkan, kerem, gomis ve biraz da semih(semih'le ve semih'ten bağımsız) maçın kaybedilmesinde öne çıkan isimler.

    - berkan'ın, ilk yarıda top ayağındayken rakip ceza alanı yayı önündeki arkadaşını bomboş ve rahatken görmeyip pası atmaması, yediğimiz ilk golde rakibi bırakması, penaltı yaptırması ve paslarının başarısızlığı ile,
    - kerem'in, her ne kadar golde çok emeği olsa da gol harici çok net olabilecek ataklardaki kararsızlığı yüzünden topu zamanında atamaması ve çok kritik topları gomis'in arkasına atması,
    - gomis'in forvetlik görevini yerine getirememesi,
    - semih'in ise maxim'den kapıp hemen maxime kaptırdığı top

    yüzünden maçı kaybettik. tüm bu yorgunluğa rağmen yediğimizden fazlasını atarak bu maçı bitirebilirdik. beyinlerine kan gitmeyi durdurduysa artık demek ki...

    torrent ise sağ beksizliğimize farklı bir çare düşünmeliydi. semih'in sağ bekteki yetersizliğini gaziantep ekibi iyi kullandı. topu sürekli semih'e atmamızı sağladılar ve verimsiz kaldık. semih'in orada olması ise hem morutan'ın hem de babel'in yalnız kalmasına sebep oldu. sağ kanadımız bitikti maç boyu. belki 3'lü bir savunmalı bir fikir üretebilirdi ama torrent semih'in asıl mevkisiymiş gibi düşünmüş. semih mevzusu dışında kendisinden "şimdilik" bir şikayetim yok.

    sadece kerem zamanında topları ayağından çıkarsa ve gomis'in önüne bıraksa bunu bile geçtim gomis kaleye vurabildiği topları kaleye sokabilse bu maç böyle bitmezdi yine de.

    bana asıl koyan joao figueiredo denen sahtekarı mutlu etmiş olmamız. adam hem arzuladığı penaltıyı kazandırdı takımına hem de gol attı. yaptıkları yanlarına kar kalıyor işte.

    bundan sonraki maçlarda yapılabilecek en iyi şey önümüzdeki sezonun takımı için hazırlıklar yapmak. satmak istediklerimizi de oynatıp biraz değerlendirmek(yapabilirsek).
  • 287
    mağlubiyette teknik direktörün elbet payı vardır ama bugün bazı oyuncuların skandal performansı futbol oynamaya niyeti olmayan rakibi oyuna ortak etti. ilk yarı takımın verdiği pozisyon sayısı ikiyi geçmez, tecrübeli diye aldığın gomisin, takım kaptanı musleranın gol öncesi hataları ve berkanın adamını kaçırmasıyla 1-1 oldu.
    ilk yarı itibarıyla sahada işler çok iyi gidiyordu diyemem ama pragmatist davranarak oyunun kontrolünü sağlamıştık yediğimiz gole kadar. ikinci yarı hemen reaksiyon göstererek değişikliklerle başlamak gerekirken torrent yine geç davranarak tepkisiz kaldı.
    morutan ve emre kılınç şans bulamayan oyuncularımız, kendilerini göstermek için önlerinde fırsat ama onlar hiç oralı değillerdi morutan zorla oynatılmış gibiydi.
    takım savunmasını geride iyi yapıyoruz ama onu kontralarla taçlandırmayınca bir anlamı kalmıyor ligde. bu maç ilk yarı özelinde birçok pozisyonu başlamadan hiç ettik bu konuda kerem dışında mahir tek oyuncumuz yok hep ağır kalıyoruz veya tercih hatalarında bulunuyoruz.
    bugün soğukkanlı davranıp basit hatalar yapmasak galibiyet çıkabilecek maçtı. yazık oldu..
  • 288
    hafta içi sürekli 5.ilk hesabı yaptım kafamda. fenerbahçe’den alacağımız bir beraberlikle rahat bir şekilde 5. olabilecektik. ancak maçlar kafada oynanmıyor maalesef. oyuncuların da benim gibi kafalarında bir şeylerin hesabını yapmaları gerekli ama bunu yapmadıkları çok belli. en nihayetinde alacakları bir yıllık ücret var. avrupa’da maç yapsalar ne, yapmasalar ne onlar için. öyle bir vizyona sahip dört bilemediniz beş futbolcumuz var. gerisi saldım çayıra mevlam kayıra motivasyonuyla para kazanma derdinde. ne diyelim, biz taraftar olarak bunları haketmedik. benim galatasaray’ım bu değil! bu basiretsizler ordusunun bu halde olmasına sebep olanlara (efsane olsun, kağıttan kaplan olsun, adam olsun, en adam olsun) hakkım helal değil!
  • 289
    avrupa kupası sonrari maçlarda her zaman olmuştur bu tarz konsantrasyon eksiklikleri, özellikle bu seneki durumu düşününce çokda zor değil gaziantep fk galatasaray maçı ndaki mağlubiyeti anlamak. futbolcular çok zor 2 tane barcelona ve beşiktaş seri maçlarindan çıktı. mental olarak sahada değillerdi, kafa olarak onları hazırlaması gereken torrent'in kendisi hazır değildi mental olarak. bu tarz maçlardan sonra mağlubiyeti anlamak lazim ama bu seneki kötü gidişi düşününce bir kimildama bekliyoruz takımdan ama zor, kazanma alışkanlığınızı kaybettik bu sene. geri kazanmak kolay olmayacak.
  • 291
    bu maçta gaziantep fk 11 serbest vuruş kullanmış. 1 tanesinden de gol çıkardılar. bizim bu maçtaki serbest vuruş sayımız ise bir. bu kadar sert oynayan bir rakibin sarı kart görmeden maçı tamamlaması zaten başlı başına skandal bir istatistikken, bunu da eklemek lazım. kerem bile dayanamayıp maç sonu veryansın etti.

    biz bu maçta kötü ve yorgunduk kabul.kaptan muslera dahi uzun süre sonra sahaya dönmesine rağmen konsantrasyon kaybını gösteren hatalar yaptı (ilk yarıyı bitirmek yerine oyuna hızla başlamak gibi). başta morutan, gomis, emre kılınç, berkan gibi isimler olmak üzere formsuz bir maç çıkardık. ha yerlerine oynayacak kim var deseniz o da yoktu zaten. gomis yerine barış alper oynar mı diye düşünenler eminim kendisinin oyuna girdiğini bile fark etmemiştir.

    ama tüm bunlara rağmen, maçtan puan ya da puanlarla da ayrılabilirdik. saha içinde bizi en az rakip kadar bozan diğer bir unsurun da arda kardeşler olduğunu bir kere daha hatırlamak lazım. aynı yönetimi başka takımın maçında gösterse, kuşkusuz bu kötü yönetimi çok daha fazla gündem olurdu.
  • 293
    tam olarak sıfır beklentimin olduğu, canlı takip etmediğim, sonradan izlediğim maç. maça dair bir yorum, taktiksel analiz vs gibi anlamsız, geçerliliği olmayan şeyler söylemeyeceğim. ligi zaten daha ilk yarıda kapatmıştık. belirtmeden edemeyeceğim; berbat ilk yarı performanslarımız bizi şampiyonluktan ediyor son 3 yılda (her ne kadar doğru olsa da "geçen sene gol farkı kaçırdık" yorumu benim için gerçekleri halı altına süpürmemize neden olan bir yorumdur). genel birkaç fikir sunmak istiyorum.

    1) morutan'ı kanat oynatarak kaybediyoruz... ilk transfer haberleri çıktığında klasik youtube videolarından izlediğimde "yabancı emre mor" demiştim. hala aynı görüşteyim, oyun aklını geliştirmeye olan ihtiyacı gün gibi açık. ama kanatta hiç ama hiç olmuyor. ve hatta kanatta oynatıldığı sürece, seviye atlayacağı varsa da atlayamayacak bu çocuk. heba olmasın bu yetenekleri ve özverisi ile.

    2) herkesin takıldığı bir pulgar konusu var ki... komplo teorisinde bulunmak istemiyorum ama bu adamın hiçbir şekilde süre almaması benim aklımın alabileceği bir konu değil. yabancı kontenjanı vs gibi nedenler olamaz. yani yönetim beceriksizliği diyeceğim, ki aşırı beceriksizler, ama bu kadar değildir, olmamalıdır. biri çıksın bir neden göstersin lütfen. a) fiziki yetersizlik mi? o zaman gedson çok mu farklı bir durumdaydı diye sorarlar insana. ki olumlu anlamda baya farklı durumdaymış da... b) oyun anlayışı mı? o zaman neden aldınız, kim izledi ve onay verdi, devre arasında torrent vardı, olumlu görüş verdi mi diye sıralayacağım bir ton soru geliyor insanın aklına. harcanan tek cent'in bile hesabı sorulmalı ki, artık bu kulüpte hoyratça, niteliksizce, iş bilmeksizin kararlar alınamasın.

    3) kamuoyunda herkes kerem - yunus kanat rotasyonunun hayalini kuruyor. kurmayın abi. umarım bu sezon sonunda kerem başta olmak üzere (maalesef ki türk pasaportu çok şey kaybettiriyor ona, bundan dolayı ilk hedef kerem olmalı), marcao ve nelsson'u çok iyi bedellerle satabiliriz. çünkü önümüzdeki birkaç sezon avrupa'da olamayabiliriz ve asla bu sezon sonu satılabilecek fiyatları göremeyebiliriz. burada başka önemli bir konu da bu satışlardan campos ne kadar pay alacak? sensibile pay alacak mı?

    dayanın, az kaldı yeni sezona. sadece 8 maç.
  • 295
    iç acıtan ve derin bir düşünceli olma haline iten karsılasma. maç esnası ve sonrası yazmadım, zira ilk dakikadan yenileceğimiz çok belliydi. golü ilk biz atmis olmamiza rağmen boşa koşmayan, pas istemeyen, ayağına geleni öylesine savrukca kullanan takimdik. neticede ayni barcelona maçındaki gibi konsantrasyon kayip anlarinda yedik golleri.
    gelelim beni huzursuz eden noktaya:
    ülkede sosyo politik olarak net bir batı karşıtlığı var. politukasindan sanatina, sporundan eğitimine durum böyle. galatasaray bu ülkenin batıyı en kabullenmiş ve oraya entegre olmus markası, haliyle de hükümetin ve onun emrindeki kurumlarin hedefinde. seneye gelen yabancı sınırı tamamen planli ve programli bir süreç: galatasaray'a yerli oyuncu satilmayacak anadolu kulüpleri tarafindan. ya da fiyatlar 10m euro'dan baslayacak. peki ne yapacagiz? bir çözüm yolumuz var mi? sportif direktörümüz bu konuyla ilgili calisiyor mu? ben uzun yillar 5-10 arasi seyredecek bir galatasaray ön görüyorum bu durumda. ha hukumet degisir, federasyon iner, insan gibi, tarafsiz bir tff olusur o zaman fikrim degisir.
  • 296
    1-0 iken berkan'in saginda hemen bo$ olan arkada$ini (sanirim keremdi) görmeyerek kaleye vurdugu bir adet pozisyon barindiran müsabaka. gol olurdu olmazdi, böyle amatör haraketlerle sürekli ayagimiza sikiyoruz. zaten o pozisyonda bir kaç dakika sonra golü yedik. 2-0 olsa durum farkli olurdu.

    sahada ne oynadigini bilmeyen bir galatasaray vardi. bireysel yeteneklerle bir $eyler çabalamaya çali$an. madem öyle her maçi 10.03.22 barça-gs maçi gibi oynayalim, kontraataklarla gol kovalayalim. olmaz mi?
  • 297
    (bkz: #3356107)
    bu entry'de de belirttiğim gibi maçı kazanmamız bizi 5.lik yolunda çok öne çıkaracaktı. kafamda yaptığım hesaplarda bu maçtan itibaren olan 8 maçta tek fenerbahçe'ye yenileceğimizi düşünüyordum sesli bir şekilde değinmesem de. hala şansımız var avrupa kupalarının euro geliri konusunda önemi düşünülünce umarım her şey istediğimiz yönde ilerlerleyip 5. oluruz. bu maçında bedeli bu kadar ağır olmaz...
  • 298
    https://twitter.com/.../1762841973709234664

    hatırlarsanız antalyaspor maçında kazandığımız penaltı bazı arkadaşların içine sinmemişti. burda ben ve birçok kişi bu penaltının yine en fazla galatasaray aleyhine çalındığını belirtmişti. üstteki görüntü de bunu kanıtlıyor. galatasaray'ın kazandığı penaltılara adalet vs. diyip duyar kasmayın artık. ne varsa en beterini bize yaşatıyorlar zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın