• 226
    emre akbaba’nın hazır geldiğini gördüğümüz maç olmuştur. bu maçla birlikte “arap modrici”, “yoldan geçerken tarlada asist gören” süper über istekli belhanda’nın kulübeye çekileceğini hatta daha iyisi fatih hoca tarafından kendisine “yallah arabistan’a” deneceğini ümit ediyorum.

    maçtan yola çıkıp tümevarım yaparsak, bir aksilik olmazsa kanatlarımız onyekuru ve rodri olacak, 10 numara pozisyonuna emre yerleşecek, gomis forvete dönecek.

    bir adet tempolu 8, bir adet stoper ise sezonun geri kalanı için şart. geçen sene çok çok iyi oynayan serdar’ın sakatlık sorunu varken ve 3. stoperin ahmet çalık olduğu bir sezon can sıkabilir.
  • 235
    iyi oynamayarak kazandığımız maç.

    ilk devre bakacak olursak fernando, maicon ve yuto dışında ayakta kalan isim yoktu. genel olarak sönük başladı takım. ikinci yarıda emre'nin girmesiyle takımda kreatif oyuncu eksikliği bir nebze giderildi, çocuk topun olduğu her yerde bitti. çok ekmeğini yiyeceğiz bu çocuğun.

    önemli olan üç puan, daha burada kazanacak çok maç var...
  • 236
    sezonun gerisinde kullanacağımız ilk 11’den gomis, ndiaye, emre akbaba, rodriguez, serdar aziz gibi oyuncuların eksikliğiyle sahaya çıkmış olduğumuzu da unutmamak gerekir. bugün hangi takım 5 as oyuncusunun eksikliğinde rahat bir galibiyetle yoluna devam edebilir sorusunu sorduğumuzda, neden bu senenin en büyük favorisinin galatasaray olduğunu anlamış oluruz.
  • 238
    stoper ve forvet alacağız. n'diaye geliyor. rodrigues sahada değildi. hem stoper hem forvet süratli oyunculardan seçilecek. dolayısıyla bugün izlediğimiz durağan ve sorumluluk almaktan korkan birçok oyuncu yakında sahada olmayacak. bunun üzerine de terim'in fiziğimizi yavaş yavaş yukarı çekeceğiz lafını cebe koyuyorum. enseyi karartmaya gerek yok. iyi bayramlar diliyorum herkese.
  • 239
    kötü futbol, iyi sonuç. çok eleştirecek bir şey yok. çünkü takım ne taktik olaraka ne fizik olarak ne de sistem olarak hazır değil. yeni gelen oyuncular ve sistemimizin belirlenip, oturması ile ileriye daha umutlu bakabiliriz. şu an 2'de 2 yaptık. çok da şikayet edemeyiz.

    ancak şunu demeden edemeyeceğim; bir gün fatih hoca tekme tokat belhanda'ya dalacak. son dakikalarda yaptığı top kaybı ile çıldırttı hocayı. umarım bir an önce takımdaki herkes toparlanır.
  • 241
    kötü oyunla 3 puanı aldığımız, spor toto süper lig ikinci hafta müsabakası.

    fazla pozisyon vermesek de hücumdan savunmaya geçiş oyununu oynarken zorlandığımız söylenebilir. ağır bir orta saha yapımız var ve bizim gibi açık oynayan takımlarda bu ağırlık, her kontranın tehlikeli olmasına sebebiyet veriyor.

    rakip takım da bizim takım da önemli eksiklerle sahaya çıktı. futbol açısından zevkli bir 90 dakika izleyemedik. güzel bir gol bulduk, ikinci yarıda da akıllı oynayarak 3 puanı aldık.

    ndiaye ile eksik olan dinamizmi, emre akbaba ile eksik olan yaratıcılığı, gomis'in dönüşüyle ileri uçtaki tutukluğu ve serdar'ın dönmesiyle savunmadaki ürkekliği aşacağız. bu işler çözüldükten sonra inanılmaz bir takım olacağız.

    2/34. sağlam adımlarla hedefe ilerliyoruz...
  • 242
    ilk yarı kötü ikinci yarı vasat üstü performans göstererek galibiyet aldığımız maç. kendi evimizde ilk yarı bu kadar etkisiz olmak can sıkıcıydı. oyun hızımız çok yavaştı. orta sahadan muslera'ya en çok geri pasın atıldığı maç olabilir ki göztepe'de orta sahanın en önemli ikilisi poko ve castro oynamıyordu.

    emre akbaba oyuna girince gerçi kanatta oynadı ama maça net etki eden adamlardandı. ndiaye'de gelince emre, ndiaye, fernando ve belhanda dörtlüsünden hangi üçlü oynarsa türkiye ligi standartlarının üzerinde bir üçlü orta saha olacaktır.

    güzel oynamadığımız bir maçta yine de üç puan almak güzel maçın adamları bana göre nagatomo ve maicon'du. muslera maçın başındaki yasin'in şutlarında iyi yer tuttu. ahmet çalık mücadele etti ama bu takım için yetersiz. henry onyekuru ise hem savunmada hem hucumda iyiydi. attığı gol çok şıktı. ben kendisinin hücumda daha fazla sorumluluk alması gerektiğine inanıyorum. fernando iyi donk vasat oynadı. belhanda ve sinan etkisizlerdi. bu ikisi ne zaman oyuna sonradan girse iyi performans gösteriyorlar bide böyle denemek lazım. mariano ise hücumda verimsiz savunmada fena değildi.
  • 244
    herşeyden önce 2de 2 yaparak sezona başlamak güzel.
    ama sezon başı olmasına bağlamak istediğim eksikler de bariz.
    kısaca;
    1- takımdaki en hazır oyuncumuz yuto. biraz şanslı ve dikkatli olsaydı güzel oyununu iyi bir gol ile taçlandırabilirdi ilk yarıdaki yay civarından attığı şutta.
    2- hücuma çok çok yavaş çıkıyoruz. sanki kenardan talimat verilmiş gibi rakibin 11 kişi topun arkasına geçmesini bekliyoruz. halbuki attığımız goldeki gibi çok çabuk hareket edip gereğinde 2 pasta rakip kaleye inebilmeliyiz.
    3- topla kateden oyuncumuz biraz fernando, biraz da belhanda hariç yok gibiydi, ki sinan'dan beklerdim biraz ama o da gününde değildi.
    4- eren'e ben de kızıyorum, o fiziğe rağmen gerçekten çok çıtkırıldım ama böyle adamlar oynuyorsa ciddi sayıda son çizgiye inerek etkili ortalar yapmak lazım. buna rağmen görülüyor ki ya gomis'i tekrar kazanmamız lazım ya da fiziğini iyi kullanacak iyi bir golcü şart gibi. şöyle premier ligden, malum transfer sezonları kapandı, onyekuru tadında genç bir yetenek fena olmazdı.
    5- çalık maicon'lu defansla gol yememek güzel.
    6- emre akbaba' nın girişken oyunu güzeldi.
    7- tribünlerin gomis'e verdiği ayar iyi ve kararındaydı. ikinci yarı başında oyuna girerken küçük bir alkış sadece. umarım mesajı almıştır.
    8- sahaya çıkarken çalınan senfoni olmadı. çok karambole gitti. umarım ilk ve son olur, acilen klasiğimiz re re re'ye geri dönülmeli.
    9- tribünlerin skor 1-0 iken 80. dklar civarında ışık şova geçmesine ise yorum yapmak istemiyorum artık. sadece diyeceğim, o ara gol yeseydik oyunculara kızma hakkımız olmazdı sanırım.
    10- palabıyık ve ekürilerinin, oyuncularımıza ota boka kart çektikleri aynı cesaretli yönetimlerini papazın çayırında ve mithatpaşada da görmek en büyük dileğimiz bu arada.

    özetle oyun kötü, 3 puan güzel.
    umarım eksikler kısa zamanda tamamlanır ve takım form tutana kadar minimum kayıpla devam ederiz yola..
  • 245
    tipik, terim’li sezon baslangici maclardan biri oldu. terim’in takimlari ben bildim bileli gec acilir (eboue’yi sol acikta denemek, riera’yi sol bek yapmak, donk, elmander’i gec kesfedisi, 9ncu haftada 4-4-2’ye gecmek vs) ama acildigi zaman da ezer gecer. 3-5 hafta sonra ilk yarim saatte maci bitirecek bir takim izleyecegiz. onun icin bu mactan alinan galibiyet cok degerliydi. göztepe’yi sevdim. dan-dun vurmak yerine en baski yedikleri anda bile ayaga oynayarak cikiyorlar. bu sezon ciddi can yakacaklar.
  • 246
    ultras/movement'in maç onbiri

    1- ligin açılış maçında ankaragücü karşısında "berbat" bir zeminde alınan üç puandan sonra, evinde pırıl pırıl bir sahada galatasaray'ın geçtiğimiz seneden kalma "rakibini boğan" oyununu devam ettirip, geçen haftadan 3 cezalı oyuncusu olan göztepe'yi rahat geçeceğini bekliyordu sarı-kırmızılı taraftarlar. lakin, evdeki hesap çarşıya uymadı ve özellikle maçın ilk devresinde daha çok pozisyona giren deplasman takımı olurken, galatasaray "kontra atakla" golü buldu. henry onyekuru'nun hem çabukluğunu hem de zekasını kullandığı golün rakibi açacağını ve galatasaray'ın farka gideceğini düşünenler hayal kırıklığına uğradı , zira ev sahibi genç kaleci göktüğ'yu zorlayacak pozisyonlar bulmaktan uzaktı. transfer sezonunun en sansasyonel adamı emre akbaba'nın oyuna girmesi ve göztepe'nin beraberlik için galatasaray kalesine gelmeye başlamasıyla ev sahibi sarı-kırmızılılar pozisyon buldular ama o anlarda da topu üç direk arasından geçirmekte maharetli değillerdi.
    iyi oynadığında zaten kazanırsın da, takımın henüz oturmadığı, gelen ve giden topçuların olduğu bu periyotta kötü oynarken de kazanmak mühim, sezon sonunda şampiyonluk için her puanın önemi büyük. galatasaray gibi, beşiktaş da erzurum deplasmanında kötü oynadığı bir maçtan üç puan alarak büyük kazanç elde ederken, fenerbahçe ise kötü oynayıp, puansız döndü evine... bu açıdan bakıldığında, 1-0'ın getirdiği 3 puanın kıymeti daha anlaşılır olmakta.

    2- iki haftadır muslera'nın adını pek anmıyoruz, "süper kurtarışlar" yaptığından, takımı kurtardığından bahsetmiyoruz çünkü "savunma sağolsun" uruguyalı file bekçisine pek top göstermiyor. göztepelilier özellikle ilk devre yasin ve halil'in kanat ataklarıyla galatasaray kalesine geldiler de "net" diyebileceğimiz pek pozisyon yaratamadılar. maçın ikinci yarısında deplasman takımının tayfur'la direkten dönen bir pozisyonu var ama orada muslera'nın artık akıllanıp, arka direğe mariano'yu yerleştirdiğini gördük... umarım artık bu sene öyle "aptalca" arka direk golleri yemeyiz.

    3- geçen haftaki serdar aziz - maicon başarılı ikilisine nazar değdi ve bu hafta serdar'ın arka adalesinde sertlik yaşanınca maicon'un partneri ahmet çalık oldu. gençlerbirliğinde oynadığı dönemde takım kaptanlığına kadar yükselen ahmet, takıma gelecek vaad eden oyuncu olarak alınmış lakin birden gözden düşmüştü. ben ahmet çalık'ın "yüzüne bakılmayacak" kadar kötü olduğunu düşünmüyorum, hatta kendisine şans verilmesi ve güvenilmesi sonrası çok da iyi olacağına inanıyorum zira o da "hisleriyle ve yüreğiyle" oynayan topçular sınıfından. dün gece de pozisyonunda hiç sırıtmadı, işinin gereklerini yerine getirdi. maicon'a gelirsek "şampiyonlar ligi için yeterli değil" diye bir söylenti aldı başını gidiyor. söz konusu maçlar geldiğinde göreceğiz yeterli olup olmadığını da duruşuyla ve hırsıyla sahada görmek istediğim oyunculardan biri benim brezilyalı savunmacı. sadece defans da yapmıyor, dün gece de az kalsın serbest vuruştan fileleri sarsıyordu, yetmedi emre akbaba'nın serbest atışında da sürpriz çıkışıyla topa milim farkıyla dokunamadı, golü kaçırdı...

    4- savunmanın önünde görev alanlardan fernando, onyekuru'ya tecrübe kokan bir asist yaparak skora katkı sağlarken,attığı pastan ziyade savunmadan rakip sahaya kadar yapmış olduğu koşu dikkatle izlenmesi gerekiyor. onun partneri donk ise maçın etkisi oyuncularından biri olarak göze battı. sakatlığının da performansını negatif yönde etkilemesiyle fatih terim, hollandalı topçuyu selçuk inan'la değiştirdi. bu hafta içinde n'diaye'nin de takıma katılacağını düşündüğümüzde donk için forma savaşı oldukça çetin geçecektir. ama savunmada da oynayabilmesi nedeniyle fatih terim'in onu bazen stoperde de kullanacaktır hiç şüphesiz.

    5- "önümüzdeki hafta sinan'ın oyun kurucu bölgesinde emre akbaba'yı izleriz" diye yazmıştık ankaragücü maç yazısında. fatih terim, göztepe karşısında garry rodriguez'in yerine sinan'ı koyup, top dağıtma görevini belhanda'ya verdi. yine arzuladığımız belhanda'yı sahada göremeyince, 61.dakika emre-belhanda değişikliği beklerken, sinan gümüş oyundan alındı ve yeni transfer kanada geçmiş oldu. çocukluğunda hayalini kurduğu forma ile ilk defa sahaya çıkan emre akbaba, belki takımla bir ya da iki antrenman yapmış olsa da, takım arkadaşlarını pek yadırgamadı, siftah yaptığı maçta fileleri havalandırmak için uğraş verdi, pozisyonlar da buldu ama şans yanında değildi. yarım saatlik oyun bile emre akbaba'nın galatasaray için ne kadar da faydalı olabileceğini göstermiş oldu...

    6- ankaragücü karşısında hücum hattında oyuna eren'le başlayan fatih terim, dün yine gomis'i kulübede oturtup, eren'i gol için sahaya sürdü. ama gurbetçi topçu kendisinden beklenileni yapamadı, ileri hatta top tutup, kanatlara servis yapamadı, ceza sahası içinde de titi'yle boğuşmaktan uzaktı. ikinci devre fatih hoca gomis'i oyuna alınca, geçen seneden kalma görüntüler izledik, fransız sanrafor rakip stoperleri zorladı, takım arkadaşlarına duvar oldu ve gole de yaklaştı. profesyonelliğine inandığım gomis'in takımda kalması durumunda bu sene de takımın en etkili gol silahı olacağını bekliyorum.

    7- garry rodriguez'in sakatlığı sonrası kanatlar sinan ve onyekuru'ya emanet edilmişti. nijeryalı oyuncu türk telekom'da galatasaray taraftarı karşısında çıktığı ilk maçta golünü atarak sevenlerine "merhaba" demiş oldu. hızlı ve çabuk bir oyuncu olduğunu biliyorduk ama fernando'nun pasında "çevre kontrolü" yapabildiğini ve "aklını" da kullandığını beğeniyle izledik onyekuru'nun. attığı golle, şampiyonlar ligi twitter hesabından da tebrikler aldı dün gece... bravo...

    8- galatasaray'a dört yıl hizmet etmiş yasin öztekin'in bu kadar "tu kaka" edilmesine gönlüm razı değil. sinan için de bir ara böyle bir karalama kampanyası başlamıştı da bereket sona erdi. yasin her profesyonel futbolcu gibi elinden geleni yapmış, bazen maç kazandırmış, bazen de maç kaybettirmiştir ama yuhlanacak kadar "ihanet" etmemiştir. fatih terim kendisini istememiş, o da başka bir takıma gitmiştir. medyada yazılanlar, hatta uydurulup abartılanlar" sosyal medyada da dolaşınca oyuncular böyle tepkiler alıyorlar. dün gece yasin göztepe adına en hareketli oyunculardan biriydi, pozisyonlar da buldu ve izmir ekibi için yerinde bir transfer olduğunu göstermiş oldu. şimdi sorum şu: yasin haftaya fener'e gol atarsa galatasaray taraftarı sosyal medyada nasıl tepki verecek? içten içe sevinmeyecek mi? hayır demeyin, samimiyetinize inanmam...

    9- arda turan'ın ağzından eksiltmediği "adam" kelimesinin vucut bulmuş halidir hakan balta. 2007 yılında galatasaray'a gelen ve "ağzı var dili yok" tavırlarıyla, her zaman hazır olmasıyla kendisiyle çalışan bütün hocaların beğendiği hakan 35 yaşında galatasaray forması altında futbola dün gece veda etti. böyle topçular oynarken de değerlidir, emekliye ayrıldığında da. fatih terim'in hakan balta'yı bırakmayacağı ve galatasaray futbol akademisinde görev vereceğine inanıyoruz. güle güle balta, emeklerin için teşekkürler...

    10- 2018-2019 futbol sezonun ilk iç saha maçı, bayram arifesine denk gelmiş olması ve istanbullluların şehri tatil yörelerine gitmek için boşaltmalarına rağmen azımsanmayacak bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. kendi evinde uzun haftalar süren bir nağmalupluk serisi vardı sarı-kırmızılıların ve dün gece de seriyi bir maç daha ileriye götürdüler.

    11- karşılaşma öncesi okunan istiklal marşından sonra televizyonda " mustafa kemal'in askerleriyiz" sesleri yankılandı. stadyumda olan arkadaşımı aradığımda sloganların deplasmana gelen göztepe taraftarı tarafından atıldığını öğrendim. "belki bir gün galatasaray tribünleri de bağırır, neden olmasın" diyerek kapadım telefonu...

    fotoğraflar ve kaynak için:
    https://ultrasmovement.blogspot.com/...saray1-0goztepe.html
  • 247
    hakkinda burada, sosyal ve geleneksel medyada yapilan yorumlarin benim gozlemlerimle hic uyusmadigi mac. buyuk ihtimal ben anlamiyorum futboldan ama gene de dusunduklerimi paylasayim.

    bence gayet iyi oynadik. gecen seneki gibi haldir huldur oyun yapimiz ligde zor da olsa sampiyonluk getirdi ama sampiyonlar ligi seviyesinde buyuk rezillikler cikarabilecegini her halde tahmin edebiliyorduk. ozellikle ic sahada gercekten izlemesi keyif veren bir stil olsa da, pozisyon almayi bilen, cok dengeli rakipler karsisinda bizi zor durumda ve caresiz birakiyordu.
    tahminimce fatih hoca daha kontrollu, takim savunmasini daha iyi yapan bir stilin avrupa icin gerekli oldugunun farkinda ve takimi o yonde ilerlettigini goruyorum. herkes goztepe soyle iyi oynadi, boyle iyi oynadi diyor ama macin bir saniyesinde bile gol atacaklarmis gibi bir endiseye kapilmadim. bu takimin oyunu kontrolu ile ilgili birsey. maicon ve ahmet'in gecen seneye gore cok daha iyi gozukmelerinin sebebi de kisisel performanstan cok takimin sahada daha dengeli durmasi.
    yani belki gecen seneki gibi yag gibi akan maclar olmayacak ama basariyi daha istikrarli hale getirecek, olgun bir kimlige dogru ilerliyoruz.

    maci gotunle mi seyrettin diyecek bir cok kisi belki ama ben belhanda'yi da begendim. evet, yildiz bir forvet arkasi profilinden beklenecek seyler, skora katki falan yapmiyor ama bence cok istekli ve ozellikle savunmaya yardim konusunda cok aktif bir 10 numara. bence akbaba bu adami kesmeyecek, beraber oynayacaklar.

    onun disinda nagatomo ve fernando olaganustu oynadi, ancak bunu zaten hemen herkes gozlemlemis. henry de is yapacak gibi duruyor. akbaba'yi ise heyecanli buldum, biraz zaman vermek gerekir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın