• 703
    türk telekom arena'nın ulaşım olanaklarından mütevellit fenerbahçe taraftarının belediye otobüsleri ile toplu halde stada getirilip götürüldüğü maç. uzun zamandır istanbul derbilerinde yaşanmayan, şike olaylarından sonra gelen taraftar yasaklarıyla uzunca bir dönem de yaşanması muhtemel gözükmeyen bir manzara olmuştur bu derbilerin kendine has ritüeli adına.

    bir de "efsane"(!) pepe metin'in arkasındaki 4000 kişiye güvenerek belindeki kemeri çekip tek tük gezen 9-10 kişilik galatasaraylı bir grubun üzerine yürüyüşü vardır ki ballandıra ballandıra anlatılan...*
  • 704
    maç tarihinden 20 gün önce uçak biletimi almıştım. ne kombinem vardı ne biletim. ama inanmak başarmanın yarısıdır mantığıyla uçak biletini aldık. maçın biletleri satışa çıktı,bilet alamadık. uçak biletini almışız bir kere,maç atmosferi de yavaştan sarmaya başlamış,yapacak tek bir şey kaldı karaborsa.

    tarih 18 mart,sabah 07.45 uçağı ile malatya'dan istanbul'a yolculuğum başladı. saat 10 gibi istanbul sabiha gökçen havaalanı'na uçağım iniş yaptı. uçaktayken kafamdan geçirdiğim bütün endişeler,istanbul'a varmam ile beraber 2 ye katlandı. herkesin üstünde formalar,çevre illerden toplu bir şekilde maça gelen insanlar,tezahüratlar... onların heyecanını yaşayabiliyordum ancak onlardan tek bir farkım vardı biletimin olmaması.

    otobüse binmeden önce arkadaşımı aradım. "furkan hadi uyan olum,çabuk orjine gitmemiz gerek." sağolsun beni kırmadı. 1 gibi çadırın önünde buluştuk. sohbet,muhabbet makara derken bilet peşine düştük. tabi onun tuzu kuru kombinesi var. orjin'de ki derbi atmosferi daha yeni yeni kendini belli etmeye başlamıştı ki biz kafaları çekmeye başlamıştık. herkese bilet sorup durduk. en sonun da çeşitli yönlendirmeler ve uzun uğraşlar sonunda 160 tl ye bileti alabildik.

    orjin'de işimiz bitmiş,valizleri eve bırakmak için 4. levent'e,eve dönmüştük. tabi biz kafaları çekmeye son sürat devam ediyoruz. bileti aldıktan sonra bünyede ki rahatlama tarif edilmez anlatılır.

    akşam 6 gibi stada gitmek için yola çıktık. ev 4. levent'de. merak etmeden söyleyeyim,pepe metinin 4. levent metrosu önünde kovaladıkları biz değildik. metroya inmemizle beraber artık iyice atmosferi yakalamıştım. ilk derbim değildi. 2007 ve 2009 kadıköy deplasmanların da , 52bin kişiye karşı takımımı destekleyen şanslı insanlardan biriydim. bu maçın benim için en büyük heyecanı arena da ki ilk maçım olması.

    takım kötü,ligde şampiyonluğa çoktan havlu atmış ,stad konusunda taraftarını üzmüş bir başkan. gergin olmak için yeterince sebep,bahane mevcut.

    günah çıkarmamız için gereken maç bu. herkes bu durumun farkında. maça galatasaray beklenilenden hızlı ve etkili başladı. kazım'ın golüyle 1-0 öne geçtik. ikinci devre işler değişti. rakip 2-1 öne geçti. 2. golden sonra direk stadı terk ettik. istanbulda ki arkadaşımla beraber 3. fenerbahçe maçımızdı ve 3. mağlubiyetimizi almıştık. ama hiç biri bu kadar canımızı yakmamıştı. 1 hafta boyunca zaruri ihtiyaçlarımız hariç evden çıkmadık. galatasaray bizi çok üzmüştü.

    ama en çok abdurrahim albayrak üzdü. telego'le katılıp efsanemiz hakkında konuştukları daha çok üzdü.
  • 707
    arenada oynanan ilk derbi maçı.
    barış özbek denen futbolcumsunun derbide sahaya çıkacak ilk onbiri şikecilere sızdırdığı maç. (bkz: sağ taraftan gelin bayıltırsınız)
    şikeciler bununla da yetinmemiş, ayrıca lig tv muhabiri maçtan önceki son taktik antremanında muhtemel onbiri aziz yıldırım denen ruh hastasına jurnallemiştir.
    (bkz: ömer güvenç)
    (bkz: kalede zabata var başkanım)
    (bkz: tarihte bugün)
  • 710
    galatasaray'ı ilk defa canlı gözlerle izlediğim, çanakkale deniz zaferinin 96. yıldönümünde oynanan maçtır efenim.

    lise 2. sınıf olduğum dönemde, sezonun tüm maçlarını çok kalabalık şekilde ultraslan çanakkale tayfayla izlerdik. maçın haftası ailemden izin alıp, ekiple maça gitme şansına erişircektim. maç günü geldi, sabah erkenden buluşup otobüse atlayıp yola koyulduk. 30-40 kişi vardık sanıyorum. ilk kez bir deplasmana gidiyordum ve o yol benim için git git bitmedi sabırsızlıktan. deplasman diyorum çünkü anadolu'dan gelenler için istanbul her zaman deplasman gibi.

    istanbul'a hiç tek başıma gelmemiştim. tem otoyolundan stadı görünce iyiden iyiye yükseldi heyecanım. stada doğru yürümeye başladık. gişeler, bilet kontrolleri, üst aramaları... maçın başlamasına 1 saatten az kalmıştı. güney alttan izleyecektik. stat merdivenlerini çıkmaya başladım ve "o an" geldi.

    (bkz: merdivenlerden çıkıp çim sahanın görüldüğü ilk an)

    bu anı stada giden hepimiz yaşadık. ben hala aynı hissi her gittiğimde yaşıyorum.

    tribünde yerimizi almış maç saatini bekliyorduk. stat hemen hemen doluydu. güzel marşlarımız çalıyor, millet iyice gaza geliyordu...

    düdük çaldı ve hiç unutmayacağım bu ilk maç başladı. maçın analizine hiç girmeyeceğim. yine fena oynamayıp kaybettiğimiz derbilerden biriydi işte. gözümün önünde volkan'a rakı şişesi atılması, colin kazımın golden sonra fener kulübesine hareket çekmesi, tam önümde olan 3 gol ve çıkışta tellerin üzerinden atlayarak tem otoyoluna çıkıp otobüsle dönüş yolculuğuna başlamamız aklımda kalan diğer olaylar.

    yolda yorgun, bitkin ve üzgün şekilde; yarı uyanık 3-5 kişi şu besteyi mırıldanıyorduk:

    "üzüntünde, kederinde en kötü günde
    varsın alem çeksin gitsin hiz hep seninle
    sanma ne şampiyonluk ne kupa umrumda
    tarih yazmamış ki böyle büyük bir sevda."

    o sezon çok yenildik ama gittiğim ilk maçta yenilmek çok üzücüydü :(
  • 711
    fenerbahçenin şike sezonunda 3 kuruşluk top oynamadan kazandığı tt arenadaki ilk derbi. tabii böyle saçma sapan bir mağlubiyet alınca şike konusu açıldığında 'sizi de sahanızda yendik' gibi bir laf vermiş oluyoruz ağızlarına. maça etkili başlamamıza rağmen hagi'nin orta sahayı tutmayı başaramaması ve yapılan gereksiz fauller, stoperlerin uyumsuzluğu derken can sıkıcı bir mağlubiyet aldık. ertesi sezon 10-0 bitmesi gereken maçı 1-2 kaybettiğimizi düşününce insan hagi'ye de kızamıyor.
  • 712
    eski dosyalarda bir şey ararken biletini bulduğum nef stadında oynadığımız ilk fenerbahçe derbisi.

    https://gss.gs/eY0.jpeg

    istanbul dışına çıkmam gerekiyordu ama bulabildiğim tek bilet gece saat 11’deydi.
    alibeyköy cep otogarı stada çok yakın olduğu için taksiyle yetişirim, olmazsa 5-10 dk erken çıkarım demiştim.
    tabii bizim ülkede maçlar saatinde başlayıp bitmediği için daha erken çıkmak zorunda kaldım.
    ben çıkarken hala 1-0 öndeydik, beraberlik gölünü taksideyken yedik.
    otogara girip otobüs firmasının yazhanesine girdiğim anda da 2. golü yedik.
    o moral bozukluğuyla 7 saatlik yol ızdırap gibi gelmişti.
    neyse ki sonrasında güzel mutlu bir 2 gün için geçirdiğim çabuk atlatmıştım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın