• 1
    geçen hafta beinsports’da bir haber gördüm. uefa alman takımlarının talebi ve son olarak 4 ingiliz kulübünün bu talebe yönelik desteği üzerine şampiyonlar ligi bilet fiyatları konusunda bir karar almış. bundan böyle deplasman tribün biletlerinin, ev sahibi takımının emsal tribün bedellerini geçemeyeceği kurala bağlanmış.
    yani diyelim ki ev sahibi takım deplasman tribününe kale arkasının birini veriyorsa, bilet fiyatı kendi taraftarına ayırdığı kale arkası fiyatlarından fazla olamayacakmış.
    uefa başkanı ceferin “bu kuralın bu sezon derhal uygulanacağını, deplasman seyircisini futbolu güzelleştiren bir unsur olarak korumak gerektiğini” açıklamış.
    diyeceğim odur ki; bu maçın biletlerinin 140 euro olacağını sanmıyorum. ya da uçak biletini almış, vizesini bekleyen bir deplasmancı olarak öyle ümit ediyorum diyelim.

    edit: üst sınırın şampiyonlar ligi için 70 euro, avrupa ligi için 45 euro olacağı söyleniyor.

    https://www.google.com.tr/...mp/football/49527923
  • 3
    şöyle bir kadro beklediğim karşılaşma

    https://galatasaray11.com/55199

    eğer belhanda oynayamayacak durumdaysa şöyle bir 11 olabilir. bu orta sahanın ilk defa beraber oynaması biraz korkutsa da beraberlik alabileceğimizi düşünüyorum. lemina hazır olmadığı için ortada sosoyu kullanıp sağ kanada emre ilk 11 başlayabilirmi diyede düşünüyorum ama emrenin buna hazır olup olmadığından emin değilim, ona hoca karar verecektim hakkımızda hayırlısı olsun galibiyet istesem de beraberlikte çok kötü olmayacaktır.
  • 5
    2 gün kalan maç.

    https://gss.gs/3gi.jpg *

    bu maçı kaybedersek gruptaki tek hedefimiz 3. olmak olur.

    bu maçtan beraberlikle dönersek bu gruptaki hedefimiz 3. olur.

    bu maçı kazanırsak gruptan çıkma hayali kurmaya devam edebiliriz.

    real madrid veya psg'nin yakın zamanda grupta elendiği bir sezon hatırlamıyorum.

    bunu anca brugge'den 6 puan alıp asy arena'daki maçlarda bu takımlardan yüksek puan alıp, gruptaki diğer maçlarda bu takımların kendi aralarındaki maçlarda istediğimiz skorların oluşması ve brugge'ye takılmaları ile yapabiliriz.

    bizim hedef maçlarımız 2 brugge maçı ve içerideki r.madrid ve psg maçları.

    madrid ve paris deplasmanlarında gelecek her puan fazla ekstra olur.

    konu ucl olunca ben silkelenip kendime geliyorum açıkçası. keyif almaya bakacağım ama en yüksek keyfi almam için bu maçtan puanla dönmemiz şart.

    winner oyuncularımız var, falcao gibi bir forvetimiz var. pozisyon bulduğumuzda o golü atabilecek bir isim var, buraları defalarca oynamış bir isim. muslera gibi bu turnuvada son 16, çeyrek final görmüş bir isim var. diğerleri de bunun için buradalar ve günlerdir bu maçı bekliyorlar.

    eğer brugge çok yüksek tempo yaparsa işimiz bu maçta da zor olur. çünkü bizimkiler henüz hazır değil ama arzumuzla ve kalitemizle buna karşılık vereceğiz.

    çok özledik şampiyonlar ligi'ni ve heyecanla bekliyoruz.

    (bkz: hedef son 16)

    konsantrasyon!
  • 8
    yelek teorisi'ne göre, 16 eylül 2019 günü yapılan antremana bakarsak maça şu 11'le çıkacağız;

    https://www.instagram.com/p/B2d8qFADYEH/

    1-muslera

    22-mariano (yelekli)
    27-luyindama
    45-marcao (yelekli)
    55-nagatomo

    99-lemina (yelekli)
    92-n'zonzi
    6-seri (yelekli)
    89-feghouli (yelekli)
    11-babel (yelekli)

    9-falcao (yelekli)

    muslera-n'zonzi-nagatomo-luyindama'nın yelekli fotoğrafları yoktu, ancak onların yerleri kesin diyebiliriz.

    emre mor, selçuk, adem, şener, ahmet ise yedek takım yeleği giymiş.
    not: ahmet çalık zaten şampiyonlar ligi esame listesinde yok.

    hakkımızda hayırlısı.
  • 10
    ligi beş günlüğüne dondurup şampiyonlar müziği ile birlikte brugge’ye odaklanmamız gerekiyor. adamların sahada 125 kmler civarı koşacağını tahmin ediyorum. zaten ellerindeki tek koz da bu. futbolcu kalitesi ve tecrübe olarak iki gömlek yukardayız ama henüz formumuzun zirvesinde değiliz. bu nedenle olağanüstü mücadeleci bir takıma karşılık vermek zorundayız.

    herkesin aksine ben stoperlerden değil, beklerimizden sıkıntılıyım. stoperlerimiz sadece disiplinsizdiler biraz o kadar. iyi konsantre olurlarsa sorun kalmaz ama iki bekimiz, brugge’nin hızlı kanat oyuncuları karşısında sıkıntı yaşatabilirler. bu konuda da nagatomo’dan daha çok mariano düşündürüyor beni. çünkü nagatomo zaten savunmada iyi hücumda sıkıntılı ama mariano tam tersi hücumda iyi savunmada sıkıntılı. deplasmanda oynadığımızdan hızlı kanat oyunculara sahip rakibe karşı mariano’nun yerine şener oynamalı diye düşünüyorum. tabi şener’in form durumunu bilmiyorum. son oynadığı hazırlık maçında iyi gözüktü ama aradan epey süre geçti. eğer formu iyiyse şenerle başlamayı tercih ederim. mariano belki son on beş dakikada maçı kazanma hamlesi olarak düşünülebilir. hatta öyle düşünüyorum ki şener formunu yakalayamadıysa sağ bekte lemina olmalı. (lemina’nın yerine de taylan veya ömer bayram)

    benim bu emre mor ve seri’den özel beklentilerim var. seri ve emre mor bir hayli dinlendiğinden diri olmalılar. eğer fatih hoca feghouli’yi on numaraya çeker yerine de emre mor’u koyarsa, rakibin sol tarafını felç edebiliriz. çünkü emre mor’un olduğu bir takımda rakip defansının sağını asla ihmal edemez. en az iki futbolcu koymak zorunda o bölgeye. emre mor bire-bir yakalarsa geçemeyeceği defans oyuncusu olmadığından bu riski göze alamazlar. seri ise merkezde oynarsa feghouli, babel ve falcao ile rakibi çökertebilir.

    muslera, falcao, babel, nzonzi’ye değinmedim çünkü onlar psikolojik ve kalite üstünlüğümüz.

    kadro tercihim ise şöyle:

    https://galatasaray11.com/55325

    emre mor’u savunmayı ihmal etmemesi şartıyla yazdım ama fatih hoca’yı çok iyi tanıdığımdan lemina ya da ömer bayramı orta sahaya, feghouli’yi sağ kanada yazacağından eminim.:) ancak hiç olmazsa maçın son yarım saatinde emre mor’a döneceğini düşünüyorum.

    (bkz: 18 eylül 2019 club brugge galatasaray maçı)
  • 11
    zor maç. brugge özellikle sahasında hücum bölgesinde etkili ve tempolu bir oyun oynuyor. malum yüksek tempolu bir oyun anlayışımız yok. dolayısıyla ilk 15 dakikadan sonra kendi tempomuzu brugge'a kabul ettirip oyunu tutarak bir şekilde kazanmak isteyeceğimizi düşünüyorum.

    ilk 11 tercihimiz ise çok önemli. ben hocanın bu maça şu 11'le çıkacağını düşünüyorum: https://galatasaray11.com/55327
    belhanda'nın boşluğunu hazır olmayan lemina ile dolduracağını zannetmiyorum. özellikle bu seviye bir maçta deplasmanda fizik olarak çok daha hazır olan ömer bayram'ı orta sahada kullanmasını bekliyorum. ilerleyen dakikalarda ise, skora göre değişir tabii ki ama öncelik olarak andone, lemina ve duruma göre donk veya emre mor hamleleri gelecektir.

    hedefimiz gruptan çıkmak ise kazanmamız gereken bir maç. zor ama imkansız değil.
  • 12
    1 gün kalan maç.

    https://gss.gs/nDB.jpg *

    şampiyonlar ligi'nde özellikle deplasmanlarda denge futbolu oynamamız gerektiğini yıllardır acı şekilde tecrübe ediyoruz.

    kendi oyunumuzu oynayıp, saçma sapan baskı kurmaya çalıştığımızda rakip 3 pasla kalemize geliyor, golünü atıyor ve sonra gol bulacağım diye debelen dur.

    sonra o maçı kaybedince diğer maçların oyun planını da değiştirmek zorunda kalıyorsun. hep kazanmak zorunda kalıyorsun, sonucunda da grupta 1-4 arası puan alıp eleniyorsun.

    brugge özellikle fizik olarak bizden daha hazır ama bizden daha kalitesizler.

    tecrübe ve kalite farkımız ortada ama mücadele etmezsen kazanamazsın.

    biz geçen sene porto deplasmanında akıllı oynayıp kazanmaya çok yaklaşmıştık ama o gün de forvette kalite eksiğimiz vardı(sinan gümüş).

    bugün falcao var, andone var, babel var.

    bu oyuncuların bugün burada olma sebebi de bu maçlar. kaldı ki nzonzi, lemina ve seri de aynı şekilde.

    belhanda götürülmüyor, ilk onbir tahminim de şu şekilde,

    -----------------muslera-----------------
    mariano-luyindama-marcao-nagatomo
    ------------------nzonzi------------------
    ----------seri-------------lemina---------
    feghouli----------------------------babel
    ------------------falcao------------------

    bugün resmi hesap lemina fotoğrafı paylaştı. lemina bu maçı kaçırmaz, zaten kendisi de önemli bir şey olmadığını yazmıştı, fizik kondisyonu 90 dk çıkaramayacak durumdaysa ikinci yarıda yerine başkası girer ama ilk onbir başlar.

    eğer maçın başında oyunu tutabilirsek sonrası için şansımız artar. yeter ki ilk golü yemeyelim. dengeli başlayalım.

    rakipte diagne ilk onbir başlarsa luyindama ve marcao kendisini tutacaktır. etkili olabileceğini sanmıyorum. fiziğine rağmen baskın bir forvet değil, zaten doğru düzgün pas opsiyonu olabilse, oyuna konsantre olup takımı oynatsa bugün bizim formamızla bu maça çıkardı.

    yeter ki pozisyona sokmayalım ve ceza sahası içinde çalım atma teşebbüsünde bulunduğunda oyuna gelmeyelim, adam penaltı alma uzmanı.

    burası şampiyonlar ligi. futbolun zirvesi, bunun için buradayız ve tadını çıkaracağız.

    (bkz: hedef son 16)

    konsantrasyon!
  • 19
    belhanda'nın yokluğunda nasıl bir oyun planıyla çıkacağımızı merak ettiğim maçtır. feghouli'nin merkezde, emre mor'un sağ kanatta oynaması en kötü tercih gibi duruyor. emre mor ileride çok top kaybediyor, kaybettiği her top, diatta ile kalemizde pozisyon demek. benim ideal kadrom aşağıdaki gibidir.

    http://www.footballuser.com/1776932/Galatasaray_SK

    standart bir 4-4-2 den ziyade 4-2-3-1 taktiği ile çıkmamızın doğru olacağını düşünüyorum. 2 ön libero ile savunma güvenliğini sağlama alıp zor da olsa gol bulmaya çalışmalıyız. grubumuzdaki en önemli maçımız, deplasmandan alacağımız 1 puan 3.lük, galibiyet ise grup 2.ligi için şansımızı zorlamamıza fırsat verecek. topu biz oynadık adamlar kazandı maçları vardır, bu maçın öyle bir maç olmaması gerekiyor. gerekiyorsa dakika 70-80 e kadar oyunu bir şekilde kilitleyip falcao ve babel gibi tecrübeli adamların gol atmasını beklemeliyiz. bu maçın şifresi kısaca sabırdır.
  • 25
    "gittikçe daha iyi olacak bir takımın sinyallerini verdi galatasaray" diyordu fatih terim, belçika deplasmanında 0-0 biten maçın ardından sıcağı sıcağına yayıncı kuruluşa. paris saint germain, real madrid ve brugge'li grubun ilk maçında dış sahada falcao ve lemina gibi takımla daha ikinci maçına çıkan oyunculardan oluşan onbirle sahada boy gösteren galatasaray hiç de yabana atılmayacak bir oyunla, topa rakibinden daha fazla hakim olarak hanesine bir puan yazdırarak istanbul'a dönüş hazırlıklarını yapıyordu bu yazıyı yazarken...

    şampiyonlar ligi müziği çalarken gökte güneşi görmek pek de aşina olmadığımız bir durumdu ama uefa'nın yeni formatı gereği stad ışıkları ancak maçın ikinci yarısı yeşil zemini aydınlatabildi de bu organizasyonda çok da garibimize gitmeyen şekilde ev sahibi oyuna baskılı başladı. pozisyon da buldu muslera'nın kalesinde mavi-siyahlı takım ama onuncu dakikadan sonra tribünlerden gelen "saldırın, saldırın, saldırın" tezahüratı eşliğinde galatasaray ipleri eline alıp, rakibi oyunu kendi sahasında kabul etmeye zorluyordu. topu bizimkilere bırakmak belki de belçikalıların taktiği de olabilirdi zira diagne'nin oyuna girdiği 73. dakikaya kadar gol atmak için tek yaptıkları marcao ve luyindama'nın arkasına atacakları uzun toplarla forvetlerini buluşturmaktı. kısmen bu planları tuttu ama topu üç direk arasından geçirme konusunda beceriksizdiler, ya da başka bir ifadeyle muslera kalesinde oldukça konsantreydi. özellikle maçın ikinci yarısında önce bonaventure'nin karşı karşıya "net" bir şutunu harika çıkaran uruguaylı eldiven, üç dakika sonra yine aynı oyuncunun altı pastan kafa vuruşunu harika bir refleksle çıkarırken, "bugün kale size kapalı" mesajı yolluyordu.

    ev sahibi bu iki net pozisyonu gole çeviremedi belki ama maçın en kritik pozisyonu babel'le galatasaray'dan geldi. dakikalar 30 gösterip, galatasaray rakip yarı sahaya iyiden iyiye yerleşmişken, savunmadan atılan uzun bir topta brugge defansının da hatasından yararlanan hollandalı oyuncu, kendisine has çalımlarla ceza sahası içinde önünü açınca kaleci mignolet'le karşı karşıya kaldı ve sert şutu kalecinin omuzundan döndü. "yaradana sığınıp sert vurmak" babel'in tarzıdır, böyle nice goller atmıştır ama bu pozisyonda keşke ayak içi plase ile "köşeyi görebilseydi"... neyse, canı sağ olsun, topun girmeyeceği varmış, üç dakika sonra ev sahibinin kontra atağında ricca'nın şutu da direkten auta giderken onların taraftarına bu defa saç baş yoldurdu...

    dakikalar ilerleyip seyircisine gol sevinci yaşatamayan, üstelik emre mor'un da oyuna girmesiyle kalesinde tehlikeli pozisyonlar görmeye başlayan brugge'ün hocası clement, ezeli rakipleri anderlecht'in elinden kaptıkları "tapusu" galatasaray'ın elinde olan diagne'yi oyuna aldı ve merkez santraforlu bir oyuna geçerek sistemini değiştirmek zorunda kaldı son 20 dakikada. bu değişiklik galatasaray'ın da işine yaradı zira diagne luyindama ve marcao arasında çok etkisiz kaldı ve beklenen gol gelmedi. onların tersine maçın son dakikalarında galatasaray, önce nagatomo'nun uzaktan çektiği şutla, sonra da falcao'nun kornerden gelen topa vurduğu kafa vuruşuyla az kalsın tabelayı değiştirebilecekti... ama olmadı...

    fatih terim'in belirttiği gibi bu oyuncular birlikte oynadıkça, maç temposu yakaladıkça isimlerine yakışır performanslar ortaya koyacaklardır. fransız nzonzi önceki maçlarda olduğu gibi yine görevini hatasız yapan topçuların başında yer alırken, maç eksiği olmasına rağmen lemina, belhanda'nın yokluğunu arattırmamaya gayret etti. hafta sonu kasımpaşa maçında da oynadığı kısa süre içinde yapacakları konusunda "ışıltılar" sunan lemina, brugge karşısında da fena değildi. seri de takıma alıştığını ve önümüzdeki haftalar orta sahanın yükünü çekeceğini gösterdi...

    biz maçın golsüz bittiğini zannedip, pijamaları giyip, yatmaya hazırlanırken, 90+30'da fatih terim, metin oktay'ın bir fenerbahçe maçında çaktığı vole ile ağları deldiği gibi "voleyle" uykularını yine kaçırıyordu "birilerinin"... mikrofon karşısına her geçtiğinde ağzından fatih terim ismini düşürmeyen fenerbahçe başkanı zat, bu kez de hocayı "sicili bozuk" diye tanımlarken, brugge maçının ardından yapılan basın toplantısında kendisine bu sözler hatırlatılınca, imparator şöyle cevap veriyordu: "merak ediliyorsa maçtan önce öğrendim. yani eğer hedef buysa... avrupa'nın en büyük futbol organizasyonunda burada olmayanlarla ilgili konuşmayalım isterseniz, rica ediyorum. sicilin parayla, nüfuzla, reklamla doldurulamadığı yerdeyiz çünkü. kimin ne dediğine dönünce bakacağız. değerse cevabını alacak herkes. cevabını vereceğiz. şimdiye kadar kim aldıysa herkes alacak. değer bulduğumuz şeyleri eğer gerekirse cevap vereceğiz. hiç kimse merak etmesin..."

    kaynak ve maçtan fotoğraflar:
    https://ultrasmovement.blogspot.com/...e0-0galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın