676
bitiş düdüğü ile beraber aradan geçen 14 saatimi piç eden maç. sabaha kadar uyuyamadım, arada uyanıp rüya gördüm diye sevinirken gerçek olduğunu anlayınca üzüldüm. neden bu kadar abarttım bilmiyorum ama çok üzüldüm. en son 2006 yılında fenerbahçe deplasmanında aldığımız mağlubiyette bu kadar yıpranmıştım. muhtemelen galibiyete olan inancımın tam olmasından kaynaklı. rakip kötü bir takım, biz istim üzerindeyiz rahat yeneriz dedim ama olmadı. zaten maçı konya kazanmadı; biz verdik. anca bu şekilde mağlup olurduk.
gelelim hakeme... ilk yarısını izleyemedim, dubois'e yapılan insanlık dışı faul net, kesin, yüzde yüz kırmızı karttır. hatta en az 3 maç ceza gerektirir. zorbay denilen hakem hiçbir şey olmamış gibi kırmızı vermedi. dakika daha 16... aynı konya, 2 hafta önce fb deplasmanında 10 kişi kaldı mı? kaldı. o ölü fb, maçı bu sayede 4-0 kazandı mı? kazandı. yani değişiklikler, konsantre eksikliği vs. konuşulmadan önce bu konuşulmalı. yok tam ayak bileğine gelmemiş, yok azıcık kemiğe gelmiş de direkt kırmızı olmayabilirmiş diyen değişik tipler var. lan bu hareket bildiğin duvara yapılsa yine kırmızıdır, ne bileği ne kaval kemiği... rakip 10 kişi kalsa ne kadar kötü oyanarsak oynayalım kazanırdık.
gecen hafta donk denilen adam kırmızı görmedi, kazandık diye umursamadık ama böyle umursamazsak, zaten biz kötüydük dersek bizi döve döve ikinciliğe alırlar. herkes aklını başına alsın lütfen!!! hakem adil maç yönetsin önce. ben sonra takımımı eleştiririm. şartlar eşit değil bir kere. dün konyalı kasabın yaptığı hareket fenerli birine yapılsa ülke sınırları dışına sürerlerdi amk.
önce kendimize bakalım diye diye içine ettiniz taraftarlığın. sen taraftarsın lan! önce hakeme bakacaksın. hakem düzgün yönetsin, rakipler 10 dakikada 2 gol atıp öne geçsin bu durumda takımı eleştirirsin. 75 dakika 10 kişi oynaması gereken takım seni yeniyorsa önce hakeme bakarım. hem benim futbolcumun kötü oynama, konsantre kaybı yaşama hakkı yok mu? her takım, her maçı iyi oynayarak mı kazanıyor. mümkün mü böyle bir şey... arada kötü de oynarsın ama kazanırsın. spor bu, her maç her dakika yüzde yüz oynayamazsın. ama burası türkiye ve adın da galatasaray ise hakemi de yeneceksinmiş... hadi lan ordan! hakemi kim yenebilir amk?
gelelim hakeme... ilk yarısını izleyemedim, dubois'e yapılan insanlık dışı faul net, kesin, yüzde yüz kırmızı karttır. hatta en az 3 maç ceza gerektirir. zorbay denilen hakem hiçbir şey olmamış gibi kırmızı vermedi. dakika daha 16... aynı konya, 2 hafta önce fb deplasmanında 10 kişi kaldı mı? kaldı. o ölü fb, maçı bu sayede 4-0 kazandı mı? kazandı. yani değişiklikler, konsantre eksikliği vs. konuşulmadan önce bu konuşulmalı. yok tam ayak bileğine gelmemiş, yok azıcık kemiğe gelmiş de direkt kırmızı olmayabilirmiş diyen değişik tipler var. lan bu hareket bildiğin duvara yapılsa yine kırmızıdır, ne bileği ne kaval kemiği... rakip 10 kişi kalsa ne kadar kötü oyanarsak oynayalım kazanırdık.
gecen hafta donk denilen adam kırmızı görmedi, kazandık diye umursamadık ama böyle umursamazsak, zaten biz kötüydük dersek bizi döve döve ikinciliğe alırlar. herkes aklını başına alsın lütfen!!! hakem adil maç yönetsin önce. ben sonra takımımı eleştiririm. şartlar eşit değil bir kere. dün konyalı kasabın yaptığı hareket fenerli birine yapılsa ülke sınırları dışına sürerlerdi amk.
önce kendimize bakalım diye diye içine ettiniz taraftarlığın. sen taraftarsın lan! önce hakeme bakacaksın. hakem düzgün yönetsin, rakipler 10 dakikada 2 gol atıp öne geçsin bu durumda takımı eleştirirsin. 75 dakika 10 kişi oynaması gereken takım seni yeniyorsa önce hakeme bakarım. hem benim futbolcumun kötü oynama, konsantre kaybı yaşama hakkı yok mu? her takım, her maçı iyi oynayarak mı kazanıyor. mümkün mü böyle bir şey... arada kötü de oynarsın ama kazanırsın. spor bu, her maç her dakika yüzde yüz oynayamazsın. ama burası türkiye ve adın da galatasaray ise hakemi de yeneceksinmiş... hadi lan ordan! hakemi kim yenebilir amk?