• 101
    ligin duran toptan en çok gol yiyen takımı ile duran toptan en çok gol atan takımının oynayacağı karşılaşma. fatih hoca ne yapıp edip takımın duran toptan gol yemesine çare bulmalı. yan ve duran toplardan gol yemezsek fener'in bize gol atması neredeyse imkansız çok yeteneksizler. bizim ise yapmamız gereken tahriklere gelmeyip topu oyunda tutmak hakeme de çok iş düşüyor burada tabi ama tahriklere gelmezsek bu yıl kazanmamız için hiçbir neden yok.
  • 106
    maç 1-1 bitecek ve guilano’dan gol yiyecez. ya buna o kadar eminim ki bütün param pulumla bu iki bahse hayatımı koymak istiyorum. inşallah 10-0 yeneriz tabi ama hem akıl hem hisler bunu söylüyor.

    aykut ve takımı ilk yarı bize bi tane atar ikinci yarı da yükleniriz bi tane atarız bi şekilde, öyle de biter bence maç. kırmızı kart da kesin olarak olur diyorum.

    umarım biz ve başakşehir haftaya kazanan taraflar olur.
  • 107
    konya maçını * atlattığımıza göre gelelim esas meseleye.

    öncelikle gelecek hafta sonu maçta fener'in ne yapacağından çok bizim ne yapacağımızı merak ediyorum.

    fener sene başından beri malum vasat bir futbolla, olursa olur olmazsa yapacak bir şey yok zihniyetinde. bu maçta da içlerinde bir uyuyan dev yoksa kendi stillerini bozmazlar. orta sahayı kalabalık tutmaları diri adamlarla oynamaları oyun adına tek avantajları olur diye düşünüyorum.

    bizim tarafımızda ise fernando yeni döndü. ilk 11 başlar mı bilmiyoruz. o yoksa orta saha selçuk ve donk'a kalacak. bu kadıköy deplasmanı için büyük handikap diye düşünüyorum. sağ bek mariano cezalı olduğu için linnes'e emanet olacak. mariano formunu bulamasa da bu maçta özellikle savunmadan çıkarken ihtiyaç duyacağımız isim olurdu. yokluğunu aramayız umarım.

    kadıköy'de en büyük kozumuz, en güvendiğimiz isim hocamız fatih terim olacaktır. oradan galibiyetle dönecek bir isim varsa bu isim terim'dir. fener topu bize bırakırsa hocamın süper final'de yaptığı gibi takımı sakin oynatmasını istiyorum. kazanamayacaksak bile kaybetmeyelim.

    elbet bir gün kazanacağız. o sene bu sene olsun. bekliyoruz.

    (bkz: 17 mart 2018 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 108
    fernando selçuk orta sahası ile topa basan bir takım olmalıyız.
    belhanda ve feghouli kesinlikle sinirlerine hakim olmalılar. hocanın özel konuşup uyarı yapması şart. yoksa sıkıntı yaşarız.
    fenerin en büyük silahı bu maçları sürekli maçı psikolojik harbe çevirmesi. ilk golü biz atmalıyız. kesinlikle ilk golü biz atmalıyız.
    o zaman oyunu soğutma, sürekli faul yapma vs gibi işlere giremezler. bize kendi oyunumuzu oynama imkanı tanımamak için ellerinden geleni yapacaklar. oyunumuzu bozmak için herşeyi yapacaklar. yıllardır yaptıkları hep bu oldu. hep de planları tuttu. umarım bu sefer tutmaz. umarım bu sefer bu çirkefliklere müsade etmeyiz. belhanda'nın topla çok oynaması, kritik yerlerdeki top kayıpları başımıza inşallah bela olmaz.
    bakalım bu sefer altından kalkabilecek miyiz? allah utandırmasın.
  • 109
    fatih hocanın üçüncü döneminde oynadığımız kadıköy maçlarına ya yarı şampiyon ya da bir puanın bize yeteceği bir konumda çıkmıştık. zaten hep de istediğimizi almıştık. şimdiki durum biraz farklı, beraberlik ''oh'' değil ''eh'' dedirtir. üç puansa 21. şampiyonluğu kazandırır. dolayısıyla bu maça dair beklentilerim oldukça yüksek. ben ki en iyi olduğumuz dönemde dahi kadıköy deplasmanına sıfır puan yazarım ancak bu sefer üç puan bekliyorum takımdan ve fatih hocadan. ayağa pasla sakin oynayacağımız, rodrigues ve feghouli ile kanatları sık kullanarak ilk yarıda atacağımız bir golle istediğimizi alacağımız bir maç olarak görüyorum. maçın sonucuyla beraber de beşiktaş- başakşehir maçlarındaki var olmayan kredimizi var edip şampiyonluğa bir adım daha yaklaşacağız umarım. ayrıca kötü bir skorda enseyi karartmaya da gerek yok zira başakşehir ve beşiktaş da birbirleriyle oynayacak. ki fatih hoca haşortmanlıyı yenecektir.
  • 111
    çok fena bir paradoks içerisindeyim. bu paradokstan da bir totem çıkarma niyetindeyim. şöyle ki; bu yıla kadarki tüm kadıköy deplasmanlarında en iyi halimizde de en kötü halimizde de hep “o sene bu sene” demişimdir. 11 türk’le çıktığımız maçta da, “bam”lı kadroyla meydan okuduğumuz zamanlarda dahi nedense kesin yeneceğiz hissiyatındaydım.

    ilk defa ama ilk defa olmayacak hissi var içimde. belki de yeni kabullendim. paradoks da burada başlıyor. tam bu hissin farkına varınca “yav ilk defa böyle hissediyorum, bu sefer tam tersi olacak galiba” deyip totalde yine galibiyetten emin hale geliyorum. kafamı çok karıştıran maç.
  • 113
    fener'in elinde size üstünlüğü ve buna bağlı olarak duran top dışında gol silahının bulunmadığı maç. başakşehir maçındaki gibi önde basıp beşiktaş maçlarındaki gibi kavga etmek isteyeceklerdir. ofansif olarak gerçekten de çok sınırlı bir takım fenerbahçe.

    savunmalarının alameti farikası ise orta sahadaki m.topal-josef ikilisi. normalde neto-skrtel-roman 3'lüsünden çıkacak herhangi bir ikili asla güven vermiyor. topu oraya götürebilirsek gol veya goller buluruz. ama mesele josef-topal ikilisini by-pass edebilmekte. oyunu kanatlara yayıp, her iki çizgiyi kullanabilirsek bunu başarabiliriz.

    bu maçın bizim adımıza en kilit adamları savunma anlamında donk-selçuk ikilisi hücum anlamında ise beklerdeki nagatomo-linnes ikilisi olacak diye tahmin ediyorum.
  • 114
    (bkz: 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçı)

    o kadar cok sey benziyor ki... ayni günde bu derbi. hemen sonrasinda icerde trabzonspor ile oynuyoruz. dogal olarak ilk yaridada önce icerde fener sonra deplasmanda trabzon du. ve yine ilk yarida bjk derbisini deplasmanda oynamamiz. her seyi ile 2011-2012 sezonuna cok benzeyen bir sezon. ancak ne var ki; tudor sagolsun o ilk yaridaki derbilerde rezil rüsva oldugumuz icin 2011-2012 sezonuna tam olarak benzeyemeyen bir sezon olarak geciyor mevcut sezon.* 2011-12 sezonu benim icin en efsane sezondur. asla ama asla unutamam. eger sampiyon olursak bu senede öyle olacak. fakat cok icime oturuyor ilk yarida oynanan derbiler. oysa fikstür ile takimin oynadigi futbol ile (özellikle sene basindaki) kötü gecen yillardan sonra ayaga kalkmis olmamiz ile tam bir 2011-2012 dejavusu olacak sezon, ilk yari oynanan derbiler yüzünden buruk kaliyor. sezon basinda fikstürdeki benzerligi ve ilk haftalarda ki harika takimi görünce sürekli kendimi "ah ulan fatih hoca olacakti var ya tam 11-12 dejavu olacakti" demekten ali koyamiyordum. icime dogdu heralde, hoca cikti geldi.
    maca gelirsek,en kötü ihtimal beraberlik ile bile ciksak inanilmaz isimize yarayacak. olur da kaybedersek ise hic bir sekilde sorun olmayacak mactir bana göre, zira esas önemli olan dönemec icerde oynanacak 3 derbi. akbilspor a derbi diyorum istanbul takimi diye yanlis anlasilmasin* ama olurda kazanirsak bu maci, o zaman neler olacak neler...
  • 123
    duran toplardan ligin en çok gol yiyen takımlarından biriyiz, fb ise gollerini duran toplardan buluyor.
    ancak fenerbahçe ligin evinde en çok gol yiyen takımlarından biri ve ligin en fazla gol atan takımına karşı oynayacak.
    iyi futboldan fazlasına ihtiyacımız var zira iyi oynayıp da kaybettiğimiz onlarca maç hatırlıyorum kadıköy'de. futbol şansı bu kez bizim yanımızda olsun; kazanan galatasaray olsun.
  • 124
    çok net söylüyorum: fenerbahçe taraftarının, aykut kocaman'ın ve futbolcularının bizden çok çok daha fazla baskı altında olacağı maçtır. onların kaybedecek çok şeyi var, bizim hiçbir şeyimiz yok.

    biz 20 yıldır kazanamıyoruz. bu sene de kaybedersek, en kötü ihtimalle beşiktaş veya başakşehir ile puanımızı eşitler yolumuza bakarız. bir de her sene dinlediğimiz geyikleri dinleriz. fenerbahçe'ye ise beraberlik bile yetmez. camia olarak kazanmak zorundalar. aziz yıldırım olarak, aykut kocaman olarak, futbolcular olarak ve taraftar olarak.

    beraberlik bile gayet işimize yarar, lider şekilde yolumuza devam ederiz. bunun bilincinde olarak ancak beraberliğe yatmayacak şekilde oynamalıyız. kazanırsak her şey değişir.
  • 125
    bünyelerimizde heyecanı şimdiden başlatmış olan maçtır. teknik taktik kısmını bolca konuşuruz hafta boyunca zaten, açıkçası psikolojik kısmını da yıllardır konuşuyoruz, lehimize çeviremedik bir türlü. cümle alem fenerbahçe'nin derbilerdeki parolasının ne olduğunu biliyor, daha 2 hafta önce beşiktaş maçlarında da gösterdiler, yine o kaotik ortamı yaratan, bundan beslenen bir oyuncu grubuna sahipler. buna göre kuruyorlar kadrolarını zaten, baroni yerine yine tamamen aynı karakterde josef'i buluyorlar, ondan sonra da yine eduardo vs bir şey getirirler brezilya'dan. biz ise tam tersi, malesef kavgadan gürültüden dezavantaj yaşayan, birkaç isim hariç beyefendi takılan bir kadroya sahibiz. linnes, selçuk, garry, gomis gibi adamlar malesef bu tür oyunlarda yok oluyor, bu yıl boyunca da olduk. deplasmanlarda sıkıntı yaşamamızın iki önemli etkeni duran top zaafiyetimiz ve bu pısırıklık. kavgacı oyuncularımız serdar, belhanda, feghouli ise malesef bu kavgayı lehine kullanabilen tipte değil, yine bizi yakan tipler. sezon başında farklı hayal etmiştim bu kadroyu, duygusuz, işini yapan bir oyuncu grubu olurlar, oyundan düşmezler diye umuyordum ama canları sağolsun, başka özellikleriyle şampiyonluk yarışında tutuyorlar bizi.

    değinmek istediğim bir diğer nokta da, ciddi manada bu sezonki hücum gücümüzü beğeniyorum. tudor ile başlayan ve terim ile devam eden sezonda, geçen yıllara nazaran rakibi çok daha tehdit eden, rahatsız eden bir oyun oynuyoruz. beklerle iki taraftan hücum etmeyi en son ne zaman yaptık hatırlamıyoruzdur. kanatları iyi kullanıyoruz, duran top tehdidimiz var, ligde ceza sahasına en fazla giren takımız, dikine pas veya çalım oyunu oynayabiliyoruz, bitiriciliğimiz kuvvetli. uzaktan şut tehdidi yaratamıyoruz belki o kadar. hal böyleyken sezon başında 34 lig maçının en az 30-31'inde gol buluruz diye yazmıştım. 25. haftadayız ve 23 maçta gol bulduk. gol atamadığımız 2 takım fenerbahçe ve beşiktaş. hatta pozisyon sıkıntısı bile çektik o maçlarda, tudor'un da katkılarıyla. ben böyle bir sezonu fenere gol atmadan kapayacağımızı düşünmüyorum bu sebeple. ama maç sonucu hakkında pek bir şey hissedemiyorum. ama şundan dolayı çok mutluyum, sivas ve paşa maçlarında hesap dışı mağlubiyet alsak da, hedefimiz puan farkıyla lider gitmekti kadıköy'e ve yaptık. ne olursa olsun lider dönme şansımız da %99, bu iyi bir mental avantaj.
App Store'dan indirin Google Play'den alın