2013-14 UEFA Şampiyonlar Ligi B Grubu 1.Hafta Maçı
21:45 Türk Telekom Arena
1 - 6
  • 326
    er gazinosunda izlediğim son maçtır.
    hafta boyu maçı alacak mıyız mustafa abi diyerek peşimde dolaşan galatasaraylı asker kardeşlerim, 3-4'ten sonra takıma, fatih hocaya vs küfre vardılar. askerlik sürem boyunca hiçbirinin kalbini kırmayan ben belki duygu patlamasından, hababam sınıfının ahmeti gibi, taraftarlık dersi verip öyle aldım tezkeremi.
    (bkz: ulan gaassaray)
  • 330
    her şeyi istatistiğe döküp birilerini anlamsızca yersizce övmek için takla atan arkadaşlar bu maçı da bir zahmet eklesinler istatistiğe. galatasaray tarihinin avrupa'da yediği en büyük farktır. yok ilk yarı şöyleydi böyleydi demeye gerek yok. tempoyu düşürmeseler 10'luk maç olacağını hepimiz biliyoruz.
    üstelik bu öyle bir maçtır ki, üniversite 3'te hayatımın içine eden kızı tekrar aramama neden olmuştur. çünkü ondan bile fazla üzmüştür. hayatta beni en çok üzen şey ne diye sorsanız ilk 3'e girer bu maç. yine aklıma geldi ya la. hayatımdaki tek pişmanlık bu maçı izlemek oldu.
    edit: imla
  • 331
    bu maçtan önce fatih hocamız, kıymetlimiz, efendimiz, imparator hazretleri, yüce insan çok formda olduğundan milli takımla uğraşmakta, galatasaray'ı pek takmamaktaydı. zaten galatasaray dediğin takım trabzonspor gibi bir şey yüce signore hz. olmasa. dolayısıyla hocamız bir daha gelsin, bu sefer aynı anda üç takım falan yönetip ağzımıza sıçsın. çünkü o i m p a r a t o r.
  • 332
    savunmada emmanuel eboue, aurelien chedjou, dany nounkeu, albert riera dörtlüsüyle çıkıp 6 yediğimiz maç. (riera'yı ayrı bir yere koyuyorum) üç gevşeğin oluşturduğu savunma hattının böyle bir sonuca yol açması çok doğaldı. gökhan zan'ın sakatlığı mı vardı hatırlamıyorum ama (o zamanki haliyle şimdiki hali ve zihniyeti arasında dağlar kadar fark olan) benceyabancısınırı1olmalıcı* 'nın oynatılmaması çok büyük hataydı. şimdiki haliyle real' karşı oynasak bir 6 daha yeriz o ayrı :(

    maçın ilk yarım saati çok iyiydik. barcelona, bayern gibi avrupa'nın başat takımları dışında bir takımın real madrid'e karşı olabileceği kadar iyiydik. maçın hemen başında melo'nun uzaktan etkili bir şutuyla heyecanlandık. gene melo'yla iki tane daha pozisyonda etkili olduk bu bölümde, gole yaklaştık. real madrid de pek gelemiyordu kalemize. derken kabus eboue-chedjou'nun misafirperverliğiyle, isco'yla 33'te öne geçmesiyle başladı. devre bitene kadar birkaç kere daha etkili geldi madrid.

    ikinci yarı için herhalde çoğu galatasaray taraftarı yine de umutluydu. niye olmasaydık ki? real ile daha önce iki kez evimizde oynayıp, ikisinde de geriden gelip yenmiştik. biz galatasaray'ız dedik.

    ikinci yarı başladı. drogba* çıkmıştı yerine nurettin amrabat girdi. bu hamle işe yarayacak diye bizleri düşündürten pozisyon 47'de geldi. ah burak ah. ah ah. amrabat nefis kesti, burak yılmaz inanılmaz bir fırsatı kaçırdı. sokamadı topu kaleye. -seydi,-saydı ile konuşmamak gerek futbolda ama burak kafayla topu dışarı atacağına kaleye soksaydı bu faciayı yaşamazdık. kaybetsek bile normal bir sonuçla kaybederdik.

    sonra dakika 54'te real'in ikinci golü dani nönkö çönkö-angel di maria-karim benzemaişbirliğiyle geldi.

    63'te takım savunmasının sıkıntılı olduğunu bizlere gösteren ancak aslan payının ofsaytı bozmasıyla chedjou'nun olduğu üçüncü gol geldi. cristiano ronaldoyla.

    66'da duran toptan gene savunma zaafiyetimizi gösteren bir ronaldo golü daha geldi. 0-4 oldu.

    81'de eboue'nin açtığı yoldan giden ronaldo'nun asistinde benzema farkı 5'e çıkardı.

    84'te real'in kocası(u: :() umut bulutile farkı 4'e indirdik.

    90'da da ronaldo farkı tekrardan 5 yapıp skoru tayin etti: 1-6.

    bu maçın neden kaybedildiğine* dair birçok şey yazılabilir ama bana bu giriyi girdiren bu maçın afrikalı oyuncuların çoğunlukta olduğu bir savunma hattının nelere yol açabileceğinin bir örneğini göstermiş olması. maalesef. ayrı ayrı tek bombayken seversin de üç bomba bir aradayken...:(

    edit: sözlük formatına aykırılık uyarısı üzerine düzeltme.
  • 333
    aklıma geldikçe bunaltan maç. hala etkisini atamadım üstümden. burak 2. yarının başında neredeyse boş kaleye kafayla golü atsaydı bu kadar fark olmazdı diye düşünürüm. 3-0'dan sonra gözünü kronometreden ayıramamak, bit artık allah'ın belası diye beklemek çok sıkıntı vericiydi. o anları hatırlayınca kalbim kötü oluyor. en çok zoruna giden de orospu çocuğu hakemin 5-1 devam eden maçta uzatma oynatması ve uzatmalarda 6. golü yememizdi.
  • 336
    bu maçtan hiç bir cl maçından olmadığı kadar umutluydum. kocaman bir hayal kırıklığı olarak bitti benim için. gruptaki 2. maç olan juventus maçında da artık 4 olur 5 olur büyük fark yeriz diye düşünmüştüm çünkü o maçtan hemen önce teknik direktör değiştirmiştik. roberto mancini ne yaptı nasıl yaptı bilmiyorum ama umut bulut deplasmanda juventusa gol attı ve puanla döndük. hatta hakem tribünlerin o kadar gazına gelmese bu maçı kazanırdık. real madrid maçında aynı oyun tarzıyla oynasak kazanırdık yada puan alırdık diyemem ama daha çok şansımız olurdu en azından. burada amacım fatih terim'i gömmek değil. çünkü kendisinin özellikle avrupa maçlarındaki korkusuzluk temalı coşkulu futbol anlayışı bir taraftar olarak çok hoşuma gidiyor.
  • 337
    hafızamdan silmek istediğim tek avrupa maçı. 3-2 biten maçın arzusu ile yaşandı bu maç. o elden kaçırmanın arzusu vardı hepimizde. tek maç verseler bana galatasaray tarihinden silinecek diye. seç son dakika golcusu deseler. direk bu maçı seçerim. gerçekten çok büyük hayal kırıklığı idi bu maç. akıllarda kalan eboue ve haliyle burak ama hallaç pamuğu gibi dağılmıştık. dilerim böyle bir duruma da düşmeyiz. taa o zaman bile savunma hattımız kuvvetli değildi. bu maçla ilgili veya değil, bir takıma doğru savunmacılar almak, düzgün savunma düzenleri oturtmak çok zor bir şey olmamalı.
  • 338
    macı izleyenler zaten skoru umursamaz. 2.gole kadar gayet istekliydik. iyiydik. böyle maclarda fark artinca kirilma yasiyoruz.

    ben bu maca o kadar üzülmüyorum. ben bir önceki sezon 3-2 kazandigimiz macin ilkinde madrid'de penaltimiz verilseydi ve ilk maci 3-0 yerine 3-1 kaybetseydik ne olurdu onu dusunurum hep ya da 2.macta skor 3-1'ken drogba'nin golu ofsayt olmasaydi ve 4-1'e gelseydi ne olurdu?

    bu mac hezimet degildir benim icin ha 2-1 ha 6-1 sonucta grupa macı ve direkt rakibimiz degildi r.madrid.
  • 342
    geçenlerde kuruma bir veli geldi. başkomisermiş kendisi. odadaki galatasaray flamasını görünce muhabbeti açıldı. bu maç esnasında istanbul'da çalışıyormuş ve bu maçta görevliymiş. madrid heyetine refakat etmeleri emredilmiş. madrid yöneticileri stada geldiğinde bizim yöneticiler bütün telefon ve elektronik eşyalarının alınmasını istiyor. madridlilerönce direnseler de mecbur kalıp eşyaları teslim ediyorlar. bizim veli yöneticilerin isteğiyle bütün toplanan elektronik eşyaları özel güvenliklere verip madrid kafilesiyle stada giriyor. ancak maç bittikten sonra madrid kafilesinden toplanan o elektronik aletlerin hiçbirini bulamıyorlar. veli, elektronik eşyaları güvenliklerin hiç ettiğini düşünüyor. madridliler önce olayı büyütmeye kalksa da bizim yöneticilerden birilerinin araya girip zarar tazmini teklif etmesiyle yatışıyorlar. zarar tazmini de istemeyip memnuniyetsizliklerini dile getirerek staddan ayrılıyorlar. olayı büyütmemelerinden ve kendilerine ne söylenirse yapmalarından ötürü "çok medeni adamlar" diye tabir ediyor velimiz adamları.

    olayın gerçekliği nedir bilmiyorum, durduk yere bir başkomiser yalan söyler mi onu da bilmiyorum ama bana anlatıldığı gibi buraya aktarmak istedim. bilgisi olan varsa yeşillendirsin, entryi güncelleyelim.
  • 344
    bu maçta 6 yemiştik ama baya iyi oynamıştık diye hatırlıyorum, en azından 50. dakikaya kadar. yalnız bu maçta yediğimiz ilk iki gol mahalle maçında atılsa defans hattındaki herkes dayak yer. sanırım takım da iyi oynanan maçta böyle salak goller yenirse bir bok olmaz bizden kafasıyla 50. dakikada maçı bırakmıştı... andalların ve ilk insanların kralı umut bulut hariç. cidden o sezon umut şampiyonlar liginde ne katkı vermişti ya. real'e içeride dışarıda sallamalar, ramos'a kırmızı aldırma, son juve maçında drogba'nın sneijder'e yaptığı asistin pası.

    neyse ya ben şampiyonlar ligini özledim sözlük be. ils sont les meilleurs be. sie sind die besten be.
  • 349
    13 şubat 2019 ajax real madrid maçı‘nı izlerken aklıma gelen maç. ilk 30 dakika çok güzel futbol oynarken yediğimiz saçma gol, üzerine drogba’nın sakatlanıp çıkması ve 2-0 sonrasında takımın kurabiye gibi dağılması. gariptir ama 6-1 bitmesine rağmen bende ilk yarıdan dolayı mıdır nedir 6 gol yemiş olmanın yıkıcı etkisi olmamıştı. bir sene önce elimizden kaçırdığımız takımdan 6 gol yemiştik halbuki.
  • 350
    üçüncü fatih terim dönemi'nin ilk iki sezonundaki o makine gibi takım olmadığımızın ayırdına biraz acı şekilde vardığımız maç. ilk yarısında fena oynamasak da altmışlı ve seksenli dakikalardaki, güç ve kalite farkının da etkisiyle yaşanan kopuşlar sonucu modern tarihimizin sami yen'deki chelsea maçı ile birlikte en farklı avrupa mağlubiyetini almıştık. "ne olduğunu anlamadan adamı beşlik yaparlar" tabiri hayat bulmuştur bu doksan dakikada.

    önceki iki sezonda gelen şampiyonluğun, hele de birkaç ay önce oynanan galatasaray are getting closer and closer maçının ardından büyük umutlarımız vardı doksan dakika öncesinde. biraz başlığın sözlükteki haliyle ilgili olacak ama schalke maçından önce başlattığımız, şimdilerde galatasaray sözlük sinerji ekibi olarak bilinen sol frame totemi olayının organize şekilde yapıldığı ilk maçtı. öyle de bir anısı vardır.

    tek krallık galatasaraylılık koreografisi vardı bir de. ali sami yen, arkasında silah kuşanmış şekilde fatih terim ve futbolcular, sağda solda aslanlar ve en önde kaçışan juventus ve real madrid formalı iki futbolcu vardı. üç boyutlu, kartonlu falan hem iddialı hem de teknik olarak gayet de üst düzey bir koreografiydi. skorun etkisiyle pek yüzüne bakılmadı hatta taşşak geçildi yer yer...

    o koreografi herşeye rağmen birkaç ay sonra karlı bir istanbul öğleden sonrasında gerçeğe dönüşecekti...

    (bkz: hadi güle güle juventus arrivederci)

    (bkz: tarihte bugün)
App Store'dan indirin Google Play'den alın