12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı

• 551

  23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı'nda benzer bir oyun, benzer bir diziliş ve benzer mücadele azmi göstermek istediğim, şampiyonlar liginde son deplasman galibiyetimizi aldığımız maç!
  
  skor da tıpkı totemimiz gibi bitmiş. :)
• 552

  (bkz: tarihte bugün)
• 553

  üzerinden 7 sene geçince unutulmaya yüz tutmuş bile.
  
  https://www.dailymotion.com/video/xy5u6z
  
  galatasaray'ın avrupa'da son kez kükrediği dönemlere denk gelen efsane maç.
• 554

  (bkz: top sekti burak gitti)
  (bkz: işte galatasaray işte cimbombom)
  (bkz: schalke bitti herşey bitti)
• 555

  https://www.youtube.com/watch?v=JDdk3JJU_Sg
  galatasaray resmi youtube kanalında geniş özeti paylaşılan mükemmel maç.
• 556

  albert riera'nin burak yilmaz'a olan asistinin, onyekuru'nun fenerbahce'ye by yil attigi goldeki donk'un asistine benzettigim mac. heyecandan maci izleyememistim ve kardesimle birmingham'da macin bitmesini bir pub'da zaman gecirerek beklemistim.
• 557

  sanırım galatasaray futbol takımının avrupa'daki son deplasman galibiyeti. nereden nereye...
• 558

  burak yılmaz'ın kariyer zirvesi olan maç. aslında kümülatif olarak schalke serisini de düşünebiliriz. o dönem oldukça revaçta olan schalke stoperi höwedes'i paspas etmişti iki maçta da. burak yılmaz'ın çok iyi oynadığı maçlar ve dönemler oldu ancak kariyeri bir daha bu seviyelere gelmedi.
• 559

  semih kaya'nın aksaklığını görünce yine bir öff çektim.
  
  daha maçın başında ilk geri pasıyla golü yediriyordu neredeyse.
  yine kornerden gelen ortada sıçrayamamış ve karambolde schalke'nin attığı golün müsebbiblerinden oldu.
  
  19 yaşındaki draxler omuz vurup yerlerde süründürüyor semih'i, o kadar çelimsiz.
  
  karakterini severim kendisinin ama her 2 maçta hiç olmazsa 1 tane ölümcül hata yapardı.
  altyapı topçusu ve yerli oyuncu kredisinin ekmeğini yiyenlerden işte.
  
  son dakikada umut bulut iyi ki o golü attı da şampiyonlar ligi'nde iyi bir deplasman galibiyetimiz oldu.
  
  burak yılmaz da çok güçlü ve formda idi, böylelikle bir kez daha anımsamış olduk qral'ı.
• 560

  gebze yeni çarşıda bulunan bir iddaa bayisinde, iddaa deyimiyle 2'den 0 oynadığım karşılaşma. lise yıllarında bir genç için iyi de para kazanacağım kuponum yatmıştı. umut'un son dakikada gelen golüne sevinsem mi üzülsem mi bilememiştim. ancak şimdi iyi ki öyle bitmiş diyorum.*
• 561

  o gün gündüzden gerginim. julian draxler, michel bastos kanat ikilisinin açık vermesini diliyorum. muhasebe dersindeyim. okuldan çıktım, servisten indim ve bir büyük rakı aldım.* bir süzme yoğurt, havuç, tavuk bonfile vs. kendi mezemi kendim yapacağım. evde babam yok. memlekete bir tane arsa, tarla işi çözmeye gitmiş. anacığım da zaten romatizmalı haliyle benim keyfimle uğraşamaz.
  
  havuçları hafif zeytinyağında kavurup mayonez ve yoğurt desteğiyle tarator yaptım. tavukları da küp küp doğrayıp soğan, domates* ve biber kombiniyle sote yaptım ve ilk dubleyi koydum. kulağımda kulaklık ve gençlik marşı elbette. kendimi akşam maça hazırlıyorum. alman forumlarına daldım "fuck schalke 04" "fuck zero four!" demek için ama anlamadılar. yani anladılar ama dalga geçtiler. oradan bi tane gurbetçi arkadaş "abi 04 deme nulfiya de dedi." çok nezaketli bir arkadaştı ki o küfretmeyi öğretmedi de "04" demeyi öğretti. ben yine "fuck" kalıbından devam ettim.
  
  neyse, masayı kurdum. maça doğru yaklaşıyoruz. babam aradı. "la biz zobayı kurduk, yayını da bulduk net!" dedi. sevindim. çünkü maç esnasında soru sorana kurulurum. babam maçı izleyecekmiş. oh, rahat! neyse ufak ufak demlenirken maç başladı. iyi oynuyorduk ama yedik bi zaman sonra hastalık olarak. lan hem de golü roman neustadter attı amk. nasıl bir topçu olduğunu bilsem havuç taratoru bir kaşıkta bitirirdim amk.(u: rakı pahalı olm. kafaya mı dikelim? :()
  
  neyse, sonra bizimkiler bastırmaya başladı ama ne bastırma. öyle böyle gitmiyoruz schalke kalesine. drogba kaçırdı, burak dokunamadı vs. derken, hamit direklerle barıştı.
  
  https://www.youtube.com/...hannel=futboltutkusu
  
  o dönemi hatırlayanlar bilir. hamit bir ara direklerle akraba olmuştu...
  
  neyse, sonra bırakmadık biz baskıyı. schalke tribünlerinden "nein, nein, nein!" nidaları gelircesine hücum ettik ve sonra burak ikiyi taştan çıkardı...
  
  https://youtu.be/r9ZD9Xug9AM
  
  deliriyorum ama bir taraftan ihtiyatlıyım! maç bitmedi henüz... neyse devre arası. hass. bir paket sigaraya yakın içmişim.
  (anne) mali1905: galatasaray diye ölecen sen! galatasaray seni kurtarmaz yavrum, kuzuuuum.
  mali1905: anne bu çakmak bitmiş. senin şu ocağı yakan uzun çakmağı getirsene..+90
  (anne) mali1905: ben zaten boşa konuşuyorum!! beni dinleyen mi var bu evde? yarın galatasaray verir ekmeğini oğlum. tamam!? al yak! ben de yakacağım bir tane!!
  mali1905: anne mişel bastos diye bi yavşak var bunlarda ona dikkat lazım. bi de draxler var ama o daha çocu...
  (anne) mali1905: allah ayaklarını birbirlerine dolandırsın, %+*/*/*//*/*!?
  mali1905: tamam anne sağ ol. yedi sülalesi mahvolmuştur herhalde..
  
  derken ikinci devre başladı. ikinci yarı boyunca saçma sapan bir baskıya maruz kalacağımız aşikardı tabi. schalke geldi, geldi ve yine geldi. dakika 65 gibi de o korktuğum michel bastos'un ayağından golü buldular.
  
  https://www.youtube.com/...annel=XCXCXCXCXCCXXC
  
  sonrası? sonrası tırnak yemece, sövmece, şişenin dibine yine sövmece...
  
  yürek çarpıntısı amk. bıraktım rakıyı mezeyi muslera ile beraber, halının üstünde, hayali topu emniyete falan alıyorum amk!
  
  dakikalar aktı, aktı, ben gerildim. gerildim show ana haberi sunan reha muhtar gibi oldum amk! sonra dakikalar 90+ dedi...
  
  https://www.youtube.com/...CLENTMAV%C4%B0%C5%9E
  
  anneme koştum. kucakladım. evi gezdik.(belin sakatlanacak eşşek sıpasııııı!)
  
  ben: gooooooooaalalasjkkasagoooooool!
  annem: hahahah goooool! oğlum bırak!!!
  ben: gooooooooooooooooolasalasla muck muck!
  annem: bak döverim, yeter gariiiiii!
  ben: gol annecim goooool!
  annem: ey allahım ya rabbim ben nerede yanlış yaptım!?
  ben: karnında ben varken babamla maça gitmeyle hahahahudhjs ah ya tamam vurma! :)
  
  oooley oooley oooley oley o la la göklerde yıldız gönüllerde ay şampiyonsun galatasaraaaaaay!*
• 562

  https://pbs.twimg.com/...=jpg&name=medium
  
  bana resimdeki manşeti hatırlatan maç. bu maçtan tam 2 sene önce oynanan ve 3-2 kaybettiğimiz ankaragücü maçında galatasaray tarihinin en kötü sezonunu yaşıyordu. adnan polat önderliğinde tam bir anadolu takımına dönmüştük. 2 sene sonra ise kimsenin aklının ucundan bile geçmeyeceği şekilde avrupa'yı tekrar inletiyorduk. galatasaray yere düşer ama kısa sürede çok daha sağlam şekilde ayağa kalkmasını da bilir.
• 563

  üzerinden neredeyse 10 yıl geçmiş olmasına inanamadığım maç. memleketin ücra bir köşesinde umut’un golüne abdurrahim albayrak gibi sevinirken maçı beraber izlediğim hasta galatasaraylı bir arkadaşımın yanlışlıkla burnunu kanatmıştım. işin komik yanı farkettikten sonra bile umursamadan deliler gibi sevinmişti. * o günden sonra mutlu olmak için 10 yıl beklemiş olmak beni ziyadesiyle hüzünlendirdi. bu maç için de 10 yıl beklemiştik.
• 564

  hayatımda ilk kez bahis oynamıştım; bu maçta galatasaray galibiyetine, aynı saatteki barcelona-milan maçına da 4-6 gol oynamıştım ve iki maçta da gelen son dakika golü kuponumu getirmişti. maçın dikkat çeken özelliği ise şl'de o sezon 8. maçını oynayan schalke 04'ün ilk kez mağlup olmasıydı; umut bulut son dakikada o golü atamasa schalke 04 namağlup bir şekilde turnuvaya veda edecekti.
• 565

  hamit altintop'un attığı şutun gol olması ile birlikte kazanacağımız kesinleşmiş maç. zira o donemler hamit'in her şutu direkten dönüyordu. bu sefer ise iç direğe vurup gol olmuştu. umut bulut'un golünde de hatırlayacağınız üzere şans yine bizden yana olmuş ve top kaleciden sekip umut'un onune dusmus ve dokunusu ile ağlarla bulusmuştu. zira umut zor olanı yapıp topu kaleciye nisanlamisti.
  yani o maç tüm şansımızı o sezon için kullandığımız maç olabilir. harika oynadığımız gerçeği de var tabii.
• 566

  golle bitsin!
  
  https://youtu.be/JDdk3JJU_Sg
• 567

  yaşım dolayısıyla görebildiğim en büyük avrupa zaferlerinden bir tanesiydi benim için. o sezon şampiyonlar ligi’nde yoluna namağlup şekilde devam eden ve istanbul’da aldığı 1-1’lik beraberlikle tur için avantajlı konuma geçen schalke karşısında gösterdiğimiz performansla bir kez daha avrupa fatihi unvanımızın hakkını vermiştik. kadrosunda o dönem için çok önemli potansiyelleri barındıran -joel matip, sead kolasinac, julian draxler gibi- schalke için sezonun en dramatik maçlarından bir tanesiydi. bizim için ise istanbul’da rakibe verilen avantaj ve maçın başında yenilen erken bir golle birlikte çok zor başlayan gecenin türk futbol tarihi’ne geçerek mutlu sonla bittiği bir maç olmuştu.
• 568

  son 10 yılın en güzel avrupa maçlarından biri. benim bu süre için ilk 3'ümde.
  
  gerçekten çok heyecanlı ve keyifli bir maçtı.
• 569

  üzerinden 10 yıl geçen maç. üstelik şampiyonlar ligindeki son deplasman galibiyetimiz.
• 570

  (bkz: tarihte bugün)
  
  13 mart 2011'de ankaragücü maçında kümeye diye bağrılan galatasaray'ın sadece 2 sene sonra avrupa'yı inlettiği maç. tam 10 sene geçti üzerinden.
• 571

  söyle kimler gidiyor schalke'ye tezahüratı ve schalke'nin ikinci yarıdaki baskısıyla akıllara kazanan epik maç. julian draxler'i kovalamaktan bitap düşen semih kaya'nın bir ara fenalık geçirip kendini yere attığını söylersek, o günleri hatırlamayan ve de gelecekte bu satırları okuyacak olanlara maçın ikinci yarısındaki baskının haklı bir tasvirini yapmış oluruz zannediyorum. özellikle son yarım saat orta sahanın oralarda bir yerde görünmez bir duvar varmış ve top o tarafa geçemeden geri bizim kaleye geliyormuş gibi bir manzara ortaya çıktıysa da üçüncü fatih terim döneminin en zirve performanslarından biriyle turu kucaklamak mümkün olmuştur.
  
  (bkz: golle bitsin golle bitsin gooool)
• 572

  üzerinden tam 10 yıl geçmiş vay be.güzel ve özlenilen anılardan.bizi devler liginde çeyrek finalist yapan her yönüyle epik ve unutulmaz bir maç.
• 573

  tarihe geçmiş, ne zaman bir yerde karşıma çıksa gözlerim parlayarak izlediğim muhteşem maç.
  iş için ankara'da olduğum bir zaman, konsept olarak slow müzik çalan bir barda (öyle demişti oradaki çalışan), ses olmadan izlemiştim.
  umut'un gölünde bağıramadıgım için arkadaşımı hırpalanmıştım sevincimden. adamın az kalsın montu yırtılıyordu :)
• 574

  üzerinden tam 10 yıl geçen maç. o zamanlar öğrenciydim ve erasmus programı ile almanya'nın münster şehrine gitmiştim. bu şehrin yarısı dortmund yarısı da schalke'lidir. bir pubda 2 galatasaraylı arkadaşımla birlikte 3 kişi 50-60 schalke'linin içinde maç izlemiştik. herkes bize dostça sataşıyordu maç öncesi ama maç bitince yaşadığımız sevinci sokaklarında attığımız turu ve onların bizi tebrik etmelerini unutamıyorum. ıçlerinden birkaç iyi arkadaşım da oldu her sene bugü mesaj atmayı eksik etmem :)
• 575

  üzerinden 10 yıl geçtiğini görmemle beni hüzüne boğan ama zamanında sevince boğan maçtır. klasik bir deyimle: daha dün gibi ya, nasıl onca yıl geçmiş bu maçın üstünden. hayata karşı heyecanlı genç bir üniversite öğrencisiyken şimdi yetişkin bir canlı olmuşum. olacak şey değil. giderek orta yaş sendromuna yaklaşıyorum. kadere de inanmam fakat kaderde bu da varmış sözlük :( galatasaray'ımız maçı deplasmanda 3-2 kazanıp şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkmıştı. sneijder ve drogbalı kadronun unutulmayacak efsane maçlarından birisidir.