1
6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı öncesi, özellikle de "ultraslan" tayfanın avrupa'nın farklı şehirlerindeki sosyal medya paylaşımlarını görünce akıllara gelen böğürtü.
(bkz: 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maç biletleri)
ultraslan'ın ünal aysal yönetimine cephe alışı bu böğürtü eşliğinde başlamıştı. nitekim önce duygun yarsuvat, daha sonra da dursun aydın özbek yönetimi ile 4 yılda yarı çöküş yarı da soygun geçirerek maddi manevi her anlamda dibe vurduk. aradan geçen 5 yıl sonunda bugün mustafa dursun yönetimi ölümü gördükten sonra razı olunan sıtma gibi yarım kalan işi tamamlamakla güç bela değirmeni döndürmeye çalışmak arasında gidip geliyor. bu heriflerin bir deplasman "keyfi" ellerinden alındığı için kulübün her anlamda dibe vurmasına sebep olan bir değişimin yaşanacağı sürecin başlamasına keyifle ön-ayak oldular...
tıpkı murat özyer gibi şubenin iliğini kemiğini sömürmekten başka bir halta yaramayan bir leş yiyiciye söylemediği bir sözden dolayı oynanan maçı da boşverip saatlerce ismail şenol'a küfrettikleri gece "böyle taraftar olmaz" dediği için ergin ataman'ı düşman belledikleri gibi. 2 sene boyunca adama demediklerini bırakmadılar, bu şube yönetimi ve murat özyer ekolü ile yola devam edilirse hayali bile kurulamayacak kupa finali öncesi hazırlanan koreografide yer vermediler, yetmedi en son kendi salonunda adama küfrettiler, kendilerine ses çıkarıldı diye çocuk kadın ayırmadan insanlara saldırdılar... bunların keyfi olacak diye galatasaray'a neredeyse 30 sene sonra lig şampiyonluğunu getiren, bir de avrupa kupası hediye eden adamı götüne teneke bağlayarak gönderdik. geçen sene ufak bir oktay mahmuti mucizesi ile kümede kaldık. bu sezon kısmetse küme de düşeceğiz. nasıl olsa galatasaray'ın sahibi bunlar, her deplasmana maça bunlar gidiyor. boynumuz kıldan ince. bi de utanmadan okuyup adam olduk, düzenli iş hayatımız falan var ne haddimize galatasaray menfaati falan...
her daim liseci tayfaya söylenir az olsun bizim olsun lafı ama ultraslan dediğimiz de aslında çok farklı değil malesef. belki yer yer daha beter...
(bkz: 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maç biletleri)
ultraslan'ın ünal aysal yönetimine cephe alışı bu böğürtü eşliğinde başlamıştı. nitekim önce duygun yarsuvat, daha sonra da dursun aydın özbek yönetimi ile 4 yılda yarı çöküş yarı da soygun geçirerek maddi manevi her anlamda dibe vurduk. aradan geçen 5 yıl sonunda bugün mustafa dursun yönetimi ölümü gördükten sonra razı olunan sıtma gibi yarım kalan işi tamamlamakla güç bela değirmeni döndürmeye çalışmak arasında gidip geliyor. bu heriflerin bir deplasman "keyfi" ellerinden alındığı için kulübün her anlamda dibe vurmasına sebep olan bir değişimin yaşanacağı sürecin başlamasına keyifle ön-ayak oldular...
tıpkı murat özyer gibi şubenin iliğini kemiğini sömürmekten başka bir halta yaramayan bir leş yiyiciye söylemediği bir sözden dolayı oynanan maçı da boşverip saatlerce ismail şenol'a küfrettikleri gece "böyle taraftar olmaz" dediği için ergin ataman'ı düşman belledikleri gibi. 2 sene boyunca adama demediklerini bırakmadılar, bu şube yönetimi ve murat özyer ekolü ile yola devam edilirse hayali bile kurulamayacak kupa finali öncesi hazırlanan koreografide yer vermediler, yetmedi en son kendi salonunda adama küfrettiler, kendilerine ses çıkarıldı diye çocuk kadın ayırmadan insanlara saldırdılar... bunların keyfi olacak diye galatasaray'a neredeyse 30 sene sonra lig şampiyonluğunu getiren, bir de avrupa kupası hediye eden adamı götüne teneke bağlayarak gönderdik. geçen sene ufak bir oktay mahmuti mucizesi ile kümede kaldık. bu sezon kısmetse küme de düşeceğiz. nasıl olsa galatasaray'ın sahibi bunlar, her deplasmana maça bunlar gidiyor. boynumuz kıldan ince. bi de utanmadan okuyup adam olduk, düzenli iş hayatımız falan var ne haddimize galatasaray menfaati falan...
her daim liseci tayfaya söylenir az olsun bizim olsun lafı ama ultraslan dediğimiz de aslında çok farklı değil malesef. belki yer yer daha beter...