• 30
    ilk yarısı itibariyle gollerin kendisinden çok hazırlanışına hasta olduğum maçtır...yakında paslaşarak kaleye gireceğiz sanıyorum..hücum gücümüzün konsantrasyonu yüksek olduğunda gol atamayacağımız takım olmadığını gösteriyor bu maç, yenemeyeceğimiz takım ifadesini kullanabilmem için defansta da sağlam durmalıyız...mehmet güvenin geldiği ilk günden bu yana bu kadar olumlu oynadığını hatırlamıyorum..rahat bir ikinci yarı izleyeceğimiz aşikâr..
  • 37
    zaman durdurulmuştu sanki. saha aynı, formalar aynı, maça gidenler aynı, oynayanlar aynı. aynı derken, kewell ameliyata gittiğinden önde nonda, ayhan cezalıyken orta sahada mehmet güven.

    kadrolar açıklanıp sürprizin kimler olduğunu öğrendikten sonra telefonlar çalıştı. mehmet güven ve nonda bu sezon taraftarların sevmediği futbolculardı. bende elimde not tuttum bakalım mehmet güven ile nonda ne yapacak diye. ilk yarıyı yazıyorum şimdi, 27 kere topla buluşmuş 27 kere olumlu kullanmış. sahanın en iyi futbolcusu ilk yarıda. umarım taraftarla barışır. nonda ise mehteran futbolcusu. olumsuz bir yığın top kullandıktan sonra lşncoln'ün acıyıp bir de sen at diye önüne yuvarladığı topu, ben formsuzum şimdi kewell'e imrenip yaradana sığınıp vuracam, gecekondu tribününden alacaklar topu neme lazım diyerek, gerilerden kısrak başı gibi uzanan arda'ya uzattı. arda bir kaç maçtır sıkılıyordu, gündemdeki 3 lüden. ben niye yokum aralarında der gibiydi. muhteşem bir teknikle topu ağlara gönderdi.

    ikinci yarıda şovun ve gollerin devamını bekleyenler, galatasaray'ı tanımıyordu. kimiz ezmişiz, kimi rencide etmişiz ki bu güne kadar. 8 tane atsan ne olacak, karşıdaki futbolculara taraftarlarından küfür mü yedirsinler. aktif dinlenmeye geçtiler ve idare ederek beşiktaş maçına hazırlanmaya başladılar.

    mehmet güven'in ikinci yarıda da iyi futbolu devam etti. sonlara doğru birde ben savurayaım deyip öektiği şut kasık problemini gündeme getirdi. revire gider ilk yarıyı kapatır. baros iki kere sarı karttan yırttı, biraz sahtekarlık kokuyor adamımızın yüzünden. biz hakemi kandırarak alınan penaltıyı istemiyoruz baros, elinle de oynama artık. bakt hakem vermeyecek rica ettibenim sarı kartı unutmayın lütfen diyerek kartını alıverdi.

    bir zaman makinası icat ettiler. galatasaray'ın maçı bitecek ve biz orada bekleyeceğiz diğer maçı. gel de şimdi bir haftayı geçir bakalım nasıl geçireceksen. haftaya ali sami yen tarih yazar, şahit olun maçı kaçırmayın. en övünülecek durum galatasaray'ın golleri. bir kaç kişi paslasmazsa sanki sayılmayacak gibi oynuyorlar. beleş, dandik gol atmak yok.

    son üç maçtır takım vites büyülttü, ürküten, rakibe korku, taraftara güven veren futbol oynuyor. ve ben çaylaktan söz etmiyorum. belki de birileri bekliyor benim mars olmamı. benim fikrim aynı arkadaşlar, galatasaray'ın oynadığı en kötü oyun oynadığı en son maçta oynadığı oyundur her zaman. bu takıma kötü futbol oynatamazsın, oynatıyorsan işte o zaman somut büyük(ya da küçük) antrenörsün. yoksa bırak ne yaparlarsa yapsınlar, her takımı 10 dakika top oynasalar maymuna çevirirler zaten.
    yendiğimiz maçtan sonra futbolcu eleştirmek pek adetim değil derken ben meira'dan biraz bahsedeyim. çok güzel bir asist yaptı, bu topu kafayla o futbolcunun önüne indirmeye karar vermek için insanın deli olması lazım. nonda kardeşim takım 3 puanı cebe koymuş, biraz gayret edipte kendini hatırlatsan olmazmı. bu ne ayağında demir varmış gibi.
    son bir lafımda rıdvan dilmen'e. takımı, sıçan gibi oynayıp bütün turnuvalardan dip yaparak elenmiş, taraftarlarına umut satmayı ihmael etmiyor. bu maçta puan ya da puanlar kaybetmeyen galatasaray'ın bu günkü gollerini ben müsade ederseniz rıdvan'a hediye ediyorum. yılbaşı hediyeniz benden, rıdvan ve temsilcisi olduğu yığınlar.
  • 42
    arkadaşlar şu futbolda yemin ediyorum herşey istikrar ve uyum. şu onbirde sakatlıktan dolayı az oynamış oyuncular birkaç hafta daha oynayınca daha da ısınacaklar birbirlerine. o zaman bu şiir gibi ofansif oyun daha da devamlılık gösterecek. az önce maçın tekrarını izledim. normalde olsa sadece golleri izlerdim. ancak sözlüğe söz verdiydim izledim oturup baştan sona. galatasaray geçen haftadan farklı dizilmemişti. iki büyük fark ayhan'ın yerine oynayan mehmet güven ve kewell'ın yerine oynayan nonda'ydı. diziliş defansta özellikle arda'nın ve lincoln'ün geri dönüşleriyle 5-3-2 ancak oyun kurma aşamasında 3-4-3 gibiydi. 3-4-3'ü açarsak lincoln'ün orta sahaya pek yanaşmayıp ileride beklemesiyle 3-4-1-2 çoğu zaman nonda'nın orta alana yakın oynaması sebebiyle 3-4-2-1 gibiydi. gençlerbirliği ise belli ki galatasaray'ı 7 defans oyuncusuyla durdurmak istiyordu. 4-3-2-1 taktiğiyle sahaya dizilen gençler özellikle orta alanda sık faul yaparak oyuncularımızı sindirmeye çalıştı. özellikle belirtiyorum ilk golümüzle diğer iki golün arasında zaman farkının geçen haftaki zaman farkından nispeten uzun olmasının sebebi bu yapılan bir kısmı kartlık fauler ve hakemin abuk sabuk aleyhimize çaldığı fauller. mehmet güven ilk 25 dakika kusursuz oynadı. golden önce 2 defa top kaptırdı ve gençlerbirliğinin iştahı o sırada açıldı. dikkat ettim ilk golü atan gençlerbirliği takımı gol pozisyonu ve ondan önceki iki akında da 6 kişiyle gelmişler. gençlerbirliği iyi takım ancak şu biz anadolu takımıyız bizim yaptıklarımız faul olmasın onların her yaptıkları faul olsun zihniyetinden çıkmaları gerekiyor. zira her hakem halis özkahya gibi çıkmaz. mehmet güven'in ayhan'dan farklarını özetlemek gerekirse iki nokta öne çıkıyor. mehmet güven sağ ayaklı olduğundan sağ açığa çıkma kapasitesine sahip bir de daha önemli farkı topu fazla ayağında tutmadan dikine ve çaprazlara uzun oynayabiliyor. belli ki skibbe'nin yararı olmuş bizim güven'e, çok güçlenmiş çünkü. kolay kolay yıkılmıyor. mehmet topal biraz daha koymuş üzerine. geçen hafta %30 diyorduk bu hafta %40'a çıkarmış performansını. lincoln'e attığı top kolay top değil. nonda üzerinde biraz konuşmakta fayda var. nonda'nın oynaması sanırım baros lincoln arda üçlüsüne tek paslarla yardımcı olabilmesinden kaynaklanıyor. önyargılardan arınmış bir şekilde izlediğimde nonda tabii ki kewell'ın ayarında değil ancak ümit karan'ın yaptığı "orta sahada gezinme ve top dağıtma" görevini ilk devre güzel becermiş. nitekim bir de asisti var. ancak takıma adapte değil nonda. zamanla oynadıkça olacak. ben nonda'ya halen inanıyorum. yine de oyundan çıkarılması biraz gecikmiştir. o anlamda skibbe'yi eleştirebilirim. aydın çok iyi bir oyuncu. mücadeleci genç koşuyor yıpratıyor. biraz pas kalitesini yükseltirse lincoln'ün baros'un ve arda'nın zihniyetine uyum gösterebilirse haftasonu banko ilk onbir oynar. bu hafta oynamamasının tek sebebi değindiğim gibi "uyum". hatırlarsanız son ali sami yen maçında çok pas hatası yapmıştı. bu onun nitelilerinden değil hücumdakilerle henüz beyin olarak uyuşmadığından. ama eli kulağında. arda ise kewell gibi içeri katetmeyi düşündüğü anda golü buldu. arda içeri katetmiyor fazla çünkü asli görevi defansa yardımcı olmak. de sanctis yine yıldızlaştı. enseye patlattığı tokat ise muazzamdı. ulan de sanctis bir italyan'a göre bayağı delikanlısın. zaten morgan de sanctis italyanca'ya aykırı bir isim. moragan ne? "de" eki de ne ola? neyse... bir dahaki maçta bir galibiyet analizi daha yaparım inşallah. haydi aslanlar.

    edt: şu entry'i özene bezene yazmışım. ofsayt verip haftanın en ofsayt entry'sine sokan arkadaş rahat uyur umarım.
  • 43
    sırasıyla, ankaragücünü, ankaragücünde, gençlerbirliğini, gençlerbirliğinde yenip,* gizli görevlerin tamamlanmasına vesile olan ikinci maçtır, kewell ise usta splenter'ın çok gizli bir görevi için avustralyaya gitmiştir, gelecektir, şimdilik lincoln takımın amiri olarak, ekibi kurmuş ve gerekli yerlere baskın yapmak için ekiple istanbula dönmüştür. yaşasın dı dıt dıt dırt cim bom turtles dı dıt dıt dıt cim bom turtles dını dını dı dıt * *
  • 44
    sağ bekte barış'ın hiç sırıtmadan görevini yaptığı, mehmet güven'in toparlandığı, de sanctis'in yine farktan sonra gelen ataklarda kurtarışlarıyla fotoğraf çektirdiği, meira'nın şık bir asistle oynadığı, nonda'nın ayhan'ın görevlerini * eksiksiz yerine getirdiği, galatasaray'ın yine beş dakkada beşiktaş taktiğiyle ve arsenalvari golleriyle ilk yarıda işi bitirdiği, bendenizin de ilk yarıda coştuğu ikinci yarıda sıkıldığı maçtır.
  • 45
    maç öncesi gençlerbirliğinin resmen zavallı durumuna düştüğü maç olmuştur. maç öncesi ne zaman galatasaray taraftarı bağırsa hemen hoperlörlerin sesini maximum a getirip sesimizi bastırmaya çalışmışlardır. kardeşim zaten 3 tane şarkıyı tekrar tekrar çalıyorsun, bırak bütün ankara duysun sesimizi. neyse ki günü birlik gittiğim ankaradan, istanbul a mutlu döndüm. işin en sevdiğim tarafıda kesinlikle buydu.

    ayrıca; alayına gider
    kralını siker
    ölüm olsa bile
    hep en önden gider
    istanbul, istanbul,istanbul, istanbul
App Store'dan indirin Google Play'den alın