• 26
    fenerbahce nin haftayi bay gececeginden, mutlak galibiyet parolasi ile cikmamiz gereken maç tir. diyarbakirspor u yenmekle sivasspor a avantaj saglayacagimiz icin 12 nisan pazartesi günü makukula nin macta co$up sivasspor kalecisi akin in korudugu kaleyi emmentaler peynirine cevirmesini istiyorum. nedir lan 2 yildir cektigimiz bu yigidolar dan? dü$sünler de rafa kaldirdigimiz kinalari son kullanma tarihleri gecmeden bir kullanalim.
  • 27
    yanilmelerine değil, puan kaybetmelerinde değil, böyle ruhsuz olmalarına kafam atıyor, sivas'a madara olmamamıza, armamıza yakışmayan maçlar çıkarmamıza kafam atıyor. taraftar olarak yapmamaız gereken nedir peki? maça gitmemek mi? yuhalamak mı? dövmeye kalkmak florya'yı basmak falan mı?

    hayır, tepkimizi belli etmenin en güzel yolu; ali sami yen'i tıklım tıklım doldurmaktır. muhtemelen dediğim olmayacak ama doğrusu bu en azından.

    en fazla da tribünden pankart açarız. "allah sizi bildiği yapsın, oynayın a.q" falan olabilir mesela.
  • 28
    takıma değil ama yönetimin bilet fiyatı politikasına tepki olarak gitmeyeceğim maçtır. fırsatçılık yapıp derbi*fiyatlarını ikiye katlayan yönetim, başı sıkışınca bir anda damping yaparak 20 tl'ye çekmiştir fiyatları. tepkim takıma değil yönetimedir. ha istesem de gidemem zaten, o gün o saatte benim kendi maçım var. bir de şu var tabi; (bkz: tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok)
  • 29
    tribunde yerini alabilecekken gitmeyenlere bir anlam veremedigim karsilasmadir. arkadas takima kusmek diye bisey mi olurmus. sen taraftarsan ne skora bakarsin ne dusme hattindaki rakibine puan kaptirmaya. yok ruhsuz oynuyolarmis da bilmem ne. gidip o ruhu sen asilayacaksin o takima. bir ara besiktasla tasak geciliyodu ortamlarda mac icinde sirt donulur mu takima diye. kimse gitmesin biz de ertesi gun haberleri okuyalim iki bin kisiye oynadi galatasaray diye. herkes terketsin batan gemiyi. o begenmediginiz, itin gotune soktugunuz bursaspor taraftari ikinci ligde dolduruyodu o stadi. onlari dusuren ruhsuz topculardiysa, cikaran o takima kusmeyen, ateslemeye calisan ve de basarili olan taraftardi. o dusuren topcularin belki bir tanesi bile kalmadi simdi bursasporda ama hem takim hem taraftarlari su an kaldiklari yerden devam ediyolar. onlar da kusseydi takimlarina dustugu gibi zor cikardi bursa. asil anlam veremedigim, bu ulkede tribun standardini yukselten, her daim oncu olmus galatasaray taraftarindan bunlari duymak. bi derbide kaleci isliklayanlara tilt oldum bu sene bi de buna. derbideki fiyatlari protesto edecekler de baska bi macta etsinler. bu macta ihtiyaci var arkadasim bu takimin sana. su an futbolcusu, teknik direktoru, yonetimi herkes dillerde ayakta kalan bi taraftar olsun da bu da milat olsun. bilsinler o takimin sahibi, kalici olani taraftar. ondan sonra kimse kizmasin lisecilere de. gitmeyenler de iki uc hafta sonunda olur da bu takim yeniden potaya girerse konusmasinlar sagda solda galatasarayliyim ben diye.
  • 32
    hani en kötü kavgalarda bile sevgilinin yanında olmak istersin ya, ne kadar kızsan da ona, yine yanıbaşında olsun istersin, işte bu duygularla gideceğim pazar günü ali sami yen'e.. tahminim biz bize olacağız o gün, belki şampiyonluğa giderkenki o büyük heyecan olmayacak içimizde ama en azından kendi kendimize olacağız, ne iyi gün dostları olacak ne de "fenerbahçe maçı seyircisi".. şahsen sadece frank rijkaard tezahüratına katılacağım maç öncesi, oyuncu ayırt etmeyi sevmem aslında ama belki bir de lucas neill.. kırgınlık var çünkü içimde, bu sene aldatılmış gibi hissediyorum kendimi, bu kadar kötü takımların olduğu bir ligde birazcık istesek neler yapabileceğimiz ortadayken, şu an içinde bulunduğumuz duruma üzülüyorum.. bu yüzden eğer birazcık hakkım varsa taraftar olarak futbolculara özel tezahüratlarda eşlik etmeyeceğim.. maç başlar 3'lümüzü çekeriz o ayrı.. ama asıl galatasaray için gideceğim o gün mecidiyeköy'e, futbolcular için sevmedik biz bu takımı çünkü, her sene şampiyon olalım diye de sevmedik, sevindiysek eğer zamanında hep baraber üzülmesini de biliriz, hayatımızın en güzel günlerini bu takım yaşattıysa bize, varsın şampiyon olamayalım ne yazar..

    tam da bu zamanlar için müthiş bir tezahürat vardır, aklıma her geldiğinde, her söylendiğinde biraz tebessüm biraz da hüzünle söylerim bunu, işte pazar günü tam da bunu söylemeye gideceğim ali sami yen'e..

    başın öne eğilmesin
    aldırma cimbom aldırma
    en büyük sen değil misin
    aldırma cimbom aldırma

    sendeki bu büyük taraftar
    bir gün ağlar bir gün coşar
    seni bu sesler oyalar
    aldırma cimbom aldırma..
  • 33
    sivasspor karşılaşmasında galatasaray'ın sergilemiş olduğu oyun kimseyi tatmin etmemiştir. bu yüzden diyarbakırspor karşılaşmasınında önemi bence pek kalmamıştır. şampiyon olmak isteyen, şampiyonlar ligine katılmak isteyen takım oynadığı futbolla belli olur. bu takımda bir isteksizlikvar. bu durumda biz bu takımı nasıl destekleyelim ki? hadi fenerbahçe yenilgisi talihsizce yenilen bir gol sonucunda oldu. ama sivasspor maçı neydi peki? tam anlamıyla bir yıkımdı. gelen geçen takımın yendiği bir takıma karşı bu kadar kötü futbol sergilemelerine futbolcuların hakkı yok. bizimde bu kötü futbolu seyretmemize. hele hele daha herşey bitmemişken oynanan bu oyun, işte en çok koyanda bu sanırım. bu şekilde oynamaya devam ederlerse herhangi bir hedefleri de kalmayacaktır. daha öncede dediğim gibi bu istekle*, bu hırsla galatasaray için 4.'lük bile başarıdır.
    sormak istediğim birşey var bizim futbolculara: acaba kaçı oynadığı futboldan zevk alarak oynuyor işini ve galatasaray'ı seviyor? sanırım eksik olan nokta bu. işini severek yaptığında ve sana düşen görevi bir birey olarak yerine getirdiğin takdirde o ruhta takım halinde geri gelecektir.

    (bkz: bu futbolla işimiz çok zor)

    (bkz: ne olur beni yanıltında 6'da 6 yapın)
  • 36
    bilet satışının başlamasının üstünden yaklaşık bir gün geçmesine rağmen eski maçlarda ilk on beş dakikada tükenen eski açık yeni adıyla kale arkası kapalı biletlerinin halen satışta olduğu maçtır. 11 nisan 2010 genclerbirligi bursaspor macinda bursaspor'un olası puan kaybı sonrası daha kalabalık tribünler önünde oynananması muhtemel karşılaşmadır.
  • 41
    --- alıntı ---

    maça doğru: galatasaray - diyarbakırspor

    galatasaray, turkcell süper lig’in 29. haftasında diyarbakırspor ile karşılaşacak. ali sami yen stadyumu'nda 11 nisan pazar günü oynanacak karşılaşmanın başlama saati 19:00. maç öncesi iki takım hakkında son bilgiler, hava durumu, istatistikler…

    stadyum: ali sami yen
    tarih: 11 nisan 2010 pazar / 19:00
    hakemler: kuddusi müftüoğlu, baki tuncay akkın, mehmet metin 4. hakem: çağatay şahan
    cezalılar: barış özbek
    hava durumu: diyarbakır’da maç günü hava sağanak yağışlı, şehirde en yüksek sıcaklık 20, en düşük sıcaklık ise 5 derece olacak.
    tv: digiturk (lig tv)
    internet: www.galatasaray.org

    galatasaray'ın, lig maçlarını webtv'den canlı olarak izleyebilirsiniz.

    webtv yurtiçi galatasaray paketleri hakkında bilgi almak ve abone olmak için tıklayınız.
    webtv yurtdışı galatasaray paketleri hakkında bilgi almak ve abone olmak için tıklayınız.

    galatasaray'ın, sivasspor(?) ile deplasmanda oynayacağı bu karşılaşmanın heyecanına gsbilyoner'den ortak olabilirsiniz. gsbilyoner maç kodu: 411.

    galatasaray
    galatasaray, bu sezon ligde oynadığı 28 maçta; 16 galibiyet, 6 beraberlik ve 6 mağlubiyet aldı. bu maçlarda 52 gol atan takımımız, kendi kalesinde ise 29 gol gördü. puan cetvelinde dördüncü sırada yer alan galatasaray, ligin en çok gol atan ikinci takımı konumunda.

    galatasaray bu sezon ali sami yen'deki on beşinci maçına çıkacak. takımımız, iç sahada oynadığı 14 maçta; 10 galibiyet ve 3 beraberlik alırken 1 kez de sahadan mağlup ayrıldı. rakip kalelere 32 kez gol atma başarısını gösterirken kalesinde ise 10 gol gördü. ligde son üç beş maçta yalnızca bir galibiyet alan takımımız, liderlikten dördüncü sıraya kadar geriledi ve kötü gidişatı değiştirmek diyarbakırspor karşısında kötü gidişatına son vermeyi amaçlıyor.

    diyarbakırspor
    turkcell süper lig’e bu sezon terfi eden ancak istediği gibi bir sezon geçiremeyen diyarbakırspor, 28. hafta sonunda puan tablosunun düşme hattında bulunuyor. sezona ziya doğan yönetiminde başlayan yeşil kırmızılı ekibi mart ayından bu yana güvenç kurtar çalıştırıyor. taraftarlarının karıştığı saha olayları nedeniyle ligde zor günler geçiren diyarbakırspor, ayrıca denizlispor ve sivasspor’la beraber ligin en çok mağlup olan takımı.

    deplasmanda oynadığı 14 karşılaşmada 2 galibiyet alan ve 5 kez de berabere kalan doğu temsilcisi, bulduğu 8 golle de ligimizin rakip sahalarda en az gol atan takımı. ligde oynadığı son 14 karşılaşmada sadece bir galibiyet alabilen diyarbakırspor, sezonun ilk yarısında galatasaray’la evinde oynadığı karşılaşmayı 2-1 kaybetmişti.

    son 5 maç
    diyarbakırspor 1-3 gaziantepspor
    gençlerbirliği 1-0 diyarbakırspor
    diyarbakırspor 1-0 antalyaspor
    istanbul bb 1-0 diyarbakırspor
    diyarbakırspor 0-3 bursaspor

    diyarbakırspor 2009-2010
    teknik direktör: güvenç kurtar

    33 metin aktaş 01/08/1977 kaleci
    79 gökhan tokgöz 22/04/1979 kaleci
    13 baki mercimek 17/09/1982 defans
    14 ümit bozkurt 20/04/1976 defans
    17 mamadou diallo 02/12/1984 defans
    3 basem gatea 01/07/1982 defans
    32 erdinç yavuz 04/10/1978 defans
    34 musa büyük 22/05/1980 defans
    12 ayman abdelaziz 20/11/1978 ortasaha
    21 barış ataş 01/02/1987 ortasaha
    23 burak karaduman 23/02/1985 ortasaha
    29 razundara tjikuzu 12/12/1979 ortasaha
    55 adnan güngör 20/09/1980 ortasaha
    6 abdullah çetin 18/03/1980 ortasaha
    77 celaleddin koçak 24/11/1977 ortasaha
    10 erhan şentürk 04/05/1989 forvet
    60 aydın bebe 22/06/1982 forvet
    8 erdal güneş 29/03/1982 forvet
    9 thierry tazemeta 13/10/1982 forvet
    63 ibrahim ülüm 17/09/1983 forvet

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...erlig/haber/6675.php
  • 43
    eğer futbolcular protesto edilecekse lucal neill de çağırılmamalı bu maçta tribünlere. çünkü bu olay ciddi bir moral bozukluğu bırakabilir takımda. ayrıca bu olay aslanlar gibi oynayan dos santos'a da ayıptır mesela. belki bir maç kötü oynadı diye ipe astığımız futbolcular vardır, kimbilir? frank rijkaard'ı savunalım ama içimizdeki protesto duygusunu da ille bir yerden çıkarmamız gerekmiyor. futbolcuların aleyhine tezahurat yapmak, protesto etmek, pankart açmak; frank rijkaard'ı göklere çıkarmak bu takımdaki huzursuzluğu arttırır, başka da bir işe yaramaz. keşke mümkün olsa da bencil taraftar olmaktan kurtulabilsek.

    bu maça gidemeyecek olmama şimdi sevindim. çünkü gitseydim futbolcular protesto edilecekti, daha kötüsü teknik patron göklere çıkarılırken onlar dibe vurulacaktı canım sıkılacaktı. gol attığımızda tribünler atan oyuncumuzun ismini bağırmayacaktı canım sıkılacaktı. ben kendimce gole sevinirken "indir atkını" diye abilerden azar işitecektim, belki yine kendimi tutamayıp ağız dalaşına girecektim, tadım kaçacaktı.

    bu takım bizim, protesto edilecekse de ( ki bence bu olumlu bir itici güç şu aşamada oluşturmaz, henüz hedeflerin hepsi bitmedi, geçen devre kadıköy yenilgisinden sonraki protestonun ne boka yaradığını da hala anlamadım) tüm takıma olmalı bu. bir vücudun kolunu göklere çıkarıp bacaklarını kesemezsiniz. takım niye olamıyoruz diye ağlarken, bu takımın bölünmesine katkıda bulunalım, aferin bize.

    bu takım teknik hatalardan puan kaybetti.
    bu takımın bireysel hatalardan puan kaybetti.
    bu takım defans o gün iyi çalışmıyor diye puan kaybetti.
    bu takım yanlış oyuncu değişikliği sebebi ile de puan kaybetti.
    bu takım forvet olmadığı için de puan kaybetti.

    işin özeti; bu takım puanlar kaybetti, hepsinin de farklı farklı sebepleri var.

    ve bu sebepler bir diyarbakırspor maçında teknik heyeti göğe çıkarıp, hatasız oynayan bir oyuncuyu tribünlere çağırıp diğerlerini yerin dibine sokarak ortadan kalkmaz, daha acısı kaybedilen puanlar geriye gelmez, daha da acısı alınacak puanlara pozitif değil negatif etki olur.

    umarım bu çirkin protesto tarzını kullanmayız, gittikçe suyun diğer tarafına benziyoruz.
  • 44
    taraftarın takımı cani gönülden desteklemesi gereken maç. yaşanan olayların ardından takımın ve rijkaard'ın yanında olunduğunu herkese gösterilmesi gerekiyor. ayrıca aşkımızın transfere, futbolcuya olmadığı, aşkımızın renklere olduğu da belirtilmeli. her futbolcuyu tribüne çağırmak saçma olur bu maç için. belli başlı futbolcuları çağırırlar umarım. çağırdıklarını bir daha çağırırlar hatta.

    şöyle bir şey yapılabilir mesela;
    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related
  • 50
    daha evvelki haftalardan ders alıp diyarbakırspor'u bile yenmek adına içimizde "acaba"ların kol gezdiği maçtır. yensek de yenilsek de bu takım lige büyük ölçüde havlu atmıştır. her şey tersine dönmesi muhtemel olsa da malesef kendi göbeğimizi kendimizin kesemeyeceği bir dönemece girdik. takım için hayırlısı ne ise o olsun.

    rijkaard'a verilecek en ufak bir destek, fenerli medyanın böyle bir değeri yok etmesine karşı yapılacak önemli bir müdahale olacaktır.

    (bkz: stay with us frank)
App Store'dan indirin Google Play'den alın