73
öncesinde, az önce karakoldan aranmam neticesinde tekrar hatırladığım trajikomik bir olayın başıma* geldiği maç.
bu maça gitmeye hiç niyetim yoktu, hastaydım çünkü. ama öğleden sonra tcoskun'un telefonda hadi panpa kalk gel muhabbet eder, içeriz, maçımızı da izleriz hastalık falan kalmaz demesiyle marş söylemeye başlayıp, giyindim gittim sokağa.
neyse, sohbet muhabbet alkol derken maç saati yaklaştı, bişeyler yeyip eski açıktaki yerimizi alacaktık klasik. aldık burgerlerimizi ve yiye yiye sokaktan eski açığa doğru yürümeye başladık tcoskun ve cracks ile beraber. arka sokağa döndüğümüzde bitirmiştim yemeğimi ve çöpünü nerden baksanız bi 5 6 adım mesafeden çöp konteynırının içine salladım, sallamaz olaydım. ben çöpü attım önüme döndüm ama böyle kafamda darbe, bi ağırlık, ciyak ciyak bi ses hissettim ama mana da veremiyorum o bi kaç saniyede. cracksle tcoskuna döndüm yüzlerinde bir şaşkınlık ifadesi var. noldu lan amk dememle bunları bir gülme aldı ama ben hala noldu lan bana diyorum. meğerse ben o çöpü(çöp dediğimde hamburgerin kağıdını toparlak yapıp attım amk o yani) attığımda artık o an konteynırın içinde o ibnenin evladı kedi ne bok yiyosa o kadar korkacak sen tut konteynırın içinden fırla, benim kafaya kon, yetmez gibi bi de kafamda patinaj çek fırla. lan nasıl zıpladın o kadar kedi de olsan bi sınırın olmalı ibne. hala anlamadım, amına kodumun patileri hava tabanlıydı zaar. neyse güldük ettik girdik stada, çıktık gittik evimize. asıl olay bu gibi dururken sonrasında yaşananlar olayın önüne geçti.
ertesi gün sabah duş alırken farkettim ki, baya bıngıldağımdan ense köküme kadar çeşitli boyutlarda çizikler var kafamda. hele bi tanesi var ki resmen hava alıyo içeri amk. lan o kadar zıplayan kediden kuduz da olunur kanser de diye düşünerek sağlık ocağına bi gidim de aşı vurulim dedim. tam apartmandan çıkmıştım ki bir de ne görüm 20 25 tane kedi toplaşmış bir tane de teyze baya kıyma kavurmuş bunlara yediriyo. asabım zaten bozuktu hepten dellendim onları öyle görünce ve besleme teyze şunları tepemize çıkıyolar sonra diye kadına çıkıştım. kadın da şaşırdı onlar da can falan gibi bişeler dedi geçtim gittim. beşiktaş kaymakamlığının içinde var bi tane sağlık ocağı oraya gittim olayı anlattım, ordan veteriner bilmem ne bölümü varmış onlara da bilgi vermemi istediler kedinin kuduz olabileceğine dair. ama meğerse olay mecidiyeköy'de geçtiği için şişli etfal'de aşı olup şişli belediyesi veterinerlerine haber vermem gerekiyomuş. bu arada işin prosedürü de evlere şenlik. belediyeye gidecekmişim, yanıma 2 adam vereceklermiş ve gidip kediyi teşhis edecekmişim. ulan dedim kedi milisaniyede zıpladı uçtu gitti siluetini bile görmedim ki orospu çocuğunun. sikerim belediyesini ben aşımı vurulim yeter dedim, o da 20 gün arayla 3 aşı mıymış neymiş ilkini vuruldum sonra da gitmedim. bugün de polis arıyo, bi kuduz vakasıyla alakalı tebligatınız var gelin alın diye. sanırım kalan aşıları vurulmadım diye başım belada. bakalım daha neler çıkacak bu kedi mevzusundan.
tüm bu yaşananlardan sonra benden size tavsiye, çöpünüzü çöp konteynırına atmadan önce güvenli bir yere geçip konteynırı taşlayın, içinde bir şey olmadığına emin olduktan sonra önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakıp çöpünüzü atın ve hızla uzaklaşın. ha olur da kedi bi şekilde size saldırırsa, aşıyla falan uğraşmayın kediyi yakalamak için planlar yapın daha mantıklı amına koyim.
bu maça gitmeye hiç niyetim yoktu, hastaydım çünkü. ama öğleden sonra tcoskun'un telefonda hadi panpa kalk gel muhabbet eder, içeriz, maçımızı da izleriz hastalık falan kalmaz demesiyle marş söylemeye başlayıp, giyindim gittim sokağa.
neyse, sohbet muhabbet alkol derken maç saati yaklaştı, bişeyler yeyip eski açıktaki yerimizi alacaktık klasik. aldık burgerlerimizi ve yiye yiye sokaktan eski açığa doğru yürümeye başladık tcoskun ve cracks ile beraber. arka sokağa döndüğümüzde bitirmiştim yemeğimi ve çöpünü nerden baksanız bi 5 6 adım mesafeden çöp konteynırının içine salladım, sallamaz olaydım. ben çöpü attım önüme döndüm ama böyle kafamda darbe, bi ağırlık, ciyak ciyak bi ses hissettim ama mana da veremiyorum o bi kaç saniyede. cracksle tcoskuna döndüm yüzlerinde bir şaşkınlık ifadesi var. noldu lan amk dememle bunları bir gülme aldı ama ben hala noldu lan bana diyorum. meğerse ben o çöpü(çöp dediğimde hamburgerin kağıdını toparlak yapıp attım amk o yani) attığımda artık o an konteynırın içinde o ibnenin evladı kedi ne bok yiyosa o kadar korkacak sen tut konteynırın içinden fırla, benim kafaya kon, yetmez gibi bi de kafamda patinaj çek fırla. lan nasıl zıpladın o kadar kedi de olsan bi sınırın olmalı ibne. hala anlamadım, amına kodumun patileri hava tabanlıydı zaar. neyse güldük ettik girdik stada, çıktık gittik evimize. asıl olay bu gibi dururken sonrasında yaşananlar olayın önüne geçti.
ertesi gün sabah duş alırken farkettim ki, baya bıngıldağımdan ense köküme kadar çeşitli boyutlarda çizikler var kafamda. hele bi tanesi var ki resmen hava alıyo içeri amk. lan o kadar zıplayan kediden kuduz da olunur kanser de diye düşünerek sağlık ocağına bi gidim de aşı vurulim dedim. tam apartmandan çıkmıştım ki bir de ne görüm 20 25 tane kedi toplaşmış bir tane de teyze baya kıyma kavurmuş bunlara yediriyo. asabım zaten bozuktu hepten dellendim onları öyle görünce ve besleme teyze şunları tepemize çıkıyolar sonra diye kadına çıkıştım. kadın da şaşırdı onlar da can falan gibi bişeler dedi geçtim gittim. beşiktaş kaymakamlığının içinde var bi tane sağlık ocağı oraya gittim olayı anlattım, ordan veteriner bilmem ne bölümü varmış onlara da bilgi vermemi istediler kedinin kuduz olabileceğine dair. ama meğerse olay mecidiyeköy'de geçtiği için şişli etfal'de aşı olup şişli belediyesi veterinerlerine haber vermem gerekiyomuş. bu arada işin prosedürü de evlere şenlik. belediyeye gidecekmişim, yanıma 2 adam vereceklermiş ve gidip kediyi teşhis edecekmişim. ulan dedim kedi milisaniyede zıpladı uçtu gitti siluetini bile görmedim ki orospu çocuğunun. sikerim belediyesini ben aşımı vurulim yeter dedim, o da 20 gün arayla 3 aşı mıymış neymiş ilkini vuruldum sonra da gitmedim. bugün de polis arıyo, bi kuduz vakasıyla alakalı tebligatınız var gelin alın diye. sanırım kalan aşıları vurulmadım diye başım belada. bakalım daha neler çıkacak bu kedi mevzusundan.
tüm bu yaşananlardan sonra benden size tavsiye, çöpünüzü çöp konteynırına atmadan önce güvenli bir yere geçip konteynırı taşlayın, içinde bir şey olmadığına emin olduktan sonra önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakıp çöpünüzü atın ve hızla uzaklaşın. ha olur da kedi bi şekilde size saldırırsa, aşıyla falan uğraşmayın kediyi yakalamak için planlar yapın daha mantıklı amına koyim.