• 187
    olabilecek en saçma ileri üçlü tercihlerinden biriyle çıktığımız maç... sonraki değişikliklerle de toparlanamadı takım. normal olarak puan kaybettik. forvet hattı ne savunma yaptı ne de hücuma bir şey kattı. telles yerine bruma'yla başlasaydık hiç değilse daha hareketli bir hücum hattı olurdu. olcan yerine de sinan gümüş daha sağlam olurdu. ya da sneijder solda, umut, sinan ortada, sağda bruma da olurdu. iyi çalışmamış bence hoca bu maça. ya da gereğinden çok çekinmiş bursa'dan.
  • 189
    hamzaoğlu'nun en hafif tabirle berbat yönettiği karşılaşma. en başta geldiğinden beri sol bek oynattığı telles'i sol önde başlatarak ilk hatasını yaptı. madem sol beke balta'yı koymaya karar verdi. ileride bruma ile başlamalıydı. benim fikrim maç başında hamit-melo ikilisinden oluşan göbek ve solda emre çolak şeklindeydi. hamit'in kangren eden hataları oluyor doğru, fakat böyle maçlarda ayakta kalabiliyor. ikinci hatası maçın özelinde değil; yekta kurtuluş adlı futbolcu görünümlü şahsı hala takımda tutması. sinan oyunun bazı bölümlerinde kopuktu fakat genel olarak iyiydi. wesley çok vasattı. altı da sıfır şut isabetiyle oynadı. melo idare etti diyelim. chedjou çok kötüydü. üçüncü hata ise bruma'yı almak için yine 75leri beklemesi. elinde skoru değiştirebilecek tek adam var ve bu kadar geç oyuna giriyor. dördüncü hata ise ilk yarı tam 15 şut attı bursaspor. savunma delik deşik oldu. aynı kadro ile ikinci yarıyı çıktı bu hayret edilesiydi. ileriyi çift forvete çevirmekte çok geç kaldı. geldiğinden beri yaptığı doğruların tersi yönde harekete başladı, umarım böyle devam etmez. kimse kusura bakmasın ama şu maçtan aldığımız bir puan mucizedir. ilk 11'i ve oyunun ilk on dakikasını görünce kulübede bilic var sandım. aman hamzaoğlu aman!
    sen demiyor muydun galatasaray hucüm oynar diye. hucüm oynasak bundan fazla pozisyon verir miydik? hiç sanmıyorum. bu maçı tekrar tekrar izlemesi gerekir. böyle galatasaray olmaz.
  • 190
    kısa ve net bir şey söyleyeceğim. arkadaş dakika 20 de sen 3 tane net gol pozisyonu yemişisen çıkaracaksın bi oyuncunu yerine önliberoya bir adam alacaksın. göz göre göre melo 3'e 1 kalıyor. bekliyor hamza hoca sadece bekliyor. allah aşkına hoca tv başında bizim izlediğimiz farklı bir maç mı nedir ? şampiyonluk yolunda her yol kendi içinde mübahtır. bunu oynayan oyuncuda bilmeli..dakika 20 de olsa çıkar sonra git yanına de ki mecburdum falan filan...
    izlediniz kardeşlerim yekta ön liberoya geçince bursa'nın net pozisyonu var mı ? çıkıp maçtan sonra bazı değişiklikler geç oldu filan dicek şimdi...
    eyy hoca her maç sonrası özür dileyerek şampiyonluk gelmez..!!!
  • 196
    sabri sakatlanmasaydı belki de çok farklı bir skoru konuşuyor olacaktık. tamam bursa iyi başladı, arka arkaya pozisyonlar buldu, öne geçen biz olduk ama ilk yarıda. orta sahamız biraz kolay geçiliyordu ve kanatlarımız hücumda çalışmıyordu. hamza hoca da ilk yarının sonuna kadar idare ediyim devre arası bakarız diye düşünüyordu büyük ihtimalle. takım da biraz moralli oynamaya başlamıştı golden sonra.

    ancak hesaplanamayan bir şey oldu ve sabri sakatlandı. zaten semih, selçuk ve burak'ın olmadığı kadrodan sabri de çıkınca önceki haftalarda ortaya konulan performans gösterilemedi. sinan oyuna girmek için formasını giymeye başlayınca dedim hamza hoca hata yapmış yedeklere sağbekte oynayabilecek bir oyuncuyu almamış. ama kamera sinan'ı gösterdiğinde tarık da yedek kulübesinde göründü. kahvedeki herkes sövmeye başladı hemen. tarık varken sinan alınır mı falan filan. bence tarık'ı alsaydı oyuna; volkan ve bakambu çalım manyağı yapardı bunu. pozisyon alma konusunda da zayıf tarık. maçtaki öncelikli stratejisinin de kanat savunması olduğunu zaten çıkardığı on birde gördük hamza hocanın. tarık'ı almaması konusunda hak verdim orada hamza hocaya. yalnız hamit'i almadığı için de kızdım çünkü hamit böyle bir durum için iyi bir kurtarıcı olabilirdi. şimdi eve girince onun da sakat olduğunu öğrendim.

    tarık'ın oyuna alınmaması konusunda hak verdim dedim. sinan tercihine de lafım yok da sabri oyundan çıktıktan sonra bir iki oyuncu dışında kimsenin mevkisi belli değildi. tam bir kaos hakim oldu bizim takıma. nitekim golden önce takım halinde hücumdaydık 1-0 önde olmamıza rağmen. normal bir maçta tabiki galatasaray'ın sürekli hücumu düşünmesi eleştirilemez. çoğumuzun isteğidir takımın daha fazla gol bulması. ancak karşımızda ligin en iyi futbolunu oynayan bursaspor var ve şampiyonluk yolunda çok kritik bir maç. 1-0 dan sonra arka tarafta büyük boşluk bırakmamız affedilmez bir hataydı. hatta topu kaptırdığımızda sneijder de durumu sezmiş olacak ki rakibe yetişmek için kıçını yırttı ama yetişemedi. nitekim yedik golü.

    ikinci yarı başladığında baskı yedik bursa'dan. gol resmen geliyorum dedi. burada orta sahaya bir takviye yapılabilirdi olcan'ın yerine. takviye gelmeyince bocaladı takım, yedik golü kornerden.sonrası zaten yine kaos bizim takım için. bruma girene kadar da fazla bir hareketlenme yoktu.

    kolay değil sonuçta takımın en kaliteli 4 yerli oyuncusu yok üstelik daha yabancı sınırı kalkmadı. sahaya 6 yerli koymak zorundayız. karşımızda da daha önce belirttiğim gibi ligin en iyi futbolunu oynayan bursaspor var. beraberlik kötü bir sonuç değildi bu şartlar altında. sadece şampiyonluk yolunda ilk bizim puan kaybetmemiz sıktı canımızı. ama bursa böyle oynamaya devam ederse diğer rakiplere de çelme takma ihtimali yüksek.
  • 197
    bursaspor'un üstün oynadığı maç. volkan şen'in gereksiz hareketi olmasaydı muhtemelen beraberliği de kurtaramayacaktık. beraberliğe sevinip kendimizi kandırmanın alemi yok. bulduğumuz poziyonlar bir elin parmaklarını geçmezken, bursaspor'un net bir çok gol pozisyonu var. zaten bursalı oyuncular biraz becerikli olsa maç çok erken kopardı. galatasaray'ın orta saha direnci yok. orta sahayı kalabalık tutan her takıma karşı zorlanıyoruz. önde 4, geride 4 oyuncuyla takım bütünlüğümüz yok. hele bursa gibi dirençli bir takıma selçuk'un da olmadığı bir hafta emre, sneijder, telles, olcan gibi yumuşak oyuncularla önde oynamaya kalkınca takım direncimiz de 0'ın altına indi. böylece orta sahayı ve oyun hakimiyetini de bursa'ya teslim ettik. melo defalarca ozan tufan, bekir yılmaz, belluschi hatta fernandao'yla tek başına boğuşmak zorunda kaldı orta sahada. melo'dan başka mücadele gücü yüksek, rakibi yıldırıp sindiren hiç bir oyuncumuz yok. orta sahadaki bu boşluk pas akışını da baştan aşağı sekteye uğratıyor. defanstan pasla çıkamıyoruz. topu alıp 3. bölgeye taşıyabilecek oyuncumuz yok. defanstan mecburi şişirilen toplar hava hakimiyeti olan oyuncumuz olmadığı için duvara çarpmış gibi geri dönüyor. atak devamlılığımız olmadığı gibi atak üstüne atak yiyoruz. bu yüzden defans ya da hücum kurgusundan çok belki de orta sahada oyun hakimiyetini nasıl kazanabileceğimiz üzerine düşünmek gerekiyor.
  • 198
    yabancı bir bahis şirketi olan ve benim gibi orta halli, iddaayla bilmemneyle işi olmayan adamların adını ilk kez duyduğu whoscored.com adlı bahis şirketinin, skorunu önceden bildiği maçtır. bu şirket aynı hafta oynanan fener, bjk ve trabzonspor maçlarının da skorlarını bilmiştir ayrıca.

    beni bir bahis şirketinden haberdar etmiş maçtır sonuç olarak. ha iddaa oynamış adam mıyım? hayır. oynayacak mıyım? ona da hayır.

    2 puan kaybettiğimiz değil, 1 puan kazandığımız maçtır.
  • 199
    son dönemde bu kadar yenilgiyi hakettiğimiz bir maç yoktur sanırım. bursaspor harbiden fırtına gibiydi. şenol güneş'i tebrik etmek lazım. benzer performansı kadıköy deplasmanında da göstermelerini umuyorum.

    maç ile ilgili çok analize gerek yok. defansın adeta süzgeç gibi her topu ve adamı geçirmesi başımıza iş açtı. chedjou kötü, koray kötü, bekler kademede yetersizdi. bir de hamza hoca değişik hamlelerle üstüne tüy dikince puan kaybı kaçınılmaz oldu. ben bu kadar karşı karşıya aleyhimize pozisyon kaçtığı başka bir maç hatırlamıyorum. 1-6'lık real madrid veya bu sene 4'er gol yediğimiz şampiyonlar ligi maçları da dahil. facia ile sonuçlanabilirdi bu gece ki neyse devreye muslera ve bursaspor oyuncularının beceriksizliği girdi.

    yine de hücum performansımız, eksiklerimize rağmen fena değildi. pozisyona girdik zaman zaman iyi yüklendik.

    enseyi erkenden karartan arkadaşlara da saygı duymakla birlikte puan farkının sadece 1 maç olduğunu hatırlatırım. kalan 16 maç içinde 1 maçın dezavantajını kapatmak sanırım o kadar imkansız değil. ha eğer oyundan, kurgudan, performanstan memnun değil ve bunun şampiyonluk için yetmeyeceğini söylerseniz de hak veririm. yine de fenerbahçe ve beşiktaş'ın da bir durgunluk dönemine gireceğine inanıyorum. bizim o dönemi olumlu geçirmemiz önemli.

    hamza hoca'nın ve oyuncuların gerekeni yapacağına inancım tam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın