55
bakalım yapılacak yargılaması sonucunda başına neler gelebilir.
madde 81 - (1) bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
yargılanacağı madde kasten adam öldürme. şimdi suçlu bulunursa bu maddeye tatbik olacak düzenlemelere bakalım. öncelikle hakimlerin yalın halini çok nadir ve çok zor uyguladıkları yeni ismiyle meşru savunma.
madde 25 - (1) gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
(2) gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
burda sanıyorum hakim müdafa sınırının aşıldığına karar verecektir. o yüzden meşru savunmada sınırın aşılması halinde neler oluyor ona bakalım. çünkü yargıtay kararlarında sabit olduğu üzere bir insana üzerine saldıranlar varken neden ordan kaçmadın diye sorulamaz. yada dayak yemeyi kabullenmesi beklenemez. kimse onurunu, şeref ve haysiyetini korkak damgasıyla yaftalamak zorunda değil böyle anlık kararlarda. kaldı ki kaçma imkanı da gördüğüm kadarıyla pek yok. dolayısıyla meşru savunma bir şekilde bu olaya uygulanacaktır.
madde 27 - (1) ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.
(2) meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.
bence ülkedeki futbol terörü karşısında 27. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması muhtemeldir. avukatının bu madde üzerinde ciddi şekilde duracağına eminim. nitekim fail de daha önce yanından geçen fenerli taraftarla dalaşmıyor. yani normalde kimseye zarar verme kastı yok. hareketinin sebebi tamamen saldırıyı defetmek. fakat medya lincini de göz önüne alarak hakimin etki altında kalıp takdir hakkını 1. fıkradan yana kullanacağını hesap edelim. o halde taksirle adam öldürme var mı, varsa cezası nedir inceleyelim.
madde 85 - (1) taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. *1*
(2) fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
2. fıkra ile zaten alakamız yok. 1. fıkraya bakarsak cezanın üst sınırı 6 sene. adamın söylendiğine göre sabıkalı oluşunu, saldırının derecesini de göz önüne alan hakimin üst sınıra yakın ceza verdiğini düşünelim. genelde alt sınırdan vermeyecekse böyle durumlarda 4 seneye hükmedecektir. tecrübelerim bu yönde. cezayı 1/6'dan 1/3'e kadar indirecek şimdi de hakim. 4 sene 12 ay üzerinden 48 aydır. yine indirimi ne alt sınırdan ne üst sınırdan yaptığını farzediyorum. 1/4 üzerinden hesap edersem geriye kalıyor 36 ay.
şu an itibarıyla tam olarak sabıka durumunu bilmiyoruz sanığın. özellikle eğer sabıkası yoksa
madde 62 - (1) fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. *1*
(2) takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.
62. madde uygulanacaktır. ve ceza 30 aya düşecektir. hakim çok acımasız davranır her şeyi üst hadden takdir ederse eğer bu adam 60 ay ceza alır bu durumda.
infaz kanununa göre bu 60 ayın yatarı 40 aydır. bence yaklaşık 2 sene ceza evinde yatar ve çıkar bu vatandaş.
ancak daha hafif cezalar verilmesi mümkündür. düşük bir ihtimal neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralamadan bahsedilebilir fakat bıçağın saplandığı yer üst batın olduğundan böyle fantazilere girileceğine pek ihtimal vermiyorum. ya da meşru savunma uygulamayıp cezanın ağır haksız tahrikten indirileceğini sanmıyorum. dolayısıyla başka maddeler de mevcut olmasına rağmen kuvvetle muhtemel olan, yukarıda bahsettiğim durumdur.
kanun kasten adam öldürmeyi müebbet ile değerlendiriyorken bu adama 2 sene civarında bir hapis öngörüyor. şimdi insanlara katil yaftasını yapıştıralım tabi. sonuçta bu adam suçlu. ama suçunun da ne olduğunu, ne kadar olduğunu bilelim. gerçek suçluyu da unutmayalım. şu davadan dolayı aziz yıldırım, aykut kocaman, emre belözoğlu, volkan demirel, sahanın ortasında saçma sapan sevinen galatasaraylı futbolcular, ahmet çakar, sinan engin ve sürekli ortamı geren diğerleri de yargılanmıyorsa işte bu hayatın adaletsizliğidir.
edit: yusuf ortak'ın bıçak çektikten sonra fenerbahçeli çocuğun kaçmaya başladığı ve buna rağmen peşinden koşup bıçaklamaya devam ettiği söyleniyor. eğer ortada kaçma ve peşinden koşup bıçaklama varsa o zaman saldırı defedilmesine rağmen kişi öldürülmüş olacağından meşru savunma hükümleri uygulanmaz. ben videoyu bir defa izledim onda da pek bir şey anlamadım. eğer olayı iyice idrak etmiş birisi beni aydınlatırsa sevinirim.
madde 81 - (1) bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
yargılanacağı madde kasten adam öldürme. şimdi suçlu bulunursa bu maddeye tatbik olacak düzenlemelere bakalım. öncelikle hakimlerin yalın halini çok nadir ve çok zor uyguladıkları yeni ismiyle meşru savunma.
madde 25 - (1) gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
(2) gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
burda sanıyorum hakim müdafa sınırının aşıldığına karar verecektir. o yüzden meşru savunmada sınırın aşılması halinde neler oluyor ona bakalım. çünkü yargıtay kararlarında sabit olduğu üzere bir insana üzerine saldıranlar varken neden ordan kaçmadın diye sorulamaz. yada dayak yemeyi kabullenmesi beklenemez. kimse onurunu, şeref ve haysiyetini korkak damgasıyla yaftalamak zorunda değil böyle anlık kararlarda. kaldı ki kaçma imkanı da gördüğüm kadarıyla pek yok. dolayısıyla meşru savunma bir şekilde bu olaya uygulanacaktır.
madde 27 - (1) ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.
(2) meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.
bence ülkedeki futbol terörü karşısında 27. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması muhtemeldir. avukatının bu madde üzerinde ciddi şekilde duracağına eminim. nitekim fail de daha önce yanından geçen fenerli taraftarla dalaşmıyor. yani normalde kimseye zarar verme kastı yok. hareketinin sebebi tamamen saldırıyı defetmek. fakat medya lincini de göz önüne alarak hakimin etki altında kalıp takdir hakkını 1. fıkradan yana kullanacağını hesap edelim. o halde taksirle adam öldürme var mı, varsa cezası nedir inceleyelim.
madde 85 - (1) taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. *1*
(2) fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
2. fıkra ile zaten alakamız yok. 1. fıkraya bakarsak cezanın üst sınırı 6 sene. adamın söylendiğine göre sabıkalı oluşunu, saldırının derecesini de göz önüne alan hakimin üst sınıra yakın ceza verdiğini düşünelim. genelde alt sınırdan vermeyecekse böyle durumlarda 4 seneye hükmedecektir. tecrübelerim bu yönde. cezayı 1/6'dan 1/3'e kadar indirecek şimdi de hakim. 4 sene 12 ay üzerinden 48 aydır. yine indirimi ne alt sınırdan ne üst sınırdan yaptığını farzediyorum. 1/4 üzerinden hesap edersem geriye kalıyor 36 ay.
şu an itibarıyla tam olarak sabıka durumunu bilmiyoruz sanığın. özellikle eğer sabıkası yoksa
madde 62 - (1) fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. *1*
(2) takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.
62. madde uygulanacaktır. ve ceza 30 aya düşecektir. hakim çok acımasız davranır her şeyi üst hadden takdir ederse eğer bu adam 60 ay ceza alır bu durumda.
infaz kanununa göre bu 60 ayın yatarı 40 aydır. bence yaklaşık 2 sene ceza evinde yatar ve çıkar bu vatandaş.
ancak daha hafif cezalar verilmesi mümkündür. düşük bir ihtimal neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralamadan bahsedilebilir fakat bıçağın saplandığı yer üst batın olduğundan böyle fantazilere girileceğine pek ihtimal vermiyorum. ya da meşru savunma uygulamayıp cezanın ağır haksız tahrikten indirileceğini sanmıyorum. dolayısıyla başka maddeler de mevcut olmasına rağmen kuvvetle muhtemel olan, yukarıda bahsettiğim durumdur.
kanun kasten adam öldürmeyi müebbet ile değerlendiriyorken bu adama 2 sene civarında bir hapis öngörüyor. şimdi insanlara katil yaftasını yapıştıralım tabi. sonuçta bu adam suçlu. ama suçunun da ne olduğunu, ne kadar olduğunu bilelim. gerçek suçluyu da unutmayalım. şu davadan dolayı aziz yıldırım, aykut kocaman, emre belözoğlu, volkan demirel, sahanın ortasında saçma sapan sevinen galatasaraylı futbolcular, ahmet çakar, sinan engin ve sürekli ortamı geren diğerleri de yargılanmıyorsa işte bu hayatın adaletsizliğidir.
edit: yusuf ortak'ın bıçak çektikten sonra fenerbahçeli çocuğun kaçmaya başladığı ve buna rağmen peşinden koşup bıçaklamaya devam ettiği söyleniyor. eğer ortada kaçma ve peşinden koşup bıçaklama varsa o zaman saldırı defedilmesine rağmen kişi öldürülmüş olacağından meşru savunma hükümleri uygulanmaz. ben videoyu bir defa izledim onda da pek bir şey anlamadım. eğer olayı iyice idrak etmiş birisi beni aydınlatırsa sevinirim.