çokta yüksek olmayan ancak saygınlık anlamında yükseklik kazandıran kültürdür.
türk coğrafyası açısından fransız kültürü ile aşinalık aslında gönderilen
yirmisekiz çelebi mehmet efendi ile detaylı olarak başlamıştır. 1720 yılında yirmisekiz çelebi mehmet efendi uzun süreli gönderilen ilk büyükelçi olmakla beraber döndüğünde
sefaretname adlı eseri de baya ilgi görmüştür döneminde. şöyle ki oradan edinip döndüğünde giydiği kılık kıyafeti ile son derece popüler olmuş ve fransız kültürüne karşı halkta bir imrenme başlamıştır. yıllar önce taklit edilmeye başlanılan osmanlı halkı, yıllar sonra başka kültürleri taklit etme duygusuyla haşır neşir olmuştur.
bununla birlikte bu büyükelçilik osmanlı döneminin duraklama ve gerileme döneminde de yabancı dile ilgi açısından etkinlik kazandırmıştır. şöyle ki
mühendishane-i berr-i hümayunki şimdi ki adıyla
istanbul teknik üniversitesi'dir eğitim
fransızca idi. hatta o dönem ki tüm askeri okullarda kitaplar
fransa'dan gelir, burada
osmanlıca'ya yani
türkçe'ye çevrilir ve okutulurdu.
aslında
mutlak monarşi'den kısmende olsa
meşruti monarşi'ye geçmiş bir osmanlı'nın neden rejim değişikliğinde ingiliz sisteminin değil de fransız sisteminin benimsendiği de geçmişe dayanak oluştuğundan somut delillerle desteklenebilir. osmanlı eğitim kurumlarını hep fransız kültürüne göre şekillendirmişti. dolayısıyla bunlarda eğitim alan bir
mustafa kemal tercihini tabii ki fransız kültürüne göre şekillendirmek istemiş olabilir. tabii o dönem ingilizlerin sürekli inlik cinlik peşinde koşmaları, asla güvenilmemeleri, arap topraklarını çok rahatlıkla kışkırtıp bize karşı savaştırmaları da büyük etken olmuştur.
aklımda kalanlar bunlar, eksik yanlış varsa düzeltilirse bu girdi de kendini düzeltecektir.