canı sıkıldığında pek futbol oynmayan, para kazandığı yere saygısı da olmayan,
igor tudor'un isteği ile dönemin başkanı tarafından bol şekerli bir sözleşme ile kulübümüze dahil edilen, 50.000 kişinin önünde kameralara karşı uluslarası yayınlanan bir etkinlikte ağız dolusu küfürler savurabilen sözleşmeli futbol oynayan kişi.
futbolun teknik taktik yanlarından pek anlamasam da kendisinin yeteneksiz olmadığını, hatta yetenekli olduğunu düşünüyor ve kendisinin "biraz oynayıverelim" dediği zamanlarda da görüyorum bunu.
bazı maçlardan tavırları üzerinden örnek veriliyor, ilk aklıma gelenler
26 kasım 2019 galatasaray club brugge maçı,
14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı. tabii işin teknik yanlarından çok iyi anlayanlar var aramızda ve zaman zaman esas hatanın başka oyuncuda olduğunu belirtiyorlar ki doğrudur. fakat el insaf, farzı mahal lemina ileri çıktı diye dönene kadar yerini tutsa yapışır mı? yapışmaz.
yahu, kaç senedir futbol oynuyorsun. görüyorsun ki skora yatıyoruz (ne kadar yakışmasa da) topu bir an önce oyuna sokacak kadar akılsız mı? değil.
ama yapıyor işte, vurdumduymazlık bu olsa gerek. fakat bir penaltı kullandıktan sonra gol attı diye bastırır, yetenek seviyesine yaklaşık bir futbol sergiler. o da çok uzun sürmez tabii 15-20 dakika içinde yine canını sıkan bir şey olur ve salar.
babamın oğlu değil, karakter bozuklukları da bu takıma katkı verdiği sürece umrumda değil. peki bu güzel kardeşimiz bu vurdumduymazlığını fransa'da ortaya neden koymuyordu? düz mantık der ki bu adam bu kadar bozuk bir karakteri haizse normal davranma şansı yok, fakat gayet normal davranıyordu
montpellier hsc oyuncusuyken.
bana göre tek açıklaması bu şahıs galatasaray'ı ciddiye almıyor.
başka bir mesele ise küfür konusu. işini halihazırda ciddiye alan bir adam olsa ulan hırslandı saçmaladı denir. fakat bu bey hiç ciddiye almadığı için özrünün samimiyetsizliğini bir kenara koyalım.
olayın ciddiyeti tabii samanaltı ediliyor fakat bir şampiyonlar ligi maçında meydana gelmesi sebebiyle; tamamen örnek olarak, arsenal'in bir avrupa maçında (kendilerinin pek cl'ye katılma ihtimali olmadığından, o başka konu
*) mesut özil rezalet bir futbol oynayıp oyundan çıkarken taraftara ağız dolusu küfürler etse burada baya espri malzemesi olur. bir de bu hareket üstüne sahaya çıkmaya devam edip taraftarı ve teknik ekibi tarafından savunulduğunu düşünün. mümkünatı yok.
bir de bir grup taraftarımız maalesef kendisinden gelecek bonservis uğruna sineye çekiyor bu hareketi. inşallah gider bonservisinde değilim de kulüp 2-3 milyon euro kazanacak diye bu kadar da alttan almanın lüzum yok.